..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Ömer Faruk Hüsmüllü




15 Aðustos 2016
Makineleþmek ve Kaçýþ - 1  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Konteynerin yanýna oturdu. Çok geçmeden bir genç, onu dilenci zannedip önüne para attý. Zaten görüntü olarak dilenciden pek farký da yoktu. Paraya baktý, almadý/alamadý. Gelip geçenler onun bu halini görünce kimi acýyor, kimi görmemezlikten geliyor, kimi kýzýyor, kimi de ona “Çalýþ, çalýþ!” diye akýl veriyordu.


:AEJD:


Buralardan gitmek için verdiði, bu kaçýncý karardý? Saymamýþtý, sadece çok olduðunu biliyordu. Her defasýnda vazgeçmiþ ve her vazgeçisinden sonra da içindeki boþluk giderek büyümüþtü. Sonunda boþluðun büyümesi durmuþ, bu sefer de devasa boþluðun içi zehir dolmuþtu. Zehir, her geçen gün etkisini artýrýyor hayatý çekilmez bir hale getiriyordu. Zehri içinden atmak için yollar aramaya baþladý. Bulamadý, bulamayacaktý.
Ýçinden çýkýlmaz bir durumdu. Tahammülsüzlüðü had safhaya ulaþmýþ; her þeyden herkesten hatta kendinden nefret eder hale gelmiþti. Yapaylaþan bir dünyanýn yapay insanlarý ve olaylarý ile birlikte bir ömrü nasýl geçirecekti? Otomatiðe baðlanmýþ bir iþ hayatý, çýkara dayanan insanlar arasý iliþkiler, doðallýðýný hýzla yitiren bir doða...
Aslýnda birçok insan onun yerinde olmak için neler yapmazdý? Büyük bir þirketin sahibiydi, þirketi adeta para basýyordu, onlarca emri altýnda çalýþaný vardý. Haftanýn yarýdan fazlasýný yurt dýþýnda geçiriyordu. Caný istedi mi atlýyor uçaða ver elini Paris, oradan Amsterdam, oradan da belki Londra... Dünyada dolaþmadýðý yer çok azdý. Her gittiði yere içindeki zehri de götürdüðü için, bu gezmeler onun için bir anlam ifade etmiyordu.
Yaþý kaç mý bu adamýn? Yuvarlak bir hesapla diyelim ki; kýrklý yaþlarda. Evli ve bir tane de çocuðu var. Karýsý ve çocuðu ile arasýnda herhangi bir problem yok, ama iliþkileri samimiyetten uzak, yani sýradan.
Uçaðýn penceresinden etrafý seyrederken gökdelenlere, kulelere, otoyollara, köprülere, barajlara tiksinerek bakýyor; ýssýz ve karla kaplý daðlarý, ormanlarý, hatta çölleri gördüðünde biraz rahatlýyordu. Uçak iniþe geçtiðinde ise havaalanýnda gördüðü yüzlerce kanatlý makine içini kaldýrýyor, midesini bulandýrýyordu. Hatta bir keresinde kusmak zorunda bile kalmýþtý da hostes bayandan ve yanýndaki beyden çok utanmýþtý.
Huzuru arayacaktý, bulacaðýna dair içinde bir umut vardý. Onun için, bu defaki kararýnýn kesin olduðu anlaþýlýyordu. Þirketinin müdürüne, karýsýna, çocuðuna ve birkaç arkadaþýna uzun bir süre buralarda olmayacaðýný söyledi. Hepsi onu dinledi ama hiç biri nereye gideceðini, neden gideceðini sormadý. Neden sorsunlardý ki...
Arabasýna binip saatlerce gitti. Ormanlýk bir alanda arabadan indi. Çok ileride, ormanýn arka tarafýnda kilometrelerce uzakta yüksek bir dað gördü. Ýçinde daða, daðýn tepesine týrmanmak isteði duydu. Bu isteði gerçekleþtirmek için, önce ormaný aþmasý gerekiyordu. Sýk aðaçlarla ve uzun otlarla kaplý ormanda yürümek oldukça zordu. Karanlýk bastýrdýðýnda, o daha henüz yolun baþýnda sayýlýrdý. Yorulmuþtu. Elleriyle, ayaklarýyla otlarý düzeltip yattý. Hemen uyudu. Sabah olduðunu ortalýðýn aydýnlanmasýndan anladý; güneþin doðup doðmadýðýný bilmiyordu. Aðaçlarýn dallarý güneþi göstermemek için ne gerekiyorsa yapýyordu.
Ormanda kayboldu. Günlerce. Ormandan çýktýðýnda ise burasý ne ilk girdiði yerdi ne de ulaþmak istediði daðýn etekleriydi... Üzerindeki elbise buruþ buruþ olmuþ, sakallarý uzamýþtý.
Dar bir toprak yol gördü. Bunu takip edecekti. Belli ki daha önce buradan insanlar ve arabalar geçmiþti. Yolun iki tarafý yeþil otlarla, yabani çiçeklerle doluydu. Baktýkça içini tuhaf bir sevinç dolduruyordu. Ama öte yandan da karný iyice acýkmýþ ve susamýþtý. Ormanda iken meyvelerle karnýný doyurmuþ, fakat burada meyve de bulamamýþtý. Uzun bir yolculuktan sonra, küçük bir köy çýktý karþýsýna. Gördüðü ilk köylüden su ve yiyecek istedi. Hemen bir tas ayran getirdiler, ardýndan da ekmek ve peynir. Köylülere para vermek istedi, kabul etmediler. Bir yabancýnýn köylerine geldiðini duyanlar, görmek için oraya koþtular. Kim olduðunu, buralarda ne aradýðýný sormadýlar. Sadece meraklý gözlerle ona baktýlar, hoþ geldin dediler.
Geceyi köyde geçirip, sabahleyin köylülere teþekkür edip yola koyuldu. Karþýsýna büyük bir ýrmak çýkýncaya kadar yürüdü. Irmaðý görünce bir aðacýn altýna oturup dinlendi ve bu ýrmaðý nasýl geçebileceðini düþünmeye baþladý. Dinlenme süresi bir saat kadar sürdü . Irmak boyunca yürüyüp bir köprü arayacaktý. Aradý, aradý... Ama köprüyü deðil de ýrmaðýn en dar yerini buldu, buradan atlayarak karþýya geçerim, diye düþündü. Geri geri bir kaç adým gittikten sonra ýrmaða doðru hýzla koþmaya baþladý. Biraz ýslak görünen zemine ayaðýný basýp havaya doðru sýçradýðýnda, aksine yere doðru çekildiðini farketti. Bir bataklýða düþmüþtü. Önce ayak bilekleri gömüldü bataklýðýn çamuruna, kurtulmak için çabaladý, daha çok battý. Dizlerine kadar gömülünce çabalamayý býraktý, þimdi daha yavaþ batýyordu. Etrafta tutunacak bir þeyler arandý. Bir aðaç vardý. Dallarýna bir tutunabilse kurtulabilirdi. Ellerini uzattý. Olmadý. Batmaya devam ediyordu. Galiba sonu gelmiþti, bütün hayatý gözünün önünden geçti. Hayat hikayesini bir film gibi görünce bu hayatýn sonlanmasýndan o kadar da üzüntü duymayacaðýný anladý. O bunlarý düþünürken þiddetli bir rüzgâr çýktý. Aðacýn dallarý ona doðru eðilmeye baþladý. Ýlk iki denemesinde eðilen dallarý tutamadý sayýlýr; çünkü ellerinde sadece birkaç yaprak vardý. Üçüncüde baþardý. Kendine doðru uzanan dalý yavaþ yavaþ çekmeye baþladý. Batmasý durmuþ hatta bedeni birkaç santim yukarý bile çýkmýþtý. Yarým saat süren mücadeleden sonra, kurtarýcýsý aðacýn altýnda uzanýp yatýyordu. Çok yorulmuþtu, dinlenmeliydi.
Kendini dinlenmiþ hissedince ayaða kalktý, üzerindeki çamurla kaplý giysilerini çýkardý. Ayaðýnda sadece külotu kalmýþtý. Elbiselerinin ceplerini boþalttý. Paralarý birbirine yapýþmýþ, výcýk výcýk çamur içindeydi. Bunlar artýk iþine yaramazdý. Sadece paralar deðil, ceplerinde ne varsa hiçbiri iþine yaramazdý. Hepsini çýkardý ve ýrmaða doðru fýrlattý.
Giysilerini yýkayýp aðacýn dallarýna astý. Güneþ iyi ýsýtýyordu. Kurumalarý fazla sürmezdi. Ayaðýndaki külotu da bazen yüzükoyun bazen de sýrt üstü yatarak üzerinde kurutacaktý. Elbiseleri kuruyunca, giyinip yola devam etti. Birkaç yüz metre yürüyünce o kadar aradýðý köprüyü gördü, sevindi.
Bir þehre geldiðinde beþ parasýzdý ve açtý. Fýrýnlardaki ekmekleri, lokantalardaki yemekleri, pastanelerin vitrinlerini seyretti. Seyir açlýðýný daha da artýrdý. Gördüðü bir çöp konteynerini karýþtýrdýysa da yiyecek bulamadý. Konteynerin yanýna oturdu. Çok geçmeden bir genç, onu dilenci zannedip önüne para attý. Zaten görüntü olarak dilenciden pek farký da yoktu. Paraya baktý, almadý/alamadý. Gelip geçenler onun bu halini görünce kimi acýyor, kimi görmemezlikten geliyor, kimi kýzýyor, kimi de ona “Çalýþ, çalýþ!” diye akýl veriyordu.
Önündeki parayý gören birkaç kiþi daha ona sadaka verince, bu paralarla karnýný doyurmaktan baþka çaresi kalmamýþtý. Fýrýndan bir ekmek, marketten de beyaz peynir ve bir þiþe su aldý. Bunlarý yiyebileceði bir yer aradý, þehir parkýný buldu. Orada karnýný doyurdu. Gece bastýrýnca da üzerinde oturduðu bankta uyudu. Ertesi günü ve daha sonraki üç günü dilenerek ve ayný yerde yiyeceklerini yeyip uyuyarak geçirdi.
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Senin Hikayen
Prostat
Ýn Aþaðýya Ulan
34 Yýl Sonra Gelen Ýtiraf
Makineleþmek ve Kaçýþ - 4
Makineleþmek ve Kaçýþ - 5 (Son Bölüm)
Makineleþmek ve Kaçýþ - 3
Makineleþmek ve Kaçýþ - 2
Yanlýþ Adrese Mektup - 1

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.