..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanmasý onu güzel kokulu yaptý." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Birsen Þahin
Birsen Þahin - nana58
Site Ýçi Arama:


Ana Sayfa
  Oðlum (Birsen Þahin) 7 Mayýs 2005 Öyküsel 


 

 



PARKTAKÝ TAHTA BANK

Çoðunuz görmezsiniz bile beni, yanýmdan geçer gidersiniz. Kah oturup dinlenirsiniz üzerimde bir nefeslik, yürek çarpýntýlarýnýz duruncaya, kan basýncýnýz normale dönünceye, ayaklarýnýzýn aþýrý yük taþýmaktan aðýrlýðýnýzýn altýndaki ezilmiþliði geçinceye kadar, kah can sýkýntýsýndan bir tekme atarsýnýz, canýnýzýn sýkýntýsýnýn öcünü benden alýrcasýna, sanki ben sizin derdinizin sebebiymiþimcesine, hýrpalar da beni, öyle geçersiniz yanýmdan. Hiç sorgulamazsýnýz ben sizin aranýzda neler yaþadým, sizlerle geçirdiðim bunca yýl içinde, hangi yaralarýnýza merhem oldum, hangi sýrlarýnýzý sakladým, hangi yorgunluklarýnýzýn limaný oldum; ne kadar zamandýr buradayým, buraya nasýl getirildim, nereden getirildim, kimler getirdi; hangi kavgalarýnýza þahit oldum, hangi mutluluklarýnýzý paylaþtým sizlerle; kýþlarýn aðýr ve bol karlý geçtiði zamanlarda, üzerimdeki günlerce kalan karýn etkisiyle, kar suyunun nasýl içime iþlediðini, bu suyun yol bulurken bedenimde nerelerimi oyduðunu, beni boyamadýklarý için, nasýl giysisiz, çýplak kaldýðýmý ve bu çýplaklýðým sonucunda, oramýn buramýn nasýl çatladýðýný; her bahar geliþinde benim de sizlerle birlikte nasýl coþtuðumu, sizi aðýrlamaktan ne büyük bir haz aldýðýmý, aranýzdan bazýlarý kucaðýma oturduðunda, hizmette kusur etmemek için, nasýl emre amade beklediðimi, sizlere hizmet edebildiðim sürece nasýl adeta baþýmýn göðe aðdýðýný hiç bilmezsiniz, çünkü anlatým özürlüyüm ben.
Artýk ömrümün sonuna geliyorum yavaþ yavaþ, veda vakti yaklaþýyorusulca. Bunca zaman çýplak bedenimi yaðmur yýkadý, güneþ aðaçlarýn arasýndan yol bulup, süzüle süzüle uzanýp, ýslaklýðýmý kuruttu. Ýçinizden bazýlarý oramý buramý kesti, oydu kiminiz her yerimi çentik çentik, þeklim bozuldu, kel bir horoz gibi görünüyorum artýk, köhnemiþ, yýlgýn, umutsuzcasýna, bomboþ ve yaþlý, boynu bükük, iþe yaramaz, vaktini doldurmuþ bir ihtiyar.
Yanýlmamýþým. Ýþte Bursa Büyükþehir kamyonundan iþçiler iniyor. Demek vakit beklediðimden de erken gelmiþ. Bahar geldi ya, þehri makyajlama kampanyasýna ben de dahil edilmiþim besbelli. Kamyonun kasasýnda bir çift yeni bank duruyor, modelleri benden oldukça farklý, bu yeni bin yýlýn modelleri böyle oluyor demek. Ben de antika sýnýfýna giriyorum herhalde artýk, gençlerin tabiriyle, moruklar sýnýfýna. Çok yerde kalmamýþtýr zaten benim gibileri. Bu yenilerin kolçaklarý iki taraflarýnda metal dairelerden oluþuyor, arkalýklarý da yok. Bu tarafýmý ararsýnýz iþte, ben sizleri tam kucaklýyordum, sýrtýnýzý da bana veriyordunuz da, omurganýzýn yükünü bir müddet için sizden alýp, ben taþýyordum, ama bu yeni modellerde, destek yok, onlara yaslanamayacaksýnýz; gördünüz mü bak, üzüldüm þimdi, yarým yamalak dinlenebileceksiniz. Ama buna raðmen bir olumlu yanlarý var, iskeletleri benden daha dayanýklý görünüyor, daha uzun zaman size hizmet edebilirler, metalden olduklarýndan. Ama robot gibi bunlar; metal olduklarýndan, oturduðunuzda bir soðukluk hissedeceksiniz, güzel tarafý ise aranýzda bazý magandalar bunlarýn orasýný burasýný oyamayacak, bana yaptýklarý gibi.
Ýþçilerin kamyonun kasasýndan indirdiði iki bank süzüm süzüm süzülüyor, kurum kurum kuruluyorlar, gençliklerinin getirdiði yaþam açlýðýyla, henüz farkýnda deðiller hayatýn ne kadar acýmasýz olabileceðinin, onlarý bile eskitebileceðinin, boyanmazlarsa eðer.
Birkaç yýl önce buraya ilk geldiðim geceyi hatýrladým. Çekirge meydanýnda, otobüs duraðýnýn yanýbaþýnda, kaldýrýmýn üzerinde boylu boyunca yatýyordum. Otobüs duraðýnýn yanýbaþýnda olduðumdan, hiç yalnýzlýk çekmemiþtim; hiç boþ kalmazdý kucaðým ve çevrem. Bazen durakta otobüs bekleyenlere açardým kucaðýmý, duraktaki bankýn üzerinde oturacak yer kalmayýnca, bazen gece içip içip sarhoþ olmuþ ve ayakta zor duranlara, bazen de köþedeki tavukçunun, hani þu adý gýt gýt olan, aslýnda eskiden sütçü Sait’in yeriydi orasý, süthanesi vardý onun orda, sonra onun yerine bir tavukçu açýldý oraya, iþte o tavukçunun arkasýndaki kokoreççiden kokoreçlerini alýp, yolu geçip bana gelen ve kucaðýma oturan gençlere açardým ellerindekini yiyen, aralarýnda þakalaþan, kakara kikiri yapan bir dolu yaþam þelalesi, mahallenin yeni yetmelerine. Hayatýmdan hoþnuttum, hiç gýkým çýkmazdý genelde. Ama bazý zamanlar çok içerler, dillenemediðime çok yanardým; hani bazý gençler vardýr, adam olmayý eline bir çaký veya býçak alýp, bir banký oymayý ve kesmeyi eþdeðer tutarlar; genellikle de þu Amerikan iþi, sonradan çýkan, daðcýlarýn kullandýðý çakýlarla yaparlar bunu. Ýþte o zaman içim aðlardý, unuturdum güzellikleri, dillenemediðime lanetler yaðdýrarak, sessiz sessiz lal bir isyan taþardý yüreðimden. Kiminiz zevk olsun diye, kiminiz üzüntüsünden, kiminiz de sevdiðinin adýný paylaþmak için cümle alemle, sanki cümle alemin çok umurundaymýþ gibi onun sevdiðinin adý, sanki dört gözle onun o adý afiþe etmesini bekliyorlarmýþ gibi, oydu, kesti oramý, buramý. Ne çok içim yanardý bilseniz o zaman. Tertemiz boyanýp da buraya býrakýldýðým ilk gençlik günlerim gelirdi hayalime hemen, bana yapýlanlardan sonra alýp baþýmý kaçmak isterdim buralardan, sanki ayaklarýmýn yürüme gücü varmýþ gibi de sonra boynum bükülür oturup kalýrdým olduðum yerde, bir müebbet mahkumu olduðumu hatýrlayarak. Siz, kendini yollara vurmuþ bir bank gördünüz mü hiç? Ýþte bu misal benimki de, çekip gitme þansýmýn olmadýðýný kavrayýp, içime kapanýr, ýðýl ýðýl aðlardým bu kadar çok incitilmekten, yüreðim isyan bayraklarýný çekerdi için için, sessiz, lal bayraklardý bunlar, kimselerin duyamadýðý.
Bir gece yarýsýndan sonra, ellerinde yemekte olduklarý kokoreçleri, iki genç geldi oturdu kucaðýma, biri esmer, diðeri sarýþýna yakýn kumral, kumral olanýn yaþý küçük, belli, ama esmer olandan daha boyluca, esmer olan daha kabaca bir çocuk olmakla birlikte. Kokoreçlerini bitirince, aralarýnda konuþmaya baþladýlar, mahallelerinde bir yeþil alan varmýþ ama oturacak bir yer yokmuþ, anlatýyorlardý birbirlerine, çözüm bulmak üzere. Birden birbirlerinin gözlerinin içine bakarak, dudaklarýný kýpýrdatmadan, anlaþtýlar aralarýnda ve beni süzmeye baþladýlar, yine hiç konuþmadan bir daha birbirlerine baktýlar, hala konuþmuyorlardý, ama her ne olmuþsa, ikisi de ayný anda ayný þeyi düþünmüþcesine, giriverdiler koluma ve kaptýklarý gibi kaldýrdýlar beni ve birlikte bir yolculuða çýktýk. Yeni yollar, yeni aðaçlar, yeni evler gördüm giderken onlarla, gece yarýsý olduðundan, seyrek de olsa arabalar da geçiyordu yanýmýzdan. Bir müddet yol aldýktan sonra yorulup, soluklanmak üzere beni yere býrakýyorlar ve kucaðýmda dinleniyor, biraz sonra yine yola koyuluyorduk üçümüz birlikte. Böyle birkaç kez dinlene dinlene bir üç yol aðzýna geldik, bulunduðumuz yol devam ediyor, bir kolu da aþaðýya iniyordu. Tam bu yolun ayrýlma noktasýnda, yeþillikten, muska gibi içinde birkaç aðacýn bulunduðu küçücük bir park vardý. Bu parkýn tam ortasýna yerleþtirdiler beni, bazý yerleri parça parça, amatörce beton dökülmüþ, bazý yerleri de kazma kürekle düzeltilmiþ, mini minnacýk bir park.
Ýþte bu son birkaç yýlýmý bu minyatür parkta geçirdim, iyi ve kötü bir çok þey yaþadým ben bu insanlarýn arasýnda. Öyle sýrlar paylaþtým ki, taþ olsa çatlardý yerimde, ama ben çatlamadým, bu gençler her þeye raðmen iyi bakýyorlardý bana, çatlamamalýydým, onlara vefa borcum vardý.
Bazen geceler, bu çocuklar evlerine girdiklerinde, hastahane yakýn olduðundan, hastahane dönüþü soluklanma molasý veren nice hasta yakýnlarýna, nice ayyaþlara, nice kendini bilmezlere açtým kucaðýmý, kimselere isyan etmeden, gýkýmý çýkartmadan. Ama artýk yolun sonuna geldim besbelli, bak Belediye’nin iþçileri iki taze bankýn yerini hazýrlamaya baþladýlar, benim olduðum yere deðil, karþýma koyacaklar anlaþýlan bu iki gencecik banký. Hiç böyle olacaðýný düþünmemiþtim, yaþlanýp, burada öleceðimi sanýrdým, ama daha can vermedim ya, can vermediðim halde, yerime yenilerini getirdiler ya, galiba kýskandým. Son bir daha burada yaþadýklarýmý hatýrlayýp, vedalaþmalýyým artýk.








 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Birsen Þahin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 28.03.2024 18:46:44