Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
MUTLU GÜNEY M. Ziya Ünsel, Hatay'ýn Anavatan'a katýlmasýndan hemen sonra, Antakya Erkek Lisesine öðretmen olarak atanýr. 1939-40 öðretim yýlýnda derslere girer. Hatay'ý çok sever, tanýmak öðrenmek ister, adým adým gezer. Gezip gördüklerini yazar. Ben bunlarý elime geçen, “Mutlu Güney” kitabýný okduktan sonra öðrendim. Ünsel, seyyah olmuþ Hatay'ý gezmiþ . Ziya Ünsel, Hatay'ýn Anavatana katýlýþ yýllarýnýn tanýðýdýr. Günlük yaþamý, kiþileri, mekanlarý, olaylarý, sadece izlemekle kalmamýþ, yazmýþ, kitabýný yayýnlamýþtýr.. Güneyin Dantelasý olarak deðerlendirdiði, bu topraklarda yaþayanlarý "mutlu" olarak gördüðünden, “Mutlu Güney” adýný vermiþ kitabýna. Soðukoluk, Arsuz, Belen, Sarýmazý, Ýskenderun, Antakya, Güney Yolu ve Antep'e kadar anlatmýþ yöreyi “Mutlu Güney” kitabýný maalesef bulmak imkansýz. Baskýsý yok. Ben bu kitabý bir kaç defa dikkatlice okudum. Sonra Ziya Ünsel'in akrabalarýna ulaþmak için çaba sarfettim. Çok merak ediyordum Ziya Ünsel'i: Araþtýrdým, bir ipucu bulurum diyerek, Beykoz Ziya Ünsel Ortaokulu'na gittim. Bu okulun müdürü iken, 6 Mart 1972 tarihinde göreve gelirken öldürülmesi sonucu, okula adýnýn verildiðini öðrendim. Daha sonra, kýzý Nermin Ünsel Ekin hanýmefendiyle telefonla görüþtük. Kendisi sonralarý kitabevine geldi, Babasýnýn yazdýðý yayýnlanmýþ ve yayýnlanmamýþ kitaplarýný getirdi, bu sayede görme ve okuma imkaný buldum. Babasý'nýn Antakya'da görev yaptýðýný oralarý çok sevdiðini, gezip dolaþtýðýný ve yazdýðýný anlattý. Ýskenderun'u, Antakya'yý çok sevdiklerini, her yýl geldiklerini belirtti. Eski Ýskenderun'u Antakya'yý hatýralarýný anlattý. Ziya Ünsel'in hiç yayýnlanmamýþ, bir romaný olduðunu ve romanýn Ýskenderun Soðukolukta Arsuz'da geçtiðini öðrendim. Romanýn bir suretini Nermin Haným bana verdi. Eski iskenderun'u, balýkçýlarý, esnafý çok güzel betimlemiþ. Ziya Ünsel 1940'lý yýllarý bir edebiyatçý gözüyle tarihçi titizliðiyle gözler önüne sermiþ. Hatay tarihini merak edenler için önemli bir kaynak kitap niteliðinde. Kitabýn Önsöz'ünü Azra Erhat, yazmýþ. 1940 yýllarýn tarihine ve günlük yaþamýna da ýþýk tutacak olan bu kitaplarýn tekrar okuyucuyla buluþmasý... Mutlu Güney, kitabýnýn kapaðýný açýp bir kaç bölüm okuyalým: “Ýskenderun yolu, Toprakklale'den baþlar. Aktarmalý giderseniz Nuh çaðýndan kalma, eski bir trene binersiniz. Lokomotif, dekovilleri çeken dizeldir. Yavaþ yavaþ, dura-kalka Ýskenderun'a girersiniz. Yol boyunca deniz, denizi özleyiþinizi giderir.(..) Ýskenderun'da palmiyeleri duymuþ, resimlerde görmüþsünüzdür. Orda palmiye ile ilk karþýlaþmamýz trenden inince olur. Fakat, palimeyelerin asýl yakýþýk aldýðý yer, deniz kenarlardýr. Süslü faytonlar içinde þehre koþarken, asfalt boyunca evlerin mimarisi, havanýn rütubetli sýcaðý bize güneyin tropik limanlardan birine geldiðimizi hatýrlatýr.(..) Ýskenderun'da Kordonboyu, Ýskenderun demektir. Ýskenderun'u hiç görmemiþ olanlar Ýskenderun'u palmiyeli, engin denizli, kahveli, gazinolu ve lokantalý sahili ile anar, hayal ederler. Ýskenderun'dan dostlarýna anlatacaklarý þey de; anýlarýnda kalacak olan þey belki sadece o kýyý boyuolacaktýr.(...) iskenderun'a ilk defa ilhaktan bir yýl sonra gitmiþtim. O zaman sahilde sefarethanelerin binalarý, pahalý pansiyonlar, pancurlu evler, metruk arsalar, Mýsýr kamýþýndan rahat koltuklarýyla bir-iki gazino, lüks bir bahçe lokantasý vardý. Palmiyelerin altý, akþamlarý bile pek tenha olurdu. Radyolardan Arapça þarkýlar etrafa yayýlýrdý. Gelen-geçen herkes Arapça konuþurdu. Þalvarlarý beyaz koza ipeðinden dokunmþ aðalar, þurada-burada oturuyorlardý. (...) Ýskenderun'da parklar vardý, bulvarlar vardý, yüksek duvarlar arasýnda güzel bahçeler vardý. Hepsi de trokipanýn bahçeleriydiler. Renkler þahlanmýþlar, kokular keskinleþmiþlerdi, bayýltýcý, iç gýcýklayýcý olmuþlardý. Bitkiler sýpsýcaktýrlr daha görünüþlerinde. Manzarada sýcak ülkelerin atmosferi buram buramdý. Ýnsan bu bambaþka tabiat ortasýnda ekzotizmin o garip hazzýný doyasýya tadýyordu.” Kitabýn kapaðýný kapatýp, burada bir baþka konuya geçmek istiyorum. Üsküdar'da görüþtüðüm bir hekim var. Burada bir özel hastanede çalýþyor. Uzun yýllar Ýskenderun'da görev yapmýþ Emekli olmuþ Ýstanbul'da taþýnmýþ yerleþmiþ... Geçen hafta kýsa bir görüþmemiz oldu. Ýskenderun' u konuþtuk. Her yýl Ýskenderun'a gelip gittiðini, en son geçen Mayýs ayýnda gittiðini söyledi. Ýskenderun'u nasýl buldun? dedim. “Hiç iyi bulmadým. Ýskenderun beton yýðýný olmuþ.” dedi. Özellikle Arsuz tarfýnýn doðal yapýsýnýn çok bozulmuþ olduðunu belirtti.Hatay'ýn bambaþka tabiatý kitap sayfalarýnda kalmýþ. 1995 yýlýnýn Haziran ayýnda adým iskenderun bile o günden bugüne çok deðiþti. Herakleitos doðru demiþ: Deðiþmeyen tek þey deðiþimin kendisidir. Üsküdar, 1.12.2015
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |