..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasýný, içinde tek bir balýk olmadýðýný bildiði bir göle sarkýtýr? -Adalet Aðaoðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk > Nail Varal




24 Haziran 2012
Ebruli / …ve Sen Gittin  
Keskin bir býçak gibi gittin. Savaþ sonrasý oðullarýný kaybeden analarýn acý feryatlarýný býrakýp secdelerime aðýr bir zemheri gibi gittin. Ah keþke gitmeyi bilemeyeydin de gidemeyeydin...

Nail Varal


Sen yokken, ben sensizliðe ýslýk çaldým her gece. Her gece, ‘ihtiyacým varken', cennet bakýþlarýnýn örtülerini uyku tutmayan bebeklerin aðlamalarýna sardým ben. Tebessümlerinden beslenirken bu kalbim, ben gözlerinin kahve renkli mevsimlerini örttüm üþüyen kelebeklerin kanatlarý üstüne. Çaresiz bir annenin duaya kalkan elleri gibi açýp ellerimi, gözlerinden martý gülüþleri biriktirdim heybeme. Tebessümünün tarif edilemeyen renklerini döktüm gökkuþaðýnýn grileþmiþ rengine. Tüm kirli yanlarýmý senin adýnla yýkayýp gözlerinin uçurumlarýna astým korkmadan. Yalnýzlýðýma deðil kimsesizliðime, sensizliðe türkü yaktým ebruli. 'Sen" dedim sustum, 'Ebruli" dedim sustum, içime kuyular dolusu cam kýrýðý döktüler, getiremedim gerisini ah!


:AFII:
Yýllarca çile çeken bir derviþin Fakr'a açlýðý, senelerini dört tarafý taþ soðuklar arasýnda geçiren mahkûmun özgürlüðe hasreti, ömrü vatansýz geçen gurbetçinin sýlaya özlemi gibi sana aç, sana hasret, sana özlemle dolu iken gittin Ebruli.

Sana; Kâbe'nin örtüsüne tutunup: Cennetine al beni diye aðlayanlar gibi yalvarmýþ sevgi alýnýp sevgi verilen cennetinde bana da yer vermeni istemiþtim sadece. Her tarafý sarkýtlarla dolmuþ bedenimi güneþ sýcaklýðý koynuna alýp eritmeni beklerken, ansýzýn kayboldun ufuklardan toplayýp ýþýðýný.

Keskin bir býçak gibi gittin. Savaþ sonrasý oðullarýný kaybeden analarýn acý feryatlarýný býrakýp secdelerime aðýr bir zemheri gibi gittin. Ah keþke gitmeyi bilemeyeydin de gidemeyeydin...

Ey kapýsý benden önce hiçbir beþer için açýlmamýþ mavi renkli cennetim! Ey Naim Cenneti'nin güzelliðinin zekâtýyla yaratýldýðý sevgili, nerdesin?

Hangi gökyüzüne bakýp hangi hatýralarý tutuyorsun aklýnda? Hangi kayan yýldýzýn kanatlarýna baðladýn dalgalý saçlarýnýn gün görmemiþ yanýný? Hangi þarkýlar ‘beni söyle' diye diline sýðýnýyor, yalvarýyor kalbine?

'Býrakmam' demiþtin hâlbuki inanmýþtým sana. Çünkü aþk iman etmekti, iman etmiþtim sadakatine... Heyhat, yeni doðmuþ fidaným, duramadýn köklü çýnarlar gibi bulunduðun toprakta. Bir ateþ parlamasý, bir deprem titremesi, bir rüzgâr inlemesi gibi esip gittin dünyamdan, 'Gülü susuz beni aþksýz býraktýn Ebruli.

Ben bu gün köklerimi koparýp gövdemden, bir þehir gibi peþinden sürüklenirken, sen buzdan bakýþlarýnla paletler sürüyorsun üstüme. Ben; 'izin ver ikimizi de içine alacak bir cennet var edeyim, kudretimin nelere kadir olduðunu göstereyim diye yalvarýrken kapýnda, sen tenezzül etmiyor, görmüyorsun halimi.

Ben, sana yakýn olmak için gölgelerinle sürünürken ardýndan gizlice, sen güneþli havlarý tercih ediyor mahrum býrakýyorsun kendinden bilerek. Arsýz bir derviþ gibi diz çökmüþüm kristal mabedine kaçma. Dökmüþüm içimde biriken günahlarýmý secdeye. Tövbelerimle yýkamýþým günahkâr yanlarýmý. Hiç çekinmeden; 'Ben O'nun günahýyým' deyip çýkarýp elbisemi çýrýlçýplak gök kubbeye asmýþým.

Bak, safran kanatlý kuþlarýn gümüþ gagalarýnda taþýnýyor masumluðum ebruli. Ben modern çaðýn ihtiraslarýnda deðil Medine ezanlarýnýn kutsal kollarýnda büyüttüm bu eþsiz sevdamýzý. Yedi uyurlarýn kalplerine gizledim sevmelerimizi, bu yüzden uyanamadýlar rüyadan. Yakub'un sevdasýna, Yusuf'un kovasýna Züleyha'nýn rüyasýna sakladým öpüþlerimizi. Sevgimizi sürmeseydim Havva'nýn çehresine, ne Âdem yasak meyveden yer, nede kurtlar toplanýp Yusuf'un Yakup'una giderdi.

Zannetme yorulurum sevgili... Zannetme 'Sa'y etmekten kaçýnýrým ben seni. Bu kaç yüz bininci kez dönüþüm etrafýnda bir bilsen. Bir bilsen bu kaçýncý çaresizliðim Safa ile Merve'nin arasýnda koþarken yaþadýðým... Ayaklarým þerha þerha yarýldý, tuz döküldü kanayan yaralarýmýn kapý aralýðýna. Islak saçlarýnýn dalgalý yanlarýný dökerek temizledim yaramý. Gönlümün Ýsmail'ini yerlere çarpýp zemzemlerle yýkadým acýlarýmý ebruli.

Bir Mekke yalnýzlýðý yaþýyor þimdi yüreðim. Yetmiþ deðil, yetmiþ bin taþ attým içimin putlarýna. Yeter artýk, devrilecek þeytaným kalmadý Ebruli! Harem sýnýrlarý içerisinde kestiðim bu kaçýncý kurbaným bir bilsen? Bu kaçýncý adaðýmý göklere ýsmarladým. Kanýmý deðil Ebruli, gözyaþlarýmý akýttým yedi deniz içime, kurban ettim nefsimi isteklerine. Yalýn ayak baþ açýk senden baþka her þeye örttüm kendimi, haram kýldým sevgili.

Ah benim yarým kalan sevdam ah! Benim eksik çýðlýðým, kalp kýrýðým, yaman ayrýlýðým ah.

Sen yokken, ben sensizliðe ýslýk çaldým her gece. Her gece, ‘ihtiyacým varken', cennet bakýþlarýnýn örtülerini uyku tutmayan bebeklerin aðlamalarýna sardým ben. Tebessümlerinden beslenirken bu kalbim, ben gözlerinin kahve renkli mevsimlerini örttüm üþüyen kelebeklerin kanatlarý üstüne. Çaresiz bir annenin duaya kalkan elleri gibi açýp ellerimi, gözlerinden martý gülüþleri biriktirdim heybeme. Tebessümünün tarif edilemeyen renklerini döktüm gökkuþaðýnýn grileþmiþ rengine. Tüm kirli yanlarýmý senin adýnla yýkayýp gözlerinin uçurumlarýna astým korkmadan. Yalnýzlýðýma deðil kimsesizliðime, sensizliðe türkü yaktým ebruli. 'Sen dedim sustum, 'Ebruli dedim sustum... içime kuyular dolusu cam kýrýðý döktüler, getiremedim gerisini ah!

