"Anka kuþu gibi yalnýzlýðý adet edin! Öyle hareket et ki, adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Esir alýndýðýmýn ilk gecesi Kenan Baba eve gelince benim olmadýðýmý görmüþ ve endiþelenmiþ; hatta Hoca'yý telefonla arayýp beni evde bulamadýðýný anlatmýþ, o da merak etmemesini bir yerlerde takýlýp kalmýþ olabileceðimi söyleyip teselli etmeye çalýþmýþ. Vakit gece yarýsýný geçince baþýma kötü bir olay geldiði düþüncesi aðýr basmýþ ve arabasýna binip sabaha kadar etrafta dolaþýp beni aramýþ. Bir ara eve gelmiþ, yarým saat uyumuþ, ortalýk aydýnlanýnca gene aramaya baþlamýþ: Ormanda, piknik yerinde, sahilde, hatta asfalt yol kenarýnda... Sahilde saatlerce oturup denizin benim boðulmuþ cesedimi vermesini beklemiþ. Ýki gün gergin bir bekleyiþ içinde geçmiþ, üçüncü gün þehir gazetesine ilan vermek aklýna gelmiþ. Tüccarla buluþup onun telefonundaki benim resmimi de gazetede çýkan ilana koydurmuþ. Hatta ilanda beni bulana para ödülü de vaad edilmiþ. Etraftaki ev sahiplerine de gazetedeki ilaný ve fotoðrafýmý göstererek beni görüp görmediklerini sormuþ. Gören yokmuþ; bir ilkokula giden kýz çocuðu hariç. O da göreli kaç gün geçtiðini tam olarak hatýrlamadýðýný, diþi bir köpekle oynarken gördüðünü söylüyormuþ ve: -Çok þirin bir köpekti, onun için aklýmda kalmýþ, diyormuþ. Günlerce süren bekleyiþten bir haber çýkmayýnca, Kenan Baba'nýn umudunu kestiði arkadaþlarýyla yaptýðý konuþmalardan da anlaþýlýyormuþ: -Arkadaþým Badi kesin olarak öldü, yoksa o beni býrakýp da asla kaçmaz. Hiç olmazsa ölüsünü bulsam, o zaman bu bekleyiþten vaz geçerim. Böyle bir þey yapamadan beklemek o kadar zor ki, diyormuþ. Arkadaþlarý da dilleri döndüðü kadar ona teselli vermeye çalýþýyorlarmýþ. Bir tek farklý konuþan Doktormuþ, hatta bir keresinde: -Takma kafana! Ondan kurtulduðuna sevinmelisin, altý üstü bir köpek iþte, boþ ver caným! Deyince Kenan Baba: -Bak, bunca yýllýk arkadaþýmsýn, acýn var diye sana hep anlayýþla davrandým; ama artýk bundan sonra böyle konuþmaya devam edersen kalbini kýrarým, deyip telefonu yüzüne kapatmýþ. Uyandýðýmda aðaçlýk bir yerde olduðumu gördüm. Burada aðaçlar çok sýktý, çalýlar ve küçük bazý bitkiler de hem yüksekti hem de boldu. Nerede olduðumu tam olarak çýkaramadým. Rasgele yürüdüm, giderek aðaçlar seyrekleþmeye baþladý. Sonra deniz göründü. Sahile inip Kenan Baba ile geldiðimiz yeri bulacak ve oradan da eve gidecektim. Eve geldiðimde güneþ henüz buralara yüzünü göstermeye baþlamýþtý. Bahçe kapýsý kapalýydý, Kenan Baba'nýn arabasý içerideydi. Bahçe kapýsýnýn altýndaki yerimden süzülerek bahçeye girdim. Kulubemin yanýna gittim, yiyecek kabým da su kabým da aðzýna kadar doluydu. Ben yokken bile Kenan Baba kaplarý doldurmuþtu. Karnýmý doyurdum, suyumu içtim, kulubemin içine girdim. Kenan Baba'yý erkenden rahatsýz etmek istemiyordum. Belki biraz da uyurum diye düþündüm. Ama ne mümkün. Bütün acýlarým depreþti, inlemeye baþladým, hatta bir ara elimde olmadan havladým. Sen misin havlayan, bunu duyan Kenan Baba paldýr küldür merdivenlerden inmeye baþladý. Ayak seslerini ben ta buradan duyabiliyordum. Demek ki Kenan Baba uykusunda bile tetikte bulunuyormuþ. -Badi arkadaþým, Badi oðlum, Badim Badim... Diyen bu adamýn üzerine atladým, beni kucakladý, baðrýna bastý. Hâlâ: -Badim Badim, diyordu ve aðlýyordu; tabii ben de... Beni yere koyup diz çöküp; -Dur da sana þöyle bir bakayým, dedikten sonra boðazýndan çýðlýk hýçkýrýk karýþýmý bir ses çýktý. Kesik kulaklarýmý, yara bere içindeki çöp gibi kalmýþ vücudumu görmüþtü. -Kim yaptý bunu sana? Hangi vicdansýz, hangi namussuz? Badi arkadaþým söyle bana kim, kim? Kimin yaptýðýný biliyor musun? Beni götür o alçaða! Ona bu yaptýklarýný ödeteceðim... Dedi. Kimin yaptýðýný bilmem mi, elbet biliyorum. Kenan Baba'ya yapanlarýn yerini göstermeye gelince bunu asla yapmam. Adamlar belalý, silahlarý var. Kenan Baba'yý öldürmelerine sebep olamam. Kenan Baba evin içine doðru yöneldi, bana: -Badi arkadaþým, ben üzerimi deðiþip geliyorum, hemen veterinere gidip seni tedavi ettireceðim, dedi. Arabaya atladýk, þehre adeta uçarcasýna gittik. Kenan Baba'yý hiç bu kadar hýzlý araba sürerken görmemiþtim. Veteriner beni görünce hemen tanýdý: -Hoþ geldin Badi, seni gördüðüme sevindim. Ama keþke böyle üzücü olaylar olmadan karþýlaþsaydýk. Hiç merak etme, seni en kýsa zamanda eski saðlýklý haline getireceðiz, dedi. Bir hafta veteriner kliniðinde yatarak tedavi oldum. Kesik kulaklarým yerine gelmedi ancak saðlýðým gerçekten de düzeldi. Kenan Baba, her gün gelip beni ziyaret etti. ● ● ● (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |