Sabah aydýnlýk yüzünden Valbritma þehrinin ikinci bölgesindeki sokaklara gülücükler býrakýrken Marjuarane ve arkadaþlarý hanýn kapýsýndan çýkýp caddelere adýmlayarak bunlardan nasibini almaya baþlamýþtý.

“Demircinin bize söylediðine göre bulunduðumuz yerde geniþ bir alanda bir ejderha heykeli görmeliymiþiz.Onu geçtiðimizde üçüncü bölgeye ayak basmýþ olacakmýþýz.” Dedi Marjuarane esefle

“Bir þehri üç bölgeye niye ayýrma gereði duyuyorlar ki?” dedi casus prensesin eli onun elinde diðer ikisinin yanýnda yürüken.

“Adamýn dediðine göre doðu üç ana bölgeye ayrýlýp üç insanýn yönetimine verilmiþ ejderha tarafýndan.Bahsettiðim buranýn hakimi olarak kendini gören Dacassyre deðil onun emrindeki diðer ejderhalar tarafýndan onun onayýyla bu seçimler gerçekleþtirilmiþ.Onlar da kendi yönetimindeki bölgeleri idare etmeleri için baþka birilerini görevlendirmiþ.Bu þehrin bir nevi denetmeni baðlý olduðu Moorchalt bölgesinin yöneticisi Lord Thalmane adýndaki insanýn oðluymuþ.O þahsiyette üçe bölmüþ falan filan.” Dedi Laphlan demirciden Marjuarane ile beraber duyduðunu iki elfe sunarken

“Ýt ite býrakmýþ it de kuyruðuna.”

“Þu þuna vermiþ bu bundan almýþ boþverin. Tam olarak neredeymiþ bu kür yapan sezgisel yetenek sahibi?” dedi prenses inceliðinden bir tutam bahþederek sesinden.

“Öncelikle üçüncü bölgeye geçiþ yaptýktan sonra düzenlenme aþamasýnda bulunan bir tapýnak görecek miþiz.Ana kapýsýndan düz bir þekilde ilerleyerek bir sokaðýn köþesine çýkacak mýþýz.Orayý dönüp ilerleyince bir yalakla müþerref olacak mýþýz.Onu da geçip ayný yolda ilerlemeye devam ettikçe bir ara sokaða rast gelecek miþiz.Oranýn sonuna vardýðýmýzda kür yapan kiþinin mekanýyla karþýlaþacak mýþýz.”

“Daha kýsa yolu yok mu bunun.Ne biliyim ejderha heykeli geçtikten sonra rast gelemez miydik þu dükkana.”

“Yapacak bir þey yok. Demircinin tarifi bu.”

“Anlamadýðým bir tapýnaðýn adý kötüye çýkmýþ bir þehirde ne iþi var?Ayrýca yüzyýllardýr görünmeyen hangi tanrýya adanmýþ?Niye her taraf sessiz bu arada?Ne biçim kanunsuz þehir burasý ya.”

“Tüh bu düþündüklerini sormayý unutmuþuz elf.Nasýl aklýmýza gelmedi bu önemli sorular Laphlan ,tapýnaðý duyduðumuzda.”

“Tamam dalga geçme sadece aklýmdakileri dile getirdim.Neyse…”

“Bir ejderha göreceðime bu kadar sevinmezdim.” Dedi Laphlan yanýndakilerle beraber heykeli gördüðünde.Üçüncü bölgeye geçmiþler ve yürüdükleri bu yerde de kesif sessizlik dolanýyordu etraflarýnda.Geniþ ve boþ alanýn sonundan sonra gelen dar sokaða adým attýklarý anda çýðlýklar kulaklarýna bir bebeðin açlýktan aðlamasý misali baský yaptý. Terk ettikleri boþ alan o bölgedeki diðer taraftan hýzla gelen ölümlülerle dolmaya baþladý aniden.Arkalarýný dönüp baktýklarýnda onlarýn yürüdükleri dahil alana çýkan her sokaktan geceleyin handa gördükleri yaratýklar gürül gürül çaðlayan pýnar misali dökülmeye baþladý.Dörtlünün girdiði dar sokaðýn sonlarýnda da bu ucubelerden vardý.Marjuarane gündüz vakti ölümlülere saldýran bu yaratýklardan tiksinerek önce kýlýcýndaki kaplan figürünü bir nevi uyandýrýrken silahýna ateþ gücünü vermesi için bir anda söyleyeceði kelimeyi unuttu.O hatýrlamaya çalýþýrken diðer üçü saldýrýlara hazýrlýk adýna silahlarýný arzý endam ettiler.Dört kristal yaprak þekilli kolyedeki üçüncü kristalin içinde hapsolan yarý tanrýsal varlýk savaþçýnýn zihnine fýsýldadý ‘Mia Rander ‘ sözünü.Marjuarane ardýndan ‘Animres’ diyerek kabzadaki kaplan figürünü alev renginde hareketlendirdi.Kýlýç ateþ saçmak için kolyenin verdiði güçle hazýrdý.

Metamorfozdan Önce
Tanrýlarýn Boyutu

Kötülük Tanrýsý Asdachen tek bir dünyaya hükmetmekten hiç de memnun deðildi.Sadece ejderhalarýn ve doðasý kötü yaratýklarýn bulunduðu boyuttan sorumlu olmak istemiyordu.Diðer üç tanrýnýn (Ýnsanlarýn,Elflerin ve Cücelerin bulunduðu üç boyuttan sorumlu olan) hakimiyet alanlarýný da þiddetle ölümlülerin ifadesiyle arzuluyordu.Bunun için bir plan yapmaya karar verdi.Öncelikle dört dünyayý tek bir dünya haline getirmeliydi.Ýlk aþamasý için dört yarý tanrýsal varlýðý çaðýrdý.Asdachen tarafýndan kendilerine farklý farklý güçler bahþedilen bu varlýklar huzuruna çýkarýldý.Yüce Tanrýnýn diðer dördü arasýndaki yaptýrdýðý antlaþmaya göre her hangi bir tanrý diðerinin alanýna ölümlülerin tabiriyle burnunu sokmayacaktý.Bundan dolayý Asdachen yarý tanrýsal varlýklarýn güçlerini tekrar geri alýktan sonra ayrý ayrý aldýðý dört gücü insanlarýn yaþadýðý boyuta sokabilmek için birer birer maddeye çevirdi.Ve bunlarýn içine tek tek güçlerini aldýðý yarý tanrýsal varlýklarý koydu daha doðrusu hapsetti. Kendisinden daha düþük iki tanrýnýn -boyutlar arasý geçiþi saðlayacak olan- yardýmýyla dört materyalin insanlarýn bulunduðu boyuta atýlmasýný saðladý.Ölümlülerin dünyalarýndan birine giren maddeler kristal yapýda içinde yaratýklarýn hapsolduðu yaprak þekline dönerek daðýldý.Asdachen kendi güçlerinin içine hapsetmiþti onlarý.Ýnsanlarýn boyutundan Ansomal adýndaki bir büyücü yanýndaki þamanla (Tanrýnýn tezahürü) tek tek yapraklarý toplayýp dört kristalin birleþiminden oluþan bir kolye çýkmýþtý ortaya.O yarý tanrýsal varlýklarýn kendi gücü olan kristalin dýþýyken içinde de sahipleri vardý ölümlülerin boyutunda zamaný gelinceye kadar da dýþarýya çýkamayacaklardý.Onlar kolyeyi taþýyana güçlerini daha çok sadece ölümlülerin göremediði uzantýlarla yönlendirerek bahþediyorlardý.Bu saf habisten yaratýlmýþ varlýklarýn savaþçýyý ölümden kurtarmak için güçlerini uzantýlarla bu boyuta aktararak Cypraqual’ ýn geçmiþine,daha önceden dört boyut olmasý haline ya da geleceðine götürmesinin ve yaþadýðý dünyada kendisinin bir tezahürünü býrakmasýnýn ve gittiði zamanda kalabilmesinin onun için bir bedeli olacaktý.

Asdachenin planýnýn ilk aþamasý baþarýlý olmuþ ve Cypraqual adýndaki tek dünya oluþmuþtu.Sýra ikinci aþamadaydý.

“Hadi Marjuarane, çaðýr þu hayvanlarý.Tepemize binecekler birazdan bu ucubeler!”

Marjuarane dört hayvaný çaðýrmadan önce ‘Mia Rander’ diyerek kolyedeki dört kristaldeki yarý tanrýsallarýn gücü sayesinde üstündeki görünmez elbise boyutlar arasý geçiþ kapýsý þekline dönerek ve bu kelimeyle açýlarak kaplan için ‘Sermina’, puma için ‘Valadius’,vaþak için ‘Puchander’ ve çita için ‘Leipa’ diyerek onlarýn kendi yaþadýðý bu boyuta giriþini saðlamýþtý.

Büyülü hayvanlar olaya tabiri caizse el koymuþtu.Prenses Desurun achianlara zehirli oklarýný saplamasýna raðmen onlar isabet ettiði zaman çok kýsa bir süre aldýklarý darbeyle duraksayýp gelmeye devam ediyorlardý.

“Bunlar yaþayanlarýn kanlarýný emdikçe dönüþtürüyorlar.Kendilerine benzetiyorlar.Onlardan olmak istemiyorum.” Dedi korkuyla Laphlan

Büyülü yaratýklar dörtlünün etrafýnda dönüyor ve achianlarý yaklaþtýrmamaya çalýþýyorlardý.Kolyedeki üçüncü kristaldeki yarý tanrýsal Marjuarane e daha önce handa fýsýldadýðý gibi achianlarýn boðazý kesildikleri zaman öldüklerini söyledi.Savaþçý, arkadaþlarýna onlarýn boðazlarýný kesmelerini kendinden örnek vererek iþaret etti.Dörtlü iyice çembere girmiþti.Büyülü hayvanlar ucubeleri bertaraf etse de uzadýkça bu boyutta kalma zamanlarý kýsalýyordu.Achianlardan elf olaný hayvanlardan kurtulup Swaclonun üzerine atladý.Casus yere düþtü.Tam elfin boynundaki ölüm noktasýyla onun diþleri buluþacaðýnda Marjuarane ateþ saçan kýlýcýyla yaratýðýn kafasýný kesti.Elf ayaða kalkarken ona saldýran achian týpký handaki gibi patladý.Diðer ucubeler bunu gördüðü zaman þaþkýnlýða düþtü.Onlarla partinin sonunda konuþan liderleri Gilantirre böyle bir þeyden bahsetmemiþti.
Dörtlü týpký daha önce handa yaþadýklarý sahneyle karþý karþýya gelmiþlerdi.Büyülü hayvanlar ise koparmaya parçalamaya devam ediyordu ama yerine yenileri geliyordu.Bütün alana daðýlan beden parçalarý tek tek hareket edip havanýn bir yerinde toplanmaya baþladý.

“Bence bu fýrsattan yararlanýp kaçalým.Hiç iyi görmüyorum burada kalýrsak akýbetimizi.”

“Sen mi ben mi?”

Achianlarýn bazýlarý ne olacaðýný bekliyor bazýlarý da kaçýyordu.Gillantirre Valbritma þehrinin baþka bir yerinde ve kendi türünden bazýlarý diðer yerlerde ziyafet çeke dursun üçüncü bölgede menüde sorun vardý.Parçalar havada birbirlerine uzantýlar gönderip yerde yatanlarýn birisinden ölü derisini çekip yeni bir beden oluþtura dursun yol arkadaþlarý çoktan tüymüþlerdi.Büyülü yaratýklar ise ayný yöntemle elbiseye dönmüþtü.

Alanda kalan achianlar ve büyülü kürelerinden þehri izleyen Dacassyre’ nin üç güçlü kara büyücüsü þaþkýnlýða düþtü.Parçalanan elf tekrar oluþmuþtu.Achianlar bir anda sevinmeye baþladý.Yok olmayýp tekrar var olduklarýný düþündüler ama topraðýn üzerinde ölü yatan bir cesedin derisini parmaklarýndan çýkan ufak uzantýlarla çekmeye baþlayýnca yüzü deðiþti yaratýðýn.Hemen yanýna bir insan geldi ki o da handaki parçalanan achianýn dönüþtüðüydü.O da baþka elflerin birinin kanýný emdiði ,artýk ölünün derisini çekti.Achianlarýn bir çoðu bu ikisine saldýrmak için hareketlendi ancak onlarýn aðýzlarýndan çýkan az önce vakumladýklarý derinin birkaç parçasý öndeki ikisine yapýþtý.Orada çoðalarak bütün bedenlerini kaplayarak onlarý bir koza misali içine aldý.Achianlarý yok etmemiþlerdi çünkü onlarýn kanýnda kendilerinin güç parçalarý vardý ama onlar kozanýn içinde parçalanýp minik böceklere dönüþecekti.Nitekim böcekler bir süre sonra kozayý delip alandan ayrýlan bir elf ve bir insan suretindeki yaratýklarýn peþinden gitti.Onlara yetiþip tek tek ayak kýsýmlarýndan vücutlarýna girip dýþ taraflarýnda dolaþmaya baþladý ve bir süre sonra da derinin içine yapýþýp kaldý.Bu yaratýklar bu dünyada daha önce görülmemiþti ancak Marjuarane’ nin kolyeyi kullanýp maðara çýkýþýnda kýrmýzý ejderhadan kurtulmak için yok olduðunda Cypraqual’ a boyut kapýsý açýlmýþ ve karanlýk yani Asdachen’ in hayaletimsi eli Allinord adýndaki bir elf,Kaimeld adýndaki bir insan büyücü ve Sawnhall isimli üç maceracýya dokunup onlarý kara zýrhlýya dönüþtürmeden önce ormanda karþýlaþtýklarý elf görünümlü sarmaþýk yaratýða dönüþecekti.Nitekim kötülük Tanrýsý ara boyutta üç ölümlüyü kara zýrhlýlara dönüþtürmek için kullanmýþtý onu.Kara zýrhlýlarýn bu kadar güçlü olmasýnda Ormanda savaþtýklarý ve o esnada bilmeden tanrýnýn gücüyle öldürdükleri bu yaratýðýn,trolün,ork kafalý emicinin,zindanda onlarý öldüren yaratýklarýn gücünün zýrha iþlenmiþ olmasýndandý ve de tanrýnýn zahiri eli.Çünkü hepsi ölümlülerin dünyasýndaki ilki hariç onlarýn suretinde tanrý tarafýndan yaratýlýp ormana koyulmuþtu.Böylelikle üç maceracý kendi dünyalarýnda bulunduklarýný sanacaktý ve dönüþümleri daha kolay olacaktý.

Nerdeyse kürelerinden gördüklerinin þaþkýnlýðýyla üç karanlýk büyücü düþecekti.Hep bir aðýzdan þu cümle sanki biri boðazlanýyormuþçasýna çýktý. ‘Dacassyre’ ye haber vermeliyiz.’

“Ejderha þu anda nerede biliyor musun Enpheiram?”

“Muhtemelen Thalmane’ nin bölgesindeki Orioca þehrindeki þu ritüeli sergilediði ininde dinleniyordur.O zaman kürede gördüðümüz baþka bir görüntüyü de ona söyleyelim.”

“Þu daha önce hiç görmediðimiz siyah ejderhanýn belasýný aradýðý Kýrmýzýnýn topraklarýnda bulunduðu sahne mi?”

“Evet onu.Þaþýrdým doðrusu siyahýn haberi yok herhalde Efendimizden habersiz topraklarýnda bulunulmayacaðýndan.”

“Ejderhaya yeni bir kurban olduðunu haber verelim.”

“Nerede þu an siyah?”

“Lasmendia’ nýn üzerinde uçuyor.”

Üç büyücü kuleden ayrýlýp kendi yöntemleriyle Orioca þehrindeki doðunun en geniþ ormanýnda bulunan bataklýk gibi görünen yerin yanýndaydý.Oradaki yaratýklar büyücüleri görünce bir anda þaþkýnlýða uðradýlar.

“Yeni bir misafirimiz geliyor. Bataklýðý hazýrlayýn!”

Marjuarane ve arkadaþlarý hiç arkalarýna bakmadan bir an bile duraksamadan Demircinin tarifindeki tapýnaðý buldular.Yalaðý geçip ara sokaðýn sonundaki kürler yapan kiþinin dükkanýn önündelerdi.Ýçeri girdiler ama kimse yoktu.Tam Laphlan konuþacaðý sýrada bir diþinin sesini duydular ‘geliyorum ‘ diye.Sesin sahibi yanýndaki iki kiþiye geldiler diyerek yukarýya çýkmak için hareketlendi.Dörtlü karþýlarýnda bir bayan görmeyi umuyordu ama altmýþlý yaþlarýna merdiven dayamýþ,kýr saçlý,sert yüzlü aksayarak yanlarýna gelen birini karþýlarýnda buldular.

“Hoþgeldiniz! Nasýl yardýmcý olabilirim.Kusura bakmayýn oturmak zorundayým.Ayaðým sýkýntýlý biraz da.” Dedi yüzünü buruþturarak duyduðu acýyla

“Acelemiz var! Bize bir konuda yardýmcý olabileceðiniz söylendi.”

“Nasýl bir yardým? Hangi tedaviye uygun bir bitki kürü istiyorsunuz?"

“Yok yok öyle deðil.Bizi buraya Lasmendia þehrindeki bir çömlekçi gönderdi.Sizin bu þehirdeki Demirci de çalýþtýðýnýzý söylemiþti ama yanýlmýþ.Demircideki, sorunumuz konusunda yardým edebileceðinizi söyledi.”

“Benim olduðumu nereden çýkardýnýz.Baþka kür yapanlar da var.”

“Tarif ettiði yer burasý. Dýþ görünümüz de aynen uyuyor.”

“Ýkisini de tanýyorum da size yardým edebileceðime dair fikir nereden oluþtu kafanýzda?”

“Ama daha ne istediðimizi söylemedik ki.Hem tanýdýklarýnýz Zandarel ismini duyduðunuzda sorunumuzu giderebileceðinizi söyledi.”

“Haklýymýþ. Benim için kendisi önemli birdir.Peki dökün bakalým eteðinizdeki taþlarý.”

Prenses Desurun dýþarýya çýkmak için hareketlendi.Marjuarane , Swaclona baktý. ‘Buradaki bitkilerin kokusu rahatsýz etmiþ.Hava alacakmýþ.’ Dedi elf

Üçlüden Laphlan baþladý konuþmaya.

“Biz Kýrmýzý Ejderha Dacassyre’ nin inini arýyoruz.Kardeþimi kaçýrdýlar.Ben ve arkadaþlarým onu kurtarmak için sizden yardým istiyoruz. Zira inin yerini biliyor muþsunuz.”

“Kýrmýzýnýn bir sürü ini var.Benim götürüldüðüm yerde kardeþinin olacaðý nereden belli?”

“Yani öyle bir umudum var.En çok kullandýðý inde tutuluyor olabilir.Þansýmýzý denemeliyiz.”

“Gözlerim baðlýydý ama benim sahip olduðum sezgisel yeteneðim sayesinde in kafamda. Bu þehrin kuzeyindeki Orioca adýndaki yere gideceksiniz.Orada Pherionda adýnda silahlarý tamir eden biri var.Onu bulacaksýnýz ve birazdan size söyleyeceðim yerleri tarif edecek.Orioca doðunun en geniþ ormanýný barýndýrýyor.Baþlangýcýnda Yüksek aðaçlarýn sardýðý bir kule var.Nasýl bulacaðýnýzý o size anlatacak.Yapýnýn kapýsýna sýrtýnýzý vererek ilerleyince kayýn aðaçlarýna rast geleceksiniz.Ormanýn ortalarýna doðru yürüyünce bir bataklýk göreceksiniz.Ýþte orasý giriþ ancak bir giriþ daha var ayný yerde.Yanlýþlýkla oradan girmeyin kendinizi ejderhanýn büyülü havuzunda bulursunuz.”

“Çok güçlü sezgileriniz varmýþ.Hiç duraksamadan anlattýnýz.”

“Yetenek iþte.Herkez de bulunmuyor.”

“Sen ne diyorsun elf! Öðrendik yerini iþte. Pheriondayý nasýl bulacaðýz peki?” Marjuarane çok heyecanlanmýþtý.

“Öncelikle bazý duyumlar aldým.Çok garip ve tehlikeli yaratýklar dolanýyormuþ.Size bu þehirden kolay çýkmanýz için bir yol önereceðim.Biliyorsunuz burasý yüksek duvarlarla çevrili bir yer.Bu þehirde bir tapýnak var buraya gelirken görmüþsünüzdür.Oraya gidip benim adýmý söyleyin bu arada ismim Azantley.Size birkaç tane malzeme verecekler ve onlarý kullanacaðýz yeri söyleyecekler.Bu yüksek duvarlarýn bir yerinde zayýflýk var.Orasý kaçýþ noktanýz.Malzemelerle o noktayý duvardan ayýrýp çýkabilirsiniz.”

“Peki elimizdekiler ne olacak?”

“Siz de kalsýn geriye dönerseniz kullanýrsýnýz.”

“Artýk biz gidelim.Yeterince oyalandýk zaten!”

“Son olarakta size þunu söyleyeyim.Silah tamircisi size dört tane saç bandý verecek .Onlarý taktýðýnýzda sadece orklara onlarýn türü gibi görüneceksiniz.Madem olmuþken tam anlamýyla yardýmcý olayým.”

Marjuarane ve iki arkadaþý prensesi de dýþarýdan alarak dükkandan ayrýldýlar.

Savaþçýnýn aklýna büyülü bandanalar iki arkadaþýyla yolculuða baþlarken elflerin verdiði bileklikleri getirdi.Manilla ve Soriolu anýmsamak hüzünlendirdi.

“Niye bu kadar uzattýn?” dedi aþaðýdaki iki kiþiden biri olan çömlekçi

“Daha inandýrýcý olsun diye.Kolyeyi taþýyanýn anlattýklarýmý duyunca ki heyecanýný görünce gülesim geldi.” Dedi narin bir ses.

“Ne anlýyorsun elf kýlýðýna girmekten, iki de bir insan suretine bürünmekten.Birazdan Beyaz burada olacak.Sanýrým üçümüzün ve onun planý baþarýya ulaþacak,” dedi artýk bu þekilden sýkýlmýþ biçimde demirci

Bekledikleri gelince saygýyla eðildiler.Beyaz;

“Yolcu son aþamaya geçti mi plan da?”

“Evet efendim, istediðiniz gibi gönderdik Orioca þehrine.”

“Benim için önemli olan kolyeyi taþýyan insan.Bir taþla üç kuþ vuracaðým.Siz üçünüz onlarý takip edip ardýndan ine girin.Ýnsanýn kýrmýzýnýn ejderha ruhlarýný barýndýrdýðý taþý almasýný saðlayýn.Diðer üçü önemli deðil benim için.Ýnsan inin dýþýna çýksýn gerisini ben hallederim.Ben hiçbir ejderhaya benzemem, beceriksiz kýrmýzý gibi onu kaçýrmayacaðým.Ýstediklerimi aldýktan sonra hem Dacassyre yi hem de korkak siyahý halledeceðim.Kuzeyi de bütün dünyayý da tekelime alacaðým.”

“Antlaþma efendim?”

“Peh! Onu bozan ben olmayacaðým. Dacassyre plan baþarýlý olursa onu bozacak.Birebir kýrmýzýyla þu anda karþýlaþamam o yüzden bu insan benim için çok önemli.Ufak yaratýklar fark edilmez.” Diye kahkaha attý insan formu Beyazýn

“Ejderhanýn inde olduðunu nereden biliyorsunuz?”

“Kesinlikle o þehirde.Buraya gelmeden önce fark ettim ki siyah ejderhanýn biri buralarda uçuyor.Kýrmýzý kesinlikle onu bataklýðýna çekecektir.O yüzden plan baþarýlý olmalý!”

“Kuzeydeki savaþ nasýl gidiyor biliyor musunuz?”

“Antlaþmaya göre kuzeye giriþimiz yasak olduðu için duyduklarýmý söyleyeyim.Hepsi birbirine girmiþ.Kimin kazandýðý belli deðil ancak cüceler ve elflerin kaybý büyükmüþ.Kazanan her þekilde orklar olacaktýr!”

Dörtlü Orioca þehrindeki söz edilen silah tamircisini bulmuþ ve verdiklerini almýþ kule kapýsýna sýrtlarýna vermiþ kayýn aðaçlarýna doðru yürüyorlardý.Üstlerine bir gölge çöktü.Siyah bir ejderha yüksekte uçuyordu.Hemen bir yere saklandýlar.Yukarýya tekrar baktýklarýnda Dacassyrenin siyahla mücadelesini gördüler.Ve yakýnlardan gelen bazý sesler duydular.

“Hey! Sizi hizmetkar bozuntularý,koþun!”
“Ne oldu,ne baðýrýyorsun,kan görmüþ emici gibi!”
“Efendimiz siyah bir ejderhayla savaþýyor,yukarýya bakýn.”

MAYIS 2015