Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Genç adam olmadýk düþüncelere dalmýþtý. Gözleri çok uzaklara kilitlenmiþ, düþünceleri suyun buruþukluðuna dalýp dalýp çýkýyordu. Balýklarý ve ördekleri çoktan unutmuþtu. Çevresinden olup bitenlerden habersiz uzaklarý yakýnlaþtýrýyordu. Doðduðu, büyüdüðü hatta ilk âþýk olduðu yer olan ve sabahlarý denizin usul usul dalgalarýyla kýyýya býraktýðý yosun kokusu ve O küçük balýkçý kasabasý geldi aklýna. Güneþin henüz ýþýnlarýný sakladýðý sabahlarda balýða çýktýðý anlarý canlandý, kilitlenmiþ gözlerinde. Sonra mücadele yýllarý, cezaevleri, tutsaklýðý, kendisiyle ayni sevdayý paylasan yoldaþlarý ve daðlarý... En çokta daðlarý özlüyordu... Yalnýzlýðýna yoldaþlýk eden, sýrrýný verdiði, sevda türküleri bestelediði, kendisini düþmandan ve her türlü kötülükten koruyan daðlarý özlemiþti. Sevdiði ne kadar güzellik varsa ardýnda býrakýp terk etmiþti oralarý. Simdi geri dönüsü zor olan bir yolun henüz baþýndaydý. Kendisini yalnýz ve terk eden deðil, terk edilen olarak hissediyordu. Direnci kýrýlmýþ, sevdaya küsmüþ, özgüvenini yitirmiþ, hýrpalanmýþ, çaresiz bir haldeydi simdi. Yoldaþlarýný düþünürken hüzünlendi. Hüzünlendikçe duygularý ýslandý... Þimdi içinde tuzlu zehir zemberek ýrmaklar akýyordu. Dokunsalar aðlayacaktý... Yaðmur yüklü bulutlar gibiydi. Ýçindeki yükünü boþaltsa, ýrmaklarý dýþarý akýtsa rahatlayacaktý belki de... Yap(a)mýyordu... Duygularý almýþ baþýný gitmiþti, dizginleyemiyordu. Derin bir offf çekti. Göðsü çenesine deðecekti neredeyse. Ardýndan bir derin off daha. Ayaða kalktý. Ayaklarý ýslaktý. Kendisinden daha önce haberi yokmuþ gibi üstüne baþýna baktý. Sonra telaþlý telaþlý çevresine bakindi. Çok þükür kimse yok dercesine rahat bir nefes aldý. Tekrar oturdu ve ayaklarýný çevreye bakýnarak tekrar serin sularýn koynuna býraktý. Duygularý karma karýþýktý,"Gitmekle", "kalmak" arasýnda Rus Ruleti oynar gibi içten içe kendini yiyordu. Ne yapacaðýna dair karar veremiyordu, "Kýsýr Döngü" dedikleri bu olmalý diye düþündü. "Ne yapmalý? Ne etmeliydi? Bu beladan nasýl kurtulmalýydý? Bilmiyordu. "Avrupa, Avrupa." dedikleri buymuþ meðer. Avrupa; insani bitiren, insani atýl konuma getiren, eritip sekil deðiþtirten, anlaþýlmaz zor bir durumdu... Ýçine girmiþ olduðu, düþüncelerden sýyrýlýp, vazgeçmek istiyordu. Ama baþaramadý. Ayni düþüncelere gene dalýp gitti. Üzüntüsü kat ve kat artmýþtý. Her þeye boþ vererek, tanýmadýðý, daha önce bilmediði yeni bir yasama merhaba demek, iþin kolayýna kaçmayý kendine yediremiyordu. Böyle bir davranýþ þekli seçtiðinde kendine ihanet ettiðini düþünüyordu ve kendini bir ihanetin içinde görmek istemiyordu. Acele toparlanmaya baþladý... Ayakkabýsýnýn son baðýna düðüm atarken irkildi. Sanki ayakkabýya deðil de, düðümü kendi boðazýna atýyormuþ gibi oldu. Boðazýnýn sýkýldýðý, renginin soluduðu ve damarýnda kanýnýn çekildiði duygusuna kapýldý. "Ýpim çekildi, kalem kýrýldý, gitmeliyim buralardan." dedi yüksek bir sesle. Kendi sesine kendisi irkildi. Çevresine bakýndý, kimse yoktu. Su durulmuþ, balýklar derinliklere çekilmiþti, ördekler hala köþelerinde öylece duruyorlardý. "Buralardan gitmeliyim, kekik kokan, yürekli türkülerin söylendiði, sümbüllü daðlara..." gitmeliyim diye tekrarladý genç adam. Kendisine vermiþ olduðu bu karar genç adamý rahatlatmýþtý. Ayrýldý sudan, balýklardan ve ördeklerden. Kendini Zürih þehrinin caddelerinde, kalabalýk insanlarýn arasýnda buldu... Anlamsýzca izlemeye koyuldu çevresini. Yanýndan hýzla geçip giden arabalara ve tramvaya bakakaldý... Koþtururcasýna hareket eden insanlar, maðazalar, tüketim çýlgýnlýðý ürkütmüþtü onu... Oradan kaçar adýmlarla, dilinde bir þiir ile uzaklaþtý. "Gün yenilgilere yanýlgýlara olsa da gebe yaþanmaya deðer gene de Biliyorsun aydýnlýða gebe bu karanlýklar." Genç Adam karanlýðý yenmek için bir Iþýk oldu aktý...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |