Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
“Ayakkabýlarýna çamur mu bulaþtý oðlum? Elin mi çizildi, ah kýyamam ben sana… Yapma oðlum, yapmaaa!” Sanki atletizm yarýþlarýna katýlan koþan bir yarýþçý misali ilk sýrayý almýþ baþlamýþtý ilk výzýltý.Diðerleri de peþi sýra ardýndan geliyordu… Mavi bornozu üzerinde evinde dolaþýyordu.Aslýnda suyu hapsettiðini düþünüp giydiði üstünde bulunan elbise babasýnýn ona çocukluðunda hediye ettiði tek giysi olan bornozun yenisiydi çünkü zaman ilerledikçe hep banyodan sonra onu giydikçe hýrpalanmýþ ve eskimiþti.O da hep onun renginde ve modelinde, kumaþý hep onun gibi olanlarý satýn alýp onlar babasýnýn bir acuze olduðu gibi çoktan eskise de bir nevi sigara bitmesine raðmen külünü tablaya dökmeyip hala içmesi misali giymeye devam ediyordu.Ne hep içtiði kavuniçi filtreli ve kýsa olan sigarayý býrakmaktan ne de bu elbiseyi giymekten vazgeçiyordu.Belki de babasýna dair en özel sevgisi bu elbisede saklýydý. Aynanýn karþýsýna geçti ki onda kendisine bakmayý severdi çünkü ayna ondan hiç yüz çevirmemiþ çoðu zaman en sevdiði arkadaþý olmuþtu.Gözlerini aynaya sabitledikçe bakýþlarý þimdiki yaþadýðý zamanýn küfesine karýþýk duygularýný koyup adým adým onlarý geçmiþine götürmeye baþlarken yolda ilerledikçe ilerisinde yani aynanýn gerisinde kabuðunun üzerinde narin bir bebek bulunan kaplumbaða beliriyordu.Bebeðin saçlarýný okþayan bir el görünüyordu ama çok silikti seçilemiyordu.Adam tamamen kitlenip geçmiþinde yaþamaya baþladýðýnda aynanýn içindeki kaplumbaðanýn bornozundaki yansýmasý omzunda bulunan bir serçe olmuþtu.Sanki kalbinin tavan arasýna sakladýðý unutmaya çalýþtýðý aþk kutusunu açýp elinde olmayan bir acýyla tekrar hatýrlamasý gibi anýlarýna dokunurken bir anda gözleri yuvalarýndan fýrlayacak gibi oldu.Hemen elbisesini silkeledi ve serçe yere düþtü.Narince süzülmüþtü bir kar tanesi ya da aþkýna hiç giydiremediði gelinlik misali.Eðildi,yere baktý ancak kuþta hareket yoktu zira cansýzdý.Hemen gözlerine sinsi bir gülümseme çarptý çünkü aynada paslý fikirlerin makas darbeleriyle kesilmiþ sekiz yaþýnda elinde sert tahtadan yapýlma sapan bulunan bir çocuk görünüyordu.Sanki gözlerinin önünde bir madalyon sallandýrýlýp hipnoz olmuþ bir insan misali ilk bakýþta çocuk aynanýn içindeyken bir anda avucunda çok iyi bildiði parmaklarýn dokunuþunu hissetti.Elleri hünerli bir düzeneðe sahip çocukla birlikte uðursuz dedesinin sopasýnýn rengindeki koltuða gittiler. Yarýþa katýlan diðer zýrýltýlar ilkine yetiþmeye baþlýyordu… “Hani evladým baban nerede kaldý?” “Gelir dedeceðim sabredin biraz!” “Pöh! Baban gelecek ha! Onun gelmesi, Ýran-Irak savaþýnýn çýkmamasýný düþünmek gibi… Kim bilir kiminle düþüp kalkýyordur ahlaksýz adam!” Adamýn yanýndaki iki de bir çýkýp gelen deja vu yaþadýðý kendi çocukluðunun maddeleþmiþ hali olan çocuðun aðzýndan dökülenler hiç de iyi imgeler oluþturmuyordu. Oturduðu koltuðun altýndan anýlarýnýn sekiz parçaya bölünmüþ hali þeklinde kaplumbaðalar çýktý.Bazýlarýnýn yürüyüþleri kibrini göstermekten çekinmeyen insanlar gibi, hayvanlarýn ilerleyiþlerindeki baskýcý azamet yobaz düþüncelerin adýmlarýydý adeta.Çarpýk çurpuk yürüyen kaplumbaðalarýn kabuklarýnýn her birinde farklý farklý çamur izleri görünüyordu.Onlardan bir tanesi dolaþýp dolaþýp yanlarýna geldi ve adam kendi ayaðýnýn içine çocuðunkini alarak cisimleþtirdiði anýsýna bastý,bastý,bastý… Babasýnýn alçaltýcý sözlerinin renginde çamur bulaþmýþ olan ezdiði kaplumbaðanýn kanýyla karýþýyordu iz.Yanýndaki çocuk hýrpani bir þekilde sýrýttý.Kalanlar ise baþkalarýnýn sýrtýna basýp menfaat elde eden baðnaz akrabalarý gibi koltuða týrmanýyordu. Çocuk,bütün kaplumbaðalarýn üzerine bastý ve hepsini lime lime etti.Sekiz kaplumbaðanýn ölülerini topladý ve banyoya koþtukça büyüdü.Kapýsý zaten hep açýktý.Akrabalarýnýn düþüncelerine karþý koyup dýþlandýðý gibi bütün leþleri banyosunun tabanýna attý.Namevtler o ilerledikçe birbirinden uzaklaþýp tabana yayýldýlar.Adamýn yanýna giderken, tekrar çocuk olmuþtu. “Ben bir kaplumbaða öldürdüm anne!” diye bir fýsýltý geldi odasýndaki duvarlardan. Kaplumbaðalar çürüdü ve tabanda kaldýlar.Ýçlerinden oyuncak arkadaþlarý gibi at sinekleri çýkýp onlarýn etlerini kanatlarýna yükleyip banyonun her tarafýna daðýttýlar.Ve etrafa yayýlan parçalar adam büyüdükçe kimlik ve þekil deðiþtirip bir kaçý hamam böcekleri ebatlarýnda dostlarýna bir kaçý da zararlý karýncalarýn adýmlarýnda arzularýna dönecekti. Duvarlardan gelmeye devam eden fýsýltýlar sinirlerini bozmaya baþlýyordu… “Ayaklarýn çamura bulanmýþ oðlum.Ben seni tertemiz göndermiþtim, basma daha yeni sildim yerleri.Ayrýca ellerinde de yeþil kan var.Aman aman sakýn onlarý bir yerlere sürme.Hemen git,temizlen gel, bilirsin ben pisliðe dayanamam.Sana özel öðretmenlerinin ‘Ali topu tut!’ cümlesini bilmem kaç kere yazdýrdýklarý gibi git ve ellerini o kadar yýka.Onlarý tertemiz görmek istiyorum,hadi caným oðlum!” “Ne olduðunu sormayacak mýsýn anne!” “Sonra oðlum sonra,seni böyle pis görmeye katlanamam ben.” “Ben bir kaplumbaða öldürdüm anne! Yavaþ yavaþ üzerime geliyordu,sinirlendim, iðrendim ondan anne.Ayaðýmla üzerine bastým ve kurtuldum yoksa beni…” Ýçinden bir düþünce geçti; ‘Babamýn o uyuz amcamýn çok sevdiði bebeði var ya hani benden çok onu seviyor ya… Oyuncak arkadaþlarýmdan biri de kaplumbaðayla çok ilgilendi,benden çok onu önemsedi.Eskiden beþikte yatarken babamýn ellleri benim ellerimden hiç kopmazdý.Sonra öldürdüm onu týpký o bebeði…’ “Kaplumbaðaya mý bastýn,ayaðýna bir þey oldu mu,acýttý mý ayaðýný? Hemen temizlen! Neyse üzülme caným eðer istersen sana kaplumbaðadan oyuncak alýrýz,diðerlerinin yanýna koyarsýn sinirlenince üzerine basarsýn.Hem iðrenmezsin de.Üzülme artýk, git temizlen çabuk!” “Bu oyuncak deðil canlýydý.Öldürdüm onu týpký dün gece saat on iki civarýnda izlediðim filmdeki uzun saçlý çocuk gibi.Elindeki sapanla serçeyi vurmuþtu ve arkadaþlarý dahil babasý da alkýþlamýþtý.Ben de çantama oyuncaklarýmý koydum ve kaplumbaðayý öldürünce o bebek misali diðer oyuncaðým dýþýnda öbürleri beni alkýþladý.Zaten oyuncaklardan baþka arkadaþým yok!” Sonra içinden; ‘Oðlum dýþarýya çýkma yollar pis,oðlum bahçeden ayrýlma mazaallah çocuk kaçýranlar seni kaçýrýrsa… Yanýmda ayrýlma benim… Özel öðretmenler tutarýz,’ diye annesinin sinir bozucu sözleri geçti. “Ne çocuðu oðlum?” “Anne sen de babam gibi beni hiç dinlemiyorsun.Hani gece izlediðimiz o filmde çocuk kuþlarý vurmuþtu.Sonra babasý çok sevindi ‘Oðlum çok iyi avcý olacak,’ demiþti ya. Ýçinden devam etti; ‘Ben de kaplumbaðayý öldürdüm anne.Babam bu kez beni o bebekten daha çok sever mi? Saçlarýmý bir kez olsun okþar mý? Bana bu sefer ‘sen iþe yaramaz bir at sineðisin’ demez deðil mi anne!’ Fýsýltýlar kesilmiþti.Adam ayaklarýnýn altýnda bir ýslaklýk hissetti zira yerdeki cansýz serçenin kaný ayaklarýna bulaþmýþtý. Týrnaklarýnýn içine girip birazýný orda býrakýp kalanýnýn bir kýsmýyla gövdesine ulaþýp saçlarýna týrmanmýþtý kan.Hemen bir makas aradý. Yanýndaki çocuðun elinde bir makas vardý ama çocuk deðiþmiþti. Temmuz 2006
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman Altýnbaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |