..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Dinsel > Veysel Baþer




6 Eylül 2015
Bir Tutamlýk Bulut  
Veysel Baþer
Seni görmek istedim. Sað olsun, bir meleðin güvencesinde gönderdi beni grup berzahý.


:AHFH:
          

                 BÝR TUTAMLIK BULUT
Merhaba Asiye haným. Beni göremeyeceðin gibi sesimi de duyamazsýn. Ama, varlýðýmý hissedebilirsin. Yüzünde aydýnlýk bir ifade belirmediðine göre, belli ki çektiðin acý, hissetme
duyunu da zayýflatmýþ.

Beþinci katta; yatalak emekli polis Murat amca vardý ya, nihayet ayrýlmýþ yataðýndan.
Herkes ona öncelik tanýrken, ben dahil üç kiþiye yol verdi o. Seni de yoldaþ eyleyecekken terk eylemiþ dünya mekanýný. Ölüm meleði, onun bir tutamlýk bulutunu teslim aldýktan sonra, yürekleri daðlayan feryadýný duyunca yattýðýn odaya inmiþ. Çektiðin ýstýraba daha fazla dayanamayacaðýný sanýp, bir solukluk havayý oluþturan bir tutamlýk bulutu salýverirsin diye beklemiþ bir süre. Yanýnda olmamý istemiþsin. “Elimden tutar, sevgi sýcaklýðýnla acýlarýmý hafifletirdin” demiþsin. “Keþke seni üzmeseydim…Keþke iftira atmasaydým” diyerek piþmanlýðýný belirtmiþsin. Beni çok özlediðini, her zamankinden daha fazla yanýnda olmamý istemiþsin… Acýlar içinde kývransan da yaþam için direndiðini anlayýnca yanýndan ayrýlmýþ ölüm meleði. Ýyi bir insanmýþ ki, Berzah aleminde bizim gruba düþen Murat amcanýn bir tutamlýk bulutu söyledi bunlarý bana.
     Seni görmek istedim.
     Sað olsun, grubumuzun baþ meleði, bir meleðin güvencesinde gönderdi beni.
                              ***
Býraktýðýmda bir hayli kiloluydun Asiye haným. Bir deri bir kemik kalmýþsýn. Gýdýðýndaki ve kollarýndaki derilerin sarkmýþ. Rengin soluk ve mavimsi. Aðzýn hep açýk. Soluk alýp veriþin bile belli deðil. Uyuþuk bir halde olduðuna göre, dayanýlmaz acýlardan biraz olsun uzaklaþman için belli ki morfin aðýrlýklý ilaç verilmiþ. Öyleyken bile, acý çektiðin yüzünün gerilmesinden belli oluyor. Berbat bir hastalýða yakalanmýþsýn Asiye haným. Vücutta olmayan bir tutamlýk bulutta fiziksel bir üzüntü oluþmuyor. Bu nedenle o duygudan yoksunum… Sevinçten de mahrumum. O tür duygular, beden ve bir tutamlýk bulutun birleþip can olduðunda açýða çýkýyormuþ…

Büyük kýzýmýzla odaya giren kadýn kim? Tanýyamadým. Seni çevirip kalçaný açtýðýna göre bakýcýn olmalý. Makatýndaki yara ne öyle? Üzüntü hissetmesem de, “Üf… Üf…” demekten alýkoyamadým kendimi… Yaranýn büyüklüðüne bakýlýrsa, pankreas kanseri denilen illet, içini kemirdiði gibi dýþarýdan da bir belaya sebebiyet vererek yok etmeye çalýþýyor seni...
Þu durumda hâlâ yaþadýðýna bakýlýrsa, yaþam direncin oldukça kuvvetliymiþ Asiye haným…
Kýzýmýz, fokur fokur kaynar görünümlü yaradan iðrenmiþ ki, öðürerek dýþarýya çýkarken;
“Ölse de þu mendebur hastalýktan kurtulsa,” dedi içinden. Hastalýktan kurtuluþunu ölümüne baðlýyor… Evlatlarýn içinde en çok sen ona düþkündün. Bir anlamda, “Ölse de kurtulsak” dediðine göre hastalýðýnýn aðýr þartlarýndan soyutlanmýþ büyük kýzýmýz. Yaþam koþullarý, sevgi baðlarýný koparýyor iþte böyle… Oðlumuzla küçük kýzýmýzýn da sana karþý ablalarýndan farklý olacaklarýný sanmýyorum. Çünkü onlar, bize karþý daha mesafeliydiler. Hele küçük kýzýmýz, küçüklüðünde bile kendi bokundan midesi bulanan bir yapýdaydý… Senin þu haline hiç katlanamazdý…

