"İyi" ve "kötü" gerçekten var mıdır, yoksa insanın kendi çıkarlarına göre uydurduğu kavramlar mıdır sorusu tartışılan bir konu. Çünkü bildiğimiz bir şey varsa her insan aslında davranışlarında öncelikli olarak sadece kendi çıkarlarını düşünmektedir. O zaman iyilik nedir?
Bazı insanlara bu nedenle "iyilik yapmak" diye bir şeyin olması bile gerçekçi gelmeyebilir. Bunun başkalarına hoş görünmek, insanların iyi insan diyerek sayacağı birisi olmak kaygısı güttüğü düşüncesi bir antipati doğurur. Bazen iyi olmaya, iyilik yapmaya zorunluluk gözüyle bakılır çünkü. Sosyal hayatın içinde olmanın bize bir yüküdür belki de. Gerçekten de öyledir. Çünkü ne olursa olsun insan zihni sadece ve sadece kendini, kendi çıkarlarını düşünmeye odaklıdır. "Ben" dediğimiz şey ne ise biz o'yuzdur ve sadece ben'i düşünürüz. Ben'in çıkarları için yaşarız. Fakat ben dediğimiz sadece kendimiz değlsek, yani benlik sınırlarımızı genişletmiş, kendimizi başkalarına açmışsak o zaman sadece kendimizi düşünmemiz imkansızdır. Çünkü o zaman iyilik yapmak diye bir şey yoktur bizim için. Sadece mutluluk ve huzur için yaptığımız doğal davranışlar vardır. Yine kendimizi düşünerek hareket ederiz, fakat bu defa kendimiz kabul ettiğimiz bölgenin sınırları daha geniştir. Bu sınırları ne kadar genişletmişsek iyi olmak o kadar kolaydır.
Yani aslında iyi olduğumuzu zannederken eğer gerçekten içten gelen bir dürtüyle hareket ediyorsak bunun bizim için doğal bir davranış olduğunu hissediyor olmamız gerekir. Her insan için bu davranışın farklı zamanlarda farklı şekiller alması kaçınılmazdır. Bu durumda diyebiliriz ki her insan için geçerli olan bir "iyilik" kavramını savunmak çok da doğru olmayacaktır.