Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
Çaydanlýktaki su kaynadý, çayý demledim, ocaðý kýstým. