Doðru þeritte olsanýz bile, olduðunuz yerde kalýrsanýz er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
Zonguldak yoluna girdikten sonra, biri biriyle yarýþanlar ve kural tanýmazlar yüzünden yolculuðumuz azaba dönüþtü. Gece yarýsýna doðru. Zonguldak’a ulaþtýk. Ertesi günü dinlenerek geçirdik. Ýkinci gün oðlumun kayýn biraderi, Hadi bizim köye gidelim dedi. Bu öneriyi sevinerek kabul ettik. Yol boyunca gördüðümüz yeþilliklere hayran olmamak olasý mýydý. Doðrusu bu yem yeþil doðadaki köyler nasýldýr diye merak etmiyor deðildik. Arabaya doluþtuk. Ankara yolunda bir süre gittikten sonra, bir sapaktan dar ve yer yer çok bozuk olan bir yola girdik. Ankara yolundaki kadar olmasa bile, yeþillikler göz doyurucuydu. Hele o yol boyu çeþmelerinin suyunu içmeye doyum olmuyordu. Köye vardýðýmýzda hayal kýrýklýðýna uðradýk. Ola bildiðince bakýmsýz evler, tarýma elveriþsiz, bölük pörçük araziler ve baþý boþ hayvanlar. Fakirlik sanki bir yazgýydý bu köyler için. Yeterli doðal su kaynaklarý olmasýna raðmen bu köyler, üç beþ yüz metrekarelik alanýn yeterli olduðu seracýlýðý tanýmamýþ. Bilinçsizce yapýlan hayvancýlýk, o güzelim süt ineklerinin verimini ola bildiðince düþürmüþ. Bol sütlü kültür ineklerinin ahýrda beslenilmesi gerekir. Salma býrakýlan hayvanlarda, doðaya uyum saðlamak için, süt verimi azalýr. Süt hayvancýlýðý, süt fiyatlarýnýn düþük olmasý nedeniyle ahýr besiciliðinin terk edilmesine ve salma hayvancýlýða dönülmesine neden olmuþtur. Aslýnda köylerimizdeki fakirlik yazgý deðildir. Hükümetlerin tarým politikasýndaki yanlýþlýklardýr, beceriksizliklerdir. Küçük Amerika olma hevesinde kabak köylümüzün ve üreticilerimizin kafalarýnda patlamýþtýr. Aðýr sanayi hevesleri montaj sanayiden öteye geçememiþtir. Montaj sanayiinin ucuz iþçi gereksinimi, ucuz tarým ürünleri nedeniyle evinin geçimini saðlayamayan tarým üreticilerinin köylerini terk edip þehirlere göç etmelerinden yararlanýlarak saðlanýlmýþtýr. Köyler küçülürken, þehirler hýzlý bir gece kondulaþmaya sahne olmuþtur. Montaj sanayi yerinde sayarken, tarým hýzlý bir küçülme, hatta yok olma sürecine girmiþtir. Vitrinlerdeki ithal muzlar, elmalar, armutlar, karpuzlar ve Antep fýstýklarý ve daha niceleri, tarýmdaki yok oluþumuzun belgesi deðil mi? Türk tarýmcýsýnýn ürettiklerine dýþ Pazar aramak, çok zahmetli olsa gerek. Dünyada açlýk çeken nice ülkeler varken, bizim ürettiklerimiz elde kalarak çürüyor. *** Askerliðini Kütahya’da yapmakta olan oðlumu ziyaret için yine yollara düþtük. Yol boyu yeþillikler beni ola bildiðince þaþýrttý. Ben Kula’dan sonra, Ýç Anadolu’ya giderken, yeþile hasret ölünür diyordum. Doðrusu Kütahya beni çok þaþýrttý. Porsuk çayý üzerine kurulan baraj gölü, sanki bir iç deniz. Kanýmca baraj suyundan yeterince yararlanýlamamýþ. Bedellilerin yemin töreni nedeniyle kalabalýk çok yoðun. Yoðun kalabalýktan uzaklaþmak için Tavþanlý’ya yöneldik. Yol boyunca gördüðümüz tarým alanlarýndaki toprak yapýsý, Anadolu insanýnýn verimli toprak için, adam diksen adam biter deyimine tam uygun nitelikte. Sulu tarým henüz bu verimli topraklara girmemiþ. Daðlar orman yoksunu. Dumlupýnar Üniversitesi çevresini aðaçlandýrmýþ ama, aðaçlar henüz çok küçük. Yýllar önce aðaçlandýrýlmýþ yerlerde orman oluþmuþ. 1967 yýlýnda Ulus gazetesinde yayýmlanmýþ olan yazým geldi usuma. Baþlýk bize köprü deðil su gerek idi. Ýstanbul boðaz köprüsü demek en az iki yüz elli, üç yüz sulama amaçlý baraj demektir diye baþlýk devam ediyordu. Ben ve benim gibi düþünenler boðaza inþa edilecek köprünün, Anadolu’dan Ýstanbul’a göçü hýzlandýracaðýný, içinden çýkýlmaz sorunlara neden olacaðýný savunuyorduk. Ýþte Ýstanbul’un bu günkü içler acýsý hali. Parmak kadar akan suyun etkili olduðu alanda hayat vardýr. Doða ola bildiðince yeþerir demiþtim o yazýmda. Porsuk barajý Kütahya’nýn iklimini bile deðiþtirmiþ. Çevresindeki hýzlý yeþerme umut verici. Hele yöneticiler tarým ürünlerimiz için dünya pazarlarýný bir öðrenseler, tarým ürünlerimize bir talep patlamasý saðlasalar. Üreticilerimizin neleri baþara bildiklerini göreceklerdir. Barajlar sulama amaçlý olmalýdýr. Yalnýz elektrik üretimi için baraj inþa etmek lükstür. Amerika’yý yönetenler, okul, okul diyerek bu günkü Amerika’yý yaratmýþlardýr. Amerika’nýn o günkü insan yapýsý eðitimi gerektiriyordu. Ülkemizin de en az Amerikalýlar kadar çaðdaþ eðitim yapan okullara gereksinimi var. Okul kadar önemli diðer gereksinimleri ise sulama amaçlý baraj ve göletlerdir. Bir diðeri ise orman yetiþtirmektir. Yanan ormanlar karþýsýnda, içimiz yanan ormanlardan beter oluyor. Kütahya gezimiz beni oldukça umutlandýrdý. Ülkemizi yönetenler, özelleþtirmelerden elde ettiði gelirlerle gölet, baraj ve orman üretimine yönelseler, çok deðil yirmi yýl sonra tarým ve orman zengini bir ülke oluruz. Özcan NEVRES
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |