KAYGI VE ZÝHÝN KAYDI
Yaþanmýþ bir olumsuz deneyimin, yaþandýðý yere gelirken bir þekilde gerilim yaþamanýn açýklamasý bu. Burada tehlikeli bir olay yaþandý, dikkatli ol. Ayný tehlike var.
Ayaðýmýn takýlmasý sonucu, yere kapaklandýðým yere yaklaþýrken, hissedilen gerginlik bu belki de.
Olumlu veya olumsuz bir deneyim, programa kaydediliyor gibi zihne kaydedilir.
Merak ettiðim ayrýntý, psikolojik rahatsýzlýðýn, insan vücuduna olumsuz etkisi olur mu.
Plesebo ve nosebo gibi Türkçe olmayan iki kavram ile tanýþtýðýmda, Amerika’nýn çok çok önceden bulunduðunu gördüm.
Þeker kullanmayan adamýn, þeker poþetini açamadýðý için çay içememesi, benim için bir dönüm noktasý idi. Ayný olayý anlatmayayým.
Üniversitede öðrenci iken :
En az düzeyde denge kaybý üniversite yýllarýnda gözlendi. Yakýnma nedeni ile, Mediko aracýlýðý ile, üniversite hastanesine gittim. Nöroloji, bir rahatsýzlýk olmadýðýný söyledi...
Aslýnda, üniversite öðrenciliði, yoðun streslerin (depresyonlarýn )yaþandýðý garip bir süreç.. Sonradan, öðrencilerin sýnýfta kalmasý ile üniversite gelirleri arasýnda doðru orantýyý tepit etmiþ olmak, korkunç bir durumdu...
Fakültedeki bir sýnavýn iptali için dava açtýðýmda, dilekçenin idare mahkemesine verilmesi ile enteresan bir rahatlama sürecine girmiþtim. Demek ki anlamsýz ve gereksiz bir stres yaþýyordum. Daha doðrusu yaþatýlýyordum. Bir kapýnýn açýlmasý sorunu aþmamý saðladý.
Çok basit konularda, aptal yerine konmak ve harç ödemek dýþýnda baþka bir iþlevi olmamak gibi aptalca bir süreci yaþamaya zorlanmak... Anlamasý açýklamasý zor olan bu süreç, engellenmenin, kaygýnýn, güvensizliðin göstergesi.
Bu konuyu (sayfayý) ezberlemeden sýnýf geçmek mümkün deðil denildiðinde, karþýmda, kalitesiz bir baský ve düzenleme içeren sýradan bir kitap vardý. Hoca bunu ezberleyin demiyordu, ama ezberlenmiþ bir yanýt arýyordu.
Konu belli... insan bunu ne kadar zamanda kavrar...Bir okuma, birkaç okuma... tartýþma vs... Hayýr defalarca okuyorsunuz, bir þey anlaþýlmýyor. Anlaþýlmasý için bir þey yazýlmamýþ... çok ustaca düzenlenmiþ bir bilmece mi... deðil tabi...
Avukatlýðýn 15. Yýlýna yakýn, okuduðum bir Yargýtay Kararý, ,o zaman ve hiçbir zaman çözülemeyen konuyu önüme getirdi... Bir ilkokul öðrencisine. Birkaç dakikada anlatabileceðim basit bir konu.
Hukuki anlamda basit bir olay... Ýþte benim ezberlemediðim için sýnýfta kalmama neden olan konu, bu kadar basitmiþ...
Sorun benim anlayýþým, çalýþmam veya zeka düzeyimle iliþkili deðil...dürüstlük ve öðrenme isteði ile hiç ilgili deðil...
Depresyon için o kadar çok neden var ki... okul bir problem, ekonomik durum problem, yurt bir problem... dar köprüde denge çalýþmasý gibi... Dar bakýþ ve düþünce, yalnýzca senin için mi böyle… Demek ki sorun sende.
Gerçekler kiþiden kiþiye deðiþmez. Herkes haksýzlýða uðruyorsa, senin sesin niye çýkýyor veya diðerleri neden suskun diyemezsiniz.
Ayaðýmda ilk aksamayý, çatal görme, tad almamayý anlatmayacaðým.
Depresyonun açýk sonucu olduðu bir süreç.
Önemli olan, öðrenilmiþ çaresizlik deneylerinin gariban kobayý olmak deðil. Duygusal yorumlarýn anlamý yok.
Bir dava ile ilgili çözümleme yaparken, bakýnýz yasa böyle diyor, uygulama nasýl olur bilemem demek, garip bir deneyimin sonucudur.
Kafamda, tekerlekli sandalyede olmak ve yürüyememek de, beynimizin bir oyunu olabilir mi sorusu vardý.
Böyle bir soruya verilecek hayýr veya evet yanýtlarýnýn ikisi de keskin býçak.
MS araþtýrmalarýnýn parasal kaynaðýnýn bir ilaç firmasý olmasý, sizi gülümsetebilir.
Ýþgal dönemi mahkemeleri konusunda yaptýðým bir alýntýya, bir meslektaþýmýn yorumu çok þey anlatýyordu. Suçlularýn yargýlanmasýndan söz ediyordu o yazýda. Suçlu ise niye yargýlanýyor gibi bir eleþtiri aldý.
Yine ayrýntýyý kenara koyup , bir notumu ekliyorum.
(19 Haziran 2015 Cuma
MS denilen saçmalýðýn kaygýlar , güvensizlik ve depresyonun iç içe girmiþ bir sonucu olduðu, öðrenilmiþ çaresizlik toplamýnda özetlenebileceði netleþmiþtir.
Anlatýlabilecek ve anlatýlamayacak gözlemleri bir araya toplarsak olay ispatlanacak.
Olup olmadýk þeylere aðlamak, olayýn görüntülerinden biri.
Kendini baþkalarýnýn yerine koymak belki de abartýlý boyutta.
Boþ vermek gibi bir lüksüm yok.
Çok özet oldu sanýrsam. Ama iþin özü ve sonucu bu.
19 Haziran 2015 Cuma)

Önemli problemlerden biri, ben hala neden yürüyemiyorum. 22 Temmuz 2015 Çarþamba