Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Aþk, kýskançlýk, otorite, baba-oðul iliþkisi konularýný efsaneler ve tarihsel olaylar ile iliþki kurarak anlatan Pamuk, otuz yýl öncesinin Ýstanbul’unda bir liselinin aþkla tanýþmasý sonrasý yaþadýklarýný, okuru çoðu zaman þaþýrtan tüm gerçekliðiyle yansýtmýþ. Roman kahramaný Cem, Ýstanbul’da kendince yaþayan ancak eczacý olan ve siyasi görüþleri nedeniyle yer yer cezaevine giren babasýndan pek ilgi görmeyen bir delikanlýdýr. Üniversiteye hazýrlanmak ve geçimini saðlamak için kitapçýda ve kuyucu Mahmut Usta’nýn yanýnda çalýþan Cem’in hayatý Öngören Kasabasý’nda kurulan tiyatro çadýrýnda gördüðü Kýrmýzý Saçlý Kadýn ile deðiþir. Kýrmýzý Saçlý Kadýn’a yani Gülcihan’a âþýk olan ve bir gece onunla birlikte olan Cem, çýrak Ali’nin ayrýlmasý ile Mahmut Usta’yla daha çok beraber olur ve sýký çalýþýr. Akþamlarý birbirlerine; farkýnda olmadan babasýný öldüren eski Yunanlý Kralý Oipidus ve Þehname’nin bilmeden oðlunu öldüren kahramaný Rüstem’in hikâyelerini anlatýrlar. Mahmut Usta kuyunun içindeyken Cem’in elinden kovanýn düþmesi üzerine onun öldüðünü düþünen Cem oradan uzaklaþýr. Yýllar sonra Cem, Ayþe ile evlenip zengin bir müteahhit olur. Bir gün iþ için Öngören’e gitmesi gerekir. Kýsa bir araþtýrmadan sonra Cem’in Enver adýnda bir oðlu olduðu ortaya çýkar. Kýrmýzý Saçlý Kadýn ile birlikteliðinden olan Enver babasýný hiç sevmez. Karþýlaþtýklarý akþam Enver kendisini baþka biri olarak tanýtýr ve Cem’e eskiden kazdýklarý kuyuyu gösterir. Kuyunun baþýnda Enver, Cem’e onun oðlu olduðunu söyler ve yaptýklarýndan dolayý babasýný suçlar. Öfkeli iki kiþi kavga etmeye baþlar. Cem bir anda silahýný çýkarýr ve Enver kendini korumak isterken yanlýþlýkla babasýný vurup öldürür. Cezaevine gönderilen Enver ise annesinin ýsrarý üzerine bu kitabý yazmaya karar verir. Romanda okuru yüzyýllar öncesinin efsanelerine götüren, orada yaþananlarýn günümüzde karþýlýklarýnýn var olduðunu hissettiren Pamuk, geçmiþle gelecek arasýnda sürekli köprü kurar. Romanda anlatýlanlarýn efsanelerle, dini hikâyelerle iliþkilendirilmesi okura tarihî yolculuk yaptýrmakla birlikte aslýnda efsanelerin, menkýbelerin gerçek hayatla izdüþümlerinin bulunduðu görüþünü güçlendirir. Firdevsi’nin Þehname’sindeki Rüstem ile Sührap’ýn öyküsü, Oidipus’un öyküsü ile karþýlaþtýrýlmakta ve romanda yaþanýlanlar ile iliþkisi verilmektedir. Bunun gibi Ýbrahim Peygamber’in oðlunu kurban etmesi, Yakup Peygamber’in oðullarýnýn Yusuf’u kuyuya atmalarý kýssalarý romanda aðýrlýðýný hissettirir. Yazar, otuz yýl öncesinin Ýstanbul’u ile günümüzdeki Ýstanbul’u da karþýlaþtýrýr. Ýstanbul’un bozulan çehresini, çarpýk kentleþmeyi, çevre duyarsýzlýðýný; yöneticilere, konuya ilgisiz kalanlara gönderme yaparak yansýtýr. “Otuz yýl önce bomboþ bir arazi olan yokuþun üzerindeki bizim düzlük; altý yedi katlý apartmanlar, depo binalarý, atölyeler, benzinciler, alt katlarý lokanta, kebapçý dükkâný ve süpermarketlerle dolu bir beton ormanýna dönüþmüþtü.” diyerek modern ve þehirli olmanýn sancýlarýný gözler önüne serer. Pamuk’un “araþtýrmacý romancý” kimliði bu romanda da kendini göstermekte. Bir kuyucunun yanýnda çalýþan roman kahramanýmýz Cem’in aðzýndan kuyuculuðu anlatýrken bu meslekle ilgili geniþçe bir araþtýrma yaptýðý hemen fark edilmekte. “Çýkrýðýn her iki ucunda, bir kenarý kalýn bir kenarý ince birer tutacaðý olan ve ipin sarýldýðý bir merdanesi, onun üzerine oturduðu çapraz ahþap ayaklarý ve yukarýya çektiðimiz kovanýn rahatça konacaðý bir de sehpasý vardý.” cümlesi ve sonraki baþka cümleler, okuru teknik bilgilerin dünyasýna götürmekte. Yazar olmak için mimarlýðý býrakan Pamuk’un mimarlýkla ilgili bilgisi sapasaðlam durmakta. Ayrýca Ýstanbul Teknik Üniversitesinin Maçka’daki Jeoloji Mühendisliði Bölümünü kazandýðýný anlatýrken üniversite hakkýnda