''Okullarda þiddetin arttýðý konuþulurken, Hatay'da örnek bir proje hayata geçirildi. Antakya ilçesindeki Hatay Fenerbahçe Ýlkokulu'nun minikleri oyuncak silahlarýný okula getiriyor, ardýndan kýrarak çöpe atýyor. Öðretmenleri ise bu davranýþlarýný kitap ve çeþitli oyuncaklarla ödüllendiriyor. Fikrin mimarý sýnýf öðretmeni Özgür Cihan Tahiroðlu, 'Ama silahým yeni' diyenlerin bile zamanla projeye katýldýðýný söylüyor. Hatta kendi oyuncak silahý kalmayýnca akrabalarýndan, komþularýndan, arkadaþlarýndan alýp gelenler bile var.'' BASINDAN

Çocuklar, bizim çocuklarýmýz... Günümüzde her türlü þiddetin zirve yaptýðý bir dönemde, onlarý bu þiddetten ne kadar uzak tutar, ne kadar soyutlayabilir isek ne mutlu biz ana babalara... Yukarýda anlatýlan uygulamayý görünce, ''Helal olsun bu öðretmenimize.'' dedim içimden... Böyle duyarlý öðretmenlerimizde var demek ki...


Günümüzde bir çok coðrafyada, özellikle de Orta Doðu Coðrafyasýnda savaþlar hiç bitmiyor. Gün geçmiyor ki bir ölüm, bir katliam, vahþi cinayetler yaþanmasýn. Orta Doðu alt üst olmuþ durumda... Haliyle çocuklar da, o masum yavrucaklar da bu olaylardan olumsuz etkileniyorlar... Bakýyorsunuz zaman zaman gazetelere, elinde bir Kalaþnikov silahý ile bir çocuk poz veriyor. Onu gördüðüm zaman benim içim burkuluyor, yüreðim titriyor alabildiðine...


Siz büyükler, siz doymak bilmez vahþiler, siz insanlýktan çýkmýþ yaratýklar, çocuklarýn ellerine siz silah vermezseniz, nereden bilecek çocuk öldürmeyi ya da ölmeyi? Onlarýn, çocuklarýn yapacaðý yegane iþ önce okumak, sonra da oyun oynamak... Ölüm hiç bir çocuða þimdiye kadar yakýþmadý, bundan sonrada yakýþmayacak...


Duyarlý anneler ve babalar, yukarýda ki haberde anlatýlan öðretmenimiz gibi sizler de lütfen çocuklarýnýzýn eline ne oyuncak ne de sahici silah vermeyin hiç bir yaþta... Bilhassa oyuncak silah erkek çocuklara alýnýyor, alýnmasýn. Bunun yerine çocuklarýnýza araba alýn, zeka oyunlarý alýn. Ýlla ki alacak daha deðiþik ve yararlý bir oyuncak bulursunuz...


Ýnternet de ki þiddet içeren oyunlardan da uzak tutmaya çalýþýn çocuklarýnýzý... Bunlara da bir þekilde karþý çýkmak ve yasaklanmasýný saðlamak için bir çok kuruluþ nezdinde giriþimlerde bulunmak ayrýca bir insanlýk görevidir... Bilinçaltýna sürekli þiddet pompalanan çocuklar daha sonra bunlarýn bir þekilde bilinç düzeyine çýkmasý ile önce topluma sonra da kendilerine büyük zararlar verecek duruma geleceklerdir unutmayalým ki...


Tekrar baþa dönecek olursak, ben bu duyarlý ve kýymetli öðretmenim Özgür Cihan Tahiroðlu'nu caný gönülden kutluyorum. Öðretmenliðin sadece sýnýfa girip de yarým saat ya da bir iki saat çocuklara ders anlatmaktan, tahtaya bir þeyler karalamaktan ibaret olmadýðýný herkese göstermiþ ve aldýðý paranýn da anasýnýn ak sütü gibi helal bir para olduðunu kanýtlamýþtýr...