Zaman Ne Çabuk Geçiyor!..

Ya ÜÇ gencecik fidana ne demeli? Suçları Cumhuriyeti korumak mıydı? Yoksa hızla büyümeleri sonucu, düşünce ve fikirleri zamanın önünde mi koşmaktaydı?

yazı resim

Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok üzüntü duyanlardır. derken Dante...
Aklıma bir kaç soru takılmıştı.
Dante, acaba kim için üzülmüştü? O anda kimi-neyi düşünmekteydi?
Bu gün yıl dönümü şehitlerimizin
Zaman ne kadar çabuk geçiyor, derdi ninem
Sonra annem bu cümleyi sıklıkla yineledi
Çocuktum
Biraz serpilip, genç bir kız oldum.
Sevgi yürek kapısından içeri sızınca, soluğu nikah memurunun kapısında almıştık, diğer yarımla.
Ve bir kadındım artık
Anneliğe geçişte aklıma gelmemişti zaman.
Ta ki, kucağıma süt beyaz-gül kokulu yavrularımı, bir melek emanet edene kadar.
Bebelerimi büyütürken ZAMAN çok yavaş geçiyordu
Ne zaman yürüyecek?
Ne zaman sütten kesilecek?
Ne zaman dişi çıkacak?
Ne zaman kendi kendine yiyecek?
Ne zaman konuşacak?
Ne zaman çişten kesilecek?
Ne zaman okula gidecek?
Ne zaman heceleyip, okumayı sökecek?
Ne zaman büyüyecek?
Soruları ile oyalanırken, bir bakmışız ZAMAN hızla geçip-gitmiş yanımızdan
Ve hala NE ZAMAN? sorularını sormakla meşgul oluyoruz?
Çocuklarımız ne zaman okuyup da adam olacak?
Oldular işte
Okudular da
Peki ne oldu?
Bilinçlendiler-Düşünmeyi ve araştırmayı zamanın önünde kattılar
Bir yüzü fizikçiydi, ASELSAN-DA işe başladılar
Kimilerine kader ve eceldi ölümleri
Kimilerine göre takdir-i ilahi
Asıl olanı ise yukarıda yazdıklarımdı
Eli kanlı emperyalist, gözü dönmüş katillerin, şehit ettikleri çocuklarımızdı
Ya ÜÇ gencecik fidana ne demeli?
Suçları Cumhuriyeti korumak mıydı?
Yoksa hızla büyümeleri sonucu, düşünce ve fikirleri zamanın önünde mi koşmaktaydı?
Kendi kendime söylendim-durdum:
Tıpkı ninem gibi
Tıpkı annem gibi
ZAMAN NE DE ÇABUK GEÇMEKTE!..
Yıl 1993 idi
Sayıları bu kez yüzler-binler ve üçler değildi
Tam 35 aydın ve ZAMANDAN hızlı koşan usta kalemlerdi
Sırtlan gülüşlerin ardında saklı, eli sopalı yüzlerce kuru softa kışkırtmalı,
Tam 35 edebiyatın gönüllü neferi alevlerin arasında kaldı
Ziftli duman geceyi sardı-kucakladı; masum çığlıklar havayı kuşatmıştı
Şimdi üzerinden tam on yedi sene gelip-geçti.
Ve La Bruyerenin Dantenin aksine söylediği bir söz de aklımın duvarlarını aşıp geçti.

Zamanlarını en kötü şekilde kullananlar, en çok, zamanın kısalığından şikayet ederler.

Şimdi ben Dante nin mi yoksa La Bruyerenin mi aklını takip edeyim?
Yok yok, ben en iyisi mi kendi aklımla yetineyim.
Ninem gibi, annem gibi dövüneyim.
Nasıl olsa zaman aklın örtülerini sıyırmıyor. Anladım ki, herkes gafletin uykusuna tam teslim, eskisi gibi hiçbir şeyi umursamıyor.
Emperyalist it-çakallar, Kantın sessiz testeresine benziyor.
Her şeyi silip süpürüp, önüne katıp, kesim hanesine götürüyor.
Kendi kendime bakın yine söylendim işte
Tıpkı ninem gibi
Tıpkı annem gibi
Şimdi de ben sıklıkla söylenir oldum.
Gerçekten ZAMAN ne de çabuk bizleri geçti?

35 Edebiyat neferlerimizin ve diğer şehitlerimizin mekanları cennet toprağı ile dolsun, nurlarda yatsınlar.

Ruhları şad olsun.

Emine Pişiren/Edremit-Akçay
02.07.2010

Başa Dön