Hrant Cinayeti, Davasý ve Sorular... Sorular... Sorular...

Kurþun, sayýlý kiþileri öldürür/ Kalem, sayýsýz barýþsever yaratýr/ Kurþun kördür, barýþ ise görür/ Barýþ uyanýk sever, savaþ uyuyaný/ Uyarmaktý Hrant’ýn bütün günahý.” (Hrant’ýn Günahý’ndan/ Mehmet Halil)
....................................

Hrant Davasý, Ogün Samast’ýn tek suçlu olarak bulunmasýyla sonuçlandý. Diðerleri ufak tefek cezalarla kurtarýldý. Örgütlü bir suç deðilmiþ. Samast, Yasin Hayal ve baþka birileriyle ya hayal gördü ya da bir gece rüyasýnda Hrant’ý görüp öldürmeye karar verdi herhalde.

Trabzon’dan, Ankara’ya, Ýstanbul’a kadar uzanan üst düzey yetkililerin planý bildiði ve önlem almadýðý sonradan açýða çýktýðý halde yüce yargý bu kararý verdi. Þu anda Silivri’de yatan Nedim Þener, bunlarý kitabýnda anlatýp da gazetecilik ödülü aldýðý halde.

Üstelik bilgisi olan bu zatlarýn kimi milletvekili oldu, kimi vali oldu, hepsi terfi ettirildi ? Kim verdi bu ödülleri ve niye verdi ?

Sonuçta, uzun ve pekçoðu yersiz tutuklamalar, 12 Eylül’ün davalarýna taþ çýkartan davalar ve onlarda kullanýlan deliller, yargýya duyulan güvenin son kýrýntýlarýný da süpürdü. Ama iktidar nasýl bu kadar masum ve sorumsuz kalabiliyor bu örgünün içinde?

Ýki gündür, yazýlý ve görsel basýnda, sosyal paylaþým sitelerinde, davanýn sonucuna yönelik haklý isyanýn sesleri yükseldi.

Bu arada, “Hrant, Ermeni olduðu için öldürüldü”, “Hrant, diðer faili meçhule giden Üçok, Kýþlalý, Mumcu gibi nice aydýndan biri olduðu için öldürüldü.” ya da “Sosyalist olduðu için öldürüldü” görüþleri yine gündeme geldi.

Hrant’ýn cenazesinde haykýrýlan ve sonradan çok tepki gören “Hepimiz Ermeni’yiz” sloganýndan yola çýkýp cezanýn adaletsizliðine inanarak, “Ben Ermeni’yim” diyen Ahmet Hakan, sosyal medyada Beyaz Bereliler’in lincine uðradý. Kmdir Beyaz Bereliler ? Sloganý ve Ahmet Hakan’ýn ne demek istediðini anlamayanlar mý? Yoksa baþka amaçlarý mý var ?

Her zamanki gibi inatla, kýþkýrtma ve güdümlenmeyle birbirimizi anlamaktan ne denli uzak ve düþmanlaþmaya ne denli istekli olduðumuzu düþündüm yine.

Cenazede “Hepimiz Ermeni’yiz” diye haykýran binlerce insan o sloganý atarken ne düþünüyordu?

Kuþkusuz, haksýz yargýlanmalara maruz kalmýþtý Hrant. Anadolu çocuðunun saflýðýyla; ülkesinin, uluslararasý dayatmalarýn, Ermeni diasporasýnýn, Ermeni lobilerinin, Ermenistan’ýn politikalarýyla uyuþup uyuþmadýðýna aldýrmadan, düþündüklerini söylüyordu, yazýyordu. Kendi doðrularýydý anlattýklarý. Bu topraklardan beslenmiþ düþünceleriydi. Beðenir ya da beðenmezdik, ille öldürmek mi gerekiyordu beðenmediklerimizi ? Daha da ötesi, cinayetleri acýmasýzca alkýþladýðýmýz da olmuyor mu ?