Bakýcý kadýna övgü sunmak isterdim ama bundan da mahrumum. Yarana bir þeyler sürdü. Sardý sarmaladý kalçaný. Kolonya döktüðü elini senin kalbine götürüp yaþam atýþlarýný kontrol etti. Alnýnýn derin çizgilerinde biriken terleri aldý peçeteyle. Acýyarak deðil de, þefkatle baktý ölgün yüzüne…
                          ***
     Odaya giren kadýný tanýdým. Fadik kadýn bu. Uyarýlarýma raðmen, bu kadýný dost bildin Asiye haným. Kendini kullandýrdýn. Bana deðil, ona inanýrdýn. Ýkiyüzlü bu kadýnýn eve gelmesini istemediðim halde, sýkça davet ederdin onu. Nefret ederdim bu kadýndan. Bunu anlayan Fadik kadýn da düþman gözüyle bakardý bana. Benim hakkýmda sana kov geçmiþ ki, komþu dul kadýna göz koymakla suçladýn beni. O kadýn yüzünden aðýza alýnmayacak çirkin sözler edip kalbimi yaraladýn. Yokluðumdan olsa gerek Fadik kadýn, eve daha rahat girip çýkmaya baþlamýþa benziyor. Hani senden ve komþulardan ölümle ayrýldýðýmda, insanlarýn göremeyeceði bir solukluk görünmez bulut halinde evin içindeyken bu kadýn;
     “Namazý niyazýnda deðildi. Ýçki içerdi. Kadýn düþkünü bir adamdý. Bana bile sulandý. Mezar da kabul etmez onu. Etse bile pek fena kabir azabýna uðrayacaðý kesin. Nekir ve Münkir meleklerinden adamakýllý tokmak yer,” diyerek benim hakkýmda kov geçti yeni gelen komþu bir kadýna. Düþmanýn da olsa ölenin ardýndan konuþulmaz denir ama, ne yazýk ki buna uymadý bu kadýn. Yarýn, senin hakkýnda da olmadýk þeyler söyler.
“Ah! Ahh!.. Yanýyor, kavruluyor içim!..”                
     Keþke hep morfinin etkisinde kalýp, böyle feryadý figan etmeseydin Asiye haným.
En azýndan acýný dökmezdin ortaya. Bakýcý kadýn, senin bu yakýnýþýndan etkilenirken Fadik kadýn, tiksintiyle bakýndý sana.
     “Allah’ým! Sana ne yaptým ki bu ölümcül hastalýða yakalattýn beni? Neden canýmý alýp bu dayanýlmaz azaptan kurtarmýyorsun beni?”
     “Allah’a isyan etme Asiye! Tövbe et! Yoksam, cehennem azabýndan önce çok fena
kabir azabý çekersin!” diyerek seni azarlayan Fadik kadýna kýzmak isterdim ama bundan da
yoksunum.
     “Azaplarýn anasýný çekiyorum ben…” diyerek çektiðin acýnýn þiddetini belirttin Asiye haným… Dik tutamadýðýn baþýn yana düþünce, aðzýndan bir tutamlýk bulut çýkacak sandým bir an. Bakýcý kadýn, görevine çok sadýk. Baþýný hemen yana aldý. Ýlaç ve su içirdi sana. Derin bir uyku haline girdiðini anlayýnca yanýna oturup elini kavradý. Giderek canlýlýðýný yitirmekte olan yüzüne þefkatle bakarken iç geçirdi.
     “Günahkâr bir kadýn ki dayanýlmasý güç acýlar çekiyor,” diyerek sana hakaret eden Fadik kadýnýn iþlemeli torbasýndan çýkardýðý kitabý tahmin ettim. Onun; “Ýmansýz gitmemesi için Yasin-i Þerifi okuyuvereyim bari,” demesine kýzgýnlýk emaresi gösteremediðim için tepki veremedim. Bakýcý kadýn onun öyle demesine bozulduðunu yüz ifadesiyle belirtse de, Türkçe alfabe ile yazýlý Yasin Suresi’nin okunmasýný huþu içinde dinlemeye baþladý.
                              ***
Asiye haným, Fadik kadýnýn söylediði ya da kimilerinin varsaydýðý gibi deðil ölüm ve sonrasý. Ölüm, mutlak bir yok oluþ da deðil. Yüce Kudret, can almýyor. Vücut, türlü þekillerde yaþam direncini yitirince can denilen bir solukluk hava boðazdan çýkýyor ve bir tutamlýk bulut þeklindeki bu caný bir ölüm meleði alýp, berzah alemine yani, ruhlar alemine götürüyor. Kýyamet koptuðunda, bir daha ölmemek üzere oluþacak yeni bedenine girmesi için. Allah’tan gelen ruh Allah katýna, topraktan oldurulan beden de topraða dönüyor. Baþka canlýlara ve topraða besin oluyor. Kýyamet koptuðunda yine beden haline dönüþüyor. Fadik kadýn, inandýðý kabir azabý denilen hurafeyi, senin de kafana sokmuþ olabilir. Bu dini kirlilik, ilk zamanlarda insanlarýn dini görevlerini yerine getirmeye yönelik iyi niyetli bir öðreti olarak dile getirilmiþ olabilir. Zamanla, gerçek gibi ifade edilmeye baþlanmýþ. Kabir azabý diye bir azap yok Asiye haným. Canlý bir beden azap ve acý çekiyor.

