Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!...

Ýzedebiyat’taki site içi yorumun kaldýrýlmasýyla ilgili düþüncelerimi, bir açýk mektupla daha önce yansýtmýþtým.
Ýzedebiyat’la ilgili, bütün olumlu düþüncelerimin yanýsýra yorum konusundaki olumsuz düþüncelerim de varlýðýný sürdürüyor.

Konuyu önemseyerek yazý yazan Lacivertiðnedenlik (Aysu) ve Osman Volkan Þahin arkadaþlarýmýza ve benim yazýmýn altýna yorum yazarak destek veren, görüþlerini esirgemeyen arkadaþlara teþekkürü borç bilirim.

O.Volkan Þahin, konuya, benim eksik býraktýðým yanlarý da ele alarak yaklaþmýþ, önemli katkýda bulunmuþtu.

Açýk mektup yayýnlanalý, 23 gün olmuþ. Sayý az mý, çok mu, okunma oraný nedir, bilemem ama þu anda 165 okuma görünüyor. Yönetimden bir açýklama gelmedi. Deðiþiklik de yapýlmadý. Þaþýrmadým desem yalan olur. Çünkü, Ýzedebiyat, gerçekten demokratik iþleyiþ açýsýndan ayrýcalýklý ve saygýn bir site. Yozlaþma denizinde, etiðin can simitine tutunmuþ, boðulmamaya çalýþan bir site.

Shakespeare’den baþlayýp, þiirleri araklanmayan þair kalmamýþ, buna kimsenin dur demediði ama azýcýk da olsa zülfüyare dokunan yazýlarýn derhal yok edildiði bir site deðil. Oralarda editörler salt bu iþe bakýyor galiba.

Þairlerin, açýklama hakký dahi tanýmadan þiirleriyle birlikte atýldýðý, buna kimsenin ses çýkarmadýðý feodal bir site deðil. (Dedikodu yaptýðýmý sanmayýn, ayný görüþleri yönetimlerine belirttiðim için açýkça yazma hakkým var. Bana link vermem yani ispiyonculuk önerilmiþti. Tam da benlik iþ(!)...)

Þöyle bir dolaþýldýðýnda, yorumlarýn, hatýr gönül iþi olduðu, al gülüm, ver gülüm mantýðýnýn iþlediði bir site de deðil.

Düzeysiz atýþmalardan kaçýnmaya özen gösteren kalemlerin yazdýðý , gerçekten demokratik, etik deðerlerin yaþatýldýðý bir site. Varsýn okuru az olsun. Eðer azsa...

Facebook’ta paylaþmak, siteyi tanýtmanýn, okuru arttýrmanýn bir yoluysa (ki artýk öyle) paylaþalým... Ama þu site içi yorum iþini, görüþ bildiren arkadaþlarýmýzýn da belirttiði nedenlerle, Face’in cývýk ortamýndan uzak tutalým lütfen.

Bütün bunlarý düþününce, yönetimin sessizliðini anlayamýyor, bu görüþleri paylaþanlarýn azýnlýkta kalmasýna baðlýyorum. Yöneticiler, “Madem ki fazla ses çýkmýyor, diðerleri hayatýndan hoþnut” diye düþünüyor olmalýlar.

Sonra diyorum ki... Eli kalem tutan bunca insan, böyle basit bir konuda örgütlenemezse, þu dünyada, þu ülkede yaþananlardan sýzlanmaya hakkýmýz olabilir mi?... Yaþamýn her aný, bir savunma, bir dik duruþ deðil mi?...

Herkesin kendi köþesinde, aðlayan sýzlayan þiirler, yazýlar yazmasý neyi çözer?... Tümleþmek bilmeyen bedenlerin ve tinlerin sesiyle inler durur þiirler, yazýlar... Ya da terkedilmiþlik dalgalarýnýn, yalnýzlýðýn, tuþlarý kopartan tsunamileriyle uðraþýp dururuz. Sanat, bunlarla doymaz ki hanýmlar ve beyler... Doymaz...

Sonra mezar taþlarýmýza þu kliþeyi kazýr tarih: “Ayrýlýklar ve mýz mýz aþklar gemisinde hep birlikte battýlar, boðulup gittiler... Ruhlarýna El fatiha!...”

Ben ne yazarým ne de ozan... Yazar ve ozan olmanýn ne olduðunu, dolayýsýyla haddimi bilirim. Okuyup duran, öðrenme oburu, epeyce de ukala bir emekli öðretmenciðim iþte...

Varýn siz düþünün gerisini sevgili sanatçýlar...

Sonuç olarak derim ki: ”Koþun Ýzedebiyat üyeleri, bu konudaki görüþlerinizi birer yazýyla bildirin, çoðalalým, belki duyan olur!...” Kulaklarýnda týkaçla gezen ülke yöneticisi deðil ki bu dostlar, sesimiz gür çýkarsa mutlaka duyarlar.

Ýþbu çaðrýmý sevgiyle zarflayýp hepinize yolluyorum.
“Birlik ve beraberliðe en çok ihtiyaç duyduðumuz þu günlerde”(!)...

NOT: Ben, izlemeye çalýþtýðým halde, bu konuda yazýlmýþ yalnýzca iki yazýya rastladým. Kaçýrdýðým olduysa, arkadaþlarýn hoþgörüsüne sýðýnýyorum. O yazýlarýn linkleri:

O.Volkan þahin: http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=103567

Lacivertiðnedenlik (Aysu): http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=103315

VildanSevil
http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=103308

19.11.2011
Vildan Sevil