..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > emin yaprak




19 Aðustos 2015
Hainin Tövbesi  
emin yaprak
Kur'an'da Bakara suresinde münafýklar ile ilgili bir olayýn öyküleþtirilmesi olarak yazýya bakýlabilir. Anlatýlmasý gerekeni saðlýklý ve anlaþýlabilecek bir þekilde farklý olarak dile getirmek. Bir kelimeden yola çýkarak bir þeyler söyleyebilmek...


:ACCG:
Karanlýkta bir adam yürümeye çalýþýyordu. Saða sola yalpalýyordu. Etraf zifiri bir karanlýktý. Göz gözü görmüyordu. Önündeki ufak bir taþ bile insanýn düþmesine sebep olabiliyordu. Çok þiddetli bir rüzgar ve saðanak halinde bir yaðmur, bu havayý daha çok kötüleþtiriyordu. Zorluklar içerisinde bir zorluk.... Hayatýn felce uðramasý insaný ürperten olaylarýn meydana çýkýþýyla oluyordu.
     Namýk, böyle bir havada iðrendiði davanýn yöneticisinden yeni direktifler almýþtý. Onun direktiflerini alýp uygulamak kendisi için ölümden beterdi. Fakat mecburdu almaya ve istenilen yere gitmeye. Yaþadýðý toplum onun istediði bir toplumdu. Çoðunluðu ona baðlýydýlar. Onun bir emrini ikiletmeden yerine getiriyorlar ve aðzýndan çýkanlarý bir çýrpýda ezberleyip yapýyorlar ve baþkalarýna yaptýrýyorlardý. Bilgileri baþka arkadaþlarýna ulaþtýrmaktan da zevk duyuyorlardý.
     Bazen onlar gibi olmayý düþünüyordu. Fakat samimi olan bazý dostlarý onu bundan engellediler. Onlar beraber çalýþmayý teklif ettiler. Böyle durgun, hareketsiz bir hayata atýlmanýn ölümden farksýz bir þey olduðunu söylediler. O da onlarýn fikirlerini olumlu bularak vazgeçti. Þimdi hala fikirleri üzerinde bocalamasýna raðmen korkulu hayatýndan memnun görünmekteydi.
     Ýkili oyunlar sergilerken mutsuzluðu oyunlarýndan sonuncusunu baþarýyla sona erdirdiðinde kendini göstermekteydi. Bir daha denemeyi istekle beklemekte. Samimi olduðu dostlarý kendisinden feraðat, asýl davasýna samimiyetle baðlý kalmasýný ve gayret etmesini istemekteler. O da bu tahrikler ile sevinmekte ve iyi iþler yapma peþinde koþmakta.
     Hayatý garantileyenlerle olmak en çok hoþuna giden bir davranýþ olarak kendisini çekmekteydi. Ya onlarýn davasý sona erse? Baþarýya ulaþmazsa ne olur? O zaman bunlarýn arzuladýklarý durum meydana çýkar ve yine mutlu, baþarýlý bir hayata ulaþmýþ olur. Ýstediklerini böylece elde eder kanaatindeydi.
     Yine bir fikir, sinsice düþünerek o karanlýk gecede þehrin bir ucundan öbür ucuna yol almaya çalýþýyordu. Fakat Elçinin getirmiþ olduklarýndan korkuyordu. Karanlýkta yoluna bir taþ gelmiþ, onu göremediðinden takýlýp yere yuvarlanmýþtý. Taþa kýzarak:
     -Pis taþ! Nereden çýktýn öyle önüme?
     -Sanki derdim yetmiyormuþ gibi bir de sen beni düþürterek korkut! Diye ekledi.
     Bir þimþek çaktý, etraf aydýnlandý. Etrafýn aydýnlanmasýndan istifadeyle hem koþuyor hem de þimþeklerin korkusundan kulaklarýný kapatýyordu. Tabii belli bir yere kadar kendisine yardýmcý oluyordu bu hava. Yine karanlýk basýnca önüne gelmiþ olan çukuru göremeyip içine yuvarlandý. Baþý çukurun kenarýna deðmiþti. Baþýný tutarak:
     -Ah baþým! Bunlarda mý baþýma gelecekti?= Nedir bu çektiðim? Elçinin gazabýna mý uðradým? Ne yapayým? Diye inleyerek koþuyordu. Baþý kanamýþ kanlar içinde kalmýþtý. Peþisýra þiddetli bir gürültülü bir yýldýrýmýn düþmesi onu epeyce korkuttu. Kulaklarýna parmak uçlarýný öyle sokuyordu ki nerdeyse ellerinin hepsini içine týkacaktý.
     Bu kadar korkulu havada kendi cemiyetine hiyanet edecek bir hain olarak yol alýyordu. Korkunun en büyüðünü ve en kötüsünü yaþýyordu. Fakat istediði yere ulaþýnca bunlarý tekrar unutacak ve bir daha yapmak için, içinden kendisine dürtülecekti. Ýnsanýn çýkmaza çýktýðý bir yerdi. Çýkýþýn olmadýðý çýkmaz. Nasýl bir þey olabilir? Tezatlýk hayatýn sona ermesidir. Hem ölmek hem de yaþamak, ölmeden daha iyidir. Düþüncesiz bir düþünce....
     Böyle korkarken yoluna devam etmeyi istemiyordu. Fakat buralarda kalmaya da korkuyordu. Korku ile çile arasýnda kalýyordu. Çile kendisine daha güven veriyordu. Yolu az kalmýþtý zaten. Bir iki þimþek daha çakmadan yerine varabilirdi. Bulutlar her tarafý kapkaranlýk etmeseydi yine rahat olabilirdi. Yaðmurun yaðmasý kendisini rahatsýz etmiyordu bile. Farkýnda olan kim? Elbiseleri kýpkýzýl olmuþtu. Yaðmur damlalarýnýn kana karýþmasýyla...
     Görevli er, görevinin bilincindeyken pek rahatsýz olmaz. O görev anýndaki zorluklara pek aldýrmaz. Çünkü iþin içinde hayatýný kurtarmak, istediði bir hayatý yaþama azmi ona hep yön veren dürtüler olarak, onu rahatsýz eder. Namý, böyle görev peþinde koþarken bazý þeylerden uzak olmasý hesabýyla mutluydu. Yolun sonuna gelmiþti. Gideceði ev, bu zifiri karanlýkta kendisine görünmüþtü bile. Dostlarý toplanmýþ kendisinin getireceði haberden dolayý onu bekliyorlardý.
     Kapýyý hýzlýca açýp paldýr küldür içeri girdi. Çekmiþ olduklarýný unutmuþ bir rahatlama ile:
     -Merhaba dostlar!
     -Ne olmuþ sana Namýk? Kim seni böyle yaraladý? Diye hepsi birden baðýrýp, onun yaralanan vucuduna gerekli müdahaleyi yapmak için yerlerinden fýrladýlar. O sakin fakat yorgunluðunu belli edercesine:
     -Hayýr dostlarým! Bana kimse dokunmadý. Yolda düþtüm. Hem de iki kez düþtüm. Üstelik çukura yuvarlanýrken baþým bir taþa deðdi ve kýrýldý.
     -Tanrýlar adýna doðrumu söylüyorsun?
     -Evet Abdullah! Tanrýlar adýna yemin içerim doðru söylüyorum. Karanlýkta yürürken ve o korku ile yol alýrken bu kadar yaralandýðýmý, elbiselerimin parçalandýðýný, üstümün baþýmýn kana bulandýðýnýn farkýna bile varamýyordum dersem yalan olmaz herhalde.
     -Tanrýlar adýna sana þifalar dilerim. Tanrýmýz seninle olsun!
     Getirilen haber unutulmuþcasýna hep onu soruyorlardý. O da elinden gelen kýsa cevaplarla geçiþtiriyordu. Sonunda Abdullah’ýn aklýna onun getirdiði þeyler gelince:
     -Bugün ne haber ile geldin? Diye sorunca, herkes onun vereceði cevabý pür dikkat dinlediler. O elbiselerini ocaðýn yanýnda kuruturken bir iki arkadaþý da hazýrlamýþ olduklarý külü onun yarasýna basmakla uðraþýyorlardý. O:
     -Savaþ ile geldim!
     -Savaþ mý?!... Hep bir aðýzdan baðýrýp ayaða kalktýlar. O sözüne devamla:
     -Evet savaþla geldim. Yakýnda Elçi düþmanlarýyla savaþacak. Bizler ne yapacaðýz? Diye sordu.
     Hepsini bir düþünce almýþtý. Acaba bunun sonucunda ne olacaktý? Kendilerinin bu durumda yerleri hangi taraf olacaktý? Reisleri þeytanca bir fikir ileri sürmek için onlarý düþünceden uyarmak için el çýrptý:
     -Þak, þak, þak.
     -Dostlar beni dinleyin!
     -.........
     -Bildiðiniz gibi düþmanlarýmýz iki taraftýr. Elçi taraftarlarý ve Musa taraftarlarý. Bunlarýn ikisini birbirine kýydýrmalýyýz. Bir de Ortaklar vardýr ki bunlarýn bizim þehrimizin dýþýnda olmalarýna raðmen Elçi ve taraftarlarýna düþmandýrlar. Onlarýn birbirlerini yok etmeleri gerekir. Fakat biz iki taraftan görünerek tavýr almalýyýz. Bizim için asýl önemli olan þehrimizi kendi örf ve adetlerimize göre idare etmektir. Musalýlarla iþbirliði yapalým. Onlarý þehrimizin dýþýndaki Ortaklara gönderelim. Ortaklarý kýzýþtýrsýnlar, biz de Elçiye katýlalým. Ýki taraf savaþacaðý zamana kadar böyle görünelim. O zaman savaþ sahnesinde biz kuvvetlerimizi Elçi’nin kuvvetleri arasýndan çeker geri döneriz.
     -Yaþasýn reisimiz!
     -Peki bu iþin sonu nasýl olur?
     -Bu kadar açýklamadan sonra durumu daha anlayamadýnýz mý?
     -..........
     -Þehrimize savaþtan sonra gelir el atar, eski durumumuza kavuþuruz. Çünkü Elçi ve taraftarlarýnýn kazanma ihtimalleri yoktur.
     -Ya onlar kazanýrsa? Diyen Namýk’a:
     -O zaman yerin altý bizim için yerin üstünden hayýrlý olur!
     Namýk, kendisini kurutmuþ ve getirdiði haberden dolayý nelerin planýnýn yapýldýðýný düþünerek kendisine kýzýyordu. Hem onlardan gözükmesi, Elçililere ne gibi zararlar verdiðini ve bunlara ne gibi faydalar saðladýðýný düþünüyordu. Hilenin sonu gelmezdi. Baþýndaki sargýdan dolayý gündüz her kesimden kendisini tanýyanlarýn soru sormalarý ve onlarýn durumlarýna göre ayrý ayrý cevaplar vermesi kendisini hayatýndan býktýrýyordu.
     O gece ve ondan sonraki günler düþüncelerin beynini kemirmesine sebep oldu. Artýk her gece ve gündüzü öyle geçiyordu. Acaba ne yapmalýydý? Bu hainlik ne zamana kadar sürecekti? Bu tuzaðý onlara haber vermezse eþi, dostu, amcaoðlu, babasý hep zarar görecekti. Sadece kendi arzusu sebebiyle dünyanýn düzenini bozmak hiçmi hiç kabul edilecek bir þey deðildi. Artýk rüyalarýnda bile böyle olaylarý görüyordu. O gecenin benzerlerini hatta daha þiddetlisini rüyasýnda görüyor, o kabuslarla uyanýyordu.
     Uyanýkken ayný korkularla yaþýyordu. Sonunda karar verdi, bu ikilikten vazgeçmeye. Artýk tek yapacaðý þeyi yapmalýydý. Tek bir yolda bulunmalýydý. Elçinin huzuruna gitti:
     -Ben size hainlik ettim, beni baðýþlar mýsýnýz?
     -Biliyordum! Diyen Elçinin yüzüne þaþkýn þaþkýn baktý. Elçi tebessüm ederek:
     -Bildirmen bir baþarýdýr.Senin için bir kurtuluþ ve çevrendeki insanlara bir vefadýr. Saðol. Tanrý seninle olsun.
     Elçi elini kaldýrýp onun baþýnýn üzerine koyunca, günlerce içinde bulunduðu rahatsýzlýk birden yok oldu. Mutlu olarak evine gitti. Karanlýklarla dolu dünyada artýk korkmuyor ve sanki gündüz evine gidiyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


emin yaprak kimdir?

Dini ve edebi meselelere duyarlý biri.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © emin yaprak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.