Onuncu Enerji - Bölüm 3
(Selin Arslanoğulları) 16 Nisan 2012 |
Fantastik Roman |
| |
Ve şimdi, Jordan’ı müzikal yeteneğimle ve gayet sıradan olan çekiciliğimle etkilemem gerekiyordu. “Ah Tanrım, lütfen biri George ve Gerard’a akıl fikir versin!” Belki onlar bu iş için doğru insan olmadığımı göremiyorlardı ancak bu, hayır deme hakkına sahip olmayan ben’i tümüyle rezil olma utancına itmemeliydi. Haksızlık, diye düşündüm ve tekrardan, keşke görevim kurt adamlarla dövüşmek olsaydı, dedim kendi kendime. Zira, onların karşısında başıma gelebilecek en kötü şey acı çekerek ölmek olabilirdi. Ve biliyordum ki sahneye çıkacağım gece utancım, kurt adamların bana verebileceği fiziksel zarardan da beter olacaktı. |
|
Onuncu Enerji
(Selin Arslanoğulları) 14 Nisan 2012 |
Fantastik Roman |
| |
Benim adım Zoe. Ve ben, insanları doğaüstü yaratıklardan koruyan bir şirkette çalışıyorum. En iyi arkadaşım ‘Monster’ adını verdiğim silahım ve normal bir günüm, yoldan çıkmış perileri, vampirleri, kurtadamları, ogreları ve aklınıza gelebilecek ve adını bile duymadığınız binbir çeşit güçleri olan varlıkları avlamakla geçiyor. Kendim de bir doğaüstüyüm. Toprak, ateş, hava ve suyu kontrol etme gücüne sahibim. Ve şimdi, önümde iki görev var. Birincisi, Grammy kazanmış ünlü bir şarkıcı olan Jordan Grayson’ı peşindeki kötü adamlardan korumak. İkincisi ise, eskiden en iyi dostum ve ortağım olan Ryan’ı bulmak. |
|
Maddenin Pesinde
(Selin Arslanoğulları) 3 Mart 2012 |
Yüzleşme |
| |
futursuzca yalan soyluyorum. yuzume taktigim maskeyle hilekar bir kumarbaz gibi karisiyorum kalabaliga... bildiklerim cehaletle yontuluyor ve cahil cumleler tum gunumu sarmaliyor. |
|
Sakın Unutma
(Selin Arslanoğulları) 3 Mart 2012 |
İlişkiler |
| |
Düşünebildiğinden büyük davranan asla adam olamaz. Edepsiz fikirlerini zehirli bir dille harmanlayanlar bugün kendini kral gibi görse de sonunda şaklabana döner. Ve bugün onu pohpohlayan hayat yarın sırtını çevirince suçlayacak kendisinden başka kimse kalmaz. Kalbinde binbir pişmanlıkla, düşer kral tahtından aşağı. |
|
Renkli, Keçeli Kalemlerim
(Selin Arslanoğulları) 27 Şubat 2012 |
Yaşam |
| |
Şekil şekil bulutlar vardı sarı gökyüzünde. Lolipoplar pembe çimlerin arasından uzanırdı.Ağaçlarda her çeşit şeker yetişirdi ve süt kokardı nehirler. Pürüzsüzdü. Hevesliydi. Neşeliydi. Rengarenkti. |
|
Bir Harf Binlerce İğnesini Batırır Tenine
(Selin Arslanoğulları) 27 Şubat 2012 |
Yüzleşme |
| |
Duymak istemeyen kulaklarda sözcüklerin pas tutar. Ve güvendiğin kararlar seni sırtından bıçaklarken işsiz beyinler düşüncelerini kötüler. Benim dediğin her ne varsa yok olup gider değer bilmeyen gönüllerde. Ve aklını çeler öfke, sabır seni terk eder, asılıp kalırsın kendi kelimelerinle. |
|
Ben Buradayım...
(Selin Arslanoğulları) 6 Temmuz 2011 |
Yüzleşme |
| |
Neden tam hissetmeye karar verdiğim anda, hislerim boşluğa düşüyor? Neden birileri o taşı kırmaya çalışıyor ben içinde kalmaya inat ederken? Ve tam inadım yıkılır da elimi uzatırken geri çekiliyor? |
|
Kimim Ben?
(Selin Arslanoğulları) 20 Mart 2011 |
Beklenmedik |
| |
Beyaz bir duvar düşünün. O duvara bakan herkes aslında farklı bir şey görür. Kimisi için o sadece beyaz bir duvardır. Kimisi için ise kırık beyazdır. Bazıları malzemesini, üzerindeki tekstili fark eder. Bazıları ise duvarın boş olduğunu. Birkaç insan vardır ki o duvardaki ufak vida deliklerini fark eder. Bİr başkası ise o duvarın aslında onu bir köşeye kıstırdığını hisseder. Beyaz duvarın boyanması gereklidir kimisi için. Kimisi için ise o duvara birkaç tablo asılmalıdır. Ve çok ender olarak da olsa, bazı insanlar vardır ki o duvarı görmezler bile. İşte bu insanların görebildikleri tek şey o duvarın arkasında ne olduğudur. Ve bu insanların düşündükleri tek şey de o duvarı nasıl kıracaklarıdır. |
|
Bomboş Gözler
(Selin Arslanoğulları) 10 Ağustos 2006 |
Yüzleşme |
| |
Hayatım zamansız ve belki bir o kadar da hatalarla dolu. Sözcüklerim çalınmış, gözlerimse siyah birer çukurdan ibaretler. Yalnızlığa doğru ilerledikçe beni kötülüyorlar. Onlara bakmak istemiyorum. Onları görmek istemiyorum. Onlarla görmek istemiyorum. |
|
Yalnızlık Elbiseleri
(Selin Arslanoğulları) 31 Temmuz 2006 |
Yaşam |
| |
Çığlıklarım müziğin ahengiyle, duruşlarım özgürlüğün nihai yüceliğinde...Yapay safsatalarla dost binbir suskunlukla. Düşünüyordum düşünemezken. Biliyordum tamamen bilgisizken. Haykıramıyordum yine de |
|
Romeo'lu Düşünceler Playboy'la Sevişmeler
(Selin Arslanoğulları) 31 Temmuz 2006 |
Sevgi ve Nefret |
| |
Aşk deyince bir grup insanın aklına hüzün ve gözyaşları gelir. Oysa diğer grup, aşka aşık olanlardan oluşur. Onlara göre aşk paylaşımla ilgilidir. Umutlar, kahkahalar, saflık, mutluluk ve çocuksu bir aptallıkla… Peki siz hangi gruptansınız? |
|
Karma
(Selin Arslanoğulları) 31 Temmuz 2006 |
İronik |
| |
Bir insan oldum en sonunda naif ve gerçekçi
Yarı uykuda bir kişiydim, hatırlayamayan geçmişi.
Otların üzerinde zıpladım, ezdim çiçekleri
Ağaçları tekmeledim, öldürdüm böcekleri.
Sonra kuşları avladım, kedilerden nefret ettim ve vurdum köpeklere, sanki bütün bunlar birer güç gösterisiymiş gibi
Keşke hatırlasaymışım geçmişi
O zaman yapmazdım herhalde bu kötülükleri
Saygı duyardım her varlığa yeryüzündeki
Anlardım onların da değerlerini.
Harcamak zorunda kalmazdım bu hapiste tüm vaktimi
Varolabilmek için her varlığa saygı duymak gerektiğini bilirdim belki. |
|
Mirasını Yok Et ve Alay Et
(Selin Arslanoğulları) 31 Temmuz 2006 |
İtiraflar |
| |
Hayat elvedalarla döşeniyor... Ruhlar paramparça oluyor alaycılığın ötesine... Fikirler çalınıyor, sözcükler artık bir anlam ifade etmiyor. Gölgeler uslanıyor, yazılar yazılmıyor, düşünceler söylenmiyor, yalnızlık gittikçe daha çok artıyor |
|
Hoscakal Sen Sandigim Sen!
(Selin Arslanoğulları) 20 Nisan 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Kaniyorum. Vucudumun her parcasiyla, her hucremle, nefes aldigim her animla, doktugum her gozyasimla beraber kaniyorum. Kan, masumiyetimi alip goturuyor. Kan, yalnizligi yuzume carpiyor. Kan, iyilesmeme engel oluyor.
|
|
Hiçkimseye Bir Mektup
(Selin Arslanoğulları) 12 Ağustos 2003 |
Yüzleşme |
| |
Ben hayatın çok çeşitli yönlerini gördüm. Acılar kimliği belirsiz birer kurbandan öteydi. Sevgi yanıp kül olmuş, tanınmaz haldeyken hatıralar birer kukladan ibaretti. |
|
Hayatın Uzun Labirentleri
(Selin Arslanoğulları) 27 Aralık 2002 |
Yaşam |
| |
Hayatın uzun labirentlerinde dolaşmıştı yaşlı ruhu. Hataların damgaladığı yüzlerce hayal kırıklığıyla adımını atmıştı yaşama. Olgunlaştıkça öğrenmiş, öğrendikçe yalnızlığa düşmüştü. Ve şimdi, bir zamanlar hovarda olan yüreğinde bir melankoli, kıpır kıpır |
|
Oyuncağımı Benden Almayın!
(Selin Arslanoğulları) 15 Aralık 2002 |
Yüzleşme |
| |
Toprağını kaybetmiş bir dünya, yeşilliği solup gitmiş bir orman, yıldızları sönmüş bir gökyüzü... Tüm bunların bir farkı var mıydı oyuncağını kaybetmiş bir çocuktan? |
|
|
Tarafsızlığa esir binlerce düşünce
Yıkımın soğuk nefesi gibi hayat, kesinlikle bir bilmece
Işık söndü, güneş battı,
Şarkı sustu, aşk yokoldu
Nefret nefret nefretin cümleleri
Bilinmeyen tutarsızların kafesi
Zincirlerin sağlam ipleri
KİMSE İNSANI DUYMAYACAK
İNSAN ASLA DİNLEMEYECEK
TANRI MELEKLERİNİ GÖNDERMELİ
VE BU OYUN BURADA BİTMELİ
|
|