Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Ýkinci ve son bölüm Münasip Münasebettar, belirli bir zaman sonra hile ile kazanmayý kafasýna koydu ve uygun zamaný kollamaya baþladý. Zira, bir bakýma kaderi olan yenilgi durumu, hile yapmasýna göreceli engel olan, görme engelli rakibe hile yapmayý kendine yedirememe, durumunun ortadan kalkmasýný saðlamýþ oldu. Münasip’ in tasarladýðý zamanlama, Ramazan ayýnda iftar saati baþlangýcýna veya günün erken bir saatine denk düþürülmeliydi. Bu iki olasýlýk dýþýnda baþka bir düþüncesi de yoktu. Ancak, kafasýnda kurduðu bu fýrsatý yakalayacaðý zamana kadar daha kaç yenilgi alarak rezil olacaðýný kafasýndan silip atamýyordu. Bir de son bahar kapýya dayanmýþ yaðmur- çamur derken tek ayakkabýyla evin yolunu tutmak dayanýlacak türden bir eziyet deðildi. Ama gün bu geçer; gün geçince hafta daha çabuk geçiyor. Örneðin, Çarþamba deyince haftanýn beli kýrýlmýþtýr. Haftalar böylece devrildi. Ýþte oruç ayý geldi çattý kapýya! Salt oruç ayý gelmedi, Münasip Münasebettar’ ýn ayaðýna, aylardýr beklemekte olduðu fýrsat da geldi. Beklenen fýrsatýn elde edilmesi, iftar saati ve günün erken saatleri olmak üzere iki olasýlýða, teravih namazý saati de eklendi. Oyuncunun her ikisi de o oruç ayýnýn kýsa günlere denk geldiði için oruç tutmaya niyetlenmiþlerdi. Bu niyetlerle oruca baþlandý. Ýki ezeli rakip, yedinci orucun iftarýndan sonra kahvehanede rastlaþtýlar. Birlikte çaylar içilirken Bahtiyar Mutlu, ertesi günü oruçlu olmayacaðýný söyledi bir vesileyle. Münasip Münasebettar için bunun bir önemi yoktu o dakikalarda. Ancak kahvehaneden eve dönüþte beklediði fýrsatýn ayaðýna geldiðini düþünmeye baþladý. O gece uzun uzadýya plânlar yaptý. Sabaha karþý uyudu. Yapýlan planýn bir parçasý olarak sahura da kalkmadý. Zira orucu o da ýskalayacaktý… Ýþ, bu ýskalamaya bir gerekçe uydurmaya ve en önemlisi de kendisiyle birlikte Bahtiyar Mutlu’ nun da teravih namazýna gitmesini engellemeye kalmýþtý. . O güne mahsus olarak oruçlu olmadýklarý için, teravih namazýna da gitmemeyi önerecekti rakibine. Ýþi buraya kadar getirebilirse, oyun kurmayý saðlamak çocuk oyuncaðýydý Münasip’ e göre!...… Ancaaak, plânlar boþuna yapýldý! Daha doðrusu yapýlan planlarýn uygulanmasýna gerek kalmadý. Genel olarak oruçlu cami cemaatinin, ikindi namazýndan sonra iftar saatine yakýn dakikalara kadar uyumasý bilinen bir durumdur. O gün de öyle oldu. Ayrýca, akþama yaklaþýldýðý saatlerde yemek telaþý nedeniyle de kahveden uzaklaþýldýðý bir baþka gerçekti… Cami cemaatinin uykuda olduðu sýrada bizimkiler kahvehanede karþýlaþmasýnlar mý? Ortalýkta kimse yoktu. Kahveci de uyumaya gitmiþ, oðlu kahvehaneyi öylesine açýk tutmak için görevlendirilmiþti. Her þey bir anda geliþti! Oyun, ne üzerine oynanacaðý bile kararlaþtýrýlmadan kurulmuþtu. Taþlar çekildi, en büyük çifteyi Münasip çektiði için Ýlk taþý oynarken “ dübeþ ” dedi! Bahtiyar Mutlu’ nun bildiðimiz engeli olduðu için kurulan bütün oyunlarda Münasip Münasebettar, oynadýðý taþý sesli olarak belirtiyor, Bahtiyar da elindeki taþlarý im parmaðý ve baþparmaðý ile bastýrarak belirledikten sonra oynuyordu… Münasip Münasebettar, ‘ ne olur ne olmaz! , diye düþünerek hile plânýný ilk elde uygulamaya koymayý düþünüyordu… Her elde hile yapmanýn bile gereði yoktu, Münasip’ e göre! Oyun içinde iki-üç elde Bahtiyar’ a sayý yükleyebilirse iþini bitirebilirdi!... Ýþte, ilk hamleyi yapmak boynuna borç oldu Münasip Münasebettar’ ýn! Zira, taþ çekmeden oyunu sürdürme olanaðý yoktu. Taþ çekerken eline gelen üç taþtan birinin ölmüþ düþeþ olduðunu görünce, ilk hamleyi yapmaktan baþkaca bir þansýnýn kalmadýðý net olarak ortaya çýktý. Ýþine yarayan taþý çektikten sonra oyun devam etti. Münasip, ölmüþ düþeþi avuç içinde bekletirken, rakibi Bahtiyar’ ýn taþ çekeceði zamaný kolluyor, elindeki ölü düþeþi ona kakalamayý düþünmekteydi!... Münasip, oyunun devamýnda sýkýntýya düþtüðü durumlarda bu yöntemi uygulayarak kazanmayý kafasýna koymuþtu. Ýþte o an geldi! Münasip’ in avucunda beklettiði ölmüþ düþeþ dýþýnda tek taþa kalmýþtý. Bahtiyar’ ýn elindeki her iki taþ da iþine yaramadýðýndan taþ çekmek zorunda kalmýþtý. Tam bu sýrada Münasip, avucunda bekletmekte olduðu ölü düþesi sýranýn baþýna koydu. Elinde kalan son taþ hepyek ise oyunda dizili taþlarýn iki baþý için de uygundu. Ve hepyek oyunu baðlayacaktý. Kurgulanan hilenin son aþamasý olarak, avuçta bekletilen ölü düþeþ sýranýn baþýna konduktan sonra Münasip, elindeki hep yeki de masaya vururken “ Çek bakalým! Çeeeek! Hepsi senindir! Dolan gel domino! “ diye baðýrýyordu!... Ýddialý kapýþmanýn öbür tarafý olan görme engelli Bahtiyar Mutlu, taþlarýn hesabýný yapmýþ, oyunun hepyekle baðlanacaðýný bildiðinden bütün taþlarý önüne çektikten sonra saymaya baþlamýþtý ki, düþeþ eline aldýðý ikinci taþ olmuþtu; düþeþi almaz ayaða kalkarken, “ Ulan þerefsiz! Madem hile yapacaktýn, biraz usturuplu yapmayý dene! Ölmüþ düþeþi elinde ýsýttýktan sonra bana satmaya kalktýn ha! Dedikten sonra masayý kucaklayarak Münasip Münasebettar’ ýn baþýna geçirdi!... Bu aralarýndaki son oyun oldu!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |