İlk Sosyalist Muhtar Fevzi Ağabey

Onu, işte bu 1970'li yılların ateş çemberinde, eylem birliği toplantılarında, dayanışma ziyaretlerinde tanımıştım. 12 Eylülün işkenceli, cezaevli yıllarını aştıktan sonra kimi toplantılarda rastlaşmış, dertleşmiştik.

yazı resimYZ

Gecenin ilerlemiş saatlerinde, gazetemizin, hakkında kısa bir bilgi de aktaran aşağıda vereceğim linkten bu haberi öğrendim.

Gece ve Fevzi Ağabey iç içe, kol kolaydı. Birlikte kırk yıl önce gittik. O kurtuluşa adanmış savaşım günlerine

DİSKin DİSK olduğu, Türkiyedeki öğretmenlerin büyük çoğunluğunu kapsayan TÖB-DERli günlere Cumhuriyet tarihinde en kitlesel kadın örgütlenmesini gerçekleştiren tarihsel İlerici Kadınlar Derneği (İKD) günlerine

Yüreklerini, canlarını gözünü kırpmadan fabrikalarda, üniversitelerde, okullarda savaşsız, sömürüsüz bir dünya, adil bir toplum için savaşım veren devrimci gençlik örgütlenmelerine

Tarlasında soğukta, yakıcı güneşte yetiştirilen ürününe yok pahasına el konan köylülerin Köy- Koopta bir araya gelme savaşımına Fevzi Ağabeyin canla başla, gecesini gündüzüne katarak koşturduğu köylü örgütlenmesi alanına

DGMyi ezdik, sıra MESSte diyerek kurulan DİSK MADEN-İŞ çadırlarına

Fevzi Ağabey!

Onu, işte bu 1970'li yılların ateş çemberinde, eylem birliği toplantılarında, dayanışma ziyaretlerinde tanımıştım.

12 Eylülün işkenceli, cezaevli yıllarını aştıktan sonra kimi toplantılarda rastlaşmış, dertleşmiştik.

Bizden epeyce yaşlıydı, unutmamıştı, tanıdı. Nazım'ı Müşküle'de bir çınarın gölgesinde beklemeye devam ediyordu.

En son bu yıl, yolumu bölerek İznik sapağından girip özel olarak Müşküle'ye, onu görmeye gittim.

Evini bilmiyordum. Ama köyde, Fevzi Ağabeyi tanımayan nasılsa olmazdı, mutlaka görürdüm.

Köy rampasına sapmadan bir çay molası verip soruşturmak istedim. Rastlantı bu ya oğlunun işlettiği kahve-restoranmış mola yerimiz.
Tanışmıyorduk ama o da sevindi bu ziyaretçilere. O saatte köydeki kahvede olurmuş Fevzi Ağabey. Bulmak kolay oldu.

Oğlu, artık epeyce yaşlandığından, kimi hastalıklarından söz etmişti. Doğaldı elbette. Daha o yıllarda aramızda epeyce yaş farkı vardı ve biz yaşlanmıştık artık. Nasılsa tanımaz artık diye düşündüm. Tanımasındı varsın. Ben onu tanıyordum ya

Sarıldık, öpüştük. Tanımasına yine şaşırdım. Son görüşmemizden sonra da yıllar geçmişti.

Çayları söyledi. Misafirler ödeme yapar mıydı hiç, çok ayıptı elbette.

Yaşlılıktan dert yandı. Yüreği de beyni de yaşına göre dipdiriydi, ülkenin içine düştüğü durumu, köyündeki gericilik sızmalarını içine sindiremiyordu bir türlü.

Bursaya gittikçe gördüğü, Bursadan, Kocaelinden ziyarete gelen dostlardan söz etti, bir kenarda unutulmamanın mutluluğu gözlerinde ışıldarken.

Gidişini şimdi, gazetemizdeki bu haberle öğrendim. Onu, sessizce, yarısı içeri yarısı dışarı akan göz yaşlarımla uğurlayamazdım yalnızca. Anlatmakla bitmeyen, artık kimselerin umursamadığı anılarımızdan bu kadarcığını sevgili okurlarımla paylaşmak istedim.

Sevgili Fevzi Ağabeyimiz! O kocaman çınarlarımızdan biriydin, onların yanına gittin.

Bizi, seni tanıdığımız için duyduğumuz onurla, saygıyla, sevgiyle baş başa bırakarak.

Elbet bir gün atılan tohumların Anadolu topraklarında yeşil yeşil filizleneceğine, verilen emeklerin toplumsal bilincin derinlerinden fışkıracağına dair umudunu da bırakarak

NOT: Haberin Linki http://gaziantephaberler.com/haber/turkiyenin-ilk-sosyalist-muhtari-hayatini-kaybetti-haberi-37645.html

01: 55
19.02.2017
Vildan Sevil

Başa Dön