Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
Nerede kaldın../Fazla oyalanma da, yat../.. ‘Nerede kaldın..’ dedi babası../Evin üst katına çıkan ahşap merdivenlerin başında gözleri kısık bir şekilde durarak../Sağ eli ile başının arkasını hafifçe kaşıyarak, ‘Biraz geciktim baba, kusuruma bakma..’../’Gecenin bu saatinde gelmenin kusuru falan olamaz..’../’Haklısında..’/’Daha fazla oyalanma, yat..sabah oldu neredeyse’ Babasının dilinden dökülen kelimeleri, merdiven başında bırakıp, kapısı her zaman kapalı olan odasına geçti..Odasının küçük bir balkonu vardı../Üstü kapalı ve küçük bir balkondu bu../Orada annesinin bir sürü ıvır zıvırı, tozlanmaya çalışırdı../Gereğinden fazla tozlananlar, atılmak için sıraya girerlerdi../ Bu eski eşyaların içinde, akvaryumun hemen kenarında, artık kullanmadığı ‘Optima’ marka bir daktilosu vardı..Dedesinin müteahhitlik bürosundan bıraktığı tek hatıra.. /Gece yarıları az yazmamıştı onunla..Fakat herkesin uykusunu çaldığı için..onu kendi yalnızlığına terketmek zorunda kalmıştı../Balkona her çıkışında onunla yüzyüze gelir..ve sarılı olduğu naylonun tozunu alıp..bir çocuk gibi onu seyrederdi. /Kenarda plastik sandalyeler ve üzerlerinde bir sürü karton kutu..içlerinde bir sürü dergi ve defter barındırırdı../Bunları her görüşünde..zamanın herşeyi ne kadar eskittiğini düşünürdü../Babasından habersiz, bu eşyalar arasında sigara içmekten çok zevk alırdı../Bazı yasakların, onu bu hallere itmesi..oynanması kaçınılmaz hale gelmiş bir oyun gibi gelirdi../Kendini olduğu gibi yatağın üzerine bıraktı../Yorgun bir hali vardı ama o bundan zevk duymaktaydı../’Nasıl yorulmuşum..’ diye mırıldandı..’Halbuki ne çok çalıştım ya bugün..Hiçbir şey yazamadım..Hiçbir şey paylaşmadım..hiçbir şey kadar yoruldum..’../’Büyük başarı benim için..’../Üstünü bile değişmeden göz kapaklarının kapanmaya başladığını hissetti../Arada bir esneyerek..’Üzerimi değişmek ne zor geliyor..’../Ona zor gelenin en kolay tarafı, herhangi bir konuda, içine düştüğü açmaza rağmen, herşeyi oluruna bırakmaktı.. olduğu gibi bırakmak ve umursamamak.. Çoğu zaman yaşadığı sevdalarda, bunun eksikliğini hissetmişti oysa../Gece üzerine yorgan gibi sarılmıştı../Haberi olmadan. Göl’ün yüzünde beliren silüet../hangi yüzüydü bu zamanın../.. Genelde rüya görmemesine rağmen, o gece.. /’Merhaba..’ diyen bir sesle gözlerini açmıştı.. /Ses öylesine uzaktan geliyordu ki, duymakta zorluk çekiyordu../Gözlerini tekrar kapadığında..’Gelmiyor musun yoksa..’ diye seslenen ikinci bir sesle yattığı yataktan fırladı../’Buradan gel..buradan’..Sesin nereden geldiğini kestirmesi için önce olduğu yerde sağına ve soluna bakındı../Karanlığın içinde, penceresine doğru yöneldi../Perdeyi araladığında, karşısında bir gölgenin varlığını hissetti..Sürekli yer değiştiren bir silüet../İki elini pencereye yaslayıp..ne olduğunu anlamaya çalıştı../ ‘Gel hadi ama..neden bakıyorsun hala..’/Kapıya dönerek, ‘Gitsem mi acaba..’ diyerek kararsızlığına yakındı../Evdeki herkes uyuyordu zaten..ve sabaha az bir zaman kalmasına rağmen, ‘Hemen dönerim..’ diyerek pencereyi açıp, dışarı çıktı.. karşısında geçilmesi zor olan bir asma vardı../Hemen altında eski bir masa ve kullanılmayan iki sandalye../Asmanın zayıflığına güvenemiyordu ama, bir yandan da, ona seslenen bu sesin sahibini görmek için can atıyordu../Pencere kenarına tutunup, ayaklarını asmanın üzerine uzattı..Yalınayak gittiğinin farkındaydı../Ama ayakkabılarını alabilmesi için, ahşap merdivenlerin çıkaracağı sese pek kayıtsız kalamazdı..Evdekilerin uyanıp, kendisine ‘Bu saatte.. hayırdır..’ demelerinine asla ama asla dayanamazdı..Ayaklarını uzatmasına rağmen asmanın kenarına bile basamıyordu../’Dikkat et..biraz daha..’..sesin kendisine yarıdımcı olmasına, iyice kendini kaptırmıştı../Oldukça kısık bir tonda, ‘Uzanamıyorum ki..’ dedi..Kiminle konuştuğunu bile bilmiyor ve merakından içini kaplayan korku ile karışık bir havada, gecenin soğuk nefesine karşı yalınayak pencereden çıkmaya çalışıyordu.. Daha fazla dayanamayıp kendini bıraktı../Asma, bedeninin ağırlığını taşıyamamış onu, altındaki masanın kolları arasına bırakmıştı..Çıkan sesle korkuları daha da artmış bir vaziyette bir süre bekledi..Uzaktan gelen köpek havlamaları ve gecenin sessizliği birbirine karışıyordu../Bunu, tüm hücrelerinde hissedebiliyordu../’masayı kırdım..Olacak gibi değil..’ diyebildi ancak, ve ‘Bunun önemi yok..Gel hemen’..Evi çevreleyen bahçenin, düzgün kesilmiş taşları üzerinden, kapıya çıktı../Ortalarda kimse görünmüyordu../’Bu taraftan..acele et..sabah oluyor..’..Hızlı adımlarla, ama nereye gittiğini bilmez bir şekilde koşmaya başladı../Gittiği yönün, her zaman kendi başına kaldığı yerden gelmesi onu şaşırtmıştı..’Hayır bu olamaz..’ dedi bir yandan koşarken../Koştukça gözlerinden yaşlar geliyordu../Hiçbir zaman rüzgarda gözlerinin, böylesine ağlamadığını düşündü..Köyün tek köprüsünü geçip, karşı tarafa vardı../Sesin, arasıra kendisini yönlendirdiğini hissettikçe..içindeki korkuda bir parça dağılıyordu../Ama yinede belli belirsiz bir şüphe ile de yüzleşmekten kendi düşüncelerini kurtaramıyordu../’Ayrı kalamayız demiştim sana..değil mi’ diyen ağacın altında..öylece kalakaldı..’bana bak şimdi..’../’Nereye..’../’Arkana bak..ben buradayım..’..Arkasına döndüğünde göl’ün durgun yüzeyinde, bir yüzün kendisine baktığını gördü../’Bu da ne demek şimdi..’..kelimeler dudaklarından tek tek dökülmüş ve şaşkınlığı bir hayli artmıştı../’Bunun bir rüya olduğunu söyle bana’..diyebildi ancak..Biraz yaklaştıkça, gölün yüzeyinde beliren yüzün, kendi yüzü olduğunu farketti../’Senin yokluğuna alışmak çok zor..’/’Sen, ama sen..se.’./’ Evet ben..yani sen..’../’Bu olamaz..bu ses benim değildi ama..’../’Duyduğun ses, senin yüreğinin sesiydi..bunu algılaman elbette çok zor..bir parça yanıldın mı desek buna..’../’Ama..ama..’/’Yüreğinin sesine karşı gelemedin işte..hep böylesine derin düşünmezmiydin sen..’../’Ama..bu imkansız birşey..’../’Hayır, seninle şimdi yüzyüze konuşuyoruz..Benden kaçacak halin yokya..’/’Beni uyandır..ben..ben.’.. /Hayır..sabaha uyanırsın..şimdilik benimlesin..ve bir daha ki gelişinde beni bu yüzünle göremeyeceksin belki de..’/’Hangi yüzümle..’/’Bunu kendine soracaksın, ben bunu sana anlatamam..’/..Gökyüzü yavaş yavaş aydınlanıyordu.. Tekrar suya baktığında gördüğü yüzün orada olmadığını gördü../Olanlara bir anlam bulmakta zorlandığını anladı../Zor olanları, kolay anlayan tarafından../Anlaşılmazlığa bıraktı. /’Kalksana oğlum..baban gidiyor..kalk hadi..’../’Hıı..ııı ıhh..’/’Kalksana len..’../Hıı.’ Babasının sesini köyün diğer ucundan bile tanırdı..Annesi, ‘Günaydın, neredeyse öğlen olacak..illa babanın sesinimi duyman gerekiyor yataktan fırlaman için..’../ ’Anne, bana seslerden bahsetme..hele ki babamın sesinden asla..’../’Bu ne böyle, bütün gece kuyumu kazdın..bu toprak parçaları da ne böyle..mahvetmişsin yatağı, çarşafın haline bak..güzelim çarşaf toprak içinde..’../’Anne..’Babasının sesini ikinci kez duyduğunda banyoda yüzünü kuruluyordu../Nerede kaldı bu..’../Annesine dönerek, ‘Nereye gidiyoruz şimdi..’/’Bilmiyorum baban söyler..’../’babam beni böyle gördü mü anne..yani bu elbiselerle yattığımı..’/’hayır..görseydi zaten..daha farklı uyanırdın sanırım..’/’Aman aman..’ Babası, ahşap merdivenleri inerken çıkan sesten geldiğini anlamıştı../’Birşeyler ye hemen..gidiyoruz..’Babasının, nereden bulduğunu merak bile etmediği bu kelimeleri söylerken, yüzüne bakmazdı hiç.. O konuşur söyleyeceklerini bitirir ve ‘Tamam mı’ dediğinde.. kısık sesle ‘Tamam’ derdi.. Her ne kadar ‘Tamam’ ile kabul görecek bir konuşma olup olmasa da.. ‘Kelime haznesi..yat hemen, kalk hemen..hadi len.. nerdesin..’ bunları babası söylemese de, o ezbere biliyordu artık..hatta şehirden aldığı Nietzsche kitabını son anda elinden kurtarabilmişti.. ‘Niçi midir nedir..böyle abuk subuk şeylerle uğraşacağına..daha yararlı birşeyler yap..hergele gibi dolanıyorsun ortalarda.. Nerde sabah, orada akşam..Bir yemekte görüyoruz naçizane suratınızı..’ Kahvaltılarda, bu konuşma mevzusu, gittikçe artar bir duruma gelmişti.. Ama o alışmıştı artık.. /İnsan nelere alışmıyor ki..diye geçirdi içinden kahvaltısına devam ederken../..’Çabuk ye hadi..’/’Baba, bu acelede neyin nesi..’../’Koşturan mı var arkamızdan..’/’Bırak soru sormayı..hadi ye../’Hey Allahım..’/’Ne..nee.’/’Yok birşey demedim ben..’/’Bende duymadım zaten..’/’İyi madem..’..Birazdan kapının önüne çıktıklarında, annesi kendilerini uğurluyordu../’Uzun, telefon etmeyi unutma, neler alınacağını söyleyeceğim..’/Annesi, babasına hep ‘uzun’ derdi, babası da bu kelimeye hiç yabancılık çekmezdi../Alışkanlık../’Biz çıkıyoruz hanım, hadi akşama görüşürüz..’/Annesi kapıyı kapadığında, ‘Akşam mı..’ diye hayıflandı..Babası, /’Evet akşam..ne oldu işin mi vardı yoksa..’/’Baba, işim olabilir, olmayabilir..bana bu konularda hiç taviz vermiyorsunuz, dahası söz hakkı..’/’İşimiz var oğlum..’/’Ne işi bu baba..’/’Gidince görürsün..’/’Umarım görürüz..İşime gelmezse, başka bir işimi hallederim ona göre..’/’Pazarlık mı yapıyorsun babanla..’/’Olur mu baba..ne pazarlığı..’/’Konuşturma beni şimdi..yürü hadi..’/Birlikte babasının arabasına binip, köy meydanından geçerek anayola çıkarlar../.. Bölüm..(01) sonu..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Birkan ASKAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |