Fýrtýnalar insanýn denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
Belki uzak belki çok yakýnda Yangýn yeri bu içli içli yanan Körmüþüz Saðýrmýþýz Duymamýþ bu feryadý her bir yanýmýz.. ……. Kapýlarý çarpýp kaçasým var bu güzel yerlerden… Suçluyuz/suçluyum dercesine.. Can kýymeti yok bizim ülkemizde malasef.. “Saygý”dan yoksun olan bir toplumdan bu beklenti çok lükstür. Enteresan bir toplumuz vesselam; saflýðýmýzla yoðrulmuþ bazen de kurnazlýðý içinde barýndýran, sýcakkanlý, yabancýlara karþý inanýlmaz içten ve saygýlý ve kendi milletimize karþý epey önyargýlý olmakla beraber travmatik bir yapýmýz var.. O kadar ki, severken öldüren yine bizleriz.. Kadýnlarýmýz; sevgililerimiz, analarýmýz, kardeþlerimiz.. Sözde hep öncelik onlarýndýr. Ailede bile illa kadýnýn dediði olmaz mý? Babalar en son duymaz mý? Buna karþýn yinede acý çekenler yine onlar deðil mi? Bu acý olay bende, pek çok þeyi beraberinde getirdi. Bu sebeple pek çok þeyin analizini de saðlamama olanak saðladý. Düþünün emeðinin karþýlýðýný alamayan pek çok insanýmýz belli bölgelerde hayat mücadelesi vermekte. O insanlarýn baþka alternatifleri de yok gibi görünüyor o çevrede ve malum yerde “maden” dýþýnda çalýþmalarýndan baþka çare de yok. Devlet o kaynaklarýn çýkmasýyla dýþarýya baðýmlýlýða da rest çekmiþ durumda. O kadar önemli ki, ekonomiye çok büyük katkýsý var. Yabancý ülkelerin bu hoþuna gider mi sanýrsýnýz. Tabiî ki hayýr! Ülkemiz kalkýnýrken bir yandan iç ve dýþ tehlikelerle mücadele etmekte. Bunun mücadelesi elbette kolay deðil. Ýnsanýmýz bunlarýn bazýsýný, yapýlan söylemlerden bazýsý da kulaktan dolma bilgilerle bilmekte. Her þey ulu orta söylenmez o yüzden istihbarat kurumlarý vardýr. “Devletin çýkarlarý için” Gelelim oradaki insanýmýza.. Bazen hayatýn en acýmasýzlýðý onlarda, fakirliðine isyan edenler de var içlerinde, kaderlerine yine de þükreden bir toplum da var. Ses çýkarsalar ne olacak ki; ekmeklerinden olacaklarýný biliyorlar. Ölümü göz alarak gidiyorlar iþlerine.. Her iþ kendine özel riskler yaþatýr. Ama iþçinin hakkýný esas olarak verip onlarýn can güvenliðini saðlamak için yapýlan her þey onu yasalar karþýsýnda güçlü kýlar. Saðlýklý düþünürler en azýndan. Kendilerini insan yerine koyan bir devlet ve iþveren vardýr çünkü. Tek bir canýn bile hayatýný kaybetmesi çok mühimdir o iþveren için… ve sayýlar yüzleri aþýnca bu baþka bir trajediyi getiriyor. “ÝHMAL!” Bu iþte bir iþ var der insan. Bu olayda da durum öyle.. sabotaj da olabilir, tamamen oranýn ihmali de olabilir.. Tabiî ki araþtýrma yapýlacak. Ama durum neyi deðiþtirecek onu merak ediyorum. Diyelim ki; kömür madeni kapatýldý, ne iþe yarayacak. Bazý kesimler bunu o anlýk heyecanla düþünüyor ya, velev ki kapatýldý… o kaynaklar nasýl kullanýlacak.. dýþarýdan mý temin edilecek yani.. Hala çýðýrtkanlýk yaparak slogan atarak bir þeyleri yaptýracaklarýna inanan topluluk var ya; onlarýn hiçbir þey bildiði yok inanýn. Bir þey yapmak istiyor ama ne! o da bilmiyor sanki… Ha, yardým mý etmek istiyorsun, o zaman bilgi edin, attýðýn slogan kadar o madende çalýþan insanlarýn neler yaþadýðýný; ne þartlarda bu yerde yaþadýðýný öðren. Sonra gel haklarýný savunmak için sendikalarla konuþ, yapýlmasý gerekenler neyse onlarý yap.. Unutan bir toplumuz, maalesef… Depremde yaþanýlanlar unutulmadý mý?. Yapýlmasý gerekenler gerçekten yapýldý mý? Ya yaþadýðýmýz evler ne kadar güvenli? Yeni güzel evler ne kadar saðlýklý.. bir düþünün yalýtým diye diye, kanserojen maddelerin içinde ömrümüz bitmekte.. üzeri kaplanmýþ içi çürük binalar ne kadar saðlýklý ? O yüzden dir ki, unuttuðumuz sadece o anlar.. peki ya travma yaratan olaylar.. gerçekten unutulabilir mi? Sanmýyorum; öyle ki bu ani öfkeyle beraber, çaresizliði ve þiddeti de ortaya çýkartýyor. Tetikleyen bir olay olduðunda yine biz kendi “kýyametimizi” yaþýyoruz… Mayýsýn 13 ü … Gerçekten gün kömür gibi kara. Acýlar feryatlar beynimde. Canlar gitti… ve bir sürü hikayeler acýyla nöbet geçirdi.. ölen canlar belki yakýnýmýz deðildi ama onlar gibi üzüldüm. Kul haklarýna riayet edilmediðine içim yandý. Ben bireyim bu toplumun annesi bacýsý kardeþi sevgilisi… nasýl yanmam! Sizlerde üzüldünüz. Ama herkesin acýya serzeniþi farklýydý. Kimi isyan etti, kimi dualarla bütünleþti. Ateþ düþtüðü yeri yaktý sonuçta. Bu yangýnýn elbet bir sebebi vardý, hepimiz insanlýðýmýzla sýnandýk o gün. Ýnsanlýk diyorum, saygý varmý/ydý acaba bizim insanýmýzda? Ailemizde “öðrenilen” ve sonrasýnda öðretilen o “SAYGI” olmalýydý… Maalesef bunu öðretemedi bazýmýz; çünkü bilmiyordu saygýyý. Görmediði bir þeyi nasýl öðretecekti.. Bu çok kitap okumakla edinilmiyor. Öyle olsaydý “okumuþ cahiller” olmazdý. Ümidim olsun isterdim, ama bu þartlarda karamsarým. Ýnþallah demekten baþka.. Saygý ve Rahmetle…. 17/Mayýs/2014 "DnZ D. Not: “”13 Mayýs 2014'te Türkiye'nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çýkan yangýn nedeniyle çok sayýda madencinin ölümüyle sonuçlanan facia. 301 iþçinin yaþamýný yitirmesine sebep olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybý ile sonuçlanan iþ ve madencilik kazasý olarak kayýtlara geçti.""
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hamdiye HATÝPOGLU (DNZ), 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |