Suret - Bâz

bkz. suretbaz

yazı resim

Saçlarım nasıl dökülürdü temmuzlar, hatırlarsın!
Utancın büstüne güvercinler sıçardı aralıksız
Çingenelerin dudaklarında bir kehanet kıvrılırdı
Kurusıkı dolanmalar,yaşanmışlıklar,sigarayı içe çekişler…
Saplanmıştı sanıyorum kirpiklerin gözlerine
Afrika totemleri suskunca tıkış tıkışken
İşte o zaman koy vermiştin damarsız bileklerindeki cinneti
Haysiyetsiz,ukala dudakların ağzına Japon tutkalıyla mıhlanmış
Sarışın yarık birer Antep fıstığındaki karaltılarda sanıyorum
İki yıl önce sende bulduğumda sevinirken kaybettiğim şamdan hissizliği

Uluma!
Dağların ..cık gibi yarıklarından doğan güneşi görürken
Çünkü bozkırda kuyudan çıkan bebekler ulur sanıyorum
Biliyorsun; doğduktan sonra annesini yiyen sen değilsin tek
Bu pagan şiirlerindeki tek anatemaydı,sevgilim
Kendini soyulmuş
Aşağılanmış
Irzına geçilmiş
Susturulmuş hissediyorsun sanıyorum
En beteri ‘çıkışsızlık’ hissi bilirsin!
Sonra garip bir hüzün, İstanbul kıyılarına vururken
Bir kadın yardım çığlığı atar
Sanıyorum.

Başa Dön