[Kaçmayın
görüyorum sizi yıldızlar
biriniz sağımda biriniz solumda
nasılda muzipsiniz bakışlarınızda
şen şakrak gülümseyerek
gidiyorum buzullar ülkesine
en yakın orada bulurum
bekli de dokunurum sizlere
en yüce dağlara çıkarım belki de
bayrak olacak elimde sizin kadar parlak
sizin kadar alımlı
ihtişamınıza hayranken gizliden gizliye
sizi kendime bağlayacağım
gökkuşağından kayarak yeryüzüne
ineceğim belki de en uzun nehirlere
yıldızlarla minik bir adacıkta soluklanacağım
saçlarımda bir yığın yıldız yağmuruyla
deniz kabuklarından iyot yüklü mavilikleri
taşıyacağım gökyüzüne
yıldızları indirmişken maviliklerin derinliklerine
düşlerimi gerçekleştireceğim belki de
parlak ihtişamlı güneş sakın ışıma
işim bittiğinde tüm ihtişamını ver maviliklere
yıldızların pırıltısını denizin koyu mavisine
güneşin sıcak sarısını denizin serin sularına
yerçekimi kaçsın buralardan birbirine girsin
girift bir hal alsın güzelliğinde
Ey yıldız yağmurundan iyot yüklü dalgalar
düşleri gündüze sal gerçeği düşlere
]
