..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek bir sevgide diðer insanýn iyiliðini istersin. Romantik sevgide diðer insaný istersin. -Margaret Anderson
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýstanbul > Mehmet Sinan Gür




16 Eylül 2011
Cadde'de Eðlence  
Mehmet Sinan Gür
Biraz öteden acayip bir gümbürtü baþladý, davullar trampetler, haykýrýþlar. Bu zavallý üç kýzýn çaldýðý gürültüde kaynýyor. Gürültüye gittim. Ýstanbul Percussion bilmem ne grubuymuþ. Of, ne iþtahla çalýyorlar görmeliydiniz.


:BHCJ:
Cadde dediðim, Baðdat Caddesi. Dün günlerden neydi? Perþembe. Neydi peki o kalabalýk caddede, sanki pazarmýþ gibi? Yolda yürümekte güçlük çektim. Ýnsanlar kendilerini dýþarý atmýþ, iðne atsan yere düþmez bir durum. Boyner ve Marks & Spencer merkez olmak üzere Mado’dan Divan Pastanesine kadar her yer týklým týklým. Ýnsanlar yiyor, içiyor,, her yerden bangýr bangýr müzik sesi geliyor, sanki tatil köyleri Ýstanbul’a taþýnmýþ. Yolda insan kalabalýðý yetmiyormuþ gibi adým baþý standlar var, broþürler daðýtýyorlar, bedava ikramlar yapýyorlar. Millet bazýlarýnýn önünde kuyruða girmiþ. Dev birkaç ekranda bir þeyler gösteriliyor, biri Niþantaþý’ndan naklen canlý yayýn yapýyor. Ha, bu arada trafik de kilitlenmiþ durumda, onu söylemeyi unuttum.
Hiç yapmadýðým bir þey, dondurma almaya karar verdim. Yolda yürünmüyor. Belki dondurmayý görünce benden biraz korkarlar. Kalabalýða sahil yönünden karýþmýþtým. Her zaman yaptýðým gibi caddeden dönüp evime gidecektim. Yolda bir dondurmacý vardý ama herhalde atladým. Mithat’ýn önünde iç tane kýz müzisyen, biri flüt, biri arp, biri keman çalýyor, klasik ve popüler müzik. Bunlar Pazar günü olmaz mýydý? Bugünün özel bir önemi mi var nedir? Divan’ýn önünden geri döndüm, ta Boyner’e kadar, dondurmacý arýyorum. Neyse buldum, bir külah aldým. Yine Caddebostan’a yöneldim, kalabalýðýn içinden geçiyorum yine. Mithat’ýn önüne geldim. Kýzlar müziðe devam ediyor. Merak ettim flüt çalan kýz flütü nasýl tutuyor diye. Yakýndan bakmak imkansýz. Yandan yokuþ aþaðý yapýnýn garajýna gidiyor. Oradan biraz yaklaþtým. Bir fark edebildiðim sol bileðini hiç bükmediði oldu. Ha, bunu öðrenmek iyi, o zaman aðýzlýðý biraz ileri kýrmalýyým, çünkü benim bileðim hep bükülüyor. Ama uzun süre bakamadým arp çalan kýzýn bacaklarý önüme geliyor, þimdi yanlýþ anlayacaklar. Çýktým, biraz dinledim ama biraz öteden acayip bir gümbürtü baþladý, davullar trampetler, haykýrýþlar. Bu zavallý üç kýzýn çaldýðý gürültüde kaynýyor. Gürültüye gittim. Ýstanbul Percussion bilmem ne grubuymuþ. Of, ne iþtahla çalýyorlar görmeliydiniz. Yanlarýndan ayrýlýrken kafamda bir zonklama kaldý sadece ama ritm fena deðildi.
Caddeye sahil yolundan gelmiþtim, biraz kafa dinlemek amacýyla gitmiþtim oraya ama ne mümkün. Darbuka tutabilen çok çeþitli yaþlarda Roman kardeþlerimiz bizi yalnýz býrakmýyordu orada. Halbuki orasý trafiðim, kavga gürültünün olmadýðý, sessiz, sakin bir yer olmalýydý. Ben þimdiye kadar o kadar bira içen adamýn arasýnda bir kez olsun kavga çýktýðýný görmedim. Bir ara bisikletli polisler çýkmýþtý ama kýsa sürdü. Yapacak iþleri yoktu. Trafik yok, kavga yok, yasak yok, sataþma yok, taciz yok, küfür yok, e ne yapacak polis? Ýnsanlar köþelere çekilir, birasýný içer, biri gitar ya da ut çalar çevresindekiler söylerler. Denize karþý oturur düþüncelere dalarsýn. Belki biraz yatar, bulutlarý, yýldýzlarý izlersin.
Dondurmam bitti. Gitmem gerekti. Ayaklarým beni uzun süre taþýmýyor artýk. Daha yürüyecek uzun bir yolum vardý. Ama bu akþam yine oradayým.
Aaa… anladým, caddenin hafta içi neden bu kadar kalabalýk olduðunu. Pazartesi okullar açýlýyor. Tatilciler geri döndüler ve eve girmek istemiyorlar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Canlý Balýk
Baraj Sorusu: Beni Seviyor Musun?
Lenin'in Mozelesini Ziyaret
Sahalin'de Altý Ay
Ölüm Anýnda Görülen Tünel ve Iþýk
Müzik Film - Hair
Önyargý
Çanakkale Gezisi - 2
Ýki Günlük Çanakkale Gezisi - 1
Film Müzik– Batý Yakasýnýn Hikayesi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.