..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herþeye imgelem karar verir. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




23 Mayýs 2013
Sokrat ile Meraklý Eþek Arýsý - 25  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Sokrat: Bu soruna Maksim Gorki ile Tolstoy arasýnda geçtiði söylenen bir diyalog ile cevap vereyim: Ýki yazar arkadaþ, bir yere oturmuþ sohbet ederlerken ötüþü bir tekrardan ibaret olan bir kuþ sesi duyarlar. Gorki, Tolstoy sormadýðý halde bunun bir Ýspinoz kuþu olduðunu ve hep ayný öttüðünü açýklar. Biraz sonra iki yazar bir konu üzerinde tartýþýrlarken Tolstoy, daha önceki söylediklerinden farklý bir görüþ açýklayýnca Gorki bunun bir çeliþki olduðunu ifade eder. Tolstoy’un bu eleþtiriye cevabý da þöyledir: “Bak Gorki, ben Ýspinoz kuþu deðilim ki her zaman ayný türküyü söyleyeyim. Ýnsan kalbinin bin türlü naðmesi var. Bugün de baþka bir naðmemi terennüm ediyorum.”


:AFHH:






Sokrat: Merhaba dostum!

Meraklý: Merhaba Sokrat! Bana “dostum” demen çok hoþuma gidiyor. Bundan sonraki hayatýmda senin dostluðuna layýk bir insan olmak için elimden geleni yapacaðým. Bunun formülünü de senden öðrendiðime göre baþaracaðýmý sanýyorum. Artýk hep hakikatlerin peþinde olacaðým, bunlarý kovalayacaðým. Ne dersin, zor bir yol mu seçmiþ oldum?

Sokrat: Hayýr. Düþüncelerimizdeki çeliþkileri ayýklayarak doðru bir akýl yürütmeyle hakikatlere ulaþabiliriz. Üstelik bunu yapmak için bilim adamý ya da filozof olmak gerekmiyor. Doðru düþünmeyi öðreteceðimiz her insan bunu baþarabilir.

Meraklý: Geçen gün þöyle bir rüya gördüm: Bir çiçek bahçesinde geziniyordum. Yüzlerce çeþit çiçek vardý ve bunlarýn hepsinin rengi mordu. Lale mor, papatya mor, gül mor, gelincik mor, hepsi hepsi mor… Saplarý ve yapraklarý da mor… Göremiyordum ama belki kökleri de… Baþýmý kaldýrýp gökyüzüne baktým. Oradaki bulutlar, güneþ, her þey de mor… Tekrar baþýmý çiçeklere çevirip seyrederken çiçeklerin arasýnda güzel bir kadýn yüzü gördüm. Bu benim karýmdý. Dünyada var olabilecek en güzel kadýn yüzüydü gördüðüm. Mor bir elbise giymiþti. Çiçeklerden bir farký vardý. O da, ten rengi mor deðil doðal halindeydi. Yüzü asýk deðildi, ancak gülmüyordu da… Elinden tuttuðu küçük çocuðu sonradan fark ettim, o güzelliði seyretmeye kendimi öylesine kaptýrmýþým ki o erkek çocuðu ilk baþta görememiþtim. Rüzgârýn hafif hafif estiðini çiçeklerin aheste aheste sallanmalarýndan anladým. Sonra, rüzgâr durdu, çiçekler sallanmaz oldu. Hareketli görüntü yerini bir ressamýn fýrçasýndan çýkmýþ þahane bir tabloya býraktý. Bu ne kadar sürdü bilemem ama bir fýrtýnanýn baþlangýcýna kadar sürdüðü kesin… Fýrtýna ile birlikte karým ve elinden tuttuðu çocuðun yaný baþýnda bir adam belirdi. Adamýn elinde bir meþale vardý. Rüzgâr meþalenin ateþini onlara doðru götürüyordu. Adam birden meþaleyi karýma ve yanýndaki çocuða doðru fýrlattý. Þiddetli bir patlama oldu ve bir de baktým ki baþýmý ellerimin arasýna almýþ, yatakta oturuyorum.

Sokrat: Rüya güzel baþlamýþ, sonu ise çok karýþýk.

Meraklý: Bir rüya yorumcusuna gitmeyi düþündüm ilk baþta fakat sonra vaz geçtim. Çünkü saçma sapan bir þeyler duyacaðýmý biliyordum.

Sokrat: Rüyalar konusunda ben de pek fazla bilgiye sahip deðilim. Uykuda iken bilincin bilinçaltýna yaptýðý baskýnýn kalktýðýný ve buradaki bastýrýlmýþ duygularýn bilince çýktýðýný biliyorum. Fakat bu bilince çýkanlar olaylarýn kendileri deðil sembolleriymiþ. Her insan için de bu sembollerin anlamlarý farklýymýþ. Yani bir insanýn rüyalarýný incelerken, önce onun için, gördüðü sembollerin ne anlama geldiðini saptamak ve sonra da analizini yapmak gerekiyormuþ. Tabii bu ayrýntýlar seni fazla ilgilendirmiyor olabilir. O nedenle kýsaca söylersek bir psikiyatriste giderek bu konuda bilgi sahibi olabilirsin.

Meraklý: Giderim de duyulursa herkes benimle alay eder.

Sokrat: Vücudunda bir aðrý olduðunda, bir yerin kýrýldýðýnda ya da grip olduðunda doktora gidiyorsun kimse seninle alay etmiyor da psikiyatriste gidince neden alay etsin? Bazen insanýn ruhsal yapýsýnda da aksamalar olabilir ve bunlarýn tedavisi için de bir doktora gidebilir.

Meraklý: Haklýsýn. Yanlýþ bir deðerlendirme veya algýlama þekli. En kýsa zamanda bir psikiyatriste gidip sorunlarýmý anlatacaðým. Ýlk görüþmelerimizden birinde “Bir kaþýk zevkin karþýlýðý, bir kazan dolusu piþmanlýktýr.” Demiþtin. O zaman ben bu ifadeyi çok abartýlý bulmuþtum. Þimdi ise ne kadar da doðru olduðunu anladým. Evet, kazan belki de kazanlar dolusu piþmanlýk… Baþkalarý için olmasa bile benim için öyle.

Sokrat: Neden böyle söylediðini anlamadým. Biraz açar mýsýn?

Meraklý: Tabii, ama önce bugünle ilgili kaygýlarýmdan bahsedeceðim. Arayý çok uzattýn Sokrat, iki aydan fazla bir zaman oldu. Benim sana anlatmak ve sormak istediklerim biriktikçe birikti. Bu kadar kýsa bir sürede bunlarý sana nasýl aktarabileceðimi bilemiyorum. Doðrusu o nedenle de caným sýkýlýyor.

Sokrat: Son sohbetimiz olacaðý için biraz konu biriksin istedim. Seninle ilk görüþmemizden bu yana bir seneden fazla bir zaman geçmiþ. Bu bir yýldan fazla süre içinde karþýlýklý olarak birbirimizden aldýklarýmýz ve birbirimize verdiklerimiz oldu. Ve bugün son sohbetimizi yapýyoruz. Senin sýkýntýný anlamadým zannetme, anladým. O nedenle de bu son sohbetimizde zaman kýsýtlamasý yapmamayý sana teklif ediyorum. Kabul eder misin?

Meraklý: Etmez miyim, etmez miyim? Bir kez daha teþekkürler Sokrat!

Sokrat: Öyleyse vakit kaybetmeden kaldýðýmýz yerden devam edelim.

Meraklý: Gördüðüm rüya ile ilgisi var mýydý bilemem ama birkaç gün sonra yaþadýklarýmýn izahýný bir türlü yapamadým. Daha açýk bir þekilde söyleyeyim: Karýmla tekrar görüþtüm ve ona isterse benden boþanabileceðini söyledim.

Sokrat: Halbuki daha önce karýndan asla boþanmayacaðýný söylüyordun. Ne oldu da kararýný deðiþtirdin?

Meraklý: Ona boþanarak yardým edebileceðimi düþündüm. Çünkü boþanmadan ona yardým etmek istesem kesinlikle kabul etmeyecekti. Oysa boþanarak nafaka ödeyebilirdim. Alacaðý nafaka maddî problemlerini çözmede biraz yardýmcý olabilirdi.

Sokrat: Senden boþanmak istedi mi?

Meraklý: Evet, istedi. Yalnýz, mahkemeye çýkmak istemediðini de söyledi. “Bunun da çaresi var, senin için bir avukat tutarýz tüm iþlemleri o yürütür.” Dedim. Avukatý buldum. Avukat, karýmdan vekalet aldýktan sonra beni görüþmeye çaðýrdý ve bana tüm hayatýmý kökünden sarsacak bir þey söyledi.

Sokrat: Merak ettim. Bu kadar önemli olan þey nedir?

Meraklý: Avukat, “Eþiniz sizden boþanmayý kabul ediyor; ancak bir þartý var: Çocuðun vekaletini istiyor.” Deyince kekeleyerek sordum: Ne ço.. çocuðu? Bizim çocuðumuz yok ki? “On-on bir yaþlarýnda bir çocuðunuz var. Siz bilmiyor musunuz?” Dedi avukat.

Sokrat: Ben de þaþýrdým.

Meraklý: Demek ki bu kadýn, o iðrenç tecavüz olayýnýn ürünü olan bu çocuðu aldýrtmamýþ, doðurmuþ ve bu yaþa kadar da getirmiþ. Az önce kazanlar dolusu piþmanlýk, dememin sebebi buydu. Ben meðerse ne kadar büyük bir suç iþlemiþim! Kendime okumadýðým lanet kalmadý.

Sokrat: Her suçlu, kendisi için kafasýndan bir genel af ilan eder. Gel, sen de böyle yap!

Meraklý: Yapamam. Bunun affý yok.

Sokrat: Bütün ömrünü kendini suçlayarak, piþmanlýk duyarak geçiremezsin. Çocuðunu görmeyi istemedin mi?

Meraklý: Ýstedim ve gördüm. Karýmý iki-üç gün izledim. Bir gün on-on bir yaþlarýnda bir çocukla birlikte evden çýktýðýný gördüm. Üç yüz-dört yüz metre beraber yürüdükten sonra ayrýldýlar. Karým markete girdi, çocuk da ilerideki okula doðru yoluna devam etti. Okulun çýkýþ saatinde de geldim ve oðlumu tekrar gördüm.

Sokrat: Oðlunu görünce neler hissettin?

Meraklý: Büyük bir heyecan ve büyük bir duygu seli… Oðluma bakmaya doyamýyordum. Sonraki günler her sabah ders baþlangýcýnda ve çýkýþ saatinde okulun önüne gittim. Bir yandan da karým beni okulun etrafýnda görür diye çekiniyordum, korkuyordum. Neyse ki korktuðum baþýma gelmedi.

Sokrat: Çocuðuna kendini tanýtmak ya da karýnla konuþup belli zamanlarda onu görme isteðini belirtmek gibi düþüncelerin olmadý mý?

Meraklý: Olmamalý, olamaz! Benim ne oðluma kendimi tanýtmaya ne de karýmdan böyle bir talepte bulunmaya yüzüm var.

Sokrat: Oðlunu biraz anlatsana. Tabii uzaktan edindiðin izlenimlere göre.

Meraklý: Saðlýklý, güzel bir çocuk. Çok hareketli. Okuldan birlikte çýktýðý bir arkadaþ grubu var. Konuþmayý sevdiði arkadaþlarýna bir þeyler anlatmasýndan belli. Kýlýðý kýyafeti temiz. Gözlerimin gördükleri bunlar; bir de kalbimin gördükleri var, fakat onlar da bana kalsýn.

Sokrat: Sen nasýl istiyorsan öyle olsun.

Meraklý: Avukata karým için ve çocuk için isteyebileceði en yüksek nafakayý talep etmesi ricasýnda bulunduðumda, ilk defa böyle bir istekle karþýlaþtýðýný söyledi. Bunun üzerine, maddi durumumun çok iyi olduðunu, istenecek rakam ne olursa olsun karþýlayabileceðimi belirttim. Dava bir celsede sonuçlandý, yani karýmdan boþandým. Benim hayat hikâyem bu kadar Sokrat.

Sokrat: Hayat, oyunu hem oynayýp hem de yazmaz. Oynayan hayattýr, yazan ise kendimiz. Üstelik hayat hatýr gönül dinlemez, kiþiyi mutlaka sorgular; hem de acýmasýzca.

Meraklý: Benim yaþadýðým bu olay da, söylediklerini kanýtlýyor zaten.

Sokrat: Hayatýný parçalara bölme, hayatýna bir tek pencereden bakma, yaþadýðýn tek bir ya da birkaç olay nedeniyle hayatýnýn tümü hakkýnda bir karar verme! Hayat çokluktur, çokluðun oluþturduðu bir bütündür.

Meraklý: Beni býrakýp, senden bahsedelim mi?

Sokrat: Tamam. Sor bakalým benimle ilgili þu aklýna gelenleri.

