"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Kemal Düz e-posta: kemaldz@hotmail.com Ordugah, askeri bir terimdir. Bir birliğin geçici olarak konuşlandığı yer anlamına gelir. Ordugah’da bulunan askeri birlik; silah, mühimmat, teçhizat ve diğer malzeme eksikliklerini giderir. Eğitimini yapar, strateji ve taktiğini belirler, böylece yapacağı sefere hazırlanır. Burada, yeme-içme, barınma dışında; çeşitli spor yarışmaları ve eğlence faaliyetlerinde bulunulurdu. Ordugah seçilirken, bölgenin coğrafi konumu, yaşam alanları, su kaynakları, ulaşım, ikmal gibi pek çok faktör gözönüne alınır. Dokuz asır önce, Perşembe Yaylası’nın uygun bir Ordugah yeri olduğuna karar verilmiş, Ordu buraya gelmiş, yerleşmiştir. Kuzey yönüne yapacağı seferlere burada hazırlanmıştır. Perşembe Yaylası’nda Ordugah yeri olarak tesbit edilince, Ordu burada kalmış, kalış süresinde askerler bu alanda; güreşler yapmış, cirit atmış, çeşitli yarışmalar yapmış ve askeri eğitimde yapılmıştır. İşte o tarihten bugüne Perşembe Yaylası “Er Meydanı “ olarak anılmıştır. Bölgede ticaretin gelişmeye başlaması, panayır(fuar)ları da meydana getirmiştir. Önlerinde hayvanlar, sürülerle hareket halindeki tacirler, gezginci tüccarlar, belli yöreleri, belli tarihlerde ziyaret ederlerdi. O yerlerin hayvanlarını, ürünlerini satın alırlar, getirdikleri hayvanları, ürünleri de burada satarlardı. Kısmen takas ekonomisi de geçerliydi. Bulgur verir, tereyağı alırdı veya patates alır, mercimek verirdi. Böylece ticaret gelişir. Yılın belli günlerinde, panayırlar-fuarlar kurulur. Buralarda ticaretin yanında, değişik gösteriler, eğlencelerde düzenlenirdi. Böylece, Panayırlar halk etkinliklerine dönüşür. Günleri; tarlada, hayvan peşinde, ormanda, kırda, evde geçen insanlar için, kısa bir sürede olsa, geçici olarak günlük yaşamın dışına çıkaran bu etkinlikler, hep ilgi çekerdi. Şenlik, tören, sirk, yarışma, şölen gibi benzeri etkinlikleri kapsardı. Panayırlarda dönemine göre çevre süslenir, farklılık yaratılırdı. Bunlar, coşkuyu ve sevinci içeren toplumsal oyun halini alırdı. Kutlama toplumsal bir olgudur. Osmanlı toplumunda kutlamalara ‘şenlik’ denirdi. Şenlik farsça kökenli bir sözcüktür. Şenlikler herkese açıktır. Şenliğin yapıldığı, neşe ve sevinç zamanlarına “bayram” denilirdi. Bayram Türkçe bir kelimedir. Batı şenlik karşılığı olarak toplu olarak neşelenmeyi ve sevinç duymayı, işten uzak durmayı ifade eden, festival(Latince: feri, festum)kavramını kullanır. Bu kelimeler “panayır” ve” fuar” (İnglizce: fair)kelimelerine kaynaklık etmiştir. Festival katılan; saygı ve sevgi gösterilen kişilere yemekler verilir. Konserler, halk dansları, sohbetler, tartışmalar, ışık ve havai fişekler, spor yarışmaları, ödül törenleri, içeceklerle ağırlanmaları kapsayan Şölen(ziyafet) şenliğin en önemli unsurudur. Festivallerde çeşitli sanat etkinlikleri ve yarışmalar düzenlenir. Bunlar, önceden planlanır. Gündelik yaşamın sıradanlaşması, sıkıcı hale gelmesi, insanların şeyleşmesi, monoton hayatın dışına çıkma… Modern hayat ile şenlikler yozlaşmıştır. Toplumsal hayatta önem verilen olay ve günleri anmak ya da kutlamak için, yapılan toplantılara tören(merasim) denir. Törenler herkese açık değildir, kapalı bir olgudur. Törene katılacaklar önceden belirlenebilir. Neşeden ve coşkudan ziyade, resmiyete, saygıya dayanır, gurur teması öne çıkar. Günümüzde törenler, siyasi gücü topluma benimsetmeye çalışır. Şenlikler ise, bütünleştirici, var olan sisteminin devamının sağlamaya çalışır, hoşgörü ve eleştriye de açıktır. Bir festivalin başarısı, festivale toplumun tümünün veya büyük bölümünün katılması ile ölçülür. Panayır/Festival, yaylada tarihi süreç içinde değişik yerlerde gerçekleştirilmiştir. Perşembe Yaylası’nda her yıl yaz mevsiminde yapılan Panayır/Festival, Bu sene 12-18 Ağustos 2013 tarihlerinde yapılacaktır. Bir dönem Karamanlı Obası’nın yakınındaki alanda yapılırken, daha sonraları, Perşembe’nin girişindeki düzlük alana, orası yeterli olmayınca şimdiki yerine taşınmıştır. Şimdilerde, konserler bölümü Aybastı’da yapılmaya başlanmıştır. Perşembe Yaylası’nda başlayan, geleneksel “Panayır” genişleyerek Aybastı’yı da kapsamı içine almış, adınıda “Festival “ denilmiştir. Festivale sadece yöre insanı katılmaz, yurt içinden, yurt dışından olmak üzere çok büyük bir katılım olur. Onbinlerce insan büyük buluşmaya katılır. Yıllarca birbirini göremeyen insanlar, akrabalar, hemşeriler buluşur, anılarını tazeler, özlem giderirler. Sohbetler edilir, yemekler yenir, özellikle et yemekler, tercih edilir. Yaylanın soğuk suyu içilir, havası tenefüs edilir, bir sonraki festivalde tekrar buluşma sözleri verilir. 31 Austos 2013
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © kemal düz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |