Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Yazýlarýmý yalnýzca Kur’an ayetlerinin ýþýðýnda yazýyorum ve Kur’an ayetlerini bilerek göz ardý etmek diye bir þey söz konusu olamaz. Kuþkusuz hata yapmak insan içindir. Ancak asýl hata tek bir ayete dayanarak Kur’an’ý yorumlamaktýr. Kur’an bir bütündür ve bir konuda, o konuyla ilgili ayetlerin tümünü göz önünde bulundurarak ne demek istediðini anlayabiliriz. "Kur’an’ý tek yönlü göstererek putlaþtýrma" ifadesine ise üslup nedeniyle cevap vermiyorum. Kur’an insanlara özel bir konu olmadýðý sürece kadýn ve erkek olarak deðil "ey inananlar" þeklinde hitap eder. Ýnsana insan olarak bakar. Doðrudur tarih kitaplarýnýn tarihi yanlýþ anlamamýza sebep olduklarý gibi, dinin yanlýþ anlaþýlmasýnda da bazý din kitaplarýnýn rolü büyüktür. Ancak bu yorumda eleþtirilen bir din kitabý deðil, Kur’an’dýr. Kur’an bizi yaratan, bizim için en güzel hayatý tarif eden ve tüm kâinatý emrimize veren sonsuz güç sahibi Allah’ýn kelamýdýr; onun üzerinde bir baþka söz, bir baþka kýstas yoktur. Ýnsaný yanlýþa deðil, doðruya götüren Ýlahi rehberdir. Yazar arkadaþýmýn Allah katýnda kadýnlarýn erkeklerle bir tutulmadýðý iddiasýný dayandýrdýðý Kur’an ayetlerini tek tek inceleyelim. Nisa Suresi’ndeki ayetlere bakalým önce: 4-Kadýnlara mehirlerini gönülden isteyerek (ve bir hak olarak) verin, fakat onlar, gönül hoþluðuyla size ondan bir þeyi baðýþlarlarsa, onu da afiyetle, iç huzuruyla yiyin. Ayet oldukça açýk aslýnda. Kadýna evlenme sýrasýnda verilen mehrin gönülden verilmesi isteniyor. Ancak kadýn kendisi istemeyecek olursa erkeðe emredilen vicdanýnýn rahat olmasý yönündedir. Bu ayete dair soruya yine Kur’an cevap veriyor: Ey iman edenler, kadýnlara zorla mirasçý olmaya kalkýþmanýz helal deðildir. Apaçýk olan ’çirkin bir hayasýzlýk’ yapmadýklarý sürece, onlara verdiklerinizin bir kýsmýný gidermeniz (kendinize almanýz) için onlara baský yapmanýz da (helal deðildir.) Onlarla güzellikle geçinin. Þayet onlardan hoþlanmadýnýzsa, belki, bir þey hoþunuza gitmez, ama Allah onda çok hayýr kýlar. Bir eþi býrakýp yerine bir baþka eþi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermiþseniz bile ondan hiçbir þey almayýn. Ona iftira ederek ve apaçýk bir günaha girerek verdiðinizi alacak mýsýnýz? Onu nasýl alýrsýnýz ki, birbirinize katýlmýþ (birleþerek içli-dýþlý olmuþ)týnýz. Onlar sizden kesin bir güvence (kuvvetli bir ahid) de almýþlardý. (Nisa Suresi, 19, 20, 21) Rabb’imiz erkeðe, eþine verdiði birlikte olma sözünü hatýrlatýyor, zorlayarak ya da iftira atarak maddi ve manevi yönden kadýný maðdur etmekten men ediyor. 11- Çocuklarýnýz konusunda Allah, erkeðe iki diþinin hissesi kadar tavsiye eder. Eðer onlar ikiden çok kadýn ise (ölünün) geride býraktýðýnýn üçte ikisi onlarýndýr. Kadýn (veya kýz) bir tek ise, bu durumda yarýsý onundur. (Ölenin) Bir çocuðu varsa, geriye býraktýðýndan anne ve babadan her biri için altýda bir, çocuðu olmayýp da anne ve baba ona mirasçý ise, bu durumda annesi için üçte bir vardýr. Onun kardeþleri varsa o zaman annesi için altýda bir’dir. (Ancak bu hükümler, ölenin) Ettiði vasiyet veya (varsa) borcun düþülmesinden sonradýr. Babalarýnýz, oðullarýnýz, siz onlarýn hangilerinin yarar bakýmýndan size daha yakýn olduðunu bilmezsiniz. (Bunlar) Allah’tan bir farzdýr. Þüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandýr. 11. ayet miras konusunda. Bu ayeti doðru anlamak için o günün koþullarýnda kadýnýn toplumdaki yerine bakalým. Kadýnýn yeri bile yoktur. Kur’an, hiçbir hakka sahip olmayan kadýný, olmasý gerektiði yere getiriyor. Haklarýný veriyor. Kadýnlar da bundan böyle mirastan pay alacaklardýr. Ayrýca Ýslam’a göre anne babaya, muhtaç kardeþlere, çocuklara ve karýsýna bakmak, tamamen erkeðe aittir. Kadýn, miras yoluyla veya bir baþka þekilde elde ettiði gelirini dilediði gibi harcamakta özgürdür. Peygamberimiz(sav) buyuruyor: ""Ey iman edenler! Cahiliye Araplarýnýn yaptýðý gibi dul kadýnlarý, kocasý ölür ölmez üzerine elbise atýp "kapatma"nýz, onu baský ve zorbalýkla miras kabul etmeniz, mehir vermeden kapatma yoluyla evlenmeniz, kadýný baþkasýyla evlendirmeniz, alýp satmanýz helal deðildir. (Razi, Kurtubi, Zemahþeri) Nisa Suresi’ndeki diðer iki ayet fuhuþ yapan kadýn ve erkeklere dair: 15- Kadýnlarýnýzdan fuhuþ yapanlarýn aleyhinde olmak üzere içinizden dört þahid tutun. Eðer þehadet ederlerse, onlarý, ölüm alýp götürünceye veya Allah onlara bir yol kýlýncaya kadar evlerde alýkoyun. 16- Sizlerden fuhuþ yapanlarýn, her ikisine eziyet edin. Eðer tevbe ederler de ýslah olurlarsa artýk onlardan vazgeçin. Þüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir. Cinsellik iftirasý Kur’an ayetlerinin de haber verdiði gibi büyük bir zulümdür. Masum insanlarýn zina ile suçlanmalarý tarih boyunca yaþanan bir durumdur. Bu sebeple Kur’an, zina ve fuhuþ olaylarýnda dört þahit öngörür. Zinaya dört tane açýk þahit istenmesi, kadýn ve erkek tüm insanlar için müthiþ bir hayat garantisidir. Þahitleri getiremeyen, hiçbir þekilde kiþinin aleyhinde suçlamada bulunamaz. Þahidi olmadýðý halde suçlamada bulunan kiþiler Kur’an’ýn ifadesiyle, "Allah Katýnda yalancýlarýn ta kendileridir”. Artýk bu kiþilere inanýlmaz, þahitlikleri kabul edilmez. 15. Ayetin sonundaki "Allah onlar için bir yol kýlýncaya kadar" ifadesi ise onlarýn lehine bir yoldur, bir çýkýþ yoludur. Toplumda kadýn ve erkeðin zinasýna farklý bakýlýr. Toplum erkeðin elinin kiri olarak görürken, Kur’an’ýn kadýn ve erkeðe öngördüðü ceza aynýdýr. Nur Suresi’nde zinanýn cezasý çok açýktýr: "Zina eden kadýn ve zina eden erkeðin her birine yüzer deðnek vurun." (Nûr Suresi, 2) 16. ayette söz edilen fuhuþ yapanlarýn, cinsel sapkýn erkekler olduðu konusunda birçok alim ayný görüþtedir. Zina, fuhuþ ya da bir baþka günah; tevbe kapýsý insan için -ölüm aný hariç-her zaman açýktýr. Baðýþlanma dileyen, tevbe edip ýslah olanlar artýk cezalandýrýlmazlar. Þüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir. Ýlave olarak; Nur Suresi, 6, 7, 8, ve 9. ayetlerinde konu edilen, eþlerine zina suçu atan ve kendileri dýþýnda þahitleri bulunmayanlarýn durumuna bir bakalým. Dört þahit getiremeyen koca, her bir þahit yerine kendisi Allah adýna dört kez yemin eder ve kendisinin hiç þüphesiz doðru söyleyenlerden olduðuna þahitlik eder. Ancak beþinci kez bir yemin daha eder. Ve bu yeminle, eðer yalan söyleyenlerdense, Allah’ýn lanetinin muhakkak kendi üzerinde olmasýný kabul eder. Sýra suçlanan kadýndadýr. Kadýn da dört kere Allah adýna yemin ederek, kocasýnýn hiç þüphesiz yalan söyleyenlerden olduðuna þahitlik eder. Kadýnýn bu yeminleri cezayý kendisinden uzaklaþtýrýr. Ancak onun da beþinci yemini olmalýdýr. Eðer kocasý doðru söylüyor ise, Allah’ýn gazabýnýn muhakkak kendisi üzerinde olmasýný kabul eder. Yeminler aynýdýr ancak Allah sonsuz adildir ve suçlayan erkeðin deðil, suçlanan kadýnýn ettiði yemin geçerlidir. Devam Edecek…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |