artık zamanıdır" deyip
kırmızı çiçekli, mini bir etek giydirdim şiire
dudağına ruj sürdüm
geçirdim ayağına apartman topuklu çizme
öpüp kokladım sonra
gönderdim şehire....
allah bilir
kuşkum yoktu güvenlikten yana
can almazdı trafik
ve
bütün kadınlar bacımdı
kardeşimdi bütün erkekler...
canımı nasıl teslim edebiliyorsam polise
şiiri de teslim edebilirdim artık...
günlerden cumaydı
aylardan aralık
yılı hatırlamasam da
tam da AB' ye girmek için
boyun eğdiğimiz
kıbrıs'ı defterden sildiğimiz
ucu açık meşaleyi üflediğimiz gündü
takvimlere böyle düşecek...cıncık....
bir döndü ki akşam olduğunda eve şiircik
ne etek kalmıştı üstünde
ne meme de meme
ne de dudağında dudak...mıncık...
yıkılmıştı içine girdiği apartman topuk
gecekondu yürüyordu şimdi şiir
her yeri yara bere içinde
ayağı çıplak, göğsü açık...
silemedim gözündeki yaşları
akıp gitti damlacık damlacık...