verdiði tarihî bilgiler romandaki betimlemeleri saðlam zemine oturtmakta: “Yüz on yýllýk üniversite yapýsý aslýnda Osmanlý Ýmparatorluðu’nun son döneminde modern askerlerin silahhane ve kýþlasýydý.” Yazarýn romanlarýnda genel olarak fark ettiðimiz sanatlý dili bu romanýnda da göz çarpýyor. “Kimseyle konuþmak istemediðim konularý açýp kendi kendime sessizce sohbet ettiðim o ikinci sesi içimde yeniden, böyle iþittim.” ya da “Bu incecik sesin altýndaki derin ve belirsiz uðultu otuz kilometre uzaktaki Ýstanbul’un homurtusuydu.” cümleleri yazarýn iç konuþmalarý ve betimlemeleri sanatsal bir ifadeye büründürerek yansýtmasýnýn güzel örnekleri olarak karþýmýzda durmakta. Yazarýn veciz sözleri roman akýþý içinde yer yer okuru silkelemekte ve edebî zevkin soluklarý iþitilmekte. “Ben beni kimse görmediði zaman en çok kendim oluyorum.” sözü, üzerinde derince düþünülmesi gereken veciz ifadelere güzel bir örnek niteliði taþýmaktadýr. Pamuk’un roman sayfasýna çýkrýk resmi koymasý da alýþýlagelmiþ roman tarzýnýn dýþýndadýr. “Parçalarý tam nasýl birleþtireceðimizi daha kolay anlayalým diye, Mahmut Usta bir kâðýdýn üzerine kurþunkalemle ayrýntýlý bir çýkrýk resmini beni þaþýrtan bir hünerle çizmiþti.” dedikten sonra romana çýkrýk resminin konulmasý özgün bir tarz olarak deðerlendirilebilir. Ancak roman türünün kendine özgü zengin ve geniþ hayal gücünü daralttýðý da düþünülerek eleþtirilebilir. Hikâye anlatan, yakýnlýk gösteren ve arkadaþ gibi davranan Mahmut Usta ile eve az uðrayan, mesafeli duran babanýn karþýlaþtýrýlmasý da romanda öne çýkan unsur. Oðulun gözünden babaya bakýþ, ince göndermelerle aktarýlmýþ. “Pek çok erkekle birlikte olan kadýn” diye bilinen Kýrmýzý Saçlý Kadýn tiplemesinin aslýnda her zaman gerçeði yansýtmadýðý, bunun; kendisine þuh gözlerle bakan erkeklerin algýsý olduðu romanda geçen önemli ve ezber bozan bir gerçek. Bu arada roman kahramaný, genç delikanlý Cem’in; birlikte olduðu kadýn ile yýllar önce de babasýnýn birlikte olduðunu anlamasý “zorlama cinsellik kurgusu” olarak kabul edilebilir. Ayrýca romanda geçen þu sözler de okuru þaþýrtmakta: “Ýstanbul’da iki çeþit hikâye okur tarafýndan çok seviliyor, ucuz gazetelerde çok yayýmlanýyordu. Birincisi; oðlu askerde, hapiste, uzaktayken babanýn, genç ve güzel geliniyle yatmasý, olayý fark eden oðulun babayý öldürmesiydi. Çok iþlenen ve sayýsýz çeþitlemeleri olan ikinci cins cinayet ise, cinsel açlýk içindeki oðulun, bir cinnet anýnda zorla anasýyla yatmasýydý.” Pamuk’un ensest iliþkiyi çok yaygýn ve normal olarak yansýtma çabasý “Hadi caným!” dedirtmekte, kitabý ilgi çekici kýlma amacýna yönelik ucuz abartmalar olarak karþýmýzda durmaktadýr. Yazarýn roman sonlarýna kadar kahraman Cem’i konuþturmasý, ardýndan Cem’in ölümüyle de Kýrmýzý Saçlý Kadýn’ý yani Gülcihan’ý konuþturmasý da ilginç bir tarz olarak karþýmýza çýkmakta. Roman anlatýcýsýnýn roman içerisinde deðiþmesini öncelikle yadýrgayan okur, olaylar arasýndaki baðlantýyý anlatan Kýrmýzý Saçlý Kadýn’ý dinlerken taþlarýn yerine oturduðunu fark ederek anlatýlanlara kulak kesilmekte. Dolayýsýyla okur; romaný sonuna kadar sabýrla okumak, ara boþluklarýn tamamlanmasýný beklemek durumunda kalmakta. Son sayfaya geldiðinde de bir dedektif yaklaþýmýyla olayý çözdüðünü, baðlantýyý kurduðunu, derin bir oh çektiðini fark etmektedir. Doðu-Batý kültürünü efsaneler zemininde karþýlaþtýrarak ve bir liselinin ilk aþk deneyimiyle baþlayan serüvenini modernleþmenin sancýlarý baþlýðýnda vererek nitelikli bir roman ortaya koyan Pamuk’un Kýrmýzý Saçlý Kadýn eseri; yer yer sert eleþtirileri hak etse de üzerinde daha çok düþünülecek ve hakkýnda pek çok inceleme yapýlacak bir roman gibi görünüyor, çünkü bu eser bunu hak ediyor.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Halil Zenciroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |