Yol - Culuk Oyunu - 4

..ve küçük kızın en derininde kaçısını -yol-culuklarının zamanını- kutsayan bir gülümseme..

yazı resim

durdu önce.
oturması daha sonraya denk düşüyor olmalı..

çantasının ağırlığını ilk dinlediği masalın iki buçukuncu kez anlatılması kadar
geçen süre boyunca toprağa ve aslında ordan geçmekte olan
iki siyah karıncaya bırakıyor olması tamamen bir rastlantı..
sayılmaz aslında.
olsa olsa…bir “rastlantı yalanı” hepsi.

sessizlik var şimdi gecede..
ve küçük kızın en derininde
kaçısını –yol-culuklarının zamanını-
kutsayan bir gülümseme..

ellerini cebine soktuğunda amacı soğuktan –ve belki gecenin kuzey nefesinden-
korunmak mıydı bilinmez ama
elleri –“ki hayatlarımıza dair ilk izler saklıdır kuytularında”.. morun kırmızıya çalan bir gizidir renkleri- tekrar soğukla ve karanlığın aitliğiyle buluştuğunda
bir kaç kelime saçıldı sarı toprağın çamur kokan uçsuzluğuna..
kelimelerin sıraları ve anlamları dağılmış bir tür hikaye hepsi sanki.

okudu..
daktilo harflerinin saman kağıtta bıraktığı kalıcı lekeler..
ani bir buruşturulma sonrasında kağıdı yaran labirentler..
bir varlığa yazılmış gibi ama
varolmanın amlamsızlığına bulaşmış –bulaştırılmış-

gecenini bitmesine iliştirilmiş bir korku..
kelimelere ait kaybolmuş yokluk duygusu..

gece sessizliği duydu..
sessizlik usulca yürüdü.
ve küçük kız
bulabildiği –birleştirip anlamlar yüklediği-
kelimeleri düşündü.
-bir dostun yazdıkları anlamlara dair eski bir kağıda iliştirilen anlam karmaşası hepsi..-

“okudum.oku up an dım. Anlamanın anlam lığı vard sanki
ellerimde..
otur p başın kendimi aradım çıkan sonsu seste buldu larıma
gülümsedim. yazdı larını düşünüy rum imdi..
---
kelimel rin ardı a s kladıkla ını a adım.
nerde ne yapm kta oldugun ..
hangi adını bi mediğ m hikaye e uyuduğunu
hayal ettim..
kimi ellerinde yüzün??
han i giz saklı ba tığın aynada?
hayatının neresinde in..
ha atımın nere deyim..
---
okumayı bırakmalı..!
yavaş yavaş hatırlıyor sanki o geceyi..
ama şimdi onun kilometrelerce uzaklarına çıkılan bir yol-culukta..
her geceye ait farklı bir yaşamın olması..
her gecenin bir gece öncesinden farklı hikayelere konu olması..
geceye sakladığı sırlarını yol-a çıkmadan önce atmıştı oysa çöpe.
---
gez nip tanı dığım bu şe hirde..
endime bakındım.
değişi boy larda aynalar gördüm..
kendimin izli kori larında dola dım.
buldukları ın arasında n.
gö dükle imin en derini de..
kaybettiğ m anlamlarda bulu mak gibi..
bil diğim bir den zin
n derin yer nd bir ara deniz
kabuğu bulmak..
kahra nımızın avucu a
bırak ana benzemeyen ama..
ustu yine im..
hiç kims nin oyuncağı olmamalı be m
sahipliklerim..
bu yüzde kaçmalıyım.
kaçıp saklanma ıyım.
sakla dığım yerde kend mi büyü meli,
oyun rımla uyum lıyım.
unu malı dünyayı ve kendi varlığ mı..
son a bir uçurumda bıra malıy m kendi i..
içim e yalnızlık ezgileri
kendimd n vazgeçmeliy m.
ama sadece kendimden.
o zam n bi bulut olmayı başarabi irim belki..”


kelimelerin hepsini orada bıraktı.
çamurlara bulaşmış çimen yeşili karanlıkta..
ve ordan alması gerekeni cebinin en ayna kokan
derinliğinde uyuttu..
ellerinin gölgesi dolaşırken içinde
hayatının değişen –ve aslında çoktan değişmiş olan, hatta bu gecenin öncesinde yolculuklarda kaybolan – anlamıyla başbaşa rüyalar kurdu kendine..
gözleri ancak öldüklerinde açılan
ve uzun yollarda sıkı sıkıya kapalı kalan
otobüslerin kayıp yolcularını düşündü bir ara..
okuduğu bir kitabın en beklenmedik kelimelerle karşısına çıkardığı
lacivertimsi hikayeyi hatırladı..
altı çizilmiş kelimelerin kitaba mı yoksa kendi sanrılarına mı ait
olduğuna dair sorulan milyonlarca sorunun sonunda –ki eğer bir son varsa-
uykuya daldığında kendisi ve kitap aynı hayatı yaşamaya başlamışken ve
hikayeler sıkı sıkıya birbirinden anlamlar çalmışken
nasıl da büyük bir telaşla uyandığını anımsadı..
her defasında yaklaşan sonun getirdiği tedirginlikle uyuşmuş göz kapaklarının gündüze hayretle bakmasının geride bıraktığı karanlık gece..

Başa Dön