EMÝN OLMAK ÝÇÝN
Doktor, hastasýna telefon etti:
- Size verdiðim reçetedeki ilaçlarý kullanmaya baþladýnýz mý?
- Baþladým, doktor.
- Ýyileþmeye de baþladýnýz mý?
- Daha iyiceyim. Ýlginize teþekkür ederim. Yalnýz merak ettim, daha önce böyle telefonla sormazdýnýz...
- Ben de ayný hastalýða tutuldum da. Ýlaçlarý kullanmadan önce emin olmak istedim..

**

VARDIR
Temel'e bir iþe girmek için saðlýk raporu lâzým olmuþ. Gitmiþ tam teþekküllü bir hastaneye.
Muayene esnasýnda doktor sormuþ:
-Kulaklarýnýzdan ya da burnunuzdan bir þikâyetiniz var mý?
-He ya!, demiþ Temel; Özellikle fanilamu çikarurken çok zorlanayrum!

**

5 KURUÞ
Nasrettin Hoca yolda yürürken, biri ensesine öyle bir vurmuþ ki, nerdeyse yere düþecekmiþ, hiddetle dönüp bakmýþ; karþýsýnda tanýmadýðý genç bir adam. Nasretti Hoca sormuþ:
- Ne cüretle vuruyorsun!..
- Özür dilerim hocam, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptým, ama siz pireyi deve yaptýnýz.
- Yürü o zaman, kadýya gidiyoruz!
Gitmiþler kadýya, ikisini de dinleyen kadý efendi, Nasrettin Hoca'ya vuran gencin akrabasýymýþ. Kadý efendi, Nasrettin Hoca'yý yumuþatýp, akrabasýný kurtarmaya çalýþmýþ:
- Hoca, hislerini anlýyorum. Bu durumda herkes ayný þeyi hissederdi. Þimdi bu genç adam kendine bir tokat atsa, kabul eder misin?
Nasrettin Hoca ýsrar etmiþ:
- Olmaz, mahkeme yapýlsýn.
Kadý efendi, bunun üzerine akrabasý olan genç adama dönüp kararýný vermiþ:
- Ceza olarak Nasrettin Hoca'ya 5 kuruþ ödeyeceksin, hemen gidip getir!..
Nasrettin Hoca, para almaya giden genc adamýn dönmesini beklemiþ. Bir saat geçmiþ, iki saat geçmiþ, ama genç adam ortalýkta gözükmüyormuþ. Mahkeme kapýsýnýn kapanma saatine kadar bekleyen Nasretti Hoca, kadý efendinin ensesine okkalý bir tokat indirdikten sonra demiþ ki:
- Kusura bakma kadý efendi, daha fazla bekleyememem, gelirse söyle ona; 5 kuruþu sana versin!..