Böyle, baðýmsýz, baþý dik ve kendi özgürlüðünün zýrhýný kuþanmýþ, korku duvarlarýný aþmýþ, sevgi ve barýþtan yana hangi aydýna tahammül edildi ki bu ülkede? Yakýn tarihimizde bile kimler katledilmedi? Üstelik o, bir Ermeni’ydi, azýnlýktandý, çoðunluðun düþüncelerine uymuyordu düþünceleri ve bir de sosyalistti.

Böyle insanlarýn katli vacipti, o olmazsa, hapisanelerdi yerleri onlarýn. Yüzlerce yýlda oluþmuþ þanlý tarihimiz, nice cinayet, zindan, sürgün öyküleriyle dolu deðil mi? Ýnsan canýný almaya meraklý bir tarihsel kalýtýmýz yok mu?

Acaba, ihtiyaç duyuldukça, geçmiþi deþerek, özür üstüne özür dilemek suretiyle, günün kötülüklerini örtmek için mi yazýp duruyoruz bu tarihi?

Hrant, HÝÇBÝR GÜCÜN GÜDÜMÜNE GÝRMEDÝÐÝ, halklarýn arasýnda, dinsel ve etnik nedenlerle, kin duvarlarýnýn örülmesini reddettiði, özgür, baðýmsýz düþünen bir sosyalist aydýn ve ayný zamanda Ermeni olduðu için öldürüldü. Çünkü, dinsel ve etnik çatýþmalardan çýkar yaratýlan bir çaðdayýz.

“Hepimiz Ermeni’yiz” diye haykýranlar, düþünceleri tümüyle uyuþmasa bile, onu böyle anladýklarý, tanýdýklarý, sevdikleri için haykýrdýlar, haykýrýyorlar.

Hrant’ýn katlinden önce, Almanya’da iþlenen ýrkçý cinayetlerde, öldürülen Türk’ün evinin önünde toplanýp “Hepimiz Türk’üz” diye haykýran Almanlarý linç etmek neden akýllarýna gelmiyordu linç ordularýnýn ? Nalýncý keseri miyiz biz ? Bütün bunlarý düþünmek çok mu zor?
........................................

Hrant’ýn katlinden, kimler kârlý, kimler zararlý çýktý, çýkmakta ?

Bu soruyu yanýtlamak, bu yazýnýn sýnýrlarýný aþar, sevgili okur. Yanýt uzun olduðu için, yazarken beni yorar, okurken sizi zorlar.

Gelin, yanýtý, þu sorularý sorarak, birlikte düþünelim:
Hrant ne istiyordu ? Onun istekleri, dünyayý yöneten güçlerin, Büyük Ortadoðu Projesi’yle yeni sýnýrlar çizmeye kalkanlarýn, iþbirlikçilerinin ve bu coðrafyada yaþayan, emeði ile geçinenlerin hangilerinin çýkarlarýyla çatýþýyor; hangilerininkiyle çakýþýyor ? Çünkü, davanýn, karakollarda bayraklarla resmi çekilip arkasý sývazlanmýþ bir çocuðun tek suçlu görülerek sonuçlanmasý, bunun hukuki ölçütlere sýðmamasý, sanki özellikle uzatýldýðý, temcit pilavýna döndürülmek istendiðini akla getiriyor. Bundan kimlerin, neden, hangi çýkarlarý olabilir ?

Bu coðrafyada, sürekli birbirine kýrdýrýlan halklar, daha mý zenginleþiyor; huzura, güvene, barýþa kavuþuyor yoksa aksi mi oluyor ?

Sorularý çoðaltabiliriz birlikte. Bunlarý düþünüp de birbirimizi anlarsak eðer, o zaman oyunu bozmak mümkün olabilir.

Baþka da yolumuz yok sevgili okur, baþkaca yolumuz yok. Yoksa Türk-Ermeni, Kürt-Türk vb. çatýþmalarla hepimiz, baþkalarýnýn yaktýðý ateþte yanar gideriz.

Gömülecek topraðýmýz kalýr mý, bilemem.

Nice sorularla kalýn sevgili okur, nice nice sorularla...

19.01.2012
Vildan Sevil