Meraklý: Sen, biraz açýkladýn ama ben gene de senin elinde kaçma fýrsatýn varken bunu neden deðerlendirmediðini ve göz göre göre neden ölüme gittiðini anlayabilmiþ deðilim.

Sokrat: Kiþinin düþüncesi ile davranýþlarý arasýnda saðlam bir uyuþma ve bütünlük bulunmalýdýr. Bilge kiþi, içinde yaþadýðý toplumun inançlarýný, törelerini, peþin hükümlerini, sahte yanlarýný derinlemesine eleþtirip ortaya koymalý ve akýldan baþka bir yol gösterici tanýmamalýdýr. Öte yandan da bu toplumun koymuþ olduðu yasalarý beðenmese de onlara uymakla yükümlü olduðunu bilmelidir. Ýþte bu nedenle ben, hapishaneden kaçmýþ olsaydým düþüncelerimle davranýþlarým çeliþirdi ve bugüne kadar savunduðum tüm görüþlerim geçersiz olurdu.

Meraklý: Kiþi fikirlerini ölünceye kadar savunmalý mýdýr? Kiþinin fikirlerinde zamanla deðiþiklikler olamaz mý? Olursa bu eleþtirilecek bir durum mudur?

Sokrat: Bu soruna Maksim Gorki ile Tolstoy arasýnda geçtiði söylenen bir diyalog ile cevap vereyim: Ýki yazar arkadaþ, bir yere oturmuþ sohbet ederlerken ötüþü bir tekrardan ibaret olan bir kuþ sesi duyarlar. Gorki, Tolstoy sormadýðý halde bunun bir Ýspinoz kuþu olduðunu ve hep ayný öttüðünü açýklar. Biraz sonra iki yazar bir konu üzerinde tartýþýrlarken Tolstoy, daha önceki söylediklerinden farklý bir görüþ açýklayýnca Gorki bunun bir çeliþki olduðunu ifade eder. Tolstoy’un bu eleþtiriye cevabý da þöyledir: “Bak Gorki, ben Ýspinoz kuþu deðilim ki her zaman ayný türküyü söyleyeyim. Ýnsan kalbinin bin türlü naðmesi var. Bugün de baþka bir naðmemi terennüm ediyorum.”

Meraklý: Ýnsanlar eleþtiri alacaklarý korkusuyla düþüncelerinde deðiþme varsa bile bunu açýklamaktan kaçýnýyorlar.

Sokrat: Buna korkuyorlar da diyebiliriz. Bu korku sadece düþüncede deðil yaþantýda da karþýmýza çýkabiliyor. Mesela bazý insanlar, tekdüze yaþantýdan þikâyet ediyorlar; ama yaþantýlarýný renklendirmek için hiçbir þey yapmýyorlar. Ya þikâyetlerinde samimi deðiller, ya da deðiþmekten korkuyorlar.

Meraklý: Övgüden þikayet edip de yergiden memnun olan insan var mýdýr?

Sokrat: : Övgüyü hak ettiðimizi kabul ederiz, ama yergiyi asla… Çok büyük övgüler de aldým yergiler de. O zaman anladým ki doðru yoldayým. Sadece övgü ya da yergi almýþ olsaydým, acaba nerede yanlýþ yapýyorum diye kendime sorar ve bir arayýþ içine girerdim. Ýnsanlarý sarstým, cehaletin açtýðý yaralarýný deþtim. Böyle yaparsam bilgisizlik dertlerine bir çare ararlar diye düþündüm. Nitekim bazýlarý için bu seçtiðim yolun doðru olduðu kanýtlandý. Ama kimileri içinse maalesef artýk çok geç olduðunu anladým.

(Bu bölüm devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýtiraflar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Daire Ýçinde Bir Nokta Mýsýnýz,yoksa Sadece Bir Nokta Mýsýnýz?
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 2
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba Ýle Bir Damla Sohbetleri - 1
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düþündüren Sözler - 98
Düþündüren Sözler - 97
Düþündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Meczup Yakarýþý
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âþýk Veysel Olarak da Gitti
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Nasreddin Hoca Fýkralarýna Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fýkralarý
Aþk Üzerine Kýkýr Kýkýr Fýkralar
Varoluþ ve Ölüm
Yüreðin Ýlâcý: Sevgi
Düþünen Kafalardan Düþündürücü Cevaplar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.