Mor taþ ile huzura odaklanmýþtý. Bir adým ileri itildi, rengi daha da koyulaþtý taþýn. Sarý ve mat taþ bir oyundaymýþcasýna morun yanýna koyuldu. Hasta ve bezginleþtiren bir havasý vardý onun.. Huzur neredeyse o da yakýnlarýnda bir yerlerde bitiyordu. Hayat iyinin yanýnda kötüyü de saklýyordu, bu kabuldü hep. Kýrmýzý iri taþ, morun diðer tarafýna getirildiðinde, alevli, heyecanlý ve dinamik yaþamý temsil ediyordu. Beyaz olan nedense gerilerde kalmýþtý. Kýpýrdamasý güç oluyordu. Hafif bir güçlükle sarý taþýn yanýna koyuldu. Pak, temiz, parlak olan þeyler nedense sarýnýn yanýnda sönük kalýyordu. Bir kanun muydu bu? Yeþil taþ arkalarda parlayýp duruyordu. Neþeli,doðal ve derin anýlarý saklýyordu. Zaman geçerken en arkadaki siyah taþ birden en öne sürüldü. Diðer taþlar yerlerinden bir türlü oynatýlamýyordu. Siyah taþ en öne geldiðinde hepsi daðýldý ve anlamsýzlaþtý. Siyah yok oluþu iyi temsil ediyordu. Sonrasýnda bir beyaz taþ, evet yeniden doðuþ için yeterli olabilir miydi?