Kocaçay,İvrindi ile Balya'yı tam bizim köyün altından ikiye ayırır. Eskiden oldukça berrak akar idiyse de günümüzde kurşuni bir renk almıştır. Bunda tabi tarımı ve çiftçiyi düşünmeden izin verilen maden ocaklarının atıklarının payı büyüktür. Kocaçay'ın rengi gibi köy nüfusuda yavaş yavaş solmaya başlamış malesef boş ev sayısı doluyu geçer olmuştur.oysa eskiden böylemiydi ya.
Sen de iki bin ben diyim üç bin insan coşku içinde yaşar gider di köyümde. Düğünler cenazeler çok kalabalık olurdu ve de tantanalı. En çok alengirli olay ise seçim zamanında yaşanırdı. Her sülale Kendi adayı muhtar olsun ister ama her defasında da kalabalık olan Murtazalar illaki Leyleklerı, Dalakları, Bekteşleri yenerdi. Bi seçim dönemdi Bakı emmi vardır, çok sevilen tutturdu ben muhtar adayı olacağım diye. Karısı, karındaşları, çocukları ne dedilersede caydıramadılar bu kararından Baki emmiyi. Neyse seçimler oldu bitti köyde herkes kendi hayatına dönmüş baki emmi de hayata oturmuş yemek yerken yan komşu bahçeye dalıyor ünleyerek
- baki agam , baki agam,
Senin pulluğu alalımda tarla sürelim vallahi seçimde ben sana oy verdim.
Baki emmim öfke ile ayağa kalkar uzun heybetli de bir adamdır, komşu teyzeye kızarak ;
- de get kadın benim başımı belaya sokman,
Benim hanede var 6 oy bana sandıktan çıktı 5 oy. ben evdeki hainin peşindeyim birde sen ortalığı karıştırma.