..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalýnamayaný anlatýyor. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Þenol Durmuþ
Þenol Durmuþ - Þenol Durmuþ
Site Ýçi Arama:


Öykü
  Esrar (Þenol Durmuþ) 9 Aralýk 2010 Yeraltý 

"Hadi cevap ver ulan..Ýyi mal iþte, hakiki Lübnan malý. Afgan bile olabilir, ama hala cevap vermiyor, karaktersiz müptezel. Deminden beri koca üçlüleri peþpeþe içtin, geberdin. Nefes alamýyorsun, dumanlarý kör baðýrsaðýna kadar çekiyorsun, öksür öksür de geber. Alt tarafý on liralýk fiþek alýcan. Bedavadan on liralýk çektin bile, hadi hadi ulan konuþsana."

  Pavyon Sokaklarý (Þenol Durmuþ) 20 Temmuz 2011 Toplumcu 

Adeta bir mýknatýs çekermiþcesine o insanlar, aileler o sokaða gelip yerleþir. Sokaðýn apartman isimleri de bir hayli ilginç sayýlýr. Ahu apartmaný ya da Gül, Lale , Yonca, Papatya adlarý eskilerin Beyoðlu pavyon isimlerini aratmaz. Sanki onlarla yarýþ halindedir bu evler...

  Cafer Kalfa (þenol durmuþ) 22 Nisan 2009 Yeraltý 

Metropol Ýstanbulda yaþayan birisi için fazlasýyla tecrübeli bir vatandaþ tipi Cafer. Yoksa gecenin bu vakti G.O.Paþa'nýn lanet varoþ sokaklarýnda kim yürümeye cesaret edebilir. Üstelik bu gece kafasý haddinden fazla kýyak.

  Cafer Kalfa Konstantinopoliste (þenol durmuþ) 3 Mayýs 2009 Yeraltý 

"Ey oðul sana ben ne demiþtim?..Küffar topraðý Konstantinopolis seni bekliyor. Bir görevin vardý senin. Sen öncüsün, arkandan gelecekler var demiþtim. Ama sen ne yaptýn, bre þerefsiz?.. Sen Allah'tan korkmaz mýsýn, bre kafir, bre dürzü, bre namussuz, þerefsiz, haysiyetsiz sapýk. Karýn Haticeye acýmaz mýsýn?.. Oðlun Hýdýr'dan kýzýn Fadime'den utanmaz mýsýn sen? Sen nasýl Müslümansýn? Kendine gel benden söylemesi. Cehennem de numaralý yerin hazýr, bunu böyle bilesin"

  Cafer Kalfanýn Ýsyaný (þenol durmuþ) 3 Mayýs 2009 Yeraltý 

Okuyucu gardaþ ben Cafer Kalfa. Vallahi billahi sinirimden çýldýrmak üzereyim. Zaten asabi bir adamým. Ama eþeklik ben de tabii ki. Bu yazar arkadaþýn hayat hikayemi böyle yorumlayýp yazacaðýný bilseydim þerefsizim böyle bir iþe giriþmezdim. Bu nasýl yazarlýk; bu nasýl insanlýk? Allahý mý inkar edeyim anlamýþ deðilim. Kabul ediyorum hikayeyi ben anlattým o da yazdý ama okuyunca periþan oldum.

  Emret Baþkaným (þenol durmuþ) 24 Mayýs 2009 Gülmece (Mizah) 

Bu teþkilatta yer almak için yanar döner bir insan olmanýz þart. Yaðcýlýk, sahtekarlýk vasýflarý þansýnýzý yükseltir. Ayrýca sesinizin gür olmasý, kuvvetli alkýþ yeteneði ve slogan atmanýz þart. Ýyi bir insan olmanýzýn, dürüst olmanýzýn hiçbir önemi yok. Aksine kapý dýþarý edilirsiniz.

  Bana Yardým Edin (þenol durmuþ) 24 Mayýs 2009 Gülmece (Mizah) 

Hedeflerim, ideallerim vardý. Amatör olarak yapmýþ olduðum internet yazarlýðýnda çýtayý yükseltmek, profesyonel yazar olmak, kitap bastýrmak, sonra kitaplarýmý senaryolaþtýrmak, Orhan Kemal Ödülünü almak, ün, unvan sahibi olmak istiyordum.

  Toplum Düþmaný (þenol durmuþ) 30 Mayýs 2009 Toplumcu 

Hacý Eþref musalla taþýndaki meftanýn kim olduðunu merakla sormuþtu. Ýþte ne olduysa o anda oldu. Hacý Eþrefin bir anda tansiyonu yükselmiþti, bayýlmamak için sorduðu kiþinin koluna sarýldý. Hacý Eþref çok mu üzülmüþtü? Kesinlikle üzülmemiþti. Bu ölen sýradan bir ölü deðildi. Semtin en namlý, en psikopat, sarhoþ ve esrarkeþler listesinde bir numara olan serserisi Eþkýya Zafer’di ölen.

  Hýrsýz (þenol durmuþ) 14 Haziran 2009 Gülmece (Mizah) 

"Ne yapayým komiserim mesleðim yok, bu surata kim iþ verir? Sanki alnýmda hýrsýz yazýyor. Hangi iþe baþvurduysam kimse almadý. Ýki gündür bir lokma ekmek yemedim. Son olarak dün Eyüp camii’sindeki yaþlý simitçiden bir simit çalýp yemeseydim açlýktan ölecektim."

  Emret Kumandaným (þenol durmuþ) 14 Haziran 2009 Gülmece (Mizah) 

"Neyse Niyazi benim de aklýma gelmezdi Kýbrýstan sonra Ýstanbul’a da çýkartma yapacaðýmýz ama hayatta herþey olurmuþ derler neyse Niyazi sen þimdi ne yapýyorsun?"

  Korkak (þenol durmuþ) 26 Haziran 2009 Toplumcu 

Dikilen heykeller, anýtlar, marþlar, falan filan her neyse kahramanlýk propagandalarý da beni ikna edemez.Ben O masallara inanacak kadar eþek de deðilim.. Neyse efendim öykünün giriþinde hava durumu, manzara, doða gibi þeylerden bahsetmedim. Sanki bunlar insanlarýn çok umurunda. Bu yüzden konuya direk girmeyi tercih ettim. Konuyu fazla daðýtmadan mevzuya deðineceðim.Sorunum gerçekten çok büyük.

  Midyeci Raci (þenol durmuþ) 14 Temmuz 2009 Toplumcu 

-"Be hayvan Çamur Yaþar hem çeribaþý hem de mahallenin en iyi esrar satýcýsý, oðlu da mahallenin en iyi hýrsýzý. Bir gecede en az beþ dükkan soyarmýþ. Daha ne istersin, parayla oynuyorlar Allahýn belasý. Senelerdir çalmadýn çýrpmadýn da ne oldu sanki, mahalle de herkes zengin oldu sen ise kendini de bizi de süründürdün. Nusret abim zamanýnda sana söylemedi mi. Eniþte midye satacaðýna esrar sat eroin sat dedi. Ama sen tavþan yürekliliðinden, ödlekliðinden midyeden baþka hiçbir bok satmadýn.

  Ýblis Yeryüzünde (þenol durmuþ) 25 Temmuz 2009 Toplumcu 

Aynanýn karþýsýnda, saatlerce hiç býkmadan o korkunç çirkin yüzünü seyretti...Ýç dünyasý adeta yüzüne yansýyordu. Aynanýn hemen üstünde yer alan geniþ çerçeveli gençlik fotoðrafý aslýnda çok yakýþýklýydý.Be eski sararmýþ resim onu mutlu ederken, aynada gördüðü yüz ise bu mutluluðu alt üst ediyordu. Ýki karar arasýnda bocalýyordu...

  Maganda (þenol durmuþ) 30 Aðustos 2009 Toplumcu 

Uçsuz, bucaksýz topraklarda düþünüyor maganda. Otlayan hayvanlarýna bakýyor, çevresine, saðýna, soluna, uzaktaki tepelere bakýyor. Sýrt üstü çimende uzanmýþ maganda, bazen aðaçlara, bazen kelebeklere, bazen de aletine bakýyor.

  Genelev (þenol durmuþ) 13 Ekim 2009 Toplumcu 

Ýki adam, Balat'ýn eski sokaklarýnda hýzlý adýmlarla yürürken, telaþ içerisinde. Bir sokaktan, baþka bir sokaða yangýndan kaçarcasýna koþar adým gidiyorlar. Zayýf, uzun boylu olaný, kýsa boylu, kýrmýzý suratlý, þiþman adama bir þeyleri söylerken, onu devamlý ikaz ediyor. Þiþman olan ise, koca kafasýný sallarken, düþünüyor korku içerisinde. Üstlerindeki kýyafetlerden köylü, iþçi, alt sýnýf ya da polislerin deyimiyle iki tane þüpheli þahýs.

  Moruk (þenol durmuþ) 21 Ekim 2009 Gülmece (Mizah) 

Onlarca yolcu arasýnda, sonunda yine güç bela tutunacak bir yer buldu...Yolcular her durakta balýk istifi gibi birbiri üzerine yýðýlýyordu.Eski bir model olan belediye otobüsünün sarsýntýsý ara sýra da insanlarý saða sola fýrlatýyordu...Trafik de sürekli dur kalk yapan otobüs, yolcularýný periþan ederken, özellikle bu ihtiyar adamý daha da bitirmiþti.Adam boðuluyordu.

  Minibüs (þenol durmuþ) 29 Ekim 2009 Gülmece (Mizah) 

Þoförün arka sýrsaýnda, cam kenarýnda oturan yaþlý bir yolcu þoförün isyan dolu cümlelerinden az da olsa korkuya kapýldý..Gözlüðü, takma diþleri titremiþti.."Ah be evladým biraz sakin olsana gençlik iþte sabýrsýzlar, hey gidi gençlik hey"

  Çürük Elma (þenol durmuþ) 6 Aralýk 2009 Gülmece (Mizah) 

"Rahat ol efendim, rahat ol, hacca da gidersin, Þam'a da gidersiniz, isterseniz Tayland'a bile gidersiniz. Bizler olduðumuz müddetçe bu vatan bölünmez diyorum ya, eþkiya'nýn eninde sonunda iþi bitecektir.Ordu, millet, sizler, bizler, cemaat, karakol el ele bu vataný böldürmeyiz.Merak etmeyin siz... "

  Bekçibaþý Kemal (þenol durmuþ) 6 Aralýk 2009 Gülmece (Mizah) 

"Lan oðlum Kemal, köyde de sürün vardý düdük çalýyordun,Bak Ýstanbula geldin hala ayný düdüðü çalýyorsun. Bir taraf koyun, bir taraf insan. Farkeden ne ki?" dedim. Sonra bir güldüm, bir güldüm sormayýn. Ertesi gün daha kuvvetle vazifeye sarýldým. Ve Allahýn izniyle bugünlere kadar gelebildim. Ama vallahi çok zor günlerde geçirdim.

  Hücre (þenol durmuþ) 26 Aralýk 2009 Toplumcu 

Yataðýmda kendimle mücadele ediyorum.Saatlerdir adeta kývranýyorum ve bu durum beni boðuyor.Zaman bir türlü geçmiyor.Günde en az 16 saat uyumam gerek ama bunu bir türlü baþaramýyorum.Bu yerde adeta zaman durmuþ.Ceza dedikleri bu olsa gerek.

  Bayrampaþa (þenol durmuþ) 29 Aralýk 2009 Yeraltý 

Gardiyanýn arkasýnda yürüyen iri yarý adamýn nefesi iyice kesildi. Gardiyan ile göz göze geldiler.Morarmýþ göz çukurlarýyla esrarengiz bakýþlarý ile yýlan gibi ýslýk çalarcasýna onu uyardý..."Ulan dýþarýda rahat durmazsýnýz buraya gelincede altýnýza iþersiniz.Çabuk yürü, haydi"

  Karanlýk Sokaklar (þenol durmuþ) 5 Ocak 2010 Baþkaldýrý 

Ben ýsrarla biraz daha dolaþalým diye telkinlerde bulunurken, arkadaþým artýk yorulduðunu bu gecede eve boþ gitmemizi tavsiye ediyordu. Milyonlarca insanýn yaþadýðý Ýstanbul'un bu lanet varoþ sokaklarýnda bir insanla niçin karþýlaþmamýþtýk. Bunu bir türlü anlayamýyordum.

  Çýldýran Gözler (þenol durmuþ) 5 Ocak 2010 Toplumcu 

Onu takip eden gözlerin farkýndaydý. Yeter ki semtin ana çarþýsýnda alýþveriþe çýkmasýn. Çarþý içinde yürüdüðünde, gözler de harekete geçerdi. Kahve önünde toplanan serseriler, iþsizler, taksi þoförleri, emekliler, bakkal, kasap, manav hatta yoldan geçen bir yabancý dahi onu gördüðünde arkasýný döner, bir kez daha bakardý.

  Topal Serçe (þenol durmuþ) 5 Ocak 2010 Beklenmedik 

Bulutlardan akan yaðmurun, berrak, saf taneleri saçlarýmý ýslatýyor. Allah kahretsin... Keþke yanýma þapkamý alsaydým. Aklýma geliyor, marketten arakladýðým fazladan bir poþet iyi ki montumun cebinde duruyor.

  Ýçten Sesleniþ (þenol durmuþ) 5 Ocak 2010 Aný 

"Býrak Þenol be þu hikayeyi, masalý. Bize askerlik anýlarýný anlat. Nerede yapmýþtýn askerliði, Erzurum da deðil mi?" diye sorunca þok olmuþtum."Hayrola beyler canýnýz sýkýldý herhalde" diye sordum. Balýkçý Ýrfan dayanamadý."Ya Þenol yanlýþ anlama bizi. Diyorum ki kitap falan bastýrsana, yani bizim aramýzda meþhur olamazsýn öyle deðil mi? Vallahi bize artýk gýna geldi. Seni kýrmamak için aylardýr dinliyoruz numarasýna yattýk hala farkýnda deðil misin? Yeter ama acý bize!" dediðinde aklým baþýma geldi.

  Eþek ve Semer (þenol durmuþ) 11 Ocak 2010 Aný 

Milletvekili de, bürokratý da, zengini de, köylüsü, hýrsýzý, þüpheli þahýsý, inþaatçýsý da bu takým elbiseyi giydiðinde eþit konuma geçebilir. Bu yüzdendir belki takým elbise insaný insan yapan, insanýn kendisine de, karþýsýndakine de güven veren bir elbise türüdür

  Hücre 2 (þenol durmuþ) 14 Ocak 2010 Toplumcu 

Cezaevi, nakil (ring) aracýnda uyku sersemliði içinde düþünüyorum. Nakil aracý pek de rahat deðil. Yýllardýr taþýdýðý binlerce askerin, binlerce mahkumun pisliði, kokusu, nefes almayý zorlaþtýrýyor. Su içtiðimiz pet þiþelerin tamamý sidikle dolmuþ. Pantolonumuz, ellerimiz sidik kokuyor.

  Ýçimdeki Canavar (þenol durmuþ) 31 Ocak 2010 Ýronik 

Sevimli, neþeli, duygusal bir kiþi olarak bilinir. Bu özelliklerin yaný sýra, dürüst, güvenilir, kýsacasý hiç kimseye yamuðu olmayan bir kiþidir. Yeryüzünde kelek yaptýðý bir kiþi varsa o da belki sadece kendisi olmuþtur.

  Eþekler Köyü (Þenol Durmuþ) 6 Þubat 2010 Gülmece (Mizah) 

Köy meclisinde çýt çýkmýyordu. Ýhtiyar heyetindekiler, ihtiyarladýðýna piþman olmuþlardý. Muhtar muhtar olduðuna, hoca hoca olduðuna bin piþman olmuþtu. Düþünüyorlar tartýþýyorlar bir çare bulamýyorlardý. Adanalý Celal acýmasýz biriydi, konuþmak tartýþmak mümkün deðildi. Nasýl ikna edeceklerdi, bu adam fenaydý herkes korkardý. Býrakýn Celal'i Hatice vardý, namlý Kara Hatice. Adanalý Celal'in karýsý Hatice'nin bile iki cinayeti vardý. Altý yýl hapis yatmýþ Adana hapishanesinde karýlar koðuþunun aðalýðýný da yapmýþtý. Bir mahkum kadýný bile þiþlemiþti. Kadýndan çok erkek gibiydi. Haftalýk sakal, býyýk traþý olurdu. Tesbih sallar, tabanca taþýrdý. Haber Adanalý Celal'in kulaðýna gelmeden karýsý þimdiye kadar birkaç kiþiyi vurabilirdi.

  Hýrsýz Kenan (Þenol Durmuþ) 15 Þubat 2010 Gülmece (Mizah) 

Bizim gibi çilekeþler içinde öykü þiir falan yazsalar olmaz mý. Herkes bir yol tutturmuþ gidiyor, kimi kendi hayatýný yazýyor, kimi de babasýnýn, dedesinin hayatýný yazýyor. Toplumda bizim gibi ezilen insanlarýn hayatýný kim yazacak? Bu kadar dýþlanmak mý olur. Ayýp vallahi ayýp...

  Güzel Ýstanbul (Þenol Durmuþ) 1 Mart 2010 Kent 

Balat sahil yolunda, Eyüp istikametine doðru yürüyorum. Eski tarihi binalarýn arasýnda görünüyor bazý karanlýk yüzler. Sanki insanlar çevresine çok fena bakýyor. Dua ediyorum. Allahtan hava karanlýk deðil. Ellerim cebimde,olduðu halde ýslýk çalarak yürüyorum.

  Çürüme (Þenol Durmuþ) 9 Mart 2010 Toplumcu 

Altý yaþýndaydým, resmi gördüðümde.Gazetenin baþ sayfasýnda, ipte asýlýydý.Deniz Gezmiþ ve arkadaþlarý.

  Karanlýk Sokaklar 2 (Þenol Durmuþ) 23 Mart 2010 Yeraltý 

Hala yüzüme bakýyordu.Elindeki þarap þiþesini aðzýna dikti, bir kaç yudum çekti, suratýný ekþittikten sonra, yere önüme tükürdü.Þarabýn artýklarý býyýðýndan, sakallarýndan süzülüyordu.Yanýnda ki kýsa boylu olaný ise daha da beter bir adamdý, bu kez o çýkýþtý.

  Ayý Yazar (Þenol Durmuþ) 7 Nisan 2010 Gülmece (Mizah) 

"Yorum yapýlmýþ mýdýr?... Mutlaka yapýlmýþtýr.Eðer yapmamýþlarsa, arkamdan birde mevzu yapmýþlarsa bende alayýna yorum yapmazsam, bana da Kazým demesinler. Hepsi de müptezellik peþinde, Lan hesabýný sorarým, vallahi billahi sorarým.Anam avradým olsun sorarým"

  Fatura Savaþý (Þenol Durmuþ) 16 Nisan 2010 Gülmece (Mizah) 

Eþim odaya girdi, elinde bir kaðýtla geri döndü kaðýdý uzattý. Bir de ne göreyim doðalgaz faturasý ve dörtyüz liralýk makbuz. Elim ayaðým her tarafým titremeye baþlamýþtý. Sakinliðimi korumalýydým. Derin bir nefes alýp çarpýntýmý hafiflettikten sonra sakince sordum:

  Sýra Kimde (Þenol Durmuþ) 2 Mayýs 2010 Toplumcu 

Kýsa boylu olmasýna raðmen biraz kumral, zeytin gözlü, tavþan burnu, ince dudaklarý, kývýrcýk saçlarý ile gerçekten çok yakýþýklý bir adam.Ayna da yakýþýklý suratýný doya doya izledi.

  Karakol (Þenol Durmuþ) 5 Mayýs 2010 Yeraltý 

Bekçinin baðýrmasýyla insanlar yangýndan kaçarcasýna hemen uzaklaþýyordu. Semt halkýnýn çoðunluðu bu kuralý biliyordu... Ýkaz edilenler büyük ihtimalle bu semtin yabancýsý olmalýydý... Bunu düþünürken gevrek gevrek gülüyordu bekçibaþý Kemal.Az sonra karakoldan çýkan bir polis bekçinin yanýna geldi.Polis memuru telaþlýydý...

  Eþekler Köyü 2 (Þenol Durmuþ) 15 Mayýs 2010 Gülmece (Mizah) 

"Herkes haberi almýþ, namussuzlar, hergele deyyuslar. Bu nasýl insanlýk, kimse elini taþýn altýna sokmak istemiyor. Büyük ihtimaldir ki þimdi herkes ellerini karýlarýnýn bacak arasýna koymuþtur. Ulan ne bok yiyeyim ben þimdi. Ulan Adanalý, Durmuþ'un piçleri. Baþýma ne iþler saldýnýz" diyerek mýrýldandý."

  Karakol 2 (Þenol Durmuþ) 24 Mayýs 2010 Yeraltý 

-Beyler caný sýkýlan iki kiþi yardým etsinde, sorgu var.Bir esrarkeþi konuþturacaðýz.Meraklýsý varsa buyursun.-

  Parti (Þenol Durmuþ) 28 Mayýs 2010 Toplumcu 

"Sayýn baþkaným, sayýn baþkaným, sizin de izah ettiðiniz gibi ben de bu akþamdan itibaren seçim çalýþmalarýna baþlamazsam namerdim.Ev ev dolaþacaðým..Yoksullarý, yolsuzlarý haykýracaðým. Allahýn izniyle partimizin oylarýný en yükseðe, hatta göklere çýkarmazsam, bana da Muzaffer demesinler. Ben otuz senedir ne seçimler gördüm, ne seçimler."

  Ölüyorum (Þenol Durmuþ) 29 Mayýs 2010 Varoluþçuluk 

Esiri olduðum bu zevk aleminde geçirdiðim süreyi düþündüðümde, kýrýlýyorum. Aileme ancak bu sürenin onda birini ayýrdýðýmý biliyorum. Gerçeðin farkýnda olmadan, hatta gerçeði bilsem de hemen unutuyorum. Korkuyorum gerçekle yüzleþmeye..

  Simiiiitt (Þenol Durmuþ) 3 Haziran 2010 Ýronik 

Ses tonu bir çok satýcýdan daha iyi daha da güzeldi.Bazý esnaflar, mahalleli kadýnlar onu Neþet Ertaþ a benzetirdi..Ses gerçekten benziyordu ama bu gövde kesinlikle aykýrýydý..Ellili yaþlar da olan adamýn, kýlýk kýyafeti, kýsa boyu, hacý sakalý ile tipik bir görüntüsü vardý..

  Sýrada ki Gelsin (Þenol Durmuþ) 21 Haziran 2010 Yeraltý 

Hadi konuþ, bizi fazla yorma.Ne yaptýysan yaptýn, bizi ilgilendirmez.Sadece anlat.Bir an önce konuþ da kurtul.Duymuyormusun, bu sesler senden çýkýyor.Ýnliyorsun, aðlýyorsun çocuk gibi.Buna bir son ver.Delikanlý ol ulan.Adam gibi anlat bize.

  Acýlar Meyhanesi (Þenol Durmuþ) 28 Haziran 2010 Gülmece (Mizah) 

"Çok haklýsýn Rüstem abi, bu vatan bölünmez.Ama ben çok korkuyorum abi. Çoluk çocuk falan filan abi yoksa bir dakika durmam koþarým cepheye.Ah abi, Atatürk yaþasaydý, vallahi billahi hepsini kurþuna dizerdi. Ne insan haklarý abi, bir mermiyle verecen haklarýný.Ne özel yetkili mahkemesi, hemen kurucan Ýstiklal mahkemesini baþýna da Kýlýç Aliyi geçiricen, bak bakalým ne terör kalýr ne de hain."

  Ýhtiyar Keçiler (Þenol Durmuþ) 4 Temmuz 2010 Toplumcu 

O görmese de iki hýrsýz onu çoktan görmüþtü. Býçaðý çeken bir hýrsýzýn ihtiyarýn üzerine yürümesiyle, zavallý ihtiyar þok geçirmiþti. Yalvaran bir sesle, aðlayan yüz ifadesiyle 'Aslan evladým ben namaza yetiþeceðim, siz iþinize bakýn. Allah iþlerinizi artýrsýn, size kolay gelsin' demesi bile boþuna bir çaba olmuþtu. Korkunç gözleriyle haplanmýþ bir hýrsýz için deðil camiye giden bir ihtiyar, türbesinden kalkan bir evliya olsa da artýk fark etmezdi..

  Fareler (Þenol Durmuþ) 9 Temmuz 2010 Toplumcu 

Babamý götürüyorlar, onu kaybediyorum. Askeri kamyonlara bindirilen insanlar son sürat götürülüyor. Korku içinde, telaþla bir sokaða giriyorum. Bir haykýrýþ daha: "Dur kýmýldama, eller yukarý" Akþam karanlýðýnda bu sokakta baþka askerler, baþka bir grup insaný duvara dizmiþ bekliyor.

  Çingeneler Zamaný (Þenol Durmuþ) 22 Temmuz 2010 Yeraltý 

Gitme, sakýn gitme diyordu. Bu kez harbiden baþýn belaya girecek. Neden gitmeyecektim ki? Çocukluðumun geçtiði, yaþamýn en güzel renklerini gördüðüm o mahalleye neden, niçin gitmeyecektim.

  Cehennem Melekleri Bayrampaþa Cezaevi (Þenol Durmuþ) 1 Aðustos 2010 Yeraltý 

"Bak koçum yarýn büyük ihtimalle daðýtým olacak. Hepimiz koðuþlara daðýlacaðýz. Gittiðin koðuþa dikkat et kimselerle muhattap olma, sana gülene, ilgi gösterene kanma. Ranzandan sakýn inme. Bir þey ikram etseler dahi alma tamam mý?"

  Kalleþ Hasan (Þenol Durmuþ) 4 Aðustos 2010 Gülmece (Mizah) 

Yalnýz Osman aga mý? Her sýcak yuvada isyanlar, haykýrýþlar. Sabah ezan okunduðunda, cami yolunda sessiz konuþmalar duyulmuyor. Yaðmasý gereken yaðmur neden yaðmýyor. Çýkmasý gereken ot niye çýkmýyor. Yavrulamasý gereken hayvanlar, hükümetin yalaka destek oy kredisi konuþuluyor da konuþuluyor. Hoca efendi “Sabredin aðalar” diyor.Hoca da kýzgýn, öfkeli... “Ulan deyyuslar, bin senedir dua ediyorsunuz, birkaç sene daha etseniz ne olacak sanki, sarýlýn Ömer efendinizin adaletine, tutun ucundan sakýn býrakmayýn" diyor.

  Yýlýn Yalakasý (Þenol Durmuþ) 11 Aðustos 2010 Ýronik 

Korumalarý þaþýrsa da yüksek sesle baðýrdým... "Sakýn tutmayýn beni ulan... Sayýn baþkaným, sayýn baþkaným, ey yüce devletlüm, ey Ýstanbul,un yüce þehremini, hoþgeldiniz, sefalar getirdiniz, þeref verdiniz, bu aciz, sefil, aþaðýlýk kullarýnýzý bahtiyar ettiniz" dedikten sonra büyük bir saygýyla eðilerek elini bir bakýma o koca kýllý pençesini tuttum. Altý aylýk bir bebeðin ellerini öper gibi þefkatle o pençeyi öpmeye baþladým.

  Kemikkýran Mustafa (Þenol Durmuþ) 24 Aðustos 2010 Yeraltý 

"Kim olduðun ne olduðun hiç önemli deðil" demiþti."Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun umurumda bile deðil" diyordu. "Bu birim farklýdýr, en önemli iþimiz sorgudur. Sorgu yaparken hiç acýma olmaz, yufka yürekli adamlarý sevmem anlaþtýk mý? Adýmý duyduysan nasýl biri olduðumu bilirsin. Beþ senedir koca Ýstanbulun güvenliðini ben saðlýyorum. Ben müdür vali tanýmam. Deðil babamý Allahý bile tanýmam anlaþtýk mý, söyle bana bu iþi yapabilecek misin þimdiden söyle tercih senin. Eðer yapamazsan seni þimdi hemen bir semt karakoluna gönderirim ne diyorsun Mehmet Çetin" derken aðzýndan köpükler saçýlýyordu.

  Kurtlar Sürüsü (Þenol Durmuþ) 31 Aðustos 2010 Toplumcu 

Babalarý öfkeyle baðýrýrdý çocuklara, karýsýna, onu karþýlayan akrabalarýna. Köydeki düzenini, aðýrlýðýný korktuðu halde, hiç hissettirmeden yeni geldiði bu mahallede göstermeye çabalardý.

  Ýþsiz ve Öfkeli (Þenol Durmuþ) 26 Eylül 2010 Yeraltý 

Senin hareketini baþlatan ezan sesleri olur... Daha sonra köpeklerin havlamalarý, açlýktan çýldýran martýlarýn korkunç çýðlýklarý duyulur. Eðer iþsizsen, okula giden birkaç çocuðun varsa, ödenmesi gereken borçlarýn, yýðýnla birikmiþ faturalarýn varsa tam bir kabusun ortasýnda uyandýn demek. Yanýnda uyuyan eþine korkarak bakarsýn. Lanet olasý kadýn sana sýrtýný dönmüþtür. O zaten senden çoktan nefret etmiþtir. Sana bakmaz bile.

  Suçlu Ruhlar (Þenol Durmuþ) 4 Ekim 2010 Toplumcu 

Cezaevinin ana giriþ kapýsýnda yüzlerce kadýn, erkek, çocuk arasýnda, bir köþeye sinmiþ halde ziyaret sýrasýnda...Kadýn sabahýn beþinden beri bekliyor..Çocuðunun kolunu sýký sýkýya tutmuþ býrakmýyor..Kýrmýzý yanaklarý, baþörtüsünden saçýlan sarý saçlarý, dolgun vücudu ile saf güzelliði dikkat çekiyor.

  Þarapçý (Þenol Durmuþ) 26 Ekim 2010 Toplumcu 

Millet dedikodu yapmýþ, demiþ ki: "Ulan sen ne biçim babasýn. Beyoðlunda pavyonlarda karýlarla, alemlerde taksiyi yedin bitirdin. Oðlunun geleceðini hiç düþünmedin. Kemiklerin sýzlýyor mudur acaba, allahýn belasý lanet olasý lavuk, mendebur baba demiþler. Daha sonra da oðluna demiþler: "Bak oðlum Salih yandýn, harbiden yandýn, baban Melahat'la, Mualla'yla Haticeyle paralarý yedi bitirdi..Hiç bir þey kalmadý, sana da üçün biri kaldý...Oda sana yetmez, yandýn oðlum yandýn." Ýþte yandýn diye diye oðluna da böylece bu meþhur lakap takýlýyor...

  Orman ve Ayý (Þenol Durmuþ) 2 Kasým 2010 Gülmece (Mizah) 

"Nasýl yeðenim, babanýn sakallarýna benzemiyor deðil mi? Ulan yavaþ çeksene canýmý yakýyorsun, tamam ulan bu kadar yeter!" diye homurdandýðýnda elimi yavaþça çekmiþtim.

  Karakol ve Ayna (Þenol Durmuþ) 14 Kasým 2010 Aný 

Karakolda bir komiser olmak, hele baþkomiser olmak demek, bu yerde çok özel bir durum ve güçtü. Artýk insanlar, esnaflar, hatta sokaktaki kediler, köpekler dahi bu güçlü komiserin denetimi altýnda yaþardý. Ayný Osmanlý döneminde Yeniçeri karakollarýnda olduðu gibi sistem belki de hiç deðiþmemiþti.

  Suçlu Ruhlar 2 (Þenol Durmuþ) 19 Kasým 2010 Toplumcu 

Adý, soyadý yazýlý rakamlý tabelayý elleri titreyerek de olsa göðüs hizasýnda tutmaya çabalýyor... Gardiyanýn öfkesi hala geçmemiþ...

  Angus Anguta Karþý (Þenol Durmuþ) 21 Kasým 2010 Toplumcu 

"Lan tutun þunu..Çevirin lan korkmayýn..Oðlum siz ne ödlekmiþsiniz..Haydar oðlum, Cafer sen nirdesin...Çabuk tüfeði verin bana"

  Pavlovun Köpekleri (Þenol Durmuþ) 24 Kasým 2010 Yeraltý 

Köpekler gibi... Sayý kýrk elli, bazen yetmiþ. Her gün birkaç tane daha sürümüze katýlýyor. Sokak köþelerinde ki çöp konteynýrlarýna yanaþan özgür türlerimiz bizlerden daha þanslý. Ýstedikleri kadar poþetleri, ekmekleri, artýklarý, kemikleri parçalama þansýna sahipler.Onlar þanslý ya bizler?. Bir tencerenin içinde sunulan bakliyat, sebzeden çorbadan baþka seçenek yok.Daha ne isteyecekler?.Kemik mi?..Burada çok lüks.

  Bir Cenaze Töreni (Þenol Durmuþ) 2 Þubat 2011 Toplumcu 

"Yeter be Allah rýzasý için bitir þu töreni...Allah ýn belasý hoca.Yeter acý bu insanlara.Birçoðu zaten hatýrýna emrivaki gelen insanlar....Bunlarý düþünmüyor musun.Fazla bahþiþ mi aldýn, ne yaptýn ulan?

  Sarýgöl Roman Mahallesi 2 (Þenol Durmuþ) 22 Þubat 2011 Toplumcu 

"Sana bir silah mý yahut uyuþturucu mu lazým, yapacaðýn iþ için adam mý lazým, bulunduðun vilayetteki en yakýn bir roman mahallesine git, orada bir kahvehaneye gir otur çay söyle. Seni kimsenin tanýmasýna gerek yok, yeterki paran olsun, daha çayýný bitirmeden yanýna gelirler.Merak etme sen adamým"

  Ormandan Notlar (Þenol Durmuþ) 8 Mart 2011 Yeraltý 

Bakalým gözler ne anlatacak..Onlar çok iyi bilir O gözleri...Bir kediyi bile köþeye sýkýþtýrdýðýnda onun yapacaðý bir mücadele mutlaka olur, tabiat kanunu bu...Peki bu adam sýkýþtýðýnda son ana kadar ne yapabilir..Ýþte bu gözler anlatýrdý , onun ne yapýp, yapamayacaðýný...

  Babam ve Oðlum (Þenol Durmuþ) 21 Mart 2011 Ýronik 

Oðlum iþte diðer yaþýtlarý gibi...Þeytan gibi kerata, ara sýra severim...On ikisine basmak üzere...Erkek çocuðu olduðu için haliyle biraz da þýmarttýk sayýlýr.Her baba gibi bazen bende "hadi oðlum þu pipini bir göstersene, bakalým büyümüþ mü" derim...

  Açýk Hava Týmarhanesi (Þenol Durmuþ) 1 Nisan 2011 Kent 

O yýllarda özellikle camiye namaza gitmek her babayiðidin harcý deðildi...Bir kaç tana doksanlýk sevimli dedeye izin verilmiþti.Günümüzün azýlý müslümanlarý henüz sahnede yoktu.Zaten o yýllar da o fýrsatý da hiç kimseye vermezlerdi..Aniden genç veya orta yaþ seviyesinden birinin avluda yer almasý hemen dedikodulara, eleþtirilere neden olurdu..."Bu adam kendisini çok mu akýllý zannediyordu.Bu kurnaz aklý sýra aradan sýyrýlýp cennete gidecekti.Yoktu öyle yaðma...

  Pavlovun Köpekleri 2 (Þenol Durmuþ) 17 Nisan 2011 Yeraltý 

Þimdilik iþtahýmýz yok diyoruz. "Kalkýn temizlik, tuvalet, koþar adým, marþ marþ".bir emir daha...Bina içersi bir anda arý kovanýna dönüyor... Tabaklar kaþýklar havada uçarken toplanýyor. Bir kiþi bir torbanýn içindeki bez parçalarýný herkese daðýtýyor. Joplar gelene geçene sallanýyor. "Koridor" diyor bir gardiyan. "Siz þuraya siz de buraya çabuk olun lan ibneler!" diye haykýrýyor. Avluya fýrlýyoruz.

  Ýsyankar Ruhlar (Þenol Durmuþ) 18 Nisan 2011 Toplumcu 

Akþam karanlýðý bastýðýnda ateþler yanar, iþte o zaman hüzün basar, efkâr basar. Kimse ayrýlmak istemez. Þimdi birisinin araya girmesi lazým. Maymunluk yapmasý þart, onlarýn gülmesi lâzým. Yoksa içleri parçalanacak dertten. Görev belli. En bedavacýsý, en parasýzý devreye girer. Kralýn soytarýsý gibi. Öyle þakalar yapar ki, öyle hareketler yapar ki gel de gülme ulan için kan aðlarken. Kahkahalar yeniden patlar hem de nasýl.

  Adalet (Þenol Durmuþ) 29 Nisan 2011 Toplumcu 

Türk milleti adýna otuzaltý yýl hapis cezasýna... Kadýn çýðlýk çýðlýða feryad ederken aðýr ceza reisinin son kararý deðil iki sanýðý jandarmalarýn tüylerini dahi diken edercesine bir gerginlik yaratýyor.Duruþma salonuna giren adliyedeki görevli polisler kadýný zorlukla da olsa dýþarý çýkartýrken mahkeme reisi heyet üyeleri hiç istifini bozmadan ona bakýyor

  Ýstanbul (Þenol Durmuþ) 8 Mayýs 2011 Kent 

Sonunda evden çýkmaya karar verdim.Ama bu kararý uygulamak için de birkaç günün daha geçmesi gerekiyordu.... Güya ilaçlarý günü gününe kullanmam gerekiyormuþ. Bir gün bile aksaklýk büyük zarar verirmiþ. Tedavi sürecini alt üst edermiþ. Ama buna raðmen arada bir de ufak birkaç þiþe devirmeyi baþardým. Bazý büyüklerim de tedaviye destek için namaz kýlmam için telkinlerde bulundu. Doktor sorunu düzgün bir türkçeyle izah ediyordu. Hayal dünyasýnda yaþýyormuþum güya. Ve üstelik çevreye, tabiata, insanlara hatta hayvanlara da þüpheyle bakýyormuþum.

  Bir Yazarýn Izdýrabý (Þenol Durmuþ) 9 Mayýs 2011 Ýronik 

Gözlerimi açtýðýmda önce bir tezek gördüm. Sonra da bir inek. Sonra da bir sopa. Sopa sýrtýma indiðinde can havliyle onu da gördüm. Aksakallý bir ihtiyardý vuran. Sopa bastonmuþ. Bana "Seni gavurun dölü" derdi her zaman. Benim dedemmiþ.

  Lastik Sevim (Þenol Durmuþ) 11 Mayýs 2011 Kent 

Ölüm haberini duyan birçok insan adeta yýkýldý. Bu habere inanmak da zorlandýlar. Ayna Mahmut ölemezdi. Hele bir de bu saatten sonra. Gerçeði bilenler bu ölümü elbette normal karþýlýyordu. Bir insan tabii ki sonsuza kadar yaþayamazdý. Tabiatýn bu korkunç gücü karþýsýnda bir canlý ne kadar dayanabilirdi ki?.. Ayna Mahmut da bu semtin efsane isimlerinden biri sayýlýrdý.

  Bir Yazarýn Izdýrabý 2 (Þenol Durmuþ) 18 Mayýs 2011 Ýronik 

Birden hiç ummadýðým bir anda o ses beynimde yine yankýlanýr.Ýþte o gelmiþtir.Ýþte yazarý zorlayan sebep yine geldi.Evet þükürler olsun gelmiþtir.Tanrýma binlerce kez þükür ederim.Gözlerim kapalý olduðu halde gülümserim.Benimle konuþmaya baþlamýþtýr artýk.Onu dinlerim.Söz sýrasý ondadýr.Bana seslenir.Evet "Ýlhami" abi bana sesleniyordur. "Hey adamým ben geldim.Çabuk kalk o lanet olasý, Allahýn belasý yataktan...Eeee ne bu halin?

  Gel Abi... (Þenol Durmuþ) 24 Mayýs 2011 Toplumcu 

Gel Rüstem abi...Gel de gör þu periþan halimizi.Sefil varoþlarýn halini bir gör. Gör de önce kendinden sonra insanlýðýndan, geçmiþinden, geleceðinden utan abi. Evlerden feryatlar çýðlýklar yükseliyor abi. Yarý aç, yarý tok yaþayanlar bir yana, týka basa yiyenler, beslenenler, kýrmýzý yanaklýlar bir yana abi. Geçim derdinden çýldýranlar, fazla kazanmaktan bunalanlar bir yana, kýblesi, pusulasý þaþmýþ insanlar bir yana abi.

  Bir Yazarýn Izdýrabý 3 (Þenol Durmuþ) 1 Haziran 2011 Ýronik 

Olmaz olur mu efendim, bir hayli katkýsý oldu tabii ki. Daha önce serbest þiirler yazarken, diðer kategorilerde de bayaðý ses getirdim. Hece, Taþlama, Haþlama, Ankara Misket, Aydýn havasý, Konya ovasý derken her alanda kendimi hissettirmeye baþladým. Çok güzelde öykülerim vardýr. Kýsmet olursa yakýnda bunlarý bir kitapta toplamayý düþünüyorum.

  Bir Yazarýn Izdýrabý 4 (Þenol Durmuþ) 1 Haziran 2011 Ýronik 

---Deðerli okuyucular, dergimizin bu sayýsýnda, söyleþi konuðumuz internet dünyasýnda fýrtýnalar estiren, edebiyat sitelerini alt üst eden bir yazar adayýný tanýtmak istiyorum.Sayýn Kazým Kolbastý,yý tanýyalým..Kazým bey, yazarlýk serüveniniz ne zaman baþladý..Doðarken mi yazardýnýz, yoksa sonradan mý oldunuz?

  Ýsyankar Ruhlar 2 (Þenol Durmuþ) 8 Haziran 2011 Toplumcu 

Ýçmek derdi bizim þarapçý Ýsmet. "Ýçmek"... Sonuna kadar içmek derdi.. Yavaþ yavaþ, sürekli artarak, son aþamasýna kadar, ölene kadar, bir köpek gibi geberene kadar içmek, derdi bizim þarapçý Ýsmet. "Sevmek" derdi. "Tüm duygusallýkla, þefkatle sevmek. Hiç ara vermeden, becerircesine, usulüne göre, yavaþ yavaþ, sonra tüm þiddetiyle, bedeni parçalarcasýna becerip sevmek." derdi Ýsmet abi. Dediðini de yapmýþtý.Safinaz ablayý da o þekilde becermiþti.

  Mahalle ve Üç Kiþi (Þenol Durmuþ) 29 Haziran 2011 Yeraltý 

Üç kiþi baþlamýþtýk.Sayý bazen yedi sekiz oluyordu.Evin dýþýnda da bahçe de otuza yakýn kiþi içiyormuþ.Genç, yaþlý mahalle ahalisi iþte.

  Emret Ölelim (Þenol Durmuþ) 8 Temmuz 2011 Toplumcu 

Tekmil verildi. Sahne sona erdi. Subaylarýn, astsubaylarýn günlük yarým saatlik çalýþmasý sona erdi. Þimdi sýra tabur binalarýndaki odalarýnda istirahate çekilme saatleri. Yan gelip yatarken neler konuþacaklar? Vilayetin, ilçenin, zenginlerin kýzlarý akþam onlarý bekliyor. Hepsi üniformalarýyla yakýþýklý. Becerdikleri üniversitelilerin, sekreterlerin, hemþirelerin sayýsý kaç acaba? Ya birbirlerine devrettikleri. Tabur çaycýsý bizim Hasan bu duyduklarýný büyük bir gururla bölüðe anlatmamýþ mýydý?

  12 Eylül ve Babam (Þenol Durmuþ) 17 Aðustos 2011 Aný 

Binlerce ev, iþ yerleri, sokaklar, binlerce asker tarafýndan basýlýyordu. Ahþap binalarýn kapýlarý dipçiklerle kýrýlýyordu.Yine kadýnlarýn, çocuklarýn feryatlarý arasýnda erkekler pijamasýyla sürüklenerek sokaða fýrlatýlýyordu. On beþ yaþ üzeri bütün erkekler gruplar halinde toplanýyordu. Yerde tekmelenenler, postallarla, joplarla, dipçiklerle, dövülen insanlar eller havada olduðu halde yürütülüyordu. Kimse ne oluyor diyemiyordu. Bir þey sormaya kalkan anýnda tekmeyi, dipçiði yiyordu. Subaylar, sivil polisler, haykýrarak emir yaðdýrýyordu.

  Beni Kimse Sevmedi (Þenol Durmuþ) 31 Aðustos 2011 Ýronik 

O zamanlar çok küçüktüm. Yarý ahþap, yarý sývalý bir evde gözlerimi açmýþtým. Önce annemin memelerini görmüþtüm. Beni emziriyordu. O emzirirken yanaklarýmda gezinen o fýrça, sert tüyün acýsýyla baþýmý çevirdiðimde o býyýðý gördüm. Babam beni öpüyordu.

  Þairler Çýkmazý Sokaðý (Þenol Durmuþ) 13 Eylül 2011 Ýronik 

"Size tavsiyem öykülerinizi Arapçaya çevirtin. Tanýdýk bir tercüman arkadaþým var.Sultanahmet civarýnda halý satar. Ýsterseniz kartýný size verebilirim. Þimdilerde Araplar bizim öyküleri, romanlarý okuyor. Baþka da bir þansýnýz olduðunu zannetmiyorum. Bu Allahýn belasý ülkede sizi de kimse okumaz." dediðinde Rýfký’yla þok geçirdik

  Cafer Kalfanýn Ýsyaný 2 (Þenol Durmuþ) 15 Eylül 2011 Ýronik 

Rýza'yý zar zor ikna ettim ama abim tepki gösterdi. "Yapma Cafer, benim ineklere deðme, elleme, gözünün yaðýný yiyim. Askerliði orada yaptým. Çok acýmasýz insanlardýr bu Ýstanbullular. Vallahi de billahi. Seni de Rýza'yý da hemi de benim inekleri yer bitirirler."

  Kalleþ Hasan 2 (Þenol Durmuþ) 25 Eylül 2011 Ýronik 

Oðlum Hasan sen Ýstanbullar da dolaþ dur havaný yap bakalým.O sýfýr traktörü alýp millete hava yapacam derken bütün köyü birbirine kattýn durdun.Milleti birbirine düþürdün.Köyü traktör garajýna çevirdin sonrada sýkýyý görünce kaçtýn gittin.

  Zevkle Ölmek (Þenol Durmuþ) 4 Ekim 2011 Yeraltý 

Sürekli polis baskýný endiþesi ile oraya girer çýkardýk.Mahallede bir dakika bile fazla zaman geçirmek çok lükstü, tehlikeydi.Vedat gibilerin umurunda bile olmazdý herhangi bir endiþe.Ertesi günde yine iþ dönüþü o pencerenin önüne geldik.

  Ýblisin Elleri (Þenol Durmuþ) 11 Ekim 2011 Toplumcu 

Çocuk gördüðü o surattan ürkmüþtü... Bu adam, bu korkunç surat onun babasý olamazdý. Zavallý çocuk nereden bilecektiki. Ýleride babasýnýn oðlu olacaðýný, o kýlýða ve o görüntüye sahip olacaðýný. Babasýnýn aðzýndan çýkan kelimeleri anlayamýyordu. Küfür eden adamýn aðzý tükürük, balgam saçýyordu.

  Açým Ben (Þenol Durmuþ) 16 Ekim 2011 Yeraltý 

Ýkisininde gözleri çok çok fenaydý...Bakýþlar vicdanlarý deliyordu.Haklýlar da.Aylardýr bedavadan içmek, karýn doyurmak güzeldi de nereden geliyordu bu deðirmenin suyu hiç sordun mu?..

  Açým Ben 2 (Þenol Durmuþ) 28 Ekim 2011 Yeraltý 

Hemen herkes o poþete bakýyordu.Garson, simitçi, ihtiyar keçiler bizim Rýfký, Salih bütün aç gözler o poþete baktý...

  Haydi Cepheye (Þenol Durmuþ) 1 Kasým 2011 Ortamsal 

Geçim, seçim derken son günlerde cepheden gelen haberler de bir hayli moralleri bozdu. Bir onlar saldýrýyor, bir biz saldýrýyoruz. Ama hala bir netice elde etmiþ deðiliz. Hükümet iþi sýký tutuyor. Allaha þükür, þimdilik yiyecek sýkýntýsý çekmiyoruz. Fýrýnlar gece gündüz ekmek üretiyor. Marketlerde reyonlar aðzýna kadar dolu. Üstelik ithal et, hayvan bile getiriyorlar durmadan. Kömür yardýmlarý, battaniyeler, çadýrlar da cabasý.

  Arayýþ (Þenol Durmuþ) 18 Kasým 2011 Yeraltý 

Her Allah'ýn günü o aranýr. Bir önceki gün sahneden yok olmuþtur. Ama ertesi gün tekrar aranýr, yeniden bulunur. Bulunduðunda ise sonuna kadar, hiç acýmadan o yok edilir. Onunla adeta savaþýlýr. Ýnsaný çok yorar. Buna raðmen sýnýrsýz bir zamanla onunla gülünür, dertleþilir, bir yoldaþ gibi. Ayrýlma saati geldiðinde ise o artýk yoktur.

  Topal Hayri (Þenol Durmuþ) 20 Kasým 2011 Yeraltý 

Yaþlý adamý belediye otobüsünde gören herhangi biri, genç, kadýn hatta ondan daha yaþlý biri ona yerini verirdi. Bastonlu, tek ayaðý, bir kolu sakat, tek gözlü ihtiyar acýnacak bir durumdadýr. Ayakta güçlükle durmasýnýn sebeplerinden biridir ihtiyarlýðý. Bir nedende sarhoþluðudur. Aðzýndan yayýlan alkol kokusundan irkilseler de kanýnda dolaþan diðer maddeleri hiç kimse tahmin edemez. Yanýnda oturan bir yolcu eðer topal Hayri'yi tanýmýþ olsaydý, ilk durakta bu otobüsü terk ederdi.

  Gerzekler (Þenol Durmuþ) 3 Aralýk 2011 Yeraltý 

Ona göre insanlarýn büyük çoðunluðu gerzek sýnýfýna giriyordu. Bu tip insanlarý gördüðünde ya da birine kýzdýðýnda ona kýsaca gerzo demekten çekinmezdi. Yolda, minibüste, çarþýda, pazarda kimi görse hiç fark etmiyordu. Yeter ki öyle birisini görmesin.

  Hýrsýzlar Kralý (Þenol Durmuþ) 12 Aralýk 2011 Yeraltý 

Onlar varoþlar da, roman mahallelerin içlerinde tam gaz faaliyette sayýlýr. Hýrsýzlar, katiller, fahiþeler dünyasýnýn insanlarý misyonlarý gereði iþbaþýndadýr. Ýlahiyatçýlara göre tanrýya hizmet eden en kutsal iþçilerdir onlar. Ýyi insanlar cennete hazýrlanýrken onlar günahlarý ile cehennemi dolduracaktýr. Bu fani dünyada herkesin görevi belliydi.

  Kurtarýn Beni (Þenol Durmuþ) 14 Aralýk 2011 Toplumcu 

Burada her türlü insan var. Anasýný kesen, babasýný soyan, çocuðunu doðrayan ne ararsan var.Hele Ýstanbul’dan gelen iki tinerci daha gelir gelmez bizim ormancý Hüseyin’in oðlu Cabbar’ýn suratýný kesti. Geçenlerde iki paket sigaramý çaldýlar. Traþ kolonyamý bile içmiþler. O gelen tinerciler yapmýþ. Gardiyanlar bile bir þey demiyor. “Birbirinizi idare edin. Kardeþ kardeþ yatýn. Siz artýk bir ailesiniz.” diyorlar

  Hey Gidi Günler Hey (Þenol Durmuþ) 17 Aralýk 2011 Aný 

Yarý aç, yarý tok yaþadýðýmýz günlerdi ama çok mutluyduk. O kadar neþeliydik ki çýldýrmamak için adeta kendimizi zor tutuyorduk. Babamýzýn biz üç kardeþe gece gündüz ana avrat küfür etmesine, annemizin o kalýn sopayla günün yirmi dört saati dövmesine raðmen çok mutluyduk.

  Yazýklar Olsun Türk Edebiyatýna (Þenol Durmuþ) 20 Aralýk 2011 Baþkaldýrý 

Yazýyý kaleme almamda ki en büyük etken edebiyatýmýzda þair ve yazarlarýn toplumda ki suç iþleyen insanlara mahkumlara, yani hýrsýzlara, katillere, esrarkeþlere bakýþ açýlarýnda ki acýmasýz duruþtur. Üstelik onlarý bir vebalý gibi görmeleri, sefil iðrenç yaratýklar diye yaftalayýp toplum dýþýna iterek adeta tekme tokat dýþlayarak sanki bu insanlar yokmuþçasýna gibi bir tavýr almalarýdýr.

  Köpekler Sokaðý (Þenol Durmuþ) 26 Aralýk 2011 Varoluþçuluk 

Þehrin hiçte sevilmeyen bir bölgesinin sokaðýydý. Söylentilere göre bu sokaðýn insanlarý uðursuzdu. O insanlarýn kadýn cinsleri ise kutsal kitaplarda bile lanetlenmiþti. Elbette inananlar için söylenmiþti. O kadýnlar ile yatan dindar bir erkeðin güya kýrk yýl boyunca bir kiremitle keselenmesi gerekiyordu.Günah, sevap seçeneðinde becermek belkide en iyi tercihti...

  Aðlama Baba (Þenol Durmuþ) 29 Aralýk 2011 Toplumcu 

Bana hiç kimse o gavurlarýn giyimlerini yaþamýný methetmemiþti, bilakis onlara sürekli küfür edilirdi. Kilise çanlarý bir yana ahlaksýzlýklarý, sapýklýklarý anlatýlýyordu. Ama o çocuk aklýmla kýyasladýðým da anlatýlan þeyler de bir sorun olduðunu hissediyordum. Çünkü çevremde ki insanlarýn yaþamda ki ilkelliðini öfkesini, barbarlýðýný görüyordum birde o gavurlarý televizyon ekranýnda.

  Yürüyen Yatýr (Þenol Durmuþ) 30 Aralýk 2011 Ortamsal 

Söylentiler birbirini takip etti. Kimileri gece yarýlarý beyazlar giymiþ ak sakallý bir ihtiyarý gördüðünü söylediðinde mahalle sakinleri iyice bir paniðe kapýldý. Hemen herkes bir þeyler söylüyordu. Bazýlarý bu olayýn kýyametin bir habercisi olduðunu iddia ederken , kimileri artýk yatýrýn ayaða kalkma zamanýnýn geldiðini tartýþmaya baþlamýþtý. Bu dedikodular yüzünden hava kararýr kararmaz insanlarýn büyük çoðunluðu eve kapanýyordu.

  Caným Ýzmir (Þenol Durmuþ) 4 Ocak 2012 Ýyileþme 

Bu yörenin üreticileri de acýmasýzlýk da diðer bölgeleri aratmaz. Bilakis düþünceme göre onlarý sollamýþtýr diyebilirim. Yunanlýlarýn burada son sürat denize dökülmesinin sýrrý da zengin mandalina aðaçlarýdýr. Yani ortaya yaðma, talan ve vatan denklemi sahnesi çýkýyor. Çýkardýðým sonuç ve çözüme göre bu fabrikanýn kurtuluþu için acilen yeni bir Yunan iþgaline ihtiyacýmýz olduðu gerçeðidir...Üstelik hemde çok acilen diyebilirim.Saygýlarýmla arz ederim...

  Caným Ýzmir 2 (Þenol Durmuþ) 4 Ocak 2012 Ýyileþme 

Küçüklüðüm aklýma geldi. Oðlum Erbil’e ne kadarda benziyordum. Zavallý oðlum babasýný cezaevi ziyaretlerinde görmekten helak olmuþtu. Bir defasýnda “Babacýðým sen hýrsýz mýsýn diye sormuþtu. Bir gün babacýðým sen amma da televizyonlardaki katil amcalara benziyorsun demiþti. Babacýðým lütfen annem komþularýn merdivenlerini silmesin. Babacýðým ben küçük Emrah olmak istemiyorum, lütfen buradan çýk” diyordu. Benim oðlum küçük Emrah olmamalýydý. Caným oðlum diye iç geçirirken ben de aþaðýya indim. Zangýr zangýr titreyen saatime baktýðýmda saat beþti. Neler oluyordu Allah’ýn belasý þehirde.

  Yüce Tanrým (Þenol Durmuþ) 6 Ocak 2012 Ýronik 

Bir kulun olarak sana þükranlarýmý sunarým ey yüce tanrým. Beni bu pislik dünyaya getirdiðin için önceleri çok sitem etmiþtim. Doðduðuma bile piþman olmuþtum ama bilmiyordum ki beni bir amaç için bir misyonla bu dünyaya gönderdiðini. Elbette bunlarý yaþarken öðrenecektim. Bu dünyanýn içinde bir dünya olduðunu ve benim bir takým vasýflar kazanarak o dünyanýn kapýsýný açacaðýmý ve benim gibi daha önce o yolu bulan elçilerle birlikte olacaðýmý üstelik onlarla birlikte sana hizmette bulunacaðýmý nereden bilirdim.

  Gazete (Þenol Durmuþ) 6 Ocak 2012 Beklenmedik 

Gazeteyi elime aldýðýmda, okuduðum o haberlerden hep ürkerdim.Neler oluyordu memlekette.Eþime çocuklarýma, bakardým.Düþünürdüm endiþe içerisinde...Bir adam gördüðü rüyadan sonra çocuðunu boðarak öldürmüþtü.

  Köpeklerin Aþký (Þenol Durmuþ) 8 Ocak 2012 Yeraltý 

"Aþýðým ona, bana getirin onu. Onunla evleneceðim" diyordu. Hepimiz þok geçirmiþtik. Þaþkýnlýkla ona bakýyorduk. Ne diyordu bu Allahýn belasý serseri. Semtte becermediði kýz kalmamýþtý ama hala bu son aþkým, bu son ulan diye haykýrýyordu. Üstelik peþimizde polisler varken. Zavallý iki adamýn hastanede kemikleri düzelirken bir it sürüsü gibi sýðýndýðýmýz bu evde adam bizlere bir anda “Aþýðým” diyordu.

  Kumarbazlar (Þenol Durmuþ) 10 Ocak 2012 Aný 

Bizim çevremizde ise kurduðumuz o küçük kumar dünyasýnda hayatý daðýlan insanlar yýðýlýrken, bu yolda heba olurken aramýzdan sadece kardeþim bu yolculuðu baþarýyordu.Kardeþim insanlarý bir kitap gibi okuyordu.Yeter ki onu bir kez görsün...Ertesi gün o kiþi onun gözünde artýk klasik bir eserdi.

  Ayþe Aþk Arýyor (Þenol Durmuþ) 13 Ocak 2012 Deneysel 

Günlerce o hýrsla çalýþtý.Topuklu ayakkabýlý, kýrmýzý etekli, zengin kýzý Mualla onu fark edene kadar. Bu fakir kýz bu güzellikle kendini heba etmiþti. “Sen de benim bindiðim arabaya biner misin?” diye sordu bir gün. Sevinçten göz yaþlarýný zor zaptetmiþti Ayþe. “Evet hanýmcýðým” demiþti. “Peki biz grup yapýyoruz, gayet zevkli oluyor, aramýza da girer misin?” diye tekrar sormuþtu.

  Ölüyü Sevmek (Þenol Durmuþ) 18 Ocak 2012 Toplumcu 

Bu sevginin ne zaman baþladýðý pek bilinmezdi ama uzun bir süredir, çok önceleri olduðu gayet iyi bilinirdi.Bu semtte bir sela verildiði vakit o sesi duyan kulaklar hemen iþbaþýndadýr.Kim ölmüþtür?.. Evlerdeki yaþlý insanlar, bir koþuda pencerelerde, balkonlarda yerini alýr ve çevreye dört gözle bakar durur. Bir köþede içenler, kahvede çene çalanlar ise mutlaka heyecan içerisinde birbirine sorar. “Kim ulan bu ölen?.. Hangi müsibetten kurtulduk acaba ” diye merak edilir bu mahallede...

  Caným Oðlum (Þenol Durmuþ) 23 Ocak 2012 Ýronik 

Hadi oðlum üzme babaný. Seni çok seviyorum biliyorsun. Aman derslerine dikkat et çok çalýþ, oku sonra büyük adam ol. Her þeyi senin geleceðin için yapýyorum. Sonra senin de bir oðlun olacak biliyorsun deðil mi? Üstelik ayný bana benzeyecek. Tamam mý caným oðlum. Benden sakýn utanma. Baban hýrsýz diye sakýn utanma. Arkadaþlarýnýn ne dediði önemli deðil. Benim ne dediðim önemli. Senin geleceðin için çalýyorum, çýrpýyorum.

  Bizim Mahalle (Þenol Durmuþ) 26 Ocak 2012 Yeraltý 

Bizim mahalle iþte kardeþ hani aþaðý mahalle diye küçümsedikleri o yerlerden birisi. Yani diðerlerinden pek bir farký yok bilakis fazlasý var. Sonuna kadar okursan eðer umarým aklýn baþýndan gitmez. Madem sayfama gelmiþsin okumak için azýcýk sabýrlý ol, dikkatli oku sana bir mahallenin resmini çizeceðim. Aynen Abidin abimiz gibi. Anlatacaklarým mahalle dedikodusu deðildir. Ýyisiyle, kötüsüyle, sevabýyla elimden geldiði kadar mevzuyu izah etmeye çalýþacaðým. Geyik muhabbeti arýyorsan þimdiden baþka bir sayfaya geç uyandýrayým seni.

  Güneþin Ýntikamý (Þenol Durmuþ) 16 Þubat 2012 Ýronik 

Ortalýk iyice bir kavruldu…Güneþ þimdiye kadar bu acýmasýz yüzünü göstermemiþti. Tarlada ki adamýn takati iyice kesiliyordu.Dizleri, elleri topraða gömülü halde aðlýyordu. Kara suratýný kaplayan kýllarýn arasýndan süzüldü gözyaþlarý. Hiç ara vermeden aðladý, titredi, durdu.Bir avuç topraðý sýkarken, parmaklarýndan akan ince kum þeridini fark etti…O yumruðunu güneþe doðru tutarken öfke, kin, nefret yüzünü kamaþtýrýyordu.Sonra birden haykýrdý.Tüm gücüyle baðýrdý.Küfür ediyordu, güneþe.

  Tanrýnýn Yumruðu (Þenol Durmuþ) 22 Þubat 2012 Toplumcu 

Kutsal kitaplardaki metinlerin satýr aralarýnda belirtilmiþtir. Tanrý bazý güçlerini ister istemez peygamberleri ile paylaþmýþtýr. Onlar yeryüzünde ki temsilcilerdir. O gücünü bu aracýlar vasýtasý ile diðer insanlara gösterecektir. Bir elin parmaklarýný geçmeyen peygamberlerin sayýsýnýn azlýðýndan olacak ki bazý güçlerini de mürþidi kamillere daðýtmaktan çekinmemiþtir. Bunlar dinimizde Allah dostu olarak bilinen özel insanlardýr. Ve bunlar soylarý vasýtasýyla günümüze kadar ulaþmýþtýr. Bunlar kimdir, nerede oturur, ne iþ yapar pek bilinmez ama birden hiç olmadýk bir anda insanlarýn karþýsýna çýkar ve hata yapan, günah iþlemekte ýsrar edenlere o korkunç gücü gösterir. O kafirin artýk bir þansý kalmamýþtýr.

  Yakup Turþu Ölmemeli (Þenol Durmuþ) 8 Mart 2012 Baþkaldýrý 

Ýnanýlmaz bir haber duyulmuþtu. Bu gerçek olabilir miydi? Yakup Turþuyu görmüþlerdi. Hemde koskoca Gopaþa meydanýnda.Sonra, oradan yürümüþ.Atatürk heykeline sert bir selam çakmýþ, sonra yoluna devam etmiþ, Sarýgöl roman mahallesine girmiþ, evin kapýsýný çalmýþ, kapýyý açan 4.karýsýna “Haydi suyu kaynat, leðeni hazýrla, soyun beni bekle” demiþ sonrada bir þiþe þarabý lýkýr lýkýr dikmiþ bizim Yakup Turþu.

  Dilenciler Köyü (Þenol Durmuþ) 11 Mart 2012 Ýronik 

Yaþlý dilenci inatla, ýsrarla iddia ediyordu. Güya zamanýnda bu yerde tek bir dilenci bile yoktu. Öyle ise eðer eski dönemde küçücük bir köy olan bu koca þehrin bu ilçesinde tüm ahali nasýl dilenci olmuþtu?.. Ýddiasýna göre eski dönemin insanlarý yokluða, sefalete raðmen onurlu insanlardý. Üstelik o onurlu insanlar hayatýnda hiç dilenci görmemiþti. Sadece göçebe çingeneler arada bir köyden geçerken dileniyordu. Onlarý da zaten herkes iyi tanýrdý. Onlar sonsuz yolculuklara çýkmýþ göçer insanlar sýnýfýydý.Geçtikleri köylerden, kasabalardan yardým talep ederlerdi. Ekmek, yumurta, þeker isterdi çingene kadýnlarý. Þartlarýn zorluðundan olacakki hýrsýzlýkta olaðan bir durumdu. Duruma göre katil olmakta, hiç sorun deðildi.

  Kurtarýcý (Þenol Durmuþ) 22 Nisan 2012 Ýronik 

Ýlk kez bu adý duymuþtuk. Kimdi bu paþa?..Kimdi bu adam?..Anlattýðýna göre sadece Deniz deðil Hava, Kara, Jandarma kuvvetlerinin bütün personeli subaylarý bu adama hayranmýþ. Memleketi kurtaracakmýþ. Hemen hepsi bu kurtarýcýyý bekliyormuþ.

  Sefilleri Öldürün (Þenol Durmuþ) 2 Mayýs 2012 Toplumcu 

Bir hýrsýzýn gözyaþlarý dökerek, isyan ederek anlattýðý bir olaydýr…Varoþlarýn en sefil mahallerinde iþe çýktýðý o günü anlatýyordu. Bir gün öðle saatlerinde bir eve girmiþti. Bir ev ne kadar eski o kadar döküntü olsa da oradan hiç umulmayacak ölçüde küçük bir hazinenin çýkma ihtimali hep yüksekti. Yastýk altýnda ki altýnlar, dövizler onun asýl hedefiydi. Gerçeði çok iyi biliyordu. Fakirler sürekli aç kalýrdý ama buna raðmen de yemezdi. Onlar acýmasýz cimriydi. Üç kuruþlarýný yemeden, içmeden yýllar boyu biriktirir sonra da bir bankaya ya da bir yasayla yeni hükümete ya da bunun gibi bir hýrsýza parasýný kaptýrýrdý. Tecrübeli hýrsýz bu felsefi düþünceyle o eve girmiþti

  Duymuyorum (Þenol Durmuþ) 9 Mayýs 2012 Varoluþçuluk 

O duymuyordu…Bu sorunu daha çocukluk yýllarýnda fark edilmiþti. Yakýn çevresine göre Adnan o yaþlarda bile saðýrdý. Ailesi de ayný düþüncede sayýlýrdý. Evet o kesinlikle duymuyordu. Çocukluk arkadaþlarý ise bu durumu farklý yorumluyordu.Onlara göre o iþine geleni duyan, iþine gelmeyeni de duymayan bir insandý.

  Yaþam Koçu Rýfký (Þenol Durmuþ) 15 Mayýs 2012 Ýronik 

Eminim birçoðunuz benim gibi daha sabahýn köründe, aynaya bakar bakmaz gördüðü o bedbin surattan ürküyordur. Asýk suratlý, mutsuz bir yüz ifadesi ile bir fotoðraf karþýmýzda bize bakýyordur. Çevremizde ki insan davranýþlarý, yaþam faktörleri, içinde bulunduðumuz toplum þartlarý maalesef bu suratý bu hale getirmiþtir. Artýk kendi yüzümüzden korkar hale gelmiþizdir. Peki ne yapmamýz lazým?.

  Öldür Beni (Þenol Durmuþ) 9 Haziran 2012 Yeraltý 

“Her ay birkaç kiþi orada kendini asýyor. En son geçen ay biri kendini yataðýyla beraber yakmýþtý. Ölmeleri hiç sorun deðil ama bize bir sürü evrak iþi çýkartýyorlar neyse hücreye geçmeni onaylýyorum”

  Arýyordum (Þenol Durmuþ) 4 Haziran 2012 Yeraltý 

O gece yarýsý yürüyordum yine o güzergahta… Onu arýyordum. Kalabalýklar arasýnda o kadýný fark ettim. Peþine takýldým. Pavyonlarýn, barlarýn, taksilerin arasýnda onu takip ediyordum. Caddeler, sokaklar geçiyordu önümüzde. Dilenen bir adam bizi görünce ürktü adeta yalvarýyordu: ” Ulu Tanrým bu gece neler oluyor ” dercesine ellerini gökyüzüne kaldýrmýþtý.

  Yaþam Koçu Rýfký 2 (Þenol Durmuþ) 13 Haziran 2012 Ýronik 

Sana ben ne demiþtim. He ne demiþtim. Pozitif enerji yayacaksýn adamým. Onu yay ki sonra faiziyle sana geri dönsün. Üstelik evrene de bir enerji katkýn olurdu. Eskiler ne diyordu?. “Ýyilik yap denize at, balýk bilmezse halik bilir” demiþlerdi. Anlaþýlan sen bunlarýn hiç birini yapmayacaksýn.

  Þüpheli Þahýs (Þenol Durmuþ) 4 Temmuz 2012 Yeraltý 

“Lan dur þüpheli þahýs. Kimsin, necisin nereden geldin, nereye gidiyorsun. Çýkar lan kimliðini…Ne iþ yapýyorsun hemþerim. Antep’ten niye geldin Ýstanbul’a. Gardiyan mýsýn? Demek ablaný ziyarete geldin. Al lan kimliðini. Bak oðlum bura Antep’e hiç benzemez. Burasý Ýstanbul oðlum. Fazla kalma buralarda baþýn belaya girer. Adamý yerler, bitirirler oðlum. Ablaný hemen çabuk gör, akþama da terk et lan Ýstanbul’u.”

  Tanrýnýn Yumruðu 2 (Þenol Durmuþ) 22 Temmuz 2012 Toplumcu 

Bir ambulansýn gelmesi için on dakikalýk bir süre yetmiþti. Þiþli Etfal hastanesinin acil servisine ulaþmasý için bir o kadar süre yeterliydi. Ona ne olmuþtu? Polislerin, doktorun sorularýný gülümseyerek sessizce cevapladý. Kafasýný bir mumya gibi sardýklarýnda ise mutluluðu daha da çok arttý.

  Hýrsýzlar Savaþý (Þenol Durmuþ) 1 Aðustos 2012 Ýronik 

Raþhan affýndan sonra cezaevlerinde ki sefiller topluma kazandýrýlmýþtý. Hýrsýzlar, gaspçýlar, katiller diðer bütün suçlular ait olduklarý halk yýðýnlarýnýn arasýna dönüyordu. Bazýlarýna göre bu af çok lüzumsuz gereksizdi. Çünkü bunlar salýnýrken adalet terazisi zangýr zangýr titremiþti. Üstelik teraziyi elinde tutan kör kadýn onu fýrlatýp atmýþtý. Kör kadýn diðerlerinin göremediðini görmüþtü. Çok geçmeden haklý olduðu ortaya çýkacaktý. Herhalde o teraziyi yýllarca boþu boþuna elinde tutmamýþtý.

  Neler Oluyor (Þenol Durmuþ) 5 Aðustos 2012 Ýronik 

Peygamberler baþarýsýz olunca Tanrý þaþýrdý... En yakýn dostunu çaðýrdý. Sordu: "Ey Þeytan neler oluyor . Bu insanlarý nasýl kurtaracaðýz. Musa, Ýsa, Muhammed nerede yanlýþ yaptý? Bana onu söyle" derken Þeytan aðlýyordu: " Ýnsandan peygamber yaparsan, olacaðý budur. Sana o kadar yalvardým. Beni onlarýn arasýna gönderme diye..."

  1453. (Þenol Durmuþ) 28 Ekim 2012 Yeraltý 

Ýsmet abi düþünceme göre sanýrým evrimin en büyük kötülüðü bir erkeðin çiftleþme arzusu ile bir kadýna ve ondan üretilen çocuklara bakma zorunluluðu olmuþtur. Bu yüzden yine sabahýn köründe yola koyulmuþtum. Bu yüzden yine o taksi duraðýna gitmiþtim. Ýþte bu yüzden o taksinin þoför koltuðuna oturmuþtum. Þehrin insanlarýný taþýmak zorundaydým. Onlarýn pis kokularýný çekecektim. Dertlerini dinleyecektim. Ýstanbul’un vahþi ormanýnda o canlýlarýn arasýnda sokak sokak dolaþacaktým.

  1 Numara (Þenol Durmuþ) 6 Kasým 2012 Ýronik 

Onun çýðlýðýný duyduðumuzda þok geçirmiþtik. Adeta böðürüyordu. Bazen hýrlýyordu. O da diðerleri gibi yalvarmaya baþlamýþtý. Seslere alýþkýn olsak da içimizden birisiydi 6 numara. O gün sýra bizim koðuþa gelince önce onu almýþlardý. Diðerleri gibi acý çekerken onlar gibi haykýrýyordu.

  Eleman Aranýyor (Þenol Durmuþ) 19 Kasým 2012 Toplumcu 

“Efendim ben bir parti üyesiyim. Partimin en alt kademesinden en üst kademesine kadar büyük bir sadakatle hizmet ettim. Partimin verdiði her görevi layýkýyla yaparým. Liderime taparým. Mitinglerde halký coþtururum. Tüm gücümle alkýþlarým, slogan atarým. Meydanlarý inletirim. Yaðlarým, yýkarým gerekirse sabunlarým.

  Rýfký (Þenol Durmuþ) 23 Kasým 2012 Yeraltý 

Rýfký çok zeki bir çocuktu. Küçük dünyasýnda bile çevresinde dönen o koca dünyayý merakla izlerdi. Yumurtayý çok severdi. Bir gün komþusunun kümesine izinsiz girdi. Yumurtalarýn hepsini çalýp diðer çocuklarla beraber yedi. Bu daha sonra onda bir alýþkanlýk yapacaktý. Mahallesindeki diðer kümeslere de girdi. Kýsa bir sürede adý yumurta hýrsýzýna çýkmýþtý.

  Rýfký Aðladýðýnda (Þenol Durmuþ) 10 Aralýk 2013 Yeraltý 

Sadece o gün deðil diðer günlerde sayýsýz geceler içtiler. Rýfký’nýn gecekondusunda hemen her gece sesler yükseliyordu. Kahkahalar, küfürler, þarkýlar, türküler söylendi. Ýsyankar naralar atýldý. Mahalle ahalisi bu evden ve bu seslerden ürkmüþtü. Kirli sakallý, hýrpani kýlýklý bir grup adam her Allahýn günü bu evden sabah çýkarken akþam karanlýðýnda eve dönüyordu. Ellerinde ki poþetler doluydu. Poþetler de içki þiþeler, ekmekler, sebzeler, kemikler vardý. Mahalle halký þunu iyi biliyordu ki bu adamlar þarapçýydý ve üstelik yardýma muhtaç yeþil kartlýydý. Ama bunlara raðmen bu adamlar gururluydu. Hemen her ay sonu kaymakamlýk binasýnýn önünde askeri bir tören bölüðü gibi yapýlacak bir yardýmý beklemelerine raðmen onurlarýndan, gururlarýndan taviz vermezlerdi. Onlara göre ortada bir suçlu varsa o da kaderdi.

  Haydar Zurna (Þenol Durmuþ) 9 Þubat 2014 Toplumcu 

Allah rýzasý için sesleniyorum. Helal süt emmiþ henüz insanlýðýný kaybetmemiþ içinde bir gramcýk da vicdan olan herkesi Pendik meydanýna tek kiþilik direniþime bekliyorum. Baþta pek muhterem, saygýdeðer Taksim dayanýþma platformu konseyi olmak üzere sendikalar, sosyalistler, devrimciler , kemancý bar müþterileri, gayler kulübü üyeleri, köfteciler derneðine, yeþillere, karalara, aklara alayýnýza sesleniyorum. Gelin gerçek bir halk adamý, yamalý vatandaþ, emekçi, acýlarýn çocuðu Haydar Zurnayý yalnýz býrakmayýn. Gelin bu yaðma bu talana bu zulme artýk yeter diyelim. Aç gözler, hainler, doymamýþ gibi sonunda benim gibi bir garibi de buldu…

  Eski Ýstanbullu (Þenol Durmuþ) 6 Nisan 2014 Ýronik 

Bu þehir benim doðduðum büyüdüðüm, hayatýmýn en güzel anlarýnýn geçtiði yer deðildi. Bu týmarhaneden kesinlikle kurtulacaktým. Ben artýk burada yaþamak istemiyordum. Hilkat garibesi yaratýklarla, cücelerle, kamburlarla, devlerle, uzun adamlarla, tek gözlü canavarlarla, eciþlerle bücüþlerle dolmuþ olan bu koca þehir Ýstanbul’da artýk yaþamak istemiyordum. Sürekli þehrin ormanlarýný, ovalarýný, tarlalarýný yaðma eden asya’dan, anadolu’dan, afrika’dan gelen bu korkunç, aç doyumsuz kavimlerin oluþturduðu güruhlarýn arasýnda yaþamak istemiyordum.

  Eski Ýstanbullu 2 (Þenol Durmuþ) 25 Mayýs 2014 Ýronik 

Bakýrköy akýl hastahanesinin bir bölümünde bir süre tedavi gördüm. Hemen hepside eski Ýstanbullu'ydu. Seçim sonuçlarý açýklanýr açýklanmaz hemen herkes bir þekilde intihar giriþiminde bulunmuþtu. Biri boðaz köprüsünü tercih ederken birisi kýz kulesini, bir diðeri galata kulesini, bir diðeri de ayasofya müzesinin önünde kafasýna silahý dayayýp ateþlemiþ ama silah bozuk çýkmýþtý. Emekli bir baþ çavuþmuþ. Ona hepimiz bu tarihsel önemi bakýmýndan olacak ki bu manevi giriþiminden dolayý " Konstantin " diyorduk.

  Çöp Kamyonu (Þenol Durmuþ) 3 Haziran 2014 Toplumcu 

Bu öyküyü mutlaka yazmalýydým. Saatime baktýðýmda yarým saatlik bir sürem kalmýþtý. Ýþ yerim ile evim arasýnda ki mesafeye bu süre yeterliydi. Aksi halde hafýzamdan uçup gitme tehlikesi vardý. Çünkü hastaydým. Her geçen gün her geçen saat beynim eriyordu. Acilen patronu görmem þarttý. Ama önce onun emir erini görmeliydim. Kapýyý çalýp içeri girdiðimde koltuðunda tüm ihtiþamýyla bana gülümseyerek bakýyordu. Dolgun göðüsleri, kalýn bacaklarý ile muhteþem sarýþýn afrodit heykeli o koltukta oturuyordu. Hemen önünde diz çöktüm :" Ey sekreterlerin en güzeli bu sefil dünyaya bir daha gelirsem eðer ve zengin biri olursam eðer seni haremime önce sekreter sonra sarayýma kraliçe olarak almazsam dünyanýn en þerefsiz adamýyým" dediðimde sekreter kahkahalarla gülüyordu.

  M. Ö 1 Yýl (Þenol Durmuþ) 1 Haziran 2014 Ýronik 

Uzun adam ve kuvvetleri o gün bizi bekliyorlardý. Her ne pahasýna olursa olsun, tüm cesaretimizle, þerefimizle, onurumuzla o meydana çýkacaktýk. Nasýl ki bizanslýlar büyük bir kahramanlýkla barbar vikingleri, araplarý, haçlýlarý buradan attýysa nasýl ki paþamýz mustafa kemal ingilizleri, fransýzlarý buradan kovduysa eðer bizde eninde sonunda bu kuvvetleri buradan atacaktýk. Ama þunu gayet iyi hissediyordum. Konstantinin laneti üzerimizdeydi. Zavallý kral bize nasýl beddua etmiþse, bu tanrý tarafýndan kabul görmüþ olacak ki bela sürekli peþimizdeydi.

  Düttürü Düüüttt (Þenol Durmuþ) 28 Ocak 2015 Ýronik 

" Parayý veren iþte böyle düdüðü çalar" demiþti, babam. Aðzýmdan düdüðü çektiðimde ona gülümsemiþtim. Sonrasýnda ise bir kez daha " Düttürü düüüttt " yaptýðýmda o da gülmüþtü. " Aferim oðlum iþte böyle, bu düdüðü senin için perþembe pazarýnda bir tezgahta çaldým. Hoþuna gideceðini biliyordum ." demiþti. Babam bir hýrsýzdý. Babam sürekli bir þeyler çalardý. Annem " Bey eve yeni bir ütü lazým " dediðinde çok geçmeden eve yeni bir ütü getirirdi. " Al haným bunu Niþantaþýnda bir evden çaldým. Sahibi doktormuþ. " derdi.

  Ýdam Ýsteriz (Þenol Durmuþ) 30 Kasým 2016 Ýronik 

Bu çýðlýklarý duyduðum da kulaklarýma inanamamýþtým. Ulu Tanrým bu gerçek miydi ? Bu sesler benim için mi çýkýyordu..

 

 





 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 23.04.2024 09:53:03