..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Güven ve Güvensizlik > Cemal Zöngür




15 Ocak 2017
Anayasa Deðiþikliðinin Yarattýðý Umutlar ve Uçurumlarý..!  
Bilgisiz Toplumlar Her Zaman Korkak Davranýrlar

Cemal Zöngür


Osmanlý her yerde Arap dil ve din kültürünü yayarak yaþamaya çalýþýrken, Cumhuriyet bunun yerine Türk Dilini resmileþtirmesine raðmen, Arapça kelime istilasýndan Türkçeyi kurtarmamýþtýr.


:AFFI:


Ülkede ve bölgede yaþanan güncel geliþmelere raðmen, gündemin baþ köþesine oturan Anayasa deðiþikliðinin, Türkiye’yi nereye götüreceði sorusu herkes tarafýndan en çok merak edilen önemli bir konudur.
Yaþanan bu geliþme bazýlarýnda büyük umutlar yaratýp Türkiye’nin “Vesayet rejiminden kurtulacaðý hevesini doðururken, bazýlarýnda ise Türkiye tek adam Vesayetinin altýna girecek endiþesiyle sürdürülen tartýþma ve kavgalar hiçte hayra alamet deðildir. Bunu þu noktalardan anlamaktayýz.
Hani derler ya “Perþembe’nin geliþi Çarþamba’dan bellidir” özdeyiþinde olduðu gibi, Anayasa deðiþikliði mecliste ikinci tur oylamada da kabul edilerek referanduma gidip, halk yüzde yüz evet dese bile, Türkiye’de siyasal, ekonomik ve kültürel açýdan olumlu yönde deðiþen hiçbir þey olmayacaktýr. Hatta daha da kötüleþeceðini söylemek haksýzlýk olarak anlaþýlmamalýdýr.
Çünkü ülkede kronikleþen sorunlarýn çözüm yeri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, (TBMM) 21. Yüzyýlýn koþullarýna cevap olacak bilimsel ve akýlcý bir Anayasanýn yapýlmasý için, Uzmanlardan oluþacak komisyona görev vermeyi akýllarýna bile getirmek istememektedirler. Bunun yerine kendi bildiklerini okuyup, “Eski tas eski hamam” misali birtakým tamiratla eskiyi bile aratacaktýr.
Sürekli büyüyerek devam eden bu sorunlarýn nedenlerini anlamak için, yüzyýllardan beri Anadolu halklarýný yönetmiþ Osmanlý’nýn Arap Ýslam kültürü ile, yine son yüzyýla damgasýný vurmuþ Yeni Osmanlýcý (Jön Türk) Kemalist yapýnýn nasýl bir siyaset psikolojisi ile ülkeyi bu noktaya getirdiklerini özetleyerek anlamaya çalýþalým.
Ýstisnalarýn dýþýnda dünya toplumlarýnýn büyük çoðunluðu, geri ya da ileri olsalar da kendi öz dil ve din kültürlerini temel alýp, yaþadýðý bölgenin coðrafi ve ekonomik yapýsýna uygun siyaset felsefesi belirleyerek ona göre yaþamlarýna yön vermiþlerdir.
Örneðin bunlar içerisinden Araplar; Orta Doðu baþta olmak üzere Asya ve Afrika’da kontrol edebildikleri tüm alanlarda, Arap Ýslam kültürüne dayanan siyaset felsefesiyle yaþamaktadýrlar.
Ve bu kültürün dýþýnda farklý en ufak bir deðiþikliði kabul etmemek için ellerinden gelen her türlü baðnazlýk ve radikal duruþu sürdürmektedirler.
Çünkü Araplarýn dünya toplumlarý içerisinde yer almalarý ve insan yerine konulmalarý Ýslam’la baþladýðý için, Ýslam’ýn dýþýnda en ufak bir liberal davranýþ demek, yeniden yok olacaklarý anlamýna geldiðini düþünmektedirler. Buna sebep olansa, yaþamýþ olduklarý bölgenin coðrafi ve iklimsel özelliðinin etkisi birinci sýrada gelmektedir.
Asya toplumlarý ise, kendi doða dinlerinin temeline dayanan kültürle birlikte, yaþadýklarý bölgenin coðrafi ve iklimsel özelliðine dayanarak, sürekli bir deðiþim ve dönüþüm içerisinde yaþamlarýna yön verip, çaðýn çok ilerisinde olmasalar dahi, en azýndan çaðýn gerisinde kalmadan kendi sorunlarýný kendileri çözecek noktada bulunmaktadýrlar.
Avrupa topluluklarý ise kendi eski doða dinlerini terk ettikten sonra, Orta Doðu kökenli olan Hýristiyanlýk ve Yahudilik din kültürünü benimsemelerine raðmen, bir türlü istedikleri geliþim ve deðiþime kavuþamamýþlardýr. Bunun neticesinde reform ve Rönesans kültürünü temel alarak daha açýk ve çaðdaþ bir siyaset felsefesine sahip olup, kendilerine göre en huzurlu yaþam þeklini bulmuþlardýr.
Amerika ve Avusturalya Kýtasý ise, Hýristiyan ve Yahudi din kültüründen gelen reformist Avrupalýlar tarafýndan iþgal edildikten sonra, yerli halklarý kendi kontrollerine alýp asimile ederek, Avrupa tarzýndaki çaðdaþ ve daha açýk bir siyaset felsefesiyle kýta topluluklarýnýn yaþamýna yön vermiþlerdir.
Genel hatlarýyla kýta toplumlarýnýn hayata ve yaþama bakýþ siyaset felsefelerini bu þekilde özetledikten sonra, Anadolu’ya bin yýldýr yerleþen Türklerin yaþam ve siyasetlerine baktýðýmýzda, var olan sorunlarý çözmek yerine üstüne yeni sorunlar ekleyerek, adeta krizler yumaðý þekline dönüþtürmüþlerdir. Buna sebebiyet veren noktalarsa þunlardýr.
Her þeyden önce Anadolu kara parçasý olarak, önemli bir bölümü Asya kýtasýnda yer alýrken, Marmara ve Ege bölgesi ise Avrupa kýtasýnýn bir parçasý ve özelliðini taþýmaktadýr.
Ayný þekilde Anadolu, Avrupa ve Asya baþta olmak üzere dünyanýn geçiþ merkezi konumunda olmasýyla, sürekli bir kültürel ve ekonomik hareketliliðin merkezi durumunda olmasý; Anadolu’da yaþayanlarýn diðer kýta topluluklarýndan daha derin ve bilimsel siyaset felsefesi icat etmelerini þart koþmaktadýr.
Müslümanlaþan Türkler ise belirtilen temel dayanaklarý hiçbir zaman dikkate almadan, yalnýzca Arap Ýslam din ve dil kültürüne sahiplenerek ikameci (Kopyacý) ve geliþi güzel bir siyaset doðrultusunda sorunlarýn daha da büyümesine sebep olmaktadýrlar.
Bu yüzdendir ki, yüzyýllardan beri Anadolu’da derin siyasal, ekonomik ve kültürel krizler bir türlü bitmek bilmemektedir. Krizler ise direkt olarak sürekli Anayasa deðiþikliðini gündeme getirmesine raðmen, hâlâ kalýcý bir çözüm bulunmamýþ olmasý, Türkiye siyaset yapýsýnýn ne kadar temelsiz ve tamamen boþ olduðunu göstermeye yetmektedir. Krizlere etkisi olan kaynaklarý ise þu þekilde sýralamak mümkündür.
Birinci nokta, Selçuklu ve Osmanlý’nýn Türk kökeninden gelmesine raðmen, kendi öz dil ve dinini inkâr edip, Arap dil ve Ýslam kültürüne sahip çýkmasý en büyük olumsuzluk nedenidir.
Ýkinci nokta; Türk ve Kürtler baþta olmak üzere Balkan ve Kafkas kökenli halklarýn tüm kültürel deðerleri gereksiz ve geri görülerek, Arap Ýslam kültürüyle asimile edilmeleri.
Üçüncü nokta; Askeri olarak Anadolu ve diðer bölgelerde hakimiyet saðlayan Osmanlý, istisnalarýn dýþýnda ekonomik üretim açýsýndan ve kültürel bakýmdan en ufak bir yenilik geliþtirmek yerine, kokuþmuþ Arap Ýslam ticaret mantýðý ve savaþ ganimetine dayanmasý.
Dördüncü ve farklý bir nokta ise; Selçuklu ve Osmanlý’nýn etnik kökeni Arap olmadýðý halde, tüm egemenlik alanlarýnda Arap Ýslam gelenek, görenek ve insan iliþkilerini dayatmasý.
Bunun neticesinde farklý etnik ve kültürden olan halklar, Osmanlý’ya karþý büyük bir güvensizlik duyup, hiçbir zaman benimsememiþ olmalarý. Osmanlý’yý benimsemeyen halklardan öz Türkleri birinci örnek olarak göstermek mümkündür.
Osmanlý bu temelsiz ve kendinden kaçýþ siyaset anlayýþý sonucunda daðýlmýþ olup, onun yerine kurulan Cumhuriyet ise, çok küçük bir iki önemsiz noktalarda kýsmi bir deðiþim yaparak, Osmanlý’nýn siyaset anlayýþýndan daha karmaþýk ve içinden çýkýlmasý zor taklitçi (Kopyacý) yapýyý icat etmiþtir. Oda þöyledir.
Osmanlý her yerde Arap dil ve din kültürünü yayarak yaþamaya çalýþýrken, Cumhuriyet bunun yerine Türk Dilini resmileþtirmesine raðmen, Arapça kelime istilasýndan Türkçeyi kurtarmamýþtýr.
Üstelik Arapça ve Avrupa dillerinden olan kelimelere büyük bir özenti duyup, yabancý kelimeleri kullanan kiþilere kültürlü gözüyle bakýlma anlayýþý, Cumhuriyet yönetiminin ne kadar bilim dýþý olduðunu göstermektedir.
Ayný þekilde Cumhuriyet, Osmanlý’nýn Arap tarzý giyinme ve geleneði olan haremlik, selamlýk yapýsýný sadece resmi kurum ve kuruluþlarda kaldýrmaya çalýþmýþ olup, halkýn normal yaþamýnda bunun niçin ve nasýl deðiþtirilmesi noktasýnda en ufak bir bilimsel çalýþmasýnýn olmamasý.
Eðitimsiz, okulsuz ve kültürsüz býrakýlmýþ Anadolu halklarýna, sürekli dýþ görünüþe göre kiþiyi deðerlendirme ve olduðundan fazla önem verilip hayranlýk duyulmasý. Yine kiþinin kýyafetine göre çaðdaþ ve ilerici olduðu düþünülüp buna göre iliþki geliþtirilmesi, Cumhuriyet anlayýþýnýn bilimsellikten nasibini almadýðýný göstermeye yetmektedir.
Ve Cumhuriyet yönetimi, din kültürü bakýmýndan Ýslamiyet’i resmileþtirerek devlet eliyle her yere cami, Ýmam Hatip Okulu vb. Ýslami kurumlarý teþvik ederken, Anadolu’da var olan tüm farklý din, dil ve kültürleri yasaklamýþ olmasý.
Tüm bunlar Cumhuriyetin ana siyaset kaynaðýný oluþtururken, sözde laik, dindar, çaðdaþ, Ýslam, milliyetçi, gelenekçi hem Türk hem de yeri geldiðinde her toplumdan olan sakat bir anlayýþla, her þeyi bozup nihilistçe tatsýz ve tuzsuz bir devþirme yumaðý oluþturmuþtur. Ýfade edilen bu karmaþýk yapý doðrultusunda Anayasa yapýlmasý, her zaman büyük çatýþma ve kaoslarýn yaþanmasýna sebep olmaktadýr.
Her seferinde yeni bir Anayasa ya da kýsmi þekilde Anayasa deðiþikliði; mevcut gerici ve ýrkçý siyasi partililer tarafýndan yapýlmaya çalýþýlmasý, “Dolap Beygiri gibi ayný çember etrafýnda dönmekten” baþka bir anlam ifade etmemektedir. Bu yüzden yapýlan Anayasa deðiþikliðine hem sevinenler hem de karþý olanlar boþuna heyecanlanmaktadýrlar.
Çünkü eskiden beri iþlemez olan Anayasa maddelerine benzer noktalar ilave edilerek tamirat yapýlmaktadýr. Bu da Türkiye de sorunlarýn daha da büyüyeceðini göstermektedir.
Sorunlarý sürekli büyüyen Türkiye’nin, bunu gerçekçi olarak iki þekilde çözmesi mümkün görünmektedir. Birincisi Anadolu topraklarý üzerinde yaþayan tüm farklý etnik, din, kültür ve düþünceden olan herkesi temsil eden gerçek demokratik bir Anayasanýn yapýlmasýdýr.
Ýkinci yolsa, eskiden olduðu gibi askeri, siyasi ve kültürel gücü elinde bulunduran ülkeler tarafýndan, ikame bir sistem oturtularak çözüleceði daha yüksek bir ihtimaldir.
Þimdilik bu iki alternatifin dýþýnda farklý bir çözüm yolu bulunmadýðýna göre, kýsmi þekilde yapýlan Anayasaya ne çok sevinmelidir ne de kýyametler koparýlmamalýdýr. Çünkü mevcut siyasi partilerin Anayasa rötuþlarý sorunlarý büyütmeye devam edecektir.


Cemal Zöngür













Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Toplum Hak Ettiði Þekilde Yönetilir
Deprem Öldürmez Zihniyet Öldürür
Sayýn Baþbakan Binali Yýldýrým, Alevi Kültürünü Ne Kadar Tanýmýþtýr?
Halka Götürülen Her Oylama Demokratik Midir?
Atatürk'ün Din ve Alevilere Bakýþý
Akp'li "Evetçiler" ile Chp'li Hayýrcýlarýn Halka Açýklayamadýklarý Sýrlarý..!
Türkiye Halkýna Tek Soru; Demokrasiden Ne Anlýyorsunuz?
Fetö, Deaþ ve Kenan Evren Kardeþliðinin Tarihçesi
Katar'la Ne Yapýlmak Ýsteniyor?
21. Yüzyýl ve Sosyalistlerin Çýkmazý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.