Ani ölümlerde beden kasýlýyor. O nedenle bir tutamlýk bulutu hemen alýp götürmüyor görevli ölüm meleði. Yaþatmaya yönelik dýþarýdan bir uygulama olduðunda beden, bir solukluk havayý geriye çekerek canlýlýðýna kavuþuyor bazen. Kalp krizi geçirdiðimde, boðazýmdan çýkan bir tutamlýk bulutu, göðsüme yapýlan þok basýnçlar süresince baþucumda bekletti ölüm meleði.
Ne yapýldýysa olmadý. Beden geri almadý beni. Alsaydý eðer, tekrar canlanacaktým…

Kalp krizi geçirip ölmeme sen sebep oldun Asiye haným. Gereksiz yere tartýþma yaratýp, kapýyý sertçe çarparak komþulardan birine gittin. O tür davranýþlarýna alýþýk olduðum halde, kapýdan çýkarken “gebersen de kurtulsam” demen pek gücüme gitti. “Ölsen de kurtulsam” demene belki güler geçerdim. “Gebersen” demeni içime sindiremedim. Göðsüm daraldý. Daha önceden içime attýðým sýkýntýlar da depreþince kalbimin fazla çarptýðýný anlayýp telefonla ambulans istedim. Kapýyý açýk býrakýp geriye dönerken düþtüm yere. Bir daha da kalkamadým. Uyku halindeyken siren sesleri duydum. Sonra da gürültüler geldi yakýndan. Bir beyaz melek uçtu üstümde, Boðazýmdan çýkan bir tutamlýk bulut halindeki ruhu aldý eline. Can kurtarýcýlar eve gelince aðzýmýn üstünde kondurdu o bir tutamlýk bulutu. Eller göðsüme basýldýkça, bir tutamlýk bulut aðzýma girmeye çalýþsa da içeriye çekemedi beden. Ambulansla gelen genç doktor, sen dahil konu komþuya baþ saðlýðý diledi. Bir tutamlýk bulut halindeydim. Ölüm meleði, olanlarý görmem için bir süre izin verdi bana…

Aðlayýp gözyaþý dökerek, kendini yerden yerden atarak feryat etmen ve bayýlmaya yönelik
giriþimlerin göstermelikti Asiye haným. “Kocasý için ne kadar yanýyor desinler” diye yaptýn o yalancý feryadý figaný. Sen benden önce bu aleme yol alsaydýn eðer, buruk da olsa gerçekçi olurdum ben…
                         ***     
Ellili yaþlara kadar çok iyi bir eþ, anne ve kadýndýn Asiye haným. Sen de beni sevecen bir
koca ve baba görürdün. Sevgimiz ve saygýmýz sýnýrsýzdý. Birbirimizden ayrý kaldýðýmýz zamanlarý kayýp bilirdik. Günlerimiz ne güzel geçerdi. Evlatlarýmýza sevinç kaynaðý olurdu mutluluðumuz… Aný olarak aktarýyorum bunlarý. Þu an, o yýllarýn özlemini duymuþ deðilim. Çünkü, özlem de duymayýz biz. Bir bahar günü, balkonda otururken “Benden önce ölmeni istemem. Yokluðuna dayanamam,” demiþtin. “Öldüðümde, tekrar evlenme,” deyip utangaç gülümsemiþtin. “Ýkinci karýn, benim kadar sevemez seni. Benim kadar candan davranmaz sana” demiþtin. Sana, “Senden önce ölürsem eðer, özgürsün,” dediðimde, nazlýca yüzünü ekþitip; “Sensiz özgürlüðü ne edeyim,” demiþtin. “Bir daha böyle konuþmayýp, yýllarý birlikte eskitelim,” dediðimde, “Son nefesimize kadar,” deyip, boynuma sarýlarak öpmüþtün beni...

Ellili yaþlardan sonra, mutluluðumuza nazar mý deðdi, göze mi geldik bilemiyorum, deðiþim oldu bizlerde. Önce sende baþladý bu deðiþim. Beni, güdümüne almaya kalktýn. Ummadýðým, beklemediðim davranýþlarýnla karþýlaþýnca, tepki vermek zorunda kaldým. Karþýlýk veriþim, iyice baskýn olmaya yöneltti seni. Giderek bana egemen olmaya çalýþman yetmezmiþ gibi, hýnç alýcý söz ve davranýþlarda bulunmaya baþladýn. Çevrendeki, kadýnlýktan yoksunlaþarak erkekleþen bazý kadýnlarýn telkinleriyle o güzel kadýnlýk olgularýndan sýyrýldýn. Altmýþ yaþlarýna doðru, benden fazla erkekleþtin. Eski halini istedikçe inadýna uzaklaþtýn benden. Hem de hoyratça. Sanki, eskiden yapmýyormuþum gibi, diþ gýcýrdatmamý bahane ederek ayrý odada yatmaya baþladýn. Yalvarýcý ýsrarlarým üzerine arada bir ayný yataða uzandýðýmýzda, soðuk bir et yýðýný olurdun. Kafan baþka yerlerde olduðu için ilgisiz sözler ederek, nefsimi köreltirdin. Beni eksikli duruma düþürmekten keyif alýr, erkekliðimle alay ederdin. Tüm bunlarýn sonucunda, iki yabancý gibi olduk evde…

Dýþarýdan görenler bizi; ahenkli, örnek gösterilecek aile sanýyorlardý. Hatta, dýþarýsý kadar olmasa bile çocuklarýmýz, torunlarýmýz da bizi iyi geçinen karý koca biliyorlardý. Oysa biz, zýt kutuplu karý kocaydýk evde. Evlatlarýn ve ellerin yanýnda uyumlu, yalnýz kaldýðýmýzda ise, birbirleriyle küs karýkoca gibiydik…

Sana söylemedim ama, erkekleþmeye baþladýktan sonraki kýrýcý tartýþmalarýmýzda hep þunu söylerdim içimden.
“Ah kadýn! Keþke elli yaþýna girdiðinde ölseydin…”

Benim dünyamda iki kadýn oldun Asiye haným. Ellili yaþ öncesi, ideal bir kadýn ve anne idin. Sonrasýnda ise, her þeyi sorun yapan, kocasýyla evlatlarý üzerinde baský kurmaya kalkan huysuz bir kadýn oldun. Üstelik, yeni eþyalar edinme tutkusuna kapýlan bir kadýn…
                              ***
Beni yitirdiðin günün akþamýna doðru yine deðiþime uðradýn Asiye haným. Yüreðin yanmaya baþladý. Piþmanlýk duygularý içinde kývrandýkça soluk alýp vermede zorlandýn. O gece;
evlatlarýmýz, yakýnlarýmýz ve komþular evde olduðu halde kendini yalnýz hissettin. Benim evde olmamý her zamankinden daha fazla istedin… Hani bir þarký var ya:
     “Yokluðun, her dakika ölüm demek… ölüm demek… gitme kal…”
     Cansýz bedenimin varlýðý bile yetecekti sana. Yalnýzlýðýný giderecek kadar güven verecekti sana… Yokluðumun, senin için ölümden beter olduðunu anladýn…
     Son piþmanlýk ne yazýk ki fayda vermiyor Asiye haným…
                              ***          
Vücut, bir sebebe dayalý olarak yaþam direncini yitiriyor. Bende bu direnç, kalp krizine karþý koyamadý. Belli ki sen de pankreas kanserine yenik düþeceksin Asiye haným… Yaþam direncini yitirdiðinde, boðazýndan çýkan “o bir solukluk hava olan bir tutamlýk bulutu” ölüm meleði alarak bizim aleme getirecek. Berzah alemine…Belli olmaz, belki bizim gruba düþersin. Yine birlikte olabiliriz. Sadece, “birer tutamlýk bulut” olarak…

     “Orasý nasýl bir yer?” diye sorarsan eðer, Güneþ yok ama, her taraf pýrýl pýrýl aydýnlýk. Gece olmaz burada. Ay ve yýldýzlar da görünmez. Bulutlar olmadýðý için kar, yaðmur yaðmaz. Rüzgar da esmez. Sýcak, soðuk bilinmez. Irmak, göl ve deniz bulunmaz burada. Dað, taþ toprak, aðaç da göremezsin. Çiçek, kelebek, kuþ ve baþka hayvan da bulunmaz. Konaklar, köþkler ve saraylar da yoktur burada. Zaman mefhumu bilinmez. Açlýk, susuzluk da hissedilmez burada. Ruhlar arasýnda asla kavga gürültü olmaz. Eza cefa da çekilmez. Terör ve savaþ belalarýnýn lafý bile dilmez. Ýnsaný kölesi yapan o para denen nesne de geçmez burada. Kimsenin kimseden üstünlüðü de yoktur bu alemde. Kadýn, erkek, dil, din ve ýrk ayrýmý gibi dünyadaki saçmalýklar yaþanmaz bu diyarda. Ýnanç ve duygu sömürüsü de yapýlmaz burada. Günah ve sevap sorgulamasý da yapýlmaz. Allah’ýn kendi ruhundan olduðumuz için, bu Allah katýnda…Koruma meleðim, daha fazlasýna izin vermiyor. Ayrýca, izin süremin dolduðunu bildirip, avucuna aldý beni.

Þu bir gerçek ki dünya, insanca yaþamasýný bilenler için bir cennet. Bilmeyenlerce de cehennem… Biz de, yaþamýmýzýn son zamanlarýnda dünyamýzý cehenneme çevirdik… Müthiþ ýstýrap çeksen de yaþamaya bak Asiye haným… Kýyamet koptuðunda dirildiðin vakit, bu dünyayý böyle bulamayacaksýn. Yerle yeksan olacak…Hoþça kal Asiye haným… Yaþamamýn bir bölümünü cennet yaptýn. Allah senden razý olsun…Þimdilerde ise, Allah yardýmcýn olsun…

Veysel Baþer
     




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çanakkale'nin Bir Baþka Yüzü
Çoban Lazým 1
Ece ve Törüngey
Alkarýsý
Koca Seyit
O Þey
Çise ve Sarýkýz
Sýndýrgýlý Emmi
Esma Kadýn
Þövalyenin Gücü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dünyayý Sessize Al [Deneme]
Gelin Aðaçlar [Deneme]
Þah ve Mat [Deneme]
Kolay Gelsin [Deneme]
Elhamdülillah Müslümanýz [Eleþtiri]
Ana Bayram [Ýnceleme]


Veysel Baþer kimdir?

Yazmak kadar eleþtiri de önemlidir.

Etkilendiði Yazarlar:
Atatürk


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Veysel Baþer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.