..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hiçbir padiþaha kalmadý, sana da kalmayacaktýr. -Nizamî
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Yeter Özhal




5 Mart 2016
Gebze / Harem Minibüs Hattý  
Yeter Özhal
"Þoför bey, daha ne kadar bekleyeceðiz? 15 dakikadýr bekliyoruz!" "Boþ mu gidelim abla? Biz para kazanmayalým mý yani?" "Yok öyle demek istemedim de, iþimiz gücümüz var. Geç kalýyoruz." "E o zaman ne minibüse biniyorsun abla, atla taksiye git!"


:AGCB:
Her sabah iþe giderken ve her akþam eve dönerken, mecburen bindiðim minibüs hattý Gebze/Harem. Eskiden, (yani 2 sene öncesine kadar) bu hatlý minibüslere binmemek için bazen dakikalarca bir yerden bir yere gidemez, baþka minibüs hatlarýnýn geçmesini beklerdim. O zamanlar biri bana, "Gebze/Harem minibüsüne mahkûm olacaksýn," dese, "Hadi oradan," derdim. Ama þimdi, mecburen biniyorum. Þimdi bazýlarý neden diye merak edecek. Neden mi? Tabii anlatýrým, bu benim görevim.

2 senedir her sabah saat 08.00 sularýnda, akþam da 18.00 sularýnda bu minibüse biniyorum. Çünkü iþ yerim taþýndý ve bu hatta binmek zorundayým. Öyle maceralarým birikmiþ ki, bakýn buraya yazma gereði hissetmiþim :) Gerisini siz düþünün.

Saat 08.00'de Yenisahra'dan minibüse biniyorum. Minibüs hareket ediyor. Genelde içerisi týklým týkýþ olur. Neden böyle diye de kafa yormuþluðum bile var. Ben bunun sebebini kendi çapýmda çözdüm. Bu hattý kullananlarýn çoðu indi/bindici kesimi. Nasýl mý? Kýsa mesafeli yolculuklarýn hattý yani.

Yenisahra/Kaynarca bayaðý uzun sayýlýr. Benim iliþkim kýsa süreli deðil. Onu baþtan söyleyeyim. O yüzden birikimlerim de epeyce fazla. Kýsa mesafeli (yani indi/bindici grubu) yolcular, bu hattýn minibüslerini hýnca hýnç doldurmak için ellerinden geleni yapýyorlar. Neden bu hattý tercih ettiklerini de düþündüm, buna da cevabým var. Bu hattaki minibüs sayýsý tahminimce bütün Ýstanbul'un minibüs hatlarýnýn iki katý kadar olabilir. O kadar çok minibüs var ki, insanlar biri gider biri gelir zihniyetinde. O yüzden bu minibüs o kadar dolu.

Bu hattýn þoförlerinden bahsetmemek olmaz. Abilerim, ablalarým... Canlarým, ciðerlerim. Sanki doðarken analarý onlarý minibüs þoförünün koltuðunda doðurmuþ. O kadar iþlerine sarýlmýþ durumdalar ki, bazen gerçekten gözlerimi yaþartabiliyorlar.

Örnek mi dediniz, peki vereyim. Mesela, bindiðiniz minibüste 3 kiþisiniz. Bir minibüsün kapasitesi kaç kiþidir? 30 mu? 30 sayýsýný görene kadar o durakta beklerler! Hatta bazý zamanlar, 30 bile kesmez abileri. 30'un üstü olmak zorundadýr. Bir durakta 15 dakika beklediðim günleri bilirim, düþünün artýk gerisini. Eðer iþiniz çok acilse ve bu beklemeye daha fazla dayanacak gücünüz kalmayýp, minibüs þoförüne bir iki laf söyleme gafletine giriþmiþseniz vay halinize! Yandýnýz! Alýrsýnýz aðzýnýzýn payýný, oturursunuz aþaðý. Ben de ilk bindiðim zamanlar bir iki böyle çýkýþlar yapmýþtým ama heyhat! Aldým aðzýmýn payýný.

"Þoför bey, daha ne kadar bekleyeceðiz? 15 dakikadýr bekliyoruz!"
"Boþ mu gidelim abla? Biz para kazanmayalým mý yani?"
"Yok öyle demek istemedim de, iþimiz gücümüz var. Geç kalýyoruz."
"E o zaman ne minibüse biniyorsun abla, atla taksiye git!"

Sanki ben bilmiyordum! Bir de, o bekledikleri durakta baþlarlar korna çalmaya. Dakika tuttum, yemin ederim 2 saniyede bir korna çalýyorlar. 2 saniye ya, 2 saniye! Bildiðiniz insanlarýn göz kýrpma süresi kadar. Bir keresinde, Kozyataðý duraðýndayýz, bizim þoför yine duraða demir attý. Baþladý habire korna çalmaya. Kapý açýk, kar yaðýyor, içeri buz kesti. Kimse sesini çýkaramýyor. Birden akþamýn karanlýðýndan bir cengâver minibüsün içine daldý! Adam o kadar sinirli ki, biz yolcular neye uðradýðýmýzý þaþýrdýk. Bir daldý içeri, direk minibüs þoförünün yakasýna yapýþtý.
"Ulan ne diye saniyede bir dart dart korna çalýp duruyorsun? Binmiyoruz ya! Zorla mý?"

Minibüs þoförü ilk þaþkýnlýðýný atar atmaz, hemen þoför koltuðundan kalktý, adamýn yakasýndan yakaladý.
"Binme, sana mý soruyorum ben!"
"Ne diye kulaðýmýzýn dibinde ikide bir zart zurt korna çalýyorsun o zaman?"
"Sana ne! Sana hesap mý vericem be!"

Anlayacaðýnýz, durakta otobüs bekleyenleri de rahatsýz ediyorlar. Bunu da geçtim, Ýstanbul'un trafiði malûm. Her yer trafik, her yer keþmekeþ. Ama benim bu hattý asýl tercih etmemin sebebi, þoförlerinin gerçekten çok cevvâl olmasý. Nasýl cevvâl yani? Þöyle ki, mesela siz iþten çýktýnýz, yorgunsunuz ve bir an evvel evinize gitmek istiyorsunuz deðil mi? Size en iyi çözüm Gebze/Harem minibüsleri. Onu da þöyle izah edeyim efendim. Bu hattýn minibüslerinin trafiðe karþý bir alerjileri var. Bunu da akþam eve giderken fark ettim. Biliyorsunuz her yer metro inþaat alaný durumunda. 4 þeritlik yol, birden 1'e düþüyor. Arabalar mahþer yeri gibi, saatlerce bekle babam bekle. Ýþte tam bu sýrada Gebze/Harem minibüsü bir anda ufukta beliriyor ve trafiðin ortasýna çilingir edasýyla dalýyor. O 1 þeride düþen yol var ya, birden minibüsle birlikte bir açýlýyor, görmeniz lazým. Adamlar öyle ustalýkla kullanýyor ki koca minibüsü, sanýrsýn formula pistinde S þeklinde yol alýyorlar. Ne EDS, ne mobese, ne polis, ne ambulans hak getire. Bir basýyorlar var ya, þaþar kalýrsýnýz. Ýþte o zaman diyorum ki, "Neyse ya, bazý duraklarda da bekleyiversinler, bir þey olmaz" :)

Bazen, þoförlerin meslektaþlarýna açtýklarý telefonlara da þahit oluyorum. Geçenlerde yine böyle bir þey yaþadým. Bizim þoför duraktan aldý yolcularý, ilerliyoruz. Tam bu sýrada bizim önümüze bir minibüs geldi durdu, yolcu aldý. Bizim þoför ilk önce baþýný saða sola çevirdi, öndeki minibüsü dikkatle izledi. Ardýndan yol almaya devam ederken, bizim arkamýza biri daha yanaþtý. Bu sefer bizim minibüs þoförü dayanamadý, birisine telefon etti. Biraz aðzý bozuk konuþtu ama kullandýðý kelimeleri daha uygun bir vaziyette yazýyorum.

"Abi bu adam benim inadýma mý yapýyor ya! Biri geldi önüme, diðeri arkama! Siz beni çýldýrtmaya mý çalýþýyorsunuz? Üç tane minibüs karý koca gibi arka arkaya mý gideceðiz ya! Söyle þunlara araya mesafe koysunlar."
Bildiðiniz içimden gülme krizi geçirdim. Ne diyeyim ki?

Bazen böyle durumlarda kavga bile çýkabiliyor. Kavga eden minibüsçülere de çok rastlamýþýmdýr. Durum aynen þöyle oluyor, müsaadenizle hemen anlatayým.

Bir minibüs, aniden kýrýp bizim þoförün yolcusunu alýr. Bizim þoför bu durumu gururuna yediremez. Hemen gaza basar, öndeki minibüsü taciz etmeye baþlar. Aralarýndaki mesafe küçülür. Ardýndan birbirlerine camlarýndan bakýp parmaklarýný sallamaya baþlarlar. Korna sesleri sokaklarý inletmeye baþlar. Sonra þoförler camýn ardýndan birbirlerine sövüp dururlar. Biraz daha tehlikeli bir þekilde birbirlerine yanaþmaya kalkarlar. Tabii bu arada balýk istifi halindeki yolcular mýrýldanmalara baþlar ama þoförün umurunda bile deðildir. Sonra en deli olaný, diðerinin üzerine direksiyonu kýrar ve kaçýnýlmaz son! El frenleri çoktan çekilmiþtir. Minibüs, acý bir frenle ayaktaki yolcularý ön cama yapýþtýrýr. Bu arada þoför içeride olanlara aldýrmaz bile! Koltuðun yanýndaki "Haydar" isimli Beyzboll sopasýný ya da bazen levye, bazen de demir çubuk kaptýðý gibi ön tarafa doðru koþturmaya baþlar.

Þoförler bir hýþýmla karþý karþýya gelirler, ilk önce sözlü küfürleþmeler baþlar. Sonra da eller havaya kalkar. Kavga baþlarken, biz yolcular da bu zevkli müsabakayý izlemeye baþlarýz. Ýçerden bazý teyzeler ve amcalar baþlar yorum yapmaya, "Ama öndeki minibüs terbiyesizlik yaptý. Gördün dimi, nasýl direksiyonu kýrdý üzerimize! Ya bize bir þey olsaydý? Adam haklý..."
Adam haklý da amcacýðým, onun için senin önemli olan senin canýn deðil. Önemli olan onun alacaðý indi/bindi parasý. Çünkü elindeki yolcuyu kaptýrdý! Onun için kavga ediyor.

Onlar da Cennet Mahallesi sakinleri gibi. Cennet Mahallesi halký müzik duyduklarý zaman kavgayý býrakýyorlar. Bunlar da trafik polislerinin kontrol zamanlarý baþlýyorlar birbirlerine telefon etmeye.
"Polis nerde abi?"
"Bostancý köprüsünün altýnda"
"Hee tamam ya, benim oraya daha 3 duraðým var. Alabildiðim kadar alýrým, zaten çoðu müþteri oralarda iniyor."

Bu hattýn minibüslerine EDS cezasý kesilmiyor galiba? Çünkü EDS sisteminin iþaretli alanýna sadece ambulanslar girebiliyor, bir de Gebze/Harem minibüsleri! Bu hattýn ayrýcalýðý var sanýrým.

Kalabalýk konusunda bu hattýn þoförlerinin hiç limiti yoktur. Oturarak 15, ayakta 45 kiþi alarak 30 kiþilik minibüsü, 60 kiþiye çeviren, sonra da "Þoför bey artýk tavana çýkarýn bari, bu ne ya!" diye serzeniþlere, "Birazdan hepsi inecek zaten abi, beþ dakika sabret!" diye çýkýþan bir kafaya sahiptirler.
Bazen þöyle bir uygulama yaparlar kendi aralarýnda. Mesela benim bindiðim minibüste 3 kiþi kaldý. Önden giden minibüsteki arkadaþýna telefon ediyor, o da ilk durakta bekliyor. Bizim minibüs duraða yanaþýr yanaþmaz, "Hanýmlar beyler, lütfen öndeki minibüse geçer misiniz?" diyor. Haydaaaa, paþa paþa oturarak giderken, birden diðer minibüse aktarma yaparýz. Bindiðimiz minibüs de hýnca hýnç dolu olur. Söylene söylene, hatta küfrede küfrede diðer minibüse mecburen göç ettiriliriz.

Sabah binenler rastlamýþlar mýdýr bilmiyorum ama ben çok rastladým. Adam öyle melankoliktir ki, o saatte Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Azer Bülbül, Ferdi Tayfur þarkýlarýyla gidiyoruz. Bir de camý yarýya kadar indirip, sigara yakýyorlar. Ohhh, deðmeyin paþalarýn keyfine.

Bunlar sadece bazýlarý. Bugün nedense bu hattýn durumlarýný yazmak istedim. Eðer içinizde benim gibi bu hattýn minibüslerine binip, benim yazdýðým þeylerden bir tanesine rastlamýþsanýz, siz de benim gibi Nirvana'ya ulaþmýþsýnýz demektir. Zira bu hattýn yolcularý artýk Tibet'in bilge keþiþleri gibi, kendilerini sabýrla imtihan ediyorlar. Sabýr tesbihlerimiz görünmese de, aslýnda onlarý hep çekiyoruz biz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vale Çocuk

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Pisagor Tarikatý
Bir Yazarýn Ýlham Kaynaklarý Nelerdir?
Para Büyüsü
21. Yüzyýl Terör Çaðý!
Bir Delinin Günlüðü 2
Mavi Uçurtma
Caným Sýkýlýyor Bugün
Sor Kalbine
Küçük Seviçler
Suyun Sýrlý Yüzü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Zamanýn Boþluklarý [Þiir]
Yokluðun [Þiir]
Kendime Mektup! [Þiir]
Hayýr Desende [Þiir]
Git, Ama... [Þiir]
Unutamýyorum [Þiir]
Dar Sokaklar [Þiir]
Ahhhhhh,yalancý Yarim! [Þiir]
Unuttum [Þiir]
Sinsi Bir Kýþ [Þiir]


Yeter Özhal kimdir?

Yazmak yaþam biçimim, çizmek ise suskunluðumun çaresi.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmiyorum, sadece okuyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeter Özhal, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.