Adýný yanarak anmak demek, yokluðuna duman duman tütmek demektir. Soylu bir baþladýrýþ demektir hayata. Aþk için yapýlan tüm Felsefi tanýmlamalarý isminin dört harfine baðlayýp sallandýrmak demektir. Unutmak demektir her þeyi. Bilememek bildiklerini, anlayamamak anladýklarýný, hissetiklerini söyleyememek demektir. Yeryüzünün kendi içine kývrýlýp bir Mevlevi gibi ekseninde dönmesi,dört harfin dýþýndaki tüm harflerin ölmesi, çiçeklerin utanýp solup sönmesi demektir.

Ey kýrk yýllýk nasýr baðlamýþ yüreðimin kanayan yaralarýna merhemler çalan Meryem yürekli ak güvercinim!

Ey kalbimi alarak uzak ülkelerin yasaklý kentlerinde yüzyýllýk uykulara yatan nazlý gelinim, her þey sen oldun þimdi.

Kim gülerse gülsün artýk, tebessümlerinde sana bir yol buluyor, her bakýþýn arka sokaðýnda senden iþaretler yakalýyorum. Masum bebeklerin içli tebessümlerine saklanmýþsýn yar. Sen, düðün akþamlarýnda duygularý ýslanmýþ bir gelinin masum dudaklarýnda gizlisin. Ona ilk defa dokunacak delikanlýnýn özleminde saklýsýn. Aþk ýrmaklarýnda yýkanýp çýkmýþ gibi Firdevs kokar ellerinin renkleri. Gülüþün, güneþlerle, yoðrulmuþ kar denizlerinde savrulmuþ gibi beyaz bir fýrtýna gibidir. Uzak diyarlarda kervanlar yol bulur gülüþünün ýþýðýnda ebruli. Her sabah beyaz kanatlý kuþlar gözbebeklerinden parýltýlar soluyup çýðlýk çýðlýða gökyüzüne uçarlar.

Konuþman, sadece cümleleri dans ettirir gibi kullanman deðildir. Sen konuþunca harfler birbiriyle öpüþür kelimeler birbiriyle seviþirdi Ebruli. Sen konuþunca, Ýsmail'in ayaklarýna yürüyen yaðmurlar, gözbebeklerinin uçurumlarýndan üstüme dökülürdü ah.

Ezberledim seni sevgili. Hem de nasýl?

Hatmettim bakýþýnýn içinde yatan çocuk gülüþlerinin tüm surelerini. Sayfa sayfa belleðime kazýdým kadife ellerinin süt kokan yanlarýný. Her santimetre kareni tertip ve kýraate uygun okudum. Nereden okumaya baþlamamý istersen iste, okurum þimdi seni ben. Bende, hangi sayfayý çevirirsen çevir sen çýkarsýn karþýna. Hangi noktayý kaldýrsan kaldýr gülüþünü görürsün ardýnda.

Sen gittin...

Ve ben derin ve soðuk bir kuyu boþluðu, sensizliði yaþadým her gece. Senin olmadýðýn bir âlemde cenneti yaþamaktansa olduðun bir yerde Cehennem'i yaþamayý daha çok sevdim Ebruli!

Yazdýklarýmýn seni tanýmlýyor olamamasý seni üzmesin sakýn, incitmesin kalbini. Biliyorum, sana yazýlan her cümle eksik, seni þekillendiren her boya renksiz, seni büyütmeye çalýþan her dua yetersiz, seni tavaf eden her beþer içtensiz, kýsýk bir yakarýþ Ebruli.

Bekle az kaldý,

Aþk ki beni dünyanýn en zengin fakiri yaptý. Seni O'nun istediði gibi anlatmama az kaldý. Az kaldý eþsiz güzelliklerini varlýðýn maverasýna çizmeme çok az kaldý Ebruli.

Az kaldý, ey yitik sevdam Ebrulim.

24 Haziran 2012 - 01.45



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Nail Varal kimdir?

Her yazým, karbeyaz gülüþe sahip olanýn ardýndan ona dair esintiler sunmaya onu resmetmeye çalýþmaktadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Kendi Hayatým


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nail Varal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.