Ben manzara ışıltıları gibi dalga dalga
Parıldarken efkarlı yuvaların üzerinden,
Ne ölüler ne canlılar gördüm: hepsi
Birbirinden ziyankâr, ve habersizlerdi...
Ne olursa olsun ant içmek istiyorum ki,
Kutsanmak pahasına servetlerini döken,
Düzenbaz pazarlarda, kendini satan
Varlık ile yokluk arasında dolaşan insanlığı;
Kavruk bir göğüs üzerinde demlenmiş,
Gözleri baygın, kazanmak için delirmiş
O, öfke yüklü, topallayan, zavallı yaratığı;
Kabahatli, şımarık bir prens gibi, yaldızlı
Göklere bakan, köksüz, ve yitik renkleri
Vuracağım dikenli, ve zehirli duvarlarıma!
Ekim 2008