..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýyi bir aþk mektubu yazmak için, neler yazacaðýný bilmeden oturman, kalktýðýnda da ne yazdýðýný bilmemen gerekir. -Rouesseua
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Enes Çinkay




21 Aralýk 2013
Ýskorpit Balýðý  
Enes Çinkay
Ýskorpit balýðýnýn zehirli olduðunu biliyordum ancak, panzehirinin iþemek olduðunu bilmiyordum.


:ADAG:
Balýk tutmak, kimine eðlence, kimine zaman geçirme, kimine ekmek kapýsýdýr. Ýstanbul’da denize kýyýsý olan her yerde balýk tutulur. Bunlardan en güzeli ve en yoðun olaný Galata köprüsüdür.

Yaþlýsýndan gencine, iþçisinden emeklisine herkes buradadýr. Müdavimleri bile vardýr köprünün. Çocuklarýn sokakta birbirlerine yapmayacaklarý þakalarý, köprü de koca koca insanlar birbirlerine yapar.

Bazen kafa dinlemek, bazen hüznümü dindirmek için tek baþýma balýk tutmaya giderim. Sabahýn altýsýnda köprüye vardýðýmda, çantamdan salatalýk, peynir ve viþne reçelini çýkarýr, seyyar çaycýdan çay aldýktan sonra, Ayasofya’ya karþý kahvaltýmý ederim.

Gece evde hazýrladýðým balýk iðnelerini mantar denen köpükten çýkarýr, klipse taka, balýk tutma takýmýnýn ucuna kurþunu baðlar ”Haydi rastgele” diyerek denize sallardým.
Balýk vurduðunda olta titremeye baþlar, oltayý dikkatli bir þekilde çeker ve yakaladýðým balýðý kovanýn içine atardým.

Her balýðýn ayrý bir mevsimi vardýr. Ýstavrit, çinekop, sarý kanat, gümüþ balýðý, palamut ve daha nice balýklar.
Ýçlerinde en lezzetli balýk, gümüþ balýðýdýr. Kar gibi beyaz bir eti, gümüþten daha parlak bir deri rengine sahiptir. Tadý çok lezzetli olan sayýlý yiyeceklerin arasýna, açlýða göre ivedilikle girebilir.

Yaklaþýk iki kilo kadar istavrit yakalamýþtým. Çinekop mevsimi olduðu için, yakaladýðým istavritleri yem olarak kullanacaktým. Çinekop takýmýmý hazýrladýktan sonra, istavritleri ikiye bölüp iðnelere takýyordum. Çinekop yakalamakla meþgulken, yanýma siyah þapkalý, pos býyýklý, gözlüklü bir adam geldi.
”Rastgele yeðenim” dedikten sonra takýmlarýný hazýrlamaya baþladý. Birden,
”Hassiktir yem olarak istavrit almayý unuttum.”
”Ýstavrit takýmý var. Ýstersen verebilirim abi.”
”Yok yeðenim sað olasýn. Þu eþyalara bir göz kulak olsan, ben de gidip yem alsam olur mu?”
”Olmasýna olur da, bu saatte açýk balýkçý bulamazsýn. Köprünün üzerinde adamlar satar ama onlar da ayakta soyar adamý. Ben de baya bi fazla yem var yarýsýný alabilirsin. Zaten çok kalmam öðlen sýcaðýnda giderim.”
”O zaman parayla sat bana.”
”Gerek yok abi paraya. Maksat iþin görülsün”
”Eyvallah yeðenim”

Yem olarak verdiðim balýklarý, çantasýndan çýkardýðý çakýyla kesmeye baþladý ve Çinekop takýmýna taktý.
Bir saatte sadece iki tane Çinekop yakalayabilmiþtim. Adam benden sonra gelmesine raðmen, yedi tane Çinekop yakalamýþtý. Yakaladýðý her balýkta,
”Çinekopa gel Çinekopa” diye baðýrýyordu. Bu baðýrýþlardan, balýkçýlarýn çoðu rahatsýz olmuþtu.
”Abi istersen her çektiðin balýkta baðýrma”
”Niyeymiþ o?”
”Herkes sana tip tip bakýyor. Az önce dolaþtým herkesin kova boþ. Bir kaç kiþi sadece izmarit balýðý yakalamýþ.”
”Boþ ver be yeðenim. Bu arada benim adým Sami”
”Ben de Enes.”
”Sana sadece þunu diyeyim yeðenim. Buraya eðlenmek için geliyorum. Birisi gelip bana bulaþýrsa, kendisi kaybeder.”
”Çay içer misin Sami abi?”
”Verdiðin balýklardan sonra, bir de çay ýsmarlarsan kendimi denize atarým. Öðrenci adamsýn. Paraný bu kadar saða sola savurma.”
”Yok be abi ne öðrencisi. Bildiðin Yusuf Atýlgan’ýn aylak adamlarýndan birisiyim.”
”O kim ulan mafya babasý mý?”
”Yok abi. Gayet baþarýlý bir yazar. Aylak Adam diye bir kitabý var. Okumadýysan, okumaný öneririm.”
”Bizden geçti be yeðenim. Bu yaþtan sonra okusam ne olur, okumasam ne olur.”
”Sen yine de oku Sami abi. Bir çok þeyin deðiþeceðinin farkýna varacaksýn.”
”Çaycý bize iki çay ver. Bak yeðenim gayet sakin birine benziyorsun. Ama kaybettiklerin, kazancýndan çoksa bu hayatta, kitap filan kurtarmaz insaný.”
”Sen yine de okumaya çalýþ abi. Belki de neden kaybettiðini anlarsýn”
”O deðil de, dikkatimi çeken bir þey oldu sen de.”
”Dikkatini çeken nedir abi?”
”Yakaladýðýn bütün istavritler gayet iri. Küçüðüne hiç denk gelmedim. Rastlantý mý yoksa?”
”Yok abi deðil. Sebebi þu. En çok sevdiðim yazar olan Sait Faik, yakaladýðý balýk küçük olunca, balýðý öper ve denize geri býrakýrmýþ. Yanýndaki Rum balýkçý, ”Balýk öpülür mü be Sait?” deyince, þöyle demiþ : Olsun, bu denizde benim öptüðüm bir balýk dolaþýyor artýk.
Anlayacaðýn, küçük balýklara kýyamadýðým için, denize geri atýyorum. Ama öpmüyorum”
”Güzel bir hikayeymiþ. Sait Faik’i unutmayacaðým sayende.”
”Sait Faik’i tanýmýyor musun abi?”
”Tanýmýyorum. Benim hayatým çalýþmakla geçti. Okul bile okumadým. Okuma yazmam bile çok iyi deðildir.”
”Anladým abi.”

Saat on bire doðru, altý tane Çinekop yakalamýþtým. Sami abi On altýncý Çinekopunu çekmiþti. Yanýmýzda duran yaþlý balýkçý daha siftah bile edememiþti.
Vapurlarýn denizi köpürtmesini izliyor, Ayasofya’ya arada maðrur bakýþlar fýrlatýyordum. Sürekli aklýma Orhan Veli’nin dizeleri geliyordu.

”Ýstanbul’da, Boðaziçin’deyim;
Bir fakir Orhan Veli;
Veli’nin oðlu;
Tarifsiz kederler içindeyim.”

Arada sesli söylüyordum bu dizeleri. Sami abi dikkatle dinliyor, okuduðum her dizeye ”Güzelmiþ” diyordu.

Galata köprüsünde, usta balýkçýlar kadar, acemi balýkçýlar da vardýr. Okuldan kaçan üç öðrenci de acemi balýkçýlar arasýndaydý. Tek bir oltalarý vardý. Sýrayla oltayý çekiyor, yakaladýklarý balýklarý çýkarýyorlardý. Öðrencilerden bir tanesi,
”Ulan çok deðiþik bir balýk deðil mi bu”
”Harbiden öyle. Getir de çýkarayým” dediðinde ”Dur” diye baðýrdýysam bile, öðrencilerden teki, zehirli olan Ýskorpit balýðýný eliyle yakalamýþtý. Dikenleri zehirli olan bu balýk, çocuða dikenlerini batýrmýþ ve aniden etkisini göstermiþti. Birden hepimiz yerde yatan çocuðun yanýna doðru koþtuk. Sami abi iskorpit balýðýný bir tekme ile kenara attý. Yerde yatan çocuðun arkadaþlarýna,
”Yerde yatan arkadaþýnýzýn kolunu tutun. Acilen eline iþemezsem, felç olabilir. Hatta ölebilir. Bu balýk çok zehirlidir.”
Öðrenciler þaþkýnlýklar içerisinde arkadaþlarýnýn kolundan tuttular. Sami abi çocuðun eline iþedi ve çocuk beþ dakika sonra kendine geldi. Herkes Sami abiyi alkýþladý.
Kendine gelen öðrenci,
”Abi bu kadar iþemen mi gerekiyordu illa? Bunun bir ölçüsü yok mu?”
”Fazladan iþeyerek, iþimi saðlama aldým.”
”Eve kadar çiþ kokarým artýk. Çok saðolasýn abi.”
”Lafý bile olmaz kardeþim. Bir daha ki sefere daha dikkatli ol”

Ýskorpit balýðýnýn zehirli olduðunu biliyordum ancak, panzehirinin iþemek olduðunu bilmiyordum. Hayatýnda bir þiir, bir kitap okumamýþ, bir okul yüzü bile görmemiþ Sami abi, bu bilgi sayesinde birisinin hayatýný kurtardý. Yakaladýðým balýklarý, okuldan kaçan üç öðrenciye verdikten sonra, Sami abiye veda ettim ve Ýstanbul kazanýna kepçe olmaya devam ettim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haykýrýþ [Þiir]
Epigram [Þiir]


Enes Çinkay kimdir?

Yazýn kavurucu sýcaðýnda Magnum deðil, Meybuz yiyerek büyüdüm. Ellerim yapýþ yapýþ, dilim ve dudaklarým kýrmýzýydý.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Enes Çinkay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.