..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
ÝzEdebiyat - Yazar Portresi - Ýbrahim Kilik
Ýbrahim Kilik - SÝTâRE
Site Ýçi Arama:


Deneme
  Erbil Kalesi'ni Gezerken (Ýbrahim Kilik) 2 Temmuz 2002 Yerler 

Türk kültürünün, Türk mührünün izlerini taþýyan coðrafyalardan birinde; hasbelkader bulunma bahtlýlýðýný yaþayan bir faninin, o coðrafyayla ilgili notlarýndan bir bölüm.

  Bir Göz Hikâyesi (Ýbrahim Kilik) 6 Temmuz 2002 Sevgi ve Aþk 

Gözlerindir beni ateþe atan/ Gözlerin ki beni yakan bir fettan...

  Türkçe Sevdasý (Ýbrahim Kilik) 2 Aðustos 2002 Türkiye 

. “Bu dil aðzýmda annemin sütüdür.” diyen þair, bugün yaþasaydý; yabancý dille eðitimi savunanlara,Türkçe bilim dili olamaz diyenlere ne söylerdi bilmiyorum. Ama, bizim gibi susmayacaðýný biliyorum...

  Yazarlar Þairler ve Þehirleri (Ýbrahim Kilik) 19 Aðustos 2002 Yazarlar ve Þairler 

Evler kiþilerin yaþadýðý küçük mekânlar, kentlerse büyük mekânlardýr. Edip Cansever, "Ýnsan yaþadýðý yere benzer" derken; kiþilerin karekterlerinin oluþumunda coðrafyanýn ve mekânýn önemini vurgulamak istemiþtir her hâlde...

  Hiçten Saadetler Ülkesi (Ýbrahim Kilik) 3 Haziran 2013 Yaþam 

Hele Kirve oradan bir çay ve simit ver. Ver ki teyit edelim bizzat yukarýda söylenenleri. Hiçten saadetler ülkesinde saadet kapýsýnýn altýn kolunu çevirelim tevazu ile sonra vira Bismillah diyelim, simitten bir parça koparalým, çaydan bir yudum alalým açýlalým tevazu denizine…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 7 (Ýbrahim Kilik) 18 Þubat 2010 Düþler 

Zaman yel yepelek bir at. Yelesinde gönlüm sana doðru, iklimine doðru koþar. Seni kýskanýr laleler, zambaklar…

  Çayýn Buðusunda Açan Gül (Ýbrahim Kilik) 22 Þubat 2010 Düþler 

Ýlk mesajý, semaverin fokurtusu verdi. Demlik , hüzün zarfýna bürünmüþ içli mektup misali beklemedeydi. Saat , zamaný sýrtýnda taþýyan derviþleyin yorgun , yorgunluðunu tik taklarýn gölgesine gizlemeye çalýþýyordu.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplara Derkenar (Ýbrahim Kilik) 22 Þubat 2010 Düþler 

Seher vakitlerinde, Kâbe siyahý kirpiklerinde bir katre gözyaþý olmak istiyorum. Turna teleklerinde selâmlar yolluyorum meçhul ve bî bedel iklimine…

  Kuðular (Ýbrahim Kilik) 24 Þubat 2010 Doða ve Dünya 

Kuðular da bu güzellerin ve güzelliklerin bir parçasý. Beyaz renge ayrý bir anlam katan, zarafet ehli. Hilkatin beyaz incileri…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 10 (Ýbrahim Kilik) 24 Þubat 2010 Düþler 

Selâmýn ardýnca, Bugün Ankara’ya yaðmur yaðýyor ve bende bir burukluk var... Derunumda bir yerlerde erguvanî hüzün çiçekleri açýyor.

  Ayn Þýn ve Kaf Üzerine (Ýbrahim Kilik) 24 Þubat 2010 Düþler 

Ýþte aþk, bu renk ve usare harmanýndan derlenen, muhtevasýnda ateþ, su, hava ve topraðý cem etmiþ füsunlu bir iksirmiþ… Ruhlara üflenen can iksirinin özü aþkmýþ meðer. Onu bilenler bilirmiþ…

  Çayýn Rengi (Ýbrahim Kilik) 13 Aralýk 2010 Düþler 

Iþýl ýþýl bir günde, hayatýn güzelliði mavinin içinde gizlenemez. Hayallere takýlan ipek kanatlarla muhayyel güzellikler ülkesine bir yolculuk baþlar. Suya karýþan ýtýr, bardaðýnýzda buðu buðu tüterken yaþamaktan ayrý bir haz alýrsýnýz. Renk güzeli size yudum yudum tebessüm eder.

  Kýl ve Tüy (Ýbrahim Kilik) 3 Nisan 2007 Yaþam 

Bu yazýyý sýrf kýllýk olsun diye yazdým; ama siz kýllýk olsun diye okumayabilirsiniz. "Kýldan ince köprü yaratanýn affýna sýðýnarak..."

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 6 (Ýbrahim Kilik) 17 Þubat 2010 Düþler 

Elif endamýyla hayallerimi süslemeye devam eden muhayyel periye…

  Biri Ala Boyayýp Satýyor Öteki Mora (Ýbrahim Kilik) 26 Haziran 2007 Türkiye 

Yukarýda da ifade ettiðim gibi, yýllar önce bir koltuk kahvesinde çay içerken, bir yandan da yapýlan sohbete kulak misafiri oluyordum. Sohbetin konusu da Türkiye’de iþsizlik meselesi üzerine idi. Sohbete katýlanlardan birisi, “Kardeþim bu memlekette iþsizlik sorunu yok . Affedersiniz eþek bokunu boyayýp ipe dizin satýlýða çýkarýn müþteri bulursunuz.” diyordu

  Koltuk Karnavalý (Ýbrahim Kilik) 6 Temmuz 2007 Türkiye 

“Lan Ramazan, aç þu Türkiye’nin önünü! Hep senin yüzünden geri kalýyor.”diyordu bir çocuk öbür çocuða, siyasi partilerimizden birinin seçim otobüsü geçerken.

  Argo ve Siyaset (Ýbrahim Kilik) 15 Aðustos 2007 Türkiye 

Yakýn tarihimizde Yalým Erez namýyla maruf, merkez saðýn liderliðine de oynayan;ama düþleri yarým kalan bir siyaset erbabýnýn yine baþka bir bayan siyasetçiyle girdiði polemikte, Bayan siyasetçiye sarf ettiði “Kasýmpaþa Dilberi” ifadesiyle siyaset sahnesine argo terimlerin yamanmasý gayretleri yaþanmýþtý.

  Argodan Esintiler (Ýbrahim Kilik) 15 Aðustos 2007 Yaþam 

Dil, insanlýk tarihinin baþlangýcýndan beri bir anlaþma vasýtasý olarak olarak kullanýlmaktadýr. Ýlkel kavimlerden günümüze insan, dili sayesinde vardýr. Dil anlaþmayý saðladýðý gibi öðrenmeyi de kolaylaþtýrýr. Ne yazýk ki her varlýðý özgünlüðünden uzaklaþtýran, yozlaþtýran insanoðlu dilin de "i

  Erguvan Akþamlar (N) (Ýbrahim Kilik) 17 Aðustos 2007 Yaþam 

Akþam deyince, yine bir þarkýnýn içli güftesi geçer içimden “Akþamýn olduðu yerde bekle diyorsun gelmiyorsun. / Çünkü seni çok sevdiðimi biliyor biliyorsun.” yahut bir baþka þarký:

  Helaya Yazý Yazma Hastalýðý (Ýbrahim Kilik) 25 Aðustos 2007 Türkiye 

Okullarýmýzýn sýralarýnýn üzeri,tuvaletlerinin kapýlarý sürekli temizlenmesine karþýn Hep yazý zengini. Ayrýca, umumi tuvaletlerin kapý arkalarý ile duvarlarý da deðiþik yazý ve resimlere ev sahipliði yapmakta.

  Kýlýç ve Kalem (Ýbrahim Kilik) 16 Ekim 2007 Yaþam 

Cihangirlerin, cihaný titrettiði, korku egemen bir dünyada hâkimiyetin simgesi olan,(bir zamanlar) su verilmiþ çelik kýlýç; çoktan yerini modern zamanlarýn daha acýmasýz, daha kalleþ silahlarýna býraktý. Hani Köroðlu “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.”demiþ ya! Acaba bugünkü kitle imha silahlarýný görseydi ne söylerdi?

  Baþ Üstüne (Ýbrahim Kilik) 19 Ocak 2008 Yaþam 

Baþ olma sevdasýnýn moral deðerleri aþýndýrdýðý günümüzde, her koþulda , hiçbir dünyevi çýkar uðruna eðilip bükülmeyen adsýz kahramanlarýn selamý da kelamý da baþ üstüne diyerek “baþ” ile ilgili dilimize yerleþmiþ; sözcük, söz grubu ve deyimlerden müteþekkil bir sözcük geçidiyle baþ baþa býrakýyorum sizi.

  Sözcüklerin Dansý (Ýbrahim Kilik) 28 Mart 2008 Günlük Olaylar 

Bazen de sözcük söz olur, söz namustur denir. Kamus dolusu sözcük verilip de yerine getirilmeyen sözün yerini tutmaz. Yahut bir davranýþý söz olur diye çekingen davranýr insan.

  Kentlerin Piþmanlýklarý (Ýbrahim Kilik) 29 Mart 2008 Toplum 

Bir de daha çok para kazanmak için hileli iþ yapan, esnaf, müteahhit, iþ mensubu tanýdýðýnýz var mý hayvanlar âleminde? Silah ve mühimmat satýp para kazanmak için hayvanlarý savaþa sürükleyen sömürgeci zihniyete sahip,zalim ,piskopat aslan kral tanýdýnýz mý? Ben hayvanlar âleminde böyle çirkef ,pislik fitne gibi durumlarýn olduðunu ne okudum ne de gördüm.

  Kent ve Mabet (Ýbrahim Kilik) 29 Mart 2008 Yaþam 

Mabetler kentlerin münzevi evleridir. Mabetlerin sakinleri ise münzeviler.her münzevinin gözlerinin izi sinmiþtir mabedin duvarlarýna. Bir bakýma mabet münzevinin fildiþi kulesi sayýlýr. Münzevi bu kulede kendi kendisiyle hesaplaþýr, hâlihazýrla geçmiþin muhasebesini yapar, geleceði tevekkül penceresinden sýzan ýþýða emanet eder.

  Kent Iþýklarý (Ýbrahim Kilik) 29 Mart 2008 Yaþam 

Kalmadý kentin daðarcýðýnda güzellik,estetik ve kaygý üstüne hiçbir þey. Baþtan aþaðý beton yýðýný sevimsiz ,ucube yapýlar doldurdu kenti; nefes alýp veremez oldu.

  Uykusuz Kentler (Ýbrahim Kilik) 1 Nisan 2008 Yaþam 

Günümüz kentleri de insanlar gibi, canhýraþ bir telâþýn içindeler.sükûneti ve sessizliði çoktan unutmuþlar. Alelacele dolmuþa binen, tedirginlikle geç kalan otobüsü bekleyen insan misali ya sýcakta kavrulmakta yahut soðukta titremekteler.

  Yazmak Serüveni (Ýbrahim Kilik) 14 Mayýs 2008 Yaþam 

Herkesin bir hikayesi var olduðunu ifade eden, klâsik bir söylemden sonra, Hac yolundaki karýnca misali yazmak serüvenimi hikaye etmek gibi bir ham hayalin peþinde, kaleme ve kaðýda sarýldým. Kaleme ve kaðýda sarýldým diyorum. Çünkü, kaðýt ve kalemdeki içtenliði,sýcaklýðý bilgisayarýn ýþýltýlý ekranýnda ve duygusuz tuþlarýnda bulamýyorum.

  Çay Muhabbeti (Ýbrahim Kilik) 25 Ekim 2008 Yaþam 

Bilmem nereden esti? Bu akþam, vakit geç olmadan demledim çayý. Belki de yalnýzlýðýma çeþni olur diye mi... Elimde içinde mis gibi demli çay, sýmsýcak ince belli. Þu an yalnýz yudumladýðýma bakmayýn, yâranla içerim eskiden beri.

  Biz Eskiden Mektup Yazardýk (Ýbrahim Kilik) 19 Mart 2009 Anýlar 

Eskiden, mektup denilen bir tür vardý, name de denilirdi adýna. Ýnsanlar, biribirine yollardý zarf içinde. Sevgi kokardý, hasret tüterdi sayfalarýnda. Ayrý bir iþtiyakla okunur yazýlýrdý. Eskiden mektup vardý,o demler güzel zamanlardý...

  Zaman ve Þiir (Ýbrahim Kilik) 23 Mart 2009 Sanat 

Zamana ve þiire dair ne varsa daðarcýðýmýzda ortaya dökemesek de. Karýnca kararýnca birkaç kelam eyledik affola.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 34 (Ýbrahim Kilik) 12 Nisan 2010 Düþler 

Gel de nisanýn güzelliðine güzellik katsýn tebessümün. Gel baharý ol geçip giden ömrümün. Bilirsin þayet gelirsen iklimimde erguvanlar daha bir canlý açar çiçeklerini. Ellerim taze sürgünler verir. Ellerime verirsen ellerini. Ne zaman geleceksin gözlerim yollarda bekliyorum seni. En kalbî duygu ve selam ile..

  Kuþlar Gönlümüz Türkülerimiz. (Ýbrahim Kilik) 6 Ocak 2010 Yaþam 

Ah kuþ sesi, yâr busesi ; hem hu sesi hem su sesi!

  Kanat Sesleri (Ýbrahim Kilik) 6 Ocak 2010 Yaþam 

Kuþ kanadý kýrýlmasýn, tez varsýn yâre selâmým.

  Gökyüzü Pirayeleri (Ýbrahim Kilik) 6 Ocak 2010 Yaþam 

Kuþlar, hilkatin incileri. Onlar, gökyüzünde süzülürken de dallarda cývýl cývýl öterken de. Sükut ederken de güzel. Her kuþ, bir kavrama remiz olsa da biz Süleyman deðiliz ne fayda. Ancak; onlarýn adlarý etrafýnda efsaneler düzer, türküler yakar; anlatýr, söyler , dinleriz. Onlar da dile gelir sevinçlerimiz, enînlerimiz.

  Entelektüel Kimdir (Ýbrahim Kilik) 8 Ocak 2010 Yaþam 

Entelektüel, toplumsal ve evrensel sorunlara kayýtsýz kalmaz. Haksýzýn ve güçlünün safýnda yer almayan adamdýr entelektüel.Güçlüye yaranmaya çalýþmayan, doðruyu söylemekten çekinmeyendir o.Bir anlamda doðrucu davuttur.

  Aydýn Olmak ve Aydýnlatmak (Ýbrahim Kilik) 17 Ocak 2010 Toplum 

"Düþüncenin ve Korkunun azad olduðu bir ülke. Bir ülke ki insanlarý dimdik. Dünya duvarlarla bölünmemiþ. Kelimeler gönlün derinliklerinden fýþkýrýr. Emek kemale uzatýr kollarýný. Aklýn ýrmaðý, Alýþkanlýklarýn karanlýkçölünde Kuruyup gitmemiþ. Ne olurdu Tanrým! benim ülkem de böyle bir ülke olsa!" Tagore. Böyle bir dünyada ve ülkede kim yaþamak istemez...

  Adam Satma Sanatý (Ýbrahim Kilik) 23 Ocak 2010 Yaþam 

Adam alýr adam satarým.

  Veda Ederken (Ýbrahim Kilik) 31 Ocak 2010 Ýliþkiler 

Türkiye Yazarlar Birliði bünyesinde açýlan, 16. Dönem Yazarlýða Hazýrlama Semineri’ne renk katan, anlam katan birlikteliðimiz hitamýnda yüreðime düþen þebnemi, dostalarla paylaþmak; onalara veda babýnda bir þeyler söylemek cehdiyle yazdýðým birkaç satýr.

  Su Güzeli (Ýbrahim Kilik) 4 Þubat 2010 Sanat 

Ebru,ebruli gülüþlerin suda renk olup kâðýda yansýmasýdýr. Ebru, her haresi, her kývrýmý güzelliðe aþina ve aþiyan olan bir iklim. Bazen bir elifin dik duruþu, bazen bir vavýn kul oluþudur ebru.

  Dosta ve Dostluða Dair (Ýbrahim Kilik) 5 Þubat 2010 Sevgi ve Aþk 

Ve dostun sarf ettiði her söz, yüreðinize ve ruhunuza merhem kabilindendir. Yerine göre dostun attýðý gülün taþ, taþýn gül mesabesinde olmasý da dostluðun bir cilvesidir demek lazým gelir.

  Erguvanlar Açtýðýnda Ýstanbul (Ýbrahim Kilik) 7 Þubat 2010 Ýstanbul 

Ýstanbul, þehirlerin þahý, sevenlerin ahýdýr. Ýstanbul, panzehri kendisinden menkul olan zehir. Ýstanbul, gerdanlýklý þehir. Mavi gerdanlýðý ona nazarlýktýr.

  Fesleðen Kokulu Günler (Ýbrahim Kilik) 9 Þubat 2010 Anýlar 

Hani, çocukluðumuzun vatanýmýz olmasý hasebiyle hesapsýz özlemelerin bizlere uzaklardan hayal meyal el etmesi gibi bir þey bu koku…

  Geri Dönülemeyen Hatalar (Ýbrahim Kilik) 11 Þubat 2010 Günlük Olaylar 

Bir üniversiteli genç kýzýmýzýn ,Antalya’da falezden denize atlayarak hayatýna acý bir þekilde nokta koymasý, kim bilir hangi ocaða,hangi yüreklere ateþ düþürdü. Halbuki, “Dünyanýn bütün kazuratlarýna raðmen hayat yaþamaya deðer.”diyenlere hak vermesini isterdim o merhumenin…

  Yaþantý Ahirete Yazýlan Bir Mektuptur. (Ýbrahim Kilik) 11 Þubat 2010 Yaþam 

Yazý yazmak, çeliðe su vermekten güç bir iþ bence. Sözcüklerin, rengi usaresi olmadýðý için onlarý birbiriyle kaynaþtýrmak ayrý bir özen emek ister...

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar (Ýbrahim Kilik) 12 Þubat 2010 Düþler 

Ben aslýnda iki lafý bir araya getiremem. Ama sen yok musun? Bana hep meçhule þiirler yazdýrýyorsun. Ne künyeni biliyorum, ne adresini. Bir kez ezberledim ya sesini. Kalbimde vuruyorsun, kulaklarýmda çýnlýyorsun…

  Sevgililer Günü Üzerine Çeþitlemeler (Ýbrahim Kilik) 13 Þubat 2010 Sevgi ve Aþk 

Sevgi, yahut aþk, manevi bir duygu; soyut bir kavram. Kirletilmesi güç bir deðer. Meþhur meseldir:Evvel zamanlarda devr-i kadim ademlerinden bir adem. Bilge bir zata gider. “ Efendim ben Hak âþýðý olmak istiyorum.” der.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 2 (Ýbrahim Kilik) 13 Þubat 2010 Düþler 

Puslu bir Ankara sabahý. Yüreðimin cidarlarýnda benek benek süveydalar. Elim, tuþlara korkarak dokunuyor. Yazacaklarým da mektubun adresi gibi meçhul. Sanki, tuþlara dokununca bir keder yumaðý çözülmeye baþlayacak yüreðimden.

  Meçhule Yazýlan Mektuplar - 3 (Ýbrahim Kilik) 13 Þubat 2010 Düþler 

Bugün, içimde mahiyetini tam izah edemeyeceðim bir asudelik var. Belki de, yüreðimin kanaviçesine iþli kalan; kadim tebesümünü hatýrlayarak uyanmama borçluyum bu asudeliði. Anlaþýlan bu mektubu kaleme alýrken her zamankinden farklý bir ruh hâlinde olacaðým.

  Muhayyel Düþler Perisine (Ýbrahim Kilik) 14 Þubat 2010 Düþler 

“Bir fas-lý gül deminde gönlümün gülþeninde. Açan gülürana sen aþk gülü desen desen.”Ý.K

  Aþkýn Verandasý (Ýbrahim Kilik) 14 Þubat 2010 Düþler 

Yine zamaný düreceksin avuçlarýnda. Bembeyaz zambaklar açacak vadinde. Benim muhayyel ülkemin muhayyel perisi… bekle bekle…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 4 (Ýbrahim Kilik) 15 Þubat 2010 Düþler 

Bu sabah yine senle uyandým. Senle doluyum. Gönlüm bir kristal sürahi. Ýçinde yedi derya. Leba lep sen kristal sürahi...

  Dara Çekilen Duygular (Ýbrahim Kilik) 15 Þubat 2010 Düþler 

Dara çekilen Mansur misali baðrým. Baðrýmý yarsalar senden sebep yaralarým. Hani bir türküde haykýrýr ya “âþýk sebebim oy.”diye ben feryadýmý içime dürerim. Dara çekilmekten deðil korkum, seni kaybetmekten. O yüzden suskunluðum.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 5 (Ýbrahim Kilik) 16 Þubat 2010 Düþler 

Hurufat ehlinden ayn, þýn ve kaf’ý çaðýrdým muhayyel ülkeme. Davetime icabet ettiler. Lakin , adresini ve künyeni bilemediðim için sana ulaþamadým.

  Bir Hasret Deminde Fasl-ý Semaver (Ýbrahim Kilik) 17 Þubat 2010 Düþler 

Giydiðimiz ateþten gömlek harmanladý ruhumuzu koynunda. Akkor hâline gelen yüreklerimiz birbirine karýþtý ayný potada…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 8 (Ýbrahim Kilik) 19 Þubat 2010 Düþler 

Aslýnda içimde çaðlayanlar çaðýldýyor, ummanlar coþuyor, lâkin ; ben duygularýmý yansýtmaktan acizim… Ýlk mektubumda dedim ya iki lafý bir araya getiremem.

  Hüznün Kanaviçesi (Ýbrahim Kilik) 19 Þubat 2010 Düþler 

Biliyor musun, hayallerimin nadidesi? Yüreðimin, kanaviçesinde iþli hüzün olduðunu…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 9 (Ýbrahim Kilik) 21 Þubat 2010 Düþler 

Bugün sisli ve soðuk bir Ankara sabahý, içimi ýsýtan ve gözümü ýþýtan hayalinle güne merhaba diyorum. Kimbilir, bugüne hayalinle deðil de seninle baþlamak nasýl olurdu. O da adresin gibi meçhul ve muhayyel…

  (Ýbrahim Kilik) 21 Þubat 2010 Düþler 

Seher vakitlerinde, Kâbe siyahý kirpiklerinde bir katre gözyaþý olmak istiyorum. Turna teleklerinde selâmlar yolluyorum meçhul ve bî bedel iklimine…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplara Arka Kapak Yazýsý (Ýbrahim Kilik) 21 Þubat 2010 Düþler 

Gerisi okuyucuya kalmýþtýr. Niyetimiz hayýrdýr. Hayra vesile olunuz ki hayra karþý gelesiniz… Selâm olsun merhabamýza gönlünü açanlara…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 11 (Ýbrahim Kilik) 26 Þubat 2010 Düþler 

Ey gözleri sinemde yaralar açan hüma! Susma konuþ benimle ihtiyacým var,su gibi akan dilinin ilacýna…

  Sarasý Tutan Sardunya (Ýbrahim Kilik) 8 Nisan 2010 Toplum 

Ýþte o devirlerde, sardunyaya bir vazife verilmiþti. Sivrisinek savar olarak kullanýlmaya baþlanmýþtý. Sýtma mikrobu taþýyan sivrisineklerin hýþmýndan sardunya sayesinde kurtulmak yolu seçilmiþti. Zannýmca, sardunya da memnundu böyle bir vazifeden. Pencerelerimizin önünde kurulmasý bu yüzdendi. Vazifesini bî hakkýn ifa etmenin hiçbir þeye deðiþilmeyecek huzuru vardý yüreðinde sardunyanýn. Böyle bir vazife onu , bencillikten kurtarýyor, Kamu yararýný düþünen, insanlara faydasý dokunan diðerkam bir makama yükseltiyordu.

  Okuyucuyla Hasbýhâl (Ýbrahim Kilik) 27 Þubat 2010 Düþler 

Ayrýca bu cevabý sizlerle paylaþacak kadar güçlü ve cesur da deðilim. Bu durumu ister ketumluk, ister korkaklýk, isterseniz de ifþa kabul edin…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 12 (Ýbrahim Kilik) 1 Mart 2010 Düþler 

Sözlerimin baþlangýcýnda selâm sana muhayyel peri, Dün yine ellerini düþündüm , o bembeyaz zambaklarý andýran dürüldüðünde gonca, açýldýðýnda gül olan ellerini.Biraz hüzne büründüm biraz sevince gark oldum.

  Zambak Günlüðü (Ýbrahim Kilik) 1 Mart 2010 Düþler 

Ellerin hep beyaz zambaklarý hatýrlatýr bana. Gülüþün seherde yeni açmýþ gülü…

  Gittiðin Andan Sonra (Ýbrahim Kilik) 8 Nisan 2010 Düþler 

Karanfiller, alev alýrken dudaklarýnda, hayal ülkesinin iklimlerini abat edersin. Oysa, sen gideli, bir tebessümünün bir de dilindeki peltek (s) nin esiriyim.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 13 (Ýbrahim Kilik) 1 Mart 2010 Düþler 

Zamaný, zambak kokulu avuçlarýna ipek bir mendil gibi düren muhayyel periye…

  Karanfil Gülüþünde Yandý Yüreðim (Ýbrahim Kilik) 2 Mart 2010 Düþler 

Þair boþuna,”yârin dudaðýndan getirilmiþ/ bir katre alevdir bu karanfil.”dememiþ. Mutlaka bir bildiði olmalý. Zaten, söz konusu olan yârse neler söylenmez… Karanfil bile, yâre borçlu bu dizlere göre.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 14 (Ýbrahim Kilik) 2 Mart 2010 Düþler 

Hani eskiler demiþler ya, “önce refik sonra tarik.” Ben bu meçhul ve muhayyel yolda kalem ve kâðýdý seçtim kendime refik olarak. Bu mektuplar boyunca gizli ve aþikâr cümle hâllerime bu ikili þehadet edecektir.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 15 (Ýbrahim Kilik) 3 Mart 2010 Düþler 

Baharýn emareleri, kendini hissettirirken yazýyorum bu mektubu sana ey meçhul ve muhayyel peri. Ben, merhabaný özledim, o sýmsýcak sesini. Bu özlemle sana gýyabýnda merhaba diyorum.sesinin sýcaklýðý olmasa da ortamda, hayalin yetiyor içimi ýsýtmaya…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 16 (Ýbrahim Kilik) 3 Mart 2010 Düþler 

Sana yazmadan duramýyorum, ey meçhul ve muhayyel iklimlerin perisi! Selâmýmýn ucuna bir gül iliþtirip huzurundan ayrýlýyorum.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 17 (Ýbrahim Kilik) 4 Mart 2010 Düþler 

Rüyalarýnda görüyor musun? Ben ,o muhayyel beldenin kýyýlarýna her gece beyaz bir yelkenli yle uðrarým. Senin yüreðinin sahiline, yüreðimi býrakýr usulca ayrýlýrým. Saçlarým uçuþur senin sahilinin rüzgârlarýnda. Göz yaþlarýmý yýldýzlardan saklarým. Yüreðim sana emanet ey muhayyel peri…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 18 (Ýbrahim Kilik) 6 Mart 2010 Düþler 

Ey muhayyel dilber budama vefasýzlýðýnla cennet sürgünümün dallarýný. Beni böyle elleri böðründe bekletme. Þu bereketli ve taze sabahýn aþkýna. Üçler yediler kýrklar aþkýna. Ve dahi yaratan aþkýna meçhul ve muhayyel ikliminden çýk gel.

  Yazmak Yahut Yazmamak (Ýbrahim Kilik) 6 Mart 2010 Anýlar 

Burasý Ankara Mamak. Duvarlar saðýr, duvarlar dilsiz. Vicdanlar hakeza. Ne pencereden ýþýk vurur, ne saçalarý rüzgâr savurur." Bahar inmiþ diyorlar Ankara'nýn sisli yamaçlarýna." peh! Burada hep zemheri, geldiðimiz günden beri. Birinin, sýcak sudan soðuk suya deðmezken elleri. Bize çok görürler yaðýz yeri. Her taraf duvar ne yâr ne yer var.

  Son Mülteci (Ýbrahim Kilik) 6 Mart 2010 Düþler 

Ve benim hayalim, senin ikliminde tek ve son mülteci olabilmek, çok görme bu arzu hâli ey muhayyel peri! Sen elif misali ben vav misali…

  Sonsuzluðun Gülleri (Ýbrahim Kilik) 8 Mart 2010 Unutulamayan Dönemler 

Onlar da annelerinin ciðerpâreleriydi. Onlarýn da muratlarý,gönülleri ,gönüllüleri vardý… Devran öyle bir devrandý, an öyle bir andý. Taze civanlar, fidanlar ateþlerde yandý.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 19 (Ýbrahim Kilik) 8 Mart 2010 Düþler 

Gittiðin günden beri , sözcük sözcük derledim tüm çiçekleri. Çaðýrdým her gece lâleleri gülleri… Unutmadým sümbülleri. Çiçekler meclisinde sana ayýrdým en özge yeri…

  Erguvanlar Açtýðýnda (Ýbrahim Kilik) 11 Mart 2010 Düþler 

Uzak olur o anda elem keder sinemden. Adý erguvan kokan, erguvan bakýþlýnýn tutsaðý olsa da gönül. Yedi tepeye yedi sevda tuðu diker, erguvanlar açtýðýnda gönlündür zafer…

  Gün Çekildi Penceremden (Ýbrahim Kilik) 12 Mart 2010 Düþler 

Gittin gideli hayalinle avunuyorum. Senle dolu muhayyilem. Begonyam, menekþem sensiz öksüz kaldý pencerem…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 20 (Ýbrahim Kilik) 14 Mart 2010 Düþler 

(Bir ýþýk bekliyorum senden bir ýþýk. Sevgiyle ümitle senle karýþýk.) Ý.K

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 21 (Ýbrahim Kilik) 15 Mart 2010 Düþler 

Bu sabah Ankara’ya yaðmur yaðýyor. Hava kapalý. Sokaða çýkarken þemsiyeyi de almalýyým. Aslýnda oldum olasý sevmem sokaða çýkarken fazladan bir eþya almayý yanýma. Ama, bazen zaruretler itiyatlarýn önüne geçiyor…

  Bir Varmýþ Bir Yokmuþ (Ýbrahim Kilik) 15 Mart 2010 Yaþam 

Sahi baþlýk bir masal giriþ cümlesiydi deðil mi? Binlerce yýldýr, milyonlarca kez tekrarlanan ve her defasýnda ilgiyle ,zevkle dinlenilen masallarýn girizgâhý.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 22 (Ýbrahim Kilik) 18 Mart 2010 Düþler 

Ýyi ki kâðýtla kalem gibi iki vefalý, kadim dostum var. Onlar dahi senin gibi olsaydý ne yapardým! Özümü özlem deryasýna saldýðýn günden beri, iki vefalý dost dert ortaðým. Ne kýnarlar, ne hâlime gülerler. Gönlümden dökülenlere yüksünmeden mihmandarlýk ederler. Her hâlime katlanýrlar…

  Meçhule Yazýlan Mektuplar - 23 (Ýbrahim Kilik) 19 Mart 2010 Düþler 

Cümle güzel Þiilerin girizgâhý oluyorsun, gönlümün ahý olduðun gibi. Þarkýlarýn bestesindeki týný. Aþk sözcüðünün kafý, þýný. Gülle anýyorum daima adýný…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 24 (Ýbrahim Kilik) 20 Mart 2010 Düþler 

Ey, bakýþlarýnda yüreðimin yaðýný eriten! Ey, bilinmez diyarlara çekip gidip de, beni hasret ayazýnda buyduran, emsalsiz peri! Ýnan, gittiðin günden beri nefes nefes ciðerlerime çekiyorum seni.

  Çayýmýn Buðusunda Açan Gül (Ýbrahim Kilik) 21 Mart 2010 Düþler 

O, güller içinde simgedir. Sýrrý çözülemeyen imgedir. Misalin masalý, masalýn misalidir. Ondan kurtuluþ yoktur. Aþk meydanýnda sâridir… Bazen güvercin, bazen hüt hüt, bazen zümrüdüanka misalidir.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 25 (Ýbrahim Kilik) 22 Mart 2010 Düþler 

Sensiz Ankara , bir ölü þehri hüviyetine bürünüyor. Caddeleri bom boþ gibi. Senin olmadýðýn her mekan yavan. Yaþamanýn tadý tuzu yok. Güller hüzün açýyor. Bahar aðýr aksak. Burada olsaydýn güller seni örnek alýr, daha bir ýtýrlý daha bir ýþýklý açýlýrdý seherlerde. Zaman ikimizi kýskanýrdý. Takvimler ve saatler senli zamanlarý ayrý bir gururla taþýrdý baðýrlarýnda…

  Ýnce Endamýn Zarafet Elçisi (Ýbrahim Kilik) 22 Mart 2010 Düþler 

Erguvan dallarýndan gülümsersin nisana. Hüsnü ansýn zamana. Fikrimde elif misali incelirsin. Ýçtiðim suyla, teneffüs ettiðim havayla yâdýma gelirsin…Sen baharýn imrendiði, servilerin kýskandýðý nihalsýn. Tebessümün hiç solmasýn yüzünde. Güle misal güller açsýn gülüþlerinde…

  Ýçime Gülüþünle Bahar Serpilir (Ýbrahim Kilik) 23 Mart 2010 Düþler 

Baharýn, en gözde çiçeði sen olursun. Itrýnda gizlidir aþkýn öz suyu. Gönül, seni saklar özünde; þiir seni söyler, sükût seni ikrardýr zamana. Mazinin ve atinin gülüsün. Sýðmaz güzelliðin þimdiki zamana…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 26 (Ýbrahim Kilik) 24 Mart 2010 Düþler 

Selâm olsun, muhayyel iklimlerin perisine… Þimdilik elveda.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 27 (Ýbrahim Kilik) 24 Mart 2010 Düþler 

Tek bildiðim, söz konusu sen olduðun zaman,en yavan sözcüklere ayrý bir renk, ayrý bir rayiha geldiði. Sözcüklere, ruh ve canlýlýk veriyor, inceliðin, güzelliðin…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 28 (Ýbrahim Kilik) 25 Mart 2010 Düþler 

Ne zamandýr yoksun ya! Bu kentin ýþýklarý ,senle yanýp senle söner hayallerimde, ey muhayyel peri!

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 29 (Ýbrahim Kilik) 26 Mart 2010 Düþler 

Kýsaca” þarkýlar seni söyler dillerde name adýn.” Her mektubumda olduðu gibi bu mektuba da seninle baþladým, seninle noktaladým. Sana dair hislerimi, sen dahil kimselere anlatamadým. Anlatamazdým. Sen de bilirsin sýrrý faþ haneye tecavüz haramdýr. Beyaz zambaðým, gönül muradým…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplara Derkenar (Ýbrahim Kilik) 26 Mart 2010 Düþler 

Zaman, seni iþler yüreðime, devran seni söyler. Seni hatýrlatýr seherlerde açan güller. Sen güllerden ziyade güzel, güller sana emsal olmanýn derdindeler…

  Atlar (Ýbrahim Kilik) 27 Mart 2010 Düþler 

Onlar ki bir zamanlar kýtalarý aþtýlar. Ýla-yý kelimetullaha kanat açtýlar. An , yelelerinde ýþýk hýzýnda eridi. Alperenlerle kolkola girip savaþtýlar. Ý.K

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 30 (Ýbrahim Kilik) 28 Mart 2010 Düþler 

Rüyalarýmýn nadide ve narin çiçeði. Ömrümün, hasret vadisinde mukim gerçeði. Sana yazma iþtiyakým ve itiyadým; ancak can tenden uçtuðunda sona erecektir. Keþke, kanatlarým olsaydý da can tenden uçmadan, meçhul ve muhayyel ikliminin zümrüt tepelerinde kanat çýrpabilseydim. Dolambaçlý yollara sapmadan kuþ uçuþu yanýna gelebilseydim…

  Kapýlar Üstüne Bir Deneme (Ýbrahim Kilik) 29 Mart 2010 Yaþam 

Þehirlerin de kapýlarý vardýr, hanelerin de ,mahpushanelerin de . Kiminin yüzüne kapanýr kapýlar, kiminin üstüne. Yýllar geçer açýlmasý için bir daha. Kapýlar vardýr eþikleri kutlu. O kapýdan içeriye adým atabilenlere ne mutlu…

  Susuzluðum Sanadýr (Ýbrahim Kilik) 30 Mart 2010 Düþler 

Som bir efsanesin yüreðimde. Gümüþî rengiyle köpük köpük sonsuzluða akan, hep tazelenen ve iz býrkan coþkun, dupduru nehirsin. Bir iksir var ki özünde.gitsen bile yüreðimde kalýrsýn hep en güzel hâlinle.

  Benim Tek Efendim Var (Ýbrahim Kilik) 30 Mart 2010 Düþler 

Benim tek efendim var, teri gül kokar. Gözlerinin siyahý gönüller yakar. Elif parmaklarýnýn arasýndan billûr sular akar… Aya tutar þehadet parmaðýný ay þaklar. Taif’de yapmaz duasýný bizler için saklar. Tebessümü aydýnlatýr cihaný . Ebu Cehiller çatlar…

  Hasret Baðýnda Açan Gül (Ýbrahim Kilik) 31 Mart 2010 Düþler 

Kokusunu özleyen yaðmur, mahzun mahzun yaðar topraða. Adýný söyler o nadide perinin dala yapraða.

  Budayamadýn Hatýralarýmý (Derkenar Yazýsý) (Ýbrahim Kilik) 2 Nisan 2010 Düþler 

Kafdaðý masallarý kadar gizemli ve güzeldin. Dilimde pelesenk oldu gül dibaceli adýn. Adýný yalnýz meleklere fýsýldadým.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 31 (Ýbrahim Kilik) 2 Nisan 2010 Düþler 

Ýklimimde hasretin zakkumlarý kök salarken. O, meçhul ve muhayyel iklimlerde sümbülleri, lâleleri kýskandýrýr. Gizemli bakýþlarý kim bilir bencileyin kimleri yandýrýr. O zamanýn billûr aynasýnda kendini seyre dalar her sabah. Benimse gönlümde semaya yükselir ah!

  Suya Düþen Gül Yapraklarý (Ýbrahim Kilik) 3 Nisan 2010 Düþler 

Siyah, ah ile el ele verdi! Ýmdadýma yetiþti zambak ellerin. Hayalimde elif suretinde parmaklarýn, narinden narin… Uyku uðramadý bazý anlar semtime. Gönül yarama tuz ekti hasretin. Bilemedim nedir niyetin.

  Gül Rengi Þafaklara Düþen Çiy Damlasý (Ýbrahim Kilik) 5 Nisan 2010 Sevgi ve Aþk 

Gül açan þafaklarda , dibacesinde gül olan taze bir baþlangýçtýr sevdan… Zaman yelesi alev alev bir yýlký koþan. Yolun sonunda sen varsan, her meþakkate katlanýr bu emanet can.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 32 (Ýbrahim Kilik) 5 Nisan 2010 Düþler 

Hayal edebildiðim kadar, tebessümünü hayal ediyorum. Gözümde, gittikçe gülleþiyorsun. Akþam vakti leylak kokularýyla kokun daðýlýyor yanýma yöreme. Bir an için geldiðini sanýyorum.

  Meçhule Yazýlan Mektuplar - 33 (Ýbrahim Kilik) 6 Nisan 2010 Düþler 

Zaman, yüreðime ibriþimden ilmekler ata ata geçip gidiyor. Saçlarýn savruluyor hayallerimde. Kelimeler düðümleniyor boðazýma. Hasret, gönlüme hüzün makamýndan el ediyor. Gül dibaceli adýn ve gamzen zaten aklýmdan çýkmýyor. Ne çare tüm bu olanlar senin gýyabýnda. Kim bilir, sen hangi meçhul iklimleri abat edersin? Nerede avuçlarýna dürer zamaný zambak ellerin. Ben tutsaðýyým gittin gideli senli hayallerin.

  Bir Hâl Tercümesi (Ýbrahim Kilik) 6 Nisan 2010 Düþler 

Hâlin ve istikbalin cümle güzelliklerini, siretinde ve suretinde dercetmiþ bir nihâli anlatmanýn ne kadar zor olduðunu takdir edersiniz…

  Ebru ve Gül (Ýbrahim Kilik) 7 Nisan 2010 Düþler 

Ebru, suyla renklerin buluþmasýndan doðan efsanevî güzellik. Ebru, harelerinin kývrýmýnda nice güzellikler barýndýran renk harmaný. Ebru, seyredilmesi göze ve þifa olan, nazenin. Ebru zarafet, ebru incelik…

  Gülleri Kýskandýran Peri (Ýbrahim Kilik) 9 Nisan 2010 Düþler 

Çoðunlukla, ateþîn bir nefes yakýp kavuran. Bazen bir nisan yaðmuru serinliði, Ýklimine ulaþabilenlere efsanelerin en güzeli. Parmaklarý elif elif, hem kuðularý andýrýr hem nihâli… Süsler ufuklarý erguvan misali…

  Kelimelerden Düþen Çýð (Ýbrahim Kilik) 10 Nisan 2010 Düþler 

Kelimeler, hayallerde olgunlaþýp þair ve yazarlarýn gönüllerine düþerler. Þairler ve yazarlar, yüreklerine düþen çýðýn altýnda ezilmemek adýna eser verirler . Biz, öylelikle farkýna varýrýz kelimelerin. Sözün gücü, þairin ve yazarýn deneyimi ve birikimi yanýnda, kelimelerin keþdedilmesi gereken hususiyetleri ile de alakalýdýr biraz.

  Zaman ve Mekan Seni Solurken (Ýbrahim Kilik) 12 Nisan 2010 Düþler 

Günlük güneþlik demlerde bir çýð olur düþersin yüreðime. Ellerin açýlýr gül gül hayalimde. Zaman seni solur, mekan seni solur bulunduðum yerde. .. “Sen nerdesin ey sevgili!” ellerin nerde?/…

  Ölüme Tebessüm Edeceðim (Ýbrahim Kilik) 12 Nisan 2010 Düþler 

Belki bir gün uzak ihtimallerin en uzaðýnda buyan ihmal zincirlerini kýrýp bana geleceksin. Telafisi güç de olsa geçen günlerin. Ellerim ellerinde taze sürgünler verecek, ölüme tebessüm edeceðim…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 35 (Ýbrahim Kilik) 14 Nisan 2010 Düþler 

Bugün, günlük güneþlik bir hava var. Mevsimlerden ilkbahar. Sen yoksun ya!Ýçimde sonbahardan kalma kýrýntýlar. Bu yüzden olsa gerek, günlük güneþlik þarkýlar söyleyemiyorum.

  Alevsiz Yanýyorum (Ýbrahim Kilik) 14 Nisan 2010 Düþler 

Bu yazý aþka yazýldý. Gül dibaceli adý dillere pelesenk cerene. Ellerini yumunca zamaný avuçlarýnda dürene. Cihanda eþi menedi olmayan birine yazýldý....

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 36 (Ýbrahim Kilik) 15 Nisan 2010 Düþler 

Ey gül dibaceli adý dilimde pelesenk olan can! Ýçimde, lif lif olan aþk salkýmýnýn her birinin ucunda, bir gül asýlý. Gamzen, zaten ayrý bir sevda faslý iken, bu firar nerden esti aklýna. Hasýlý,gittin ardýnda bir yangýn yeri býraktýn. Yüreðimdeki yemyeþil sevda ormanlarýný baþtan baþa yaktýn.

  (Ýbrahim Kilik) 19 Nisan 2010 Ýstanbul 

Bizim payýmýza düþense, flu ,siyah beyaz bir hayat. O da bazen bir siyah bayaz fotoðrafta, bazen bir Yeþilçam filminde, hüzün harmaný olur. Merhum Erol Taþ’ta gaddarlaþýr, Sadri Alýþýk’ta Turist Ömer’dir. Hulus Kentmen’de Babadýr vs. Bu fasýl kolay kolay bitmez uzar gider. Ve bana sorarsanýz Ýstanbul, siyah beyaz fotoðraflarda daha masumdur, daha nahiftir, daha güzeldir…

  (Ýbrahim Kilik) 19 Nisan 2010 Ýstanbul 

Bizim payýmýza düþense, flu ,siyah beyaz bir hayat. O da bazen bir siyah bayaz fotoðrafta, bazen bir Yeþilçam filminde, hüzün harmaný olur. Merhum Erol Taþ’ta gaddarlaþýr, Sadri Alýþýk’ta Turist Ömer’dir. Ayhan Iþýk'ta kral. Cüneyt Arkýn'da kaharman. Hulusi Kentmen’de Babadýr vs. Bu fasýl kolay kolay bitmez uzar gider. Ve bana sorarsanýz Ýstanbul, siyah beyaz fotoðraflarda daha masumdur, daha nahiftir, daha güzeldir…

  Ankara'da Yazýlmýþ Bir Ýstanbul Yazýsý (Ýbrahim Kilik) 20 Nisan 2010 Ýstanbul 

Bir ney sesi duyduðumuz zaman, gözlerimizi þöyle bir kapatsak. Muhayyilemizde ne güzellikler canlanýr. Dilimize ne mýsraý bercesteler düþer. Sýraya girer Mevlanalar, Yunuslar, Fuzulîler, Bâkiler, Nedimler…

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 37 (Ýbrahim Kilik) 21 Nisan 2010 Düþler 

Mektuplar mektuplarý izledi. Ama henüz senin izine rastlayamadým. Bir iz bir emare bulabilsem. Adým adým yayan yapýldak demeden iklimine , mevsimine yol alýrdým. Üçler,Yediler ,Kýrklar aþkýna; kýrýkýncý mektubumu yazmadan onu da meçhul ve muhayyel adreslere yollamadan.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 38 (Ýbrahim Kilik) 21 Nisan 2010 Düþler 

Merhaba sabah serinliðim, gökkuþaðým. Meçhul iklimlere gittin gideli hayalinle avunuyorum. Eline geçmese de sana yazdýðým mektuplarý çok çok önemsiyorum. Sen bazen hüznüme hüzün katýyorsun, bazen buruk bir sevinç oluyorsun..

  Düþen Bir Yaprak (Ýbrahim Kilik) 27 Nisan 2010 Düþler 

Uç veren hasret filizlerini bile vefasýzlýðýnla kurutuyorsun. Hasret sözcüðünü anlamýný alt üst ediyorsun. Vefa, sözlüklerdeki anlamýný yitiriyor. Güneþ, zamaný eritiyor. Sen git gide kayýtsýzlaþýyorsun. Denizlerde sular yükseliyor. Kepezler, ayný minval üzere açýyor baðrýný dalgalara. Balýkçýlar, umutlarýný sinelerine sarýp, bir dahaki sefere diye hanelerine dönüyor. Sen, bana umutlanmayý bile çok görüyorsun.

  Annem (Ýbrahim Kilik) 3 Mayýs 2010 Yüzleþme 

Bazen gönlümde sevinç, bazen gözlerimde nem. Nisan yaðmurlarýndan bereketlidir annem. Ellerinden, bereket yaðar hep soframýza. Dilinde bizler için buðu buðudur dua. Gönlünden güller yaðar gönlümdeki boþluða.

  Bir Bergüzardýr Bakýþlarýn Erguvanlardan (Ýbrahim Kilik) 6 Mayýs 2010 Düþler 

Sen, zamana damlayan gül ýtýrý. Seni saklar özünde yazdýðým yazýlarýn her harfi her satýrý. Bahar senle bahar. Gülüþünü hatýrlatýr açtýðýnda zambaklar. Gün aþýp giderken erguvan bakýþlý akþam üstülerinde, erguvanlardan bergüzar bakýþlarýn ruhuma akar. O bakýþlarýn içimde kandiller yakar. Seni söyler “gökyüzünde bölük bölük turnalar.” Ýçimde bir türkü olur bakýþlarýn yâr. Semaverimin nefesi, çayýmýn demi her þey senden iz taþýr. Bahar hayalinle bahar.

  Meçhule Yazýlmýþ Mektuplar - 39 (Ýbrahim Kilik) 11 Mayýs 2010 Düþler 

Leylî düþlerimin Leyla’sýna merhaba, Senin gözlerinin beyazýna takýlý yüreðim, her gece titrer bozkýr ayazýnda. Ankara’da kar altýnda kalan güller üþür hayallerimde. Dilimde eski bir türkü, teyellenir yaralý yüreðim yüreðine. Ey süveyda bakýþlarýnda eridiðim! Vuslatýna eremediðim. Hangi meçhul iklimdesin… Zaman, suya düþen bir gül yapraðýna mahpus. Sen, suya düþen gül yapraðýndan daha narin. Ýnce hayallerimin elif kametli gülü. Düþündükçe elifleþirsin, daha bir incelirsin.

  Beyaz Zambaklar Ülkesinin Perisine (Ýbrahim Kilik) 18 Mayýs 2010 Düþler 

Senin, beyaz zambaklar ülkesini andýran, her dürülüp açýlýþýnda yüreðimi bir hoþ eden ellerin; þimdi çok uzaklarda. Ama þunu bil ki hâlâ hayalhanemin en mutena yerinde, öylesine muhkem,öylesine alýmlý durmakta. Ben her nefes alýþta, kalbimin her atýþýnda ellerinin hâyâliyle avunmaktayým.

  Bir Sabah Çayýnýn Çaðrýþtýrdýklarý (Ýbrahim Kilik) 18 Mayýs 2010 Düþler 

Bu sabah, çayýmý yudumlarken, menekþe kokulu ellerinle demlediðin çaylar geldi aklýma. Senin demlediðin çaylardan aldýðým tadý özlediðimi anladým. Çayýmýn buðusunda hayalin canlandý. Bardaðý daha itinayla tutmaya baþladým.

  Harflerin Hýçkýrýðý (Ýbrahim Kilik) 7 Haziran 2010 Düþler 

Bu seher de gül yapraðýna düþen çiylerle düþtün hayal aynama. Hurufattan ayn,þýn ve kafý hýçkýrýk tuttu… Ýklimime ýþýl ýþýl gülen gözlerin yaðmaða baþladý sabah serinliðinde…

  Ihlamur Aðacý Altýnda Çay Sefasý (Ýbrahim Kilik) 7 Haziran 2010 Anýlar 

Ayazaða’da ,kasrýn önündeki koca ýhlamur aðaçlarýnýn altýnda akþam yemeðimizi yedikten sonra toplanýrdýk genellikle. Karargâh Bölüðünün çay ocaðýnda demlettiðimiz bir demlik çayý içerken aldýðýmýz hazzý sözcüklerle ifade etmek imkansýz. Ihlamur kokusu, çay buðusu, yýldýzlar. Tel örgüler içindeki bir mekanda biraz olsun özgürlüðün tadýný alabiliyorduk.

  Aþk Alfabesi (Ýbrahim Kilik) 8 Haziran 2010 Düþler 

Gönül, yel yepelek bir atýn yelesine tutunur, elif diyarýna kutlu bir yolculuk baþlar. Aþkýn alfabesinde, elifin eþiðini geçtikten sonra; heceleme yoktur, hemen okumaya geçilir. Elifin gamzeleri, kirpiðinden süzülür ok olur sineye batar. Yayla çiçekleri elif elif diye kokar daðlarda. Baðlarda çiçekler elif diye açar. Gönül de elif elif diye dolanýr durur.

  Aþk Alfabesi - 2 (Ýbrahim Kilik) 8 Haziran 2010 Düþler 

Söz eliften açýlýnca , billûr sular misali akýp gidiyor. Gül yapraðý gibi inceliyor duygular. Elifin huzurunda cümle harfler hizaya geçiyor. Elifin tebessümü yansýyor yüzlerine, hepsinin gözleri ýþýyor.

  Bir Gülüþün Kaldý Bende (Ýbrahim Kilik) 12 Haziran 2010 Düþler 

Hasret ateþten bir piyale yüreðimde gittin gideli. Seni hatýrlatýr her baktýðýmda gül, erguvan lâle. Þehrin üzerinden bulutlar geçer gider bilinmez iklimlere. Benimle birlikte üzülür bir zamanlar arþýnladýðýn sokaklar, caddeler. Sana üveyiklerle,turnalarla selamlar yollarým yazdýðým þiirlerde.

  Bir Peri Masalý (Ýbrahim Kilik) 15 Haziran 2010 Düþler 

Gül, gece ,çiy damlasý ; güneþ, ay hep seni özetler. Þiir yazmak istesem dibacesinde ,nihayetinde mutlaka sen olursun. Ýmge sen, uyak sen muhteva sen. Desen desen iþlerim kâðýda sana dair her þeyi. Yalnýz bir þeyi iþleyemem, sana olan sevgimi. Çünkü yazmaya kalksam kaðýt yanar, kalem tutuþur. Üflenir sur. Bu yüzden seni kalbimde saklarým. Sana dair yasaklarým.

  /aþk/ (Ýbrahim Kilik) 16 Haziran 2010 Düþler 

Üç gün, üç gece su ümidiyle yol alýp, kýzgýn çöllere ulaþýp yanýp tutuþmaktýr aþk…

  Ölüler Þehrinden Mektuplar (Ýbrahim Kilik) 16 Haziran 2010 Düþler 

Bu þehirde ne taç var, ne tacdar; ne þah ne padiþah.Geride býrakýlmýþtýr, yâr aðyar. Olanlarý ne tarih yazar ne roman. Sadece, bir zamanlar, o sakinler de arzý çiðnerdi. Alna deðince ölüm meleðinin busesi. Ömür hitama erdi. Bir sala sesi… Mukassi bilinen meçhul þehre baþlayan yolculuðun ilk karesi. Hu sesi hýçkýrýk sesine karýþtýktan sonra dar bir geçitten geçildi bu þehre. Revaklarýndan revnaklarýn sýzmadýðý karanlýk belde. Ne avuçta var ne elde.

  Sýcak Bir Yaz Günü (Ýbrahim Kilik) 19 Haziran 2010 Düþler 

Ömrümüz vefa etti bir fukara mevsimine daha erdik þükür. Püfür püfür esen yosun ve tuz kokan deniz yeline hasret kalsak bile. O demleri anýlarýmýzda canlandýrmak tatlý bir burukluk veriyor gönlümüze. Kadim dostlarý, çocukluðumuzu ve dahi çocukluðumuzun Mersin’ini ta Ankara’da bir kez daha yad ediyoruz…

  Kalem ve Kelam (Ýbrahim Kilik) 28 Haziran 2010 Sanat 

Yazýnýn icadýyla baþlayan bir serüven onlarýnki. Kalemin gücü, kelamýn gücüyle birleþince, kýlýcý alt etmiþ. Kadim devirlerden beri, söz sultanlarýnýn, cihan sultanlarýna galebe çalmasý da buna baðlý bir durum olsa gerek. Avazenin cihana salýnmasýyla kubbede bir hoþ seda býrakmasý da kelamýn söyleniþ biçimine baðlý, üslup ve tarz meselesi. Sözün uçup yazýnýn kalmasý da kalemin ve kelamýn birlikteliðini güçlendiren unsur.

  Taravet ve Þetaret Demleri (Ýbrahim Kilik) 2 Temmuz 2010 Ýstanbul 

Erguvanlar, gözlerinize renk ziyafeti çeker , aylardan nisandýr. Zaten, eskiden beri Ýstanbul nisana, nisan Ýstanbul’a pek yakýþýr. Nisanla ve insanla bu denli özdeþleþen,kaynaþan bir baþka þehir var mýdýr dünyada bilemiyorum?.. Gerçi, Ýstanbul’a sonbahar da yakýþýr. Hüznün rengi Ýstanbul olur yüreklerde o zaman. Yaðmur topraða biraz eðri düþer; nemli sarý yapraklar hüzün deþer yüreklerde . Sanki,buruk bir tebessümdür an, o mevsimde Ýstanbul’da. Ve þarkýlar ayrýlýk üstünedir. “Yoksun diye bahçemde çiçekler açmýyor bak./Gel görüp açýlsýnlar devþirip göðsüne tak./Öyle yalnýz ki gönlüm aylardýr seni özler./Geleceksin ,döneceksin diyerek her an yolunu gözler...”

  Aþkýmýn Nadide Çiçeði (Ýbrahim Kilik) 13 Aðustos 2010 Düþler 

Sen gittin gideli, hurufat içinde en çok “elif” sana benzer “vav” bana. Güzel “he” aðlar ayrýlýðýmýza. Dolaþtýðýn yerler, ayaklarýný öper iþtiyakla benim baðrým kavrulur. Hasretin ateþle harmanlanýr ruhumda.

  Ýki Eþsiz Sevgili (Ýbrahim Kilik) 15 Aðustos 2010 Düþler 

Masmavi gerdanlýðýnla firuze firuze gülümseyeceksin hayalimde. Elimde bir çiçek buketi gibi Nedim divaný, dilimde “Bir sengine yekpare acem mülkü fedadýr.” dizeleri pelesenk; seni anlatacaðým devrana. Sen ki Asya ile Avrupa’nýn en nadide yerinde cihana dide.

  Orucu Kuþanmak (Ýbrahim Kilik) 20 Aðustos 2010 Düþler 

Orucu kuþanmak, iblisin belini kýrmanýn; onu hüzne gark etmenin adýdýr. Nefsi ve þeytaný, görünmez çelikten halatlarla zaptu rapt edip fenalýklarýndan emin olmaktýr. Sabýr ve kanaatý hüsnü kabul ile sineye sarmaktýr orucu kuþanmak. Zalimlerden fersah fersah uzaklaþmak, mazlumlara kol kanat germektir orucu kuþanmak. Dilin damaða yapýþtýðý demlerde,munis bir edayla þükür diyebilmek, kerem sahibini hoþnut edip onun sevgisine mazhar olmak, hiçbir maddi güçle satýn alýnamayacak bir nimettir. Bu hâl oruç sayesinde eriþilebilen bir lütuf hâlidir. Çünkü, riyasý olmaz orucun; yaratanla oruçlu bilir onun her vetiresini. Cümle uzuvlarýna, oruç kalkanýný kuþandýrabilene ne mutlu. Ýpek bakýþlý bir zamanda, edep ve þükür ridasýna bürünerek oruç açmayý; ancak cümle azalarýna oruç tutturabilen güzel insanlar hak etmiþtir. Ýþte onlardýr orucu kuþanabilen civanmerteler. Ne mutlu onlara. “ Hezar gýpta ipek bakýþlý zamanlarýn efendisine/ Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine” demek istiyorum, kadim bir beyitte ufak bir deðiþilikle.

  Þiire Dair (Ýbrahim Kilik) 22 Eylül 2010 Sanat 

Sanki, kadim devirlerden günümüze bir esinti þiir. Bir güvercin kanadýnda, Bir turna katarýnda bereketlenen yakýcý nefes. Bulutlardan þairlerin ruhuna ýtýrý süzülen bal özü. Her katresinde gül damlasý güzelliði gizli billûr mayi. Gökkuþaðýnýn çözüldüðü anlarda yýldýzlarýn telaþý þiir.

  Ses Çaðrýþýmlarý (Ýbrahim Kilik) 22 Eylül 2010 Sevgi ve Aþk 

Doðada bazý sesler vardýr insan oldukça haz veren, dinlendiren. Dað baþýnda, ay ýþýðýnda türkü söyleyen kitabesiz bir çeþmenin þýrýltýsý. Çaðýl çaðýl akan bir dere. Cývýl cývýl kuþ sesleri , toprak kokusuna karýþan yaðmurun sesi…

  Çayla Simidin Ünsiyeti (Ýbrahim Kilik) 27 Ekim 2010 Yaþam 

Taze bir günün baþlangýcýnda,buðu buðu nazlanan bir bardak çay ve susamlý taze bir gevrekle güne merhaba demek. Ýlk bakýþta, harcýalem bir durum gelse de, simitten bir lokma; çaydan bir yudum alýnca iþin rengi deðiþir. Bu tat bu nefaset zengin yoksul her adem evladýný mest eder. Halkalanmýþ bir güzelliðin, buðu buðu bir tazelikle ünsiyeti insana ayrý bir tat yaþatýr.

  Huzur Güneþinin Isýttýðý Anlar (Ýbrahim Kilik) 1 Kasým 2010 Yaþam 

Bulutlarýn güzelliði mavi sulara yansýdýðýnda, iki denizin kol kola girdiði anda bir tatlý yolculuktur baþlayan dudaklarýn kývrýmýnda. An güzellik solumaya baþlar bir anda...

  Hazana Hazan Düþtü (Ýbrahim Kilik) 10 Kasým 2010 Toplum 

Oysa,Soluk olmuþtu nefessiz kalan millete bakýþlarý. Ýnkýlâplar, gayret ,kalkýnma hamleleri; þimdilerde bir bir sattýðýmýz Ýnhisar(tekel), Sümerbank onun yadigarý. Yok artýk Kýzýlay’daki iðde aðaçlarý. Ankara gecekondu diyarý...

  Küfrün Bini Bir Para (Ýbrahim Kilik) 13 Kasým 2010 Toplum 

Haraç mezat satýlan namus ar. Zarar hep zarar. Argonun turfanda tarlasýnda küfrün bini bir para. Zýrva tevil götürmezken, Iþýltýlý ekranda kelli felli adamlar zýrvalar. Her þey hýrdavat pahasýna.

  Busenaz (Ýbrahim Kilik) 25 Ocak 2011 Düþler 

Bardaðýn buðusuna bulutlardan inen melekler hayran kaldý zambaklarý andýran ellerine. Düþüme, hep ellerin girdi,suretin yerine. Sen çay perisi bi misil gül misal. Ben yokluðunun ateþinde tutuþan özge hâl. Behemahal seni düþünüyorum...

  Çia Adlý Peri (Ýbrahim Kilik) 23 Mart 2011 Düþler 

Zümrüt yeþili daðlarýn, çaðýl çaðýl sularla kesiþtiði; bulutlarýn, yeþilin her tonuyla öpüþtüðü bir güzel iklimde dillenen bir efsane kahramanýydý Çia. Yapraklarýna düþen çiy damlarýnýn baþýný döndüren gül, iffetin ve güzelliðin süslediði betüldü. Albeninin ve zarafetin zarfa bürünmüþ hâli. Kaþlarý kâh yayý andýrýrdý kâh hilâli.

  Antalya'da Gün Batýmý (Ýbrahim Kilik) 24 Temmuz 2011 Yaþam 

Ahir kelam Antalya hem gün aþýp giderken hem gün doðarken emsalsizdir. Bunu gelip yerinde görmelisiniz. Görmelisiniz ki yaratýcýnýn kudretine olan imanýnýz daha bir güçlensin. Estetik anlayýþýnýz zenginleþsin. Güzelin ve güzelliðin kadrini bilenlerden olun. 24.07.2011 Ý.K

  Bî Bedel Peri (Ýbrahim Kilik) 19 Ekim 2011 Yaþam 

O, Öyle alýmlý bir peri ki billûr tebesümdür elinde bardak, dilinde söz. Konuþsa çaðýl çaðýl, sussa ipek tül; ne farkeder adý gül yahut betül. Suyun berraklýðý kýskanýr saflýðýný. Çayýn buðusu imenir gözlerindeki neme. Harfler adýný yazarken erir sulara. Gözler, hasret hasretinden uykulara. Gülde haset, lâlede gam nedeni; incecik dal gibi asil bedeni. Bir efsane ikliminden gümüþ kanatlý atlara binip gelmiþ. Gönülleri ýlgar eylemiþ sevda daðlarýna. Ferhat’ýn külüngünde seda, Mecnun gönlünde gada olmuþ. Leyla ki leyller eline su dökemez.

  Muhabbet Ýksiri Çay (Ýbrahim Kilik) 21 Aralýk 2011 Yaþam 

Gün ýþýðýnýn gözleri aydýnlattýðý gibi, çayýn þuasý da sözleri aydýnlatýr. Buðulu iklimlerde sohbet, daha bir kavi daha bir içtendir; engine açýlmýþ bir yelkenli gibi süzülür gider. Çayýn zarafeti, muhabbet edenlerin hâletlerine yansýr. Mecliste, hodgâmlýða , kabalýða yer kalmaz. Nezaket ve nefaset ýtýrý yayýlýr çayýn buðusuyla beraber.

  Buðulu Günler (Ýbrahim Kilik) 29 Aralýk 2011 Yaþam 

Biz, kýþý da severiz; onun getirdiklerini de. Ama, kuþlar üþümesin, çocuklar üzülmesin asla. O zaman hayallerimiz de üþümez, bedenlerimiz de… Buðulu günlerimize bereket yaðsýn gökten. Sobamýzýn nefesi sýcak, çaydanlýðýmýzýn buðusu bol olsun… Ankara, 29.12.2011 Ý.K

  Kola'yý Millîleþtirmenin Kolay Yolu (Ýbrahim Kilik) 30 Aralýk 2011 Yaþam 

Önce selâm sonra kelâm “düsturunca, söze baþlamak ve güzel þeyler yazmak niyetiyle oturdum masaya.Fakat neþemi kaçýracak bir manzara kuþatýverdi hayalhânemi.Niyetimin diyetini verip”Damdan dama atla yâr, Osman’a yandým”türküsü eþliðinde baþka bir konuya geçtim.

  Bir Buðulu Çay Sohbeti (Ýbrahim Kilik) 8 Ocak 2012 Yerler 

Tam da bu an çayýn berraklýðý, Ankara’nýn griliðini siler, harflerin ve sözcüklerin albenisi belirginleþir. Okumak yazmak baðlamýnda bir buðulu çay sohbeti baþlar. Ankara’nýn üþüyen yanlarý ýsýnýr içinizde. Hayatý seversiniz. Gözleriniz ýþýl ýþýldýr… Ankara,08.01.2012 Ý.K

  Çay Mevsimi (Ýbrahim Kilik) 26 Aðustos 2012 Yaþam 

Huzur, sükun ve sükut sözcükleri buðulandý demliðin nefesiyle. Semaver ateþle ünsiyet etti çayýn hatýrýna. Asýrlar sürecek bir dostluða merhaba dedi dudaklar. Kýsa günde kýrk kere hatýrlandý bu ünsiyet. Vefa sözcüðünün sýcaklýðý sardý sineleri.

  Demlik Gülü (Ýbrahim Kilik) 26 Aðustos 2012 Yaþam 

Nazýn, vefanýn, güzelliðin bu denli mütevazý sunumu bizi celbeden ve cezbeden iksir. Sýrça saraylardan gülümseyen dilber çaðýrýr biz de yollara düþeriz gönülsüzce, gözsüzce. Gönül gözüyle görenlere selam verebilmektir muradýmýz. Ateþ ,su, semaver,demlik çaydanlýk o yüzden en hatýrlý unsur ve avadanlýk yanýmýzda. Biz topraktan yaratýlmanýn künhüne erebilmeyi umarýz onalrýn sayesinde. Suyun azizliðinden medet umarýz dem dem.

  "Yok Bu Þehr Ýçre Senin Vasfettiðin Dilber" (Ýbrahim Kilik) 30 Aðustos 2012 Yaþam 

Zamana ibriþimle iþlenmiþ bir nakýþtýr bir bardak çay. Buðusu, naz yurdundan efsane bulutlar tarafýndan armaðan olarak getirilmiþtir gözlere. Berrak ve aydýnlýktýr çayýn sureti. Tebessümü, gül misalin gamzesinden esintidir yaz günlerinde. Tevazu ikliminde albeninin ipek yumaðýdýr hâlleri çayýn ki aþkýn hâllerini çaðrýþtýrýr.

  Çaya Dair Kýrk Yazý (5 ) (Ýbrahim Kilik) 2 Eylül 2012 Yaþam 

Laf aramýzda yalnýzlýðýn merhemi çaydýr. Çay bardaðý bile yalnýzlýðýnverdiði hüznü onun sýmsýcak nefesiyle unutur. Biz de bu hususta çay bardaðýndan geri kalmayýz hani…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (2) (Ýbrahim Kilik) 1 Eylül 2012 Yaþam 

Daha nice güzel günlere uyanmak temennisi ile çayý dudaklarýma götürüp bir yudum alýnca güneþin aydýnlýk yüzü çayla beraber içime doluverdi. Bu eþsiz nimet esin kaynaðýmdý artýk. Sözcükleri içinden ipek kanatlý ibriþim suretlileri çaðýrdým birer birer. Sonra onlarý bir araya getirdim . Fesleðenin, bardaðýn, güneþin hayallerine ortak olmak için kalem sarýlýp kâðýda merhaba demenin hazzýný yaþadým ben de. Ýçtiðim çay ise güne düþtüðüm billur bir aný destesiydi…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (4) (Ýbrahim Kilik) 1 Eylül 2012 Yaþam 

Bir gün çaya dair yazma itiyadýmýz kesintiye uðrarsa bilinsin ki bu cihandan göçmüþüzdür. Artýk harflerle kâðýt ve kalemle olan ünsiyetimiz son bulmuþtur. Çay sevgimiz bizden sonraya kalan gönül ehli dostlarýmýza emanet ettiðimizden gözümüz de arkada kalmaz. Yazýmýzýn bu bölümü dostlarca vasiyet olarak telakki edilebilir. Ömrümüz vefa ederse çaya dair söyleceklerimiz henüz tamam olmamýþtýr. Selam ile…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (3) (Ýbrahim Kilik) 1 Eylül 2012 Yaþam 

Tevazuun has bestesini dinlemektir çay içmek vesselam…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (6) (Ýbrahim Kilik) 2 Eylül 2012 Yaþam 

Baþýmýzýn üstünden haz bulutlarý geçer, çay bardaðýný tutan ellerimize gülün yanaðýndaki çiy damlasýnýn katreleri buse kondurur. Efsane bir peri ile hemdem olmanýn ayrýcalýðýný ve mutluluðunu yaþarýz. Bu kareleri kâðýt ve kalem ile paylaþmaksa çay gibi alýþkanlýðýmýz oldu. Onlar da bu uðraþýmýza katký sunmaktan þikayetçi deðiller sanýrým…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (7) (Ýbrahim Kilik) 2 Eylül 2012 Yaþam 

Çaylarýnýz demli gününüz uðurlu kademli olsun. Baþkaca bir sözümüz yoktur þimdilik…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (8) (Ýbrahim Kilik) 2 Eylül 2012 Yaþam 

Akýp giden hayatýn içinden geçen billur bir ýrmaktýr çay. Tevazu merdivenin gümüþten basamaklarýndan inerken çýkýlan huzur aþiyaný. Aþina olduktan sonra vazgeçilemeyen sevgili. Vefalý, mütevazý, asil. Busesi iz býrakýr yýllarca. Camdan ýþýl ýþýl bakýþý içten bir davettir. Çay, özünde huzur ve sükunu cem etmiþtir. O günün her saatinde huzura ve sükuna merhabadýr. Ýtibarý bu yüzdendir…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (10) (Ýbrahim Kilik) 4 Eylül 2012 Yaþam 

Eylülü tarif et denilse, öyle mevsimlere deðgin cilt cilt ansiklopedi devirmem. Eylül, yaz ile kýþ arasýndaki hüzün renkli geçiþ köprüsünün ete kemiðe bürünmüþ hali./ Takvim yapraklarýna yazýlan misalidir. Cümlelerini kurarým. Devamýnda aðaçlarýn aðýr aðýr suskunluða bürünmesi, buruk bir merhabanýn ardýnca gelen elveda eylül…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (9) (Ýbrahim Kilik) 4 Eylül 2012 Yaþam 

Camdan saraylarýn efsane gelini midir çay onu görünce efsanelerin dili tutulur, lâl rengine bürünür hayal. Zamana ipek ilmekle nakýþ nakýþ iþlenen buðulu bir tebessüm müdür yoksa. Ya da bir gül nihalin yanaðýndan süzülen ýtýr mýdýr rayihasý. Belki de Mecnun’un Leyla’sý…

  Çaya Dair Kýrk Yazý (14) (Ýbrahim Kilik) 9 Eylül 2012 Yaþam 

Sade ve içten bir gülüþ gibidir çayýn ýþýltýsý bardakta. Günümüze düþen çiy damlasý, Leyla’nýn ikliminden gelen imbat. Nefes alýp vermenin güzelliðine düþülen buðulu þerh. Yaþama sevincimizi artýran iksir. Þeffaflýðý sýrrý faþ deðil, riyakârlýða, iki yüzlülüðe ve yapmacýklýða bir göndermedir bardaktaki çayýn.

  Çaya Dair Kýrk Yazý (11) (Ýbrahim Kilik) 8 Eylül 2012 Yaþam 

Huzur ve sükun bir mevsim olsaydý, o mevsimi en güzel ifade eden simge çay olurdu sanýrým. Huzur sükun mevsiminde erguvanlar çayýn hatýrýna çiçeðe dururdu. Sudan sadýr olan güzellik, demlikten bardaða süzülürken görenler albenisine vurulurdu.

  Çaya Dair Kýrk Yazý (12) (Ýbrahim Kilik) 8 Eylül 2012 Yaþam 

Buðulu besteler çalýnýrken kýr kahvelerinde her sabah, güneþ ayrý bir þevk ve heyecanla doðar çayýn üstüne… Çayýn billur bakýþlarýna güneþin sarýþýn huzmeleri karýþýr. Hazan mevsiminde gül bahçesinin gül nihali düþer hatýra. “Benzemez kimse sana tavrýna hayran olayým./ Bakýþýndan süzülen iþvene kurban olayým.” Þarkýsýný hafif hafif terennüm edersiniz.

  Çaya Dair Kýrk Yazý (13) (Ýbrahim Kilik) 9 Eylül 2012 Yaþam 

Naz iner bulutlardan gülün yanaklarýna. Leyla'nýn bakýþlarý kara çaya remz olur. Çayýn adý yazýlýr hayalin taklarýna. Katre katre süzülen nazý dudaklar solur. Ý.K

  Çaya Dair Kýrk Yazý (15) (Ýbrahim Kilik) 9 Eylül 2012 Yaþam 

Hangi perinin rüyasý olduðunu bilmesek de özenle içeriz çayý. Güne merhaba derken yakamýza takýlan gül misalidir o. Buðulu bakýþlarýna aþina olduðumuz iç ýsýtan, göz ýþýtan sevgili. Zarafetin damýtýlmýþ hâli, berrak ýþýl ýþýl alýmlý. Hayallere süzülmüþ ýtýr. Demliðin has gülü.

  Çaya Dair Kýrk Yazý (16) (Ýbrahim Kilik) 12 Eylül 2012 Yaþam 

Bu yazý sabah akþam ünsiyetine tanýklýk ettiðimiz iki dosta yazýldý. Çay ile bardaða yani.Çayýn buðusu bardaðýn ýþýltýsý esin kaynaðý oldu kaleme. Kâðýtsa düþlerimize koynunu açtý... Ý.K

  Çay Bardaðý (Ýbrahim Kilik) 15 Eylül 2012 Yaþam 

Demliðin baþ eðdiði billur tenli. Ýpek albeni yumaðý çözer nazarlara. Her mevsim onun hatýrýna erguvan bakýþlýdýr. Mütevazý sofralarda boy gösteren cerendir o. Pýrýl pýrýl tebessümüyle cezp eder görenleri. Gümüþ sahillerde salýnan periler misali hayalleri süsler her dem.

  Bir Yudum Çay (Ýbrahim Kilik) 18 Eylül 2012 Yaþam 

Bu güne deðin, çaya dair yazdýklarýma kayýtsýz kalanlarýn ve olumsuz düþünce ifade edenlerin yanýnda ; heyecan veren teþvik eden kiþiler daha ziyade oldu. Bu durum çaya dair kýrk yazýya baþlama hususunda bana cesaret verdi.

  Naz Bulutu (Ýbrahim Kilik) 22 Eylül 2012 Yaþam 

Sularýn yokuþa aktýðý zamanlarda en çok naz bulutunun busesine ihtiyaç duyar dudaklar. Hayaller buðulanýr, naz bulutu berraklaþýr. Ýnce belliler dolar boþalýr…

  Çay Üstüne Bir Deneme (Ýbrahim Kilik) 24 Eylül 2012 Yaþam 

Çay, cennet güneþinin ýþýðýnýn dünyaya sýzan bir cüzüdür. Yaratanýn kullarýna ihsanýdýr. Yedi rengin özünden süzülmüþtür rengi. Kaynayan çaydanlýðýn sesi, nice hayal kapýlarý açar duyabilenlere. Nice hoþ besteleri çaðrýþtýrýr bu ses. Çay demleme güzelliði derleme sanatýdýr. Estetize duygularýn, porselene ve cama ruh veren manasýdýr çay. Porselen ve cam, çaysýz kalýnca anlamýný kaybeder, zarafeti ve albenisi eksilir.

  Çaydan Sýzan Iþýk (Ýbrahim Kilik) 23 Eylül 2012 Yaþam 

Çayýn suyla buluþmasý nice güzelliklere vesile olur. Çay adý verilen has bitkinin özündeki renk ve ýtýrýn suya çözüldüðü andan itibaren bir seremoni baþlar. Suyun azizliði daha belirginleþir adeta ben burdayým der. Iþýl ýþýl, pýrýl pýrýl tebessüm bereketlenir. Zamanýn mekanýn güzelliðinin ayrýmýna daha iyi varýrýz.

  Suzinak Mektuplar (1) (Ýbrahim Kilik) 25 Eylül 2012 Yaþam 

Öyle ki yazdýðýmýz mektuplarýn zarfýnýn üstüne yazacak bir adres bile yok. Mazruf ateþten bir kývýlcým üfleseler cayýr cayýr tutuþacak. Kâðýt ve kalemle olan dostluðumuz da olmasa týð teber kalacaðýz orta yerde.

  Hazan Deminde Bir Çay Sohbeti (Ýbrahim Kilik) 3 Ekim 2012 Yaþam 

Zamanýn hüzne demirlediði bu güz günlerinde teselliyi çayýn buðusunda buluyoruz. Naz kokulu haz perisini yudumlarken az da olsa hüznün sisi daðýlýyor, biraz hafifliyoruz. Çayýn renginde dinleniyor gözlerimiz. Hüznümüz nahifleþiyor yudumladýðýmýz nazeninle.

  Billur Tebessüm (Ýbrahim Kilik) 3 Ekim 2012 Yaþam 

Harflerin ýþýðý çayýn buðusu ile karýþýr hayalimizde. Buðulu kelimeler, efsane cümlelere yol bulur yudum yudum. Her paragrafýn nazlý temasý olur çay. Çaydanlýk ve demlikten huruç eden gizemli hâller bardaðýn sinesinde tebessüm gülü olur billur misali açar. Bir renk ve ahenk seremonisi baþlar tam da bu demde.

  Nefesi Itýrlý Peri (Ýbrahim Kilik) 6 Ekim 2012 Yaþam 

Bir Leyla sizinle ayný mekanda nefes almaya baþlar ve nefesi elinize yüzünüze çavar.nefesindeki ýtýrdan bir suhulet ve sükunet yayýlýr, mekan dinginleþir. Vakit hangi vakit olursa olsun zaman ona hasredlir. Dem çay demi, saat çay saatidir.

  Çaya Dair Kýrk Yazý - 19 (Ýbrahim Kilik) 7 Ekim 2012 Yaþam 

Naz suya süzülünce gamzesi berraklaþýr. Iþýldar hayallerde gül misalin gülüþü. Niyazdaki dudaklar perilere yaklaþýr. Efsaneler anlatýr gördüðümüz has düþü. Ý.K

  Çaya Dair Kýrk Yazý (20) (Ýbrahim Kilik) 7 Ekim 2012 Yaþam 

Buðu mu duman mý üstünde tüten. Bir efsane adý dolanýr durur. Nazlý kuðu mudur hayalde yiten. Leyla leyl renginde saçýn savurur. Ý.K

  Çay Kokulu Geceler (Ýbrahim Kilik) 9 Ekim 2012 Yaþam 

Oysa gece masumdur. Yaratýlmýþtýr. Yaratanýn kullarýna ihsanýdýr. Nimettir, berekettir gece. Gece yarýsý kalkýp huzura durabilenler ne bahtlý ve nasiplidir. Gece dinlenmek için lütfedilmiþse de. Kulluk makamýný hamt makamý ile harmanlamaya en elveriþli zaman dilimidir. Leyla’nýn gözündeki sürme, çaydanlýðýn isi geceden alýr ilhamý. Þairler en çarpýcý mýsralarýný gece vakti ete kemiðe büründürür. Bedri Rahmi “ Zifiri karanlýkta gelse þiirin hasý./ Ayak seslerinden tanýrým”derken kendi sezgi gücünün yanýnda gecenin büyülü gücünü de ifade etmiþtir bence. Gece zamanýn efsane kesitidir.

  Buðulu Bir Masal (Ýbrahim Kilik) 11 Ekim 2012 Yaþam 

Bütün masallar, bir varmýþ bir yokmuþ diye baþlar; ama çay masalý buðu buðu yudum yudumdur. Gamzesinin ýþýðý buðusunun sardýðý havayý aydýnlatýr. Kelimeler, sýmsýcaktýr anlatýldýðý dudaklarda. Hem dinleyenler hem anlatan dingin anlarýn kucaðýndadýr masal boyunca. Demlik, semaver ve çaydanlýk bu masalýn has anlatýcýsý. Özlem dolu dudaklar dinleyicisidir.

  Çay Suyundaki Gizem (Ýbrahim Kilik) 4 Aralýk 2012 Yaþam 

Elimiz kalem tuttuðu, ocaðýmýzda çaydanlýðýmýz kaynadýðý sürece bu alýþkanlýk terk etmez bizi. Çayýmýzý yudumlamaya, çay suyundaki gizemi izah etme- ye çalýþýrýz.

  Buðu Senfonisi (Ýbrahim Kilik) 3 Aralýk 2012 Yaþam 

Buðu bardakla çayýn bestesidir; ama kulaða deðil göze ve gönle hitap eden beste. O bestenin naðmeleri demliðin sinesinden bardaða süzülür, bardaktan iklimimize yayýlýr. Biz o besteyi dinlemez seyrederiz. Verdiði hazzý da gönlümüzde hissederiz, içimiz aydýnlanýr sükunete ereriz.

  Buðulu Merhaba (Ýbrahim Kilik) 9 Aralýk 2012 Yaþam 

Þimdi size soruyorum, buðulu merhabasýz güne baþlanýr mý? Gününüz aydýn, bakýþlarýnýz berrak,buðulu merhabanýz sýmsýcak ve taptaze olsun.

  Ateþ ve Suyun Yazdýðý Þiir (Ýbrahim Kilik) 5 Aralýk 2012 Yaþam 

Hayallere kanat olan, duygularý somutlaþtýran harfler kýskanýr ateþle suyun yazdýðý þiirin berraklýðýný, akýcýlýðýný. Bir sessizliðe bürünürler alfabedeki yerlerinde. Itýrý albeni olan bu þiir çaydýr. Her ne kadar cam ona þekil verir gibi gözükse de cama ruh veren onun albenisidir.

  ?çayýn Yüz Görümlüðü (Ýbrahim Kilik) 12 Aralýk 2012 Yaþam 

Leyla’nýn saçlarý ýslanýr suda. Demliðin hayali buðu buðudur. Berrak gamzesiyle peri uykuda. Cam zarafet ehli soylu kuðudur.

  "Bir Fincan Kahve Olsa" Kitabý Üstüne (Ýbrahim Kilik) 30 Nisan 2015 Düþler 

Ey okuyucu, bu mesaj sana! Kâh kahvenin köpüðünde bir hayal, kâh mýrranýn acýsýnda bir sitem. Lakin, daha ziyade içten bir selam.

  Kandil ve Ýskandil Sözcükleri Akraba Mýdýr? (Ýbrahim Kilik) 29 Mart 2017 Günlük Olaylar 

Gönüllerin derununu ölçecek cihaz henüz icat edilmedi. O yüzden o durumu ifade edecek bir sözcük yok lügatlerde. O vakit bize düþen Mark Twain’in durumundan ibret almak, Merhum Ali Nihat Tarlan Hocanýn öðüdüne kulak vermek. Kandil ve iskandil sözcükleri ister akraba ister hýsým olsun bu bizim konumuz deðil.

  Ayrýlýðýn On Yedinci Günü (Ýbrahim Kilik) 16 Mart 2017 Anýlar 

Boðazýmýz düðüm düðüm oluyor Gönlümüze dem dem hicran doluyor

  Kahve Tadýnda Hüzün (Ýbrahim Kilik) 13 Haziran 2017 Sanat 

Bu kýsa yazýda Batý ile Doðunun kahve ile ilgili anlayýþýndan ve sergüzeþtinden bir katre sunmaya çalýþtým. Benim yaptýðým ummandan bir damla su alýp sakalýk yapmaktan öteye geçmese de. Çorbada tuzumuz bulunsun babýnda. Kahveniz bol köpüklü olsun;gönlünüz þen, baðýnýz gülþen efendim. Hayatýnýzda kahve acýsýndan baþka acý bilmeyesiniz

 

 



Demliðin Demi(Çaya Dair)
Kýtlama içsen,
Toz þeker gönül koyar.
Dostlarýn hüzünlenir,
Aðyârla içtin sayar.
Ýþte bu sebeplerden;
Þu minval üzere içilmeli;
Öyle demlemeli ki onu;
Ýncecik, elif endamlý biri,
Ýmrendirmeli kadim sefiri.
Demi tam kývamýnda olmalý,
Yirmi dört ayar.

Ne aðyâr üzülmeli.
Ne dost hüzünlenmeli.
Her damak zevkine uygun,
Kývamýnda içmeli.

Onu senle beraber,
Ýnce bellide ince düþünceli,
Dostlar nûþ eylemeli.
Vefa sayfasýný satýr satýr,
Sözcük sözcük hece hece,
Yâran ezber bilmeli.
Çay ki dost meclislerinin,
Aþüfte esmer dilberi.
Her daim narin eller,
Porselen demlikte demlemeli.
Ýçenler bin dostluk namesini,
Dinlemeli söylemeli…
Ankara,06.09.2007
Ýbrahim Kilik




 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýbrahim Kilik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.

 

Bu dosyanýn son güncelleme tarihi: 28.03.2024 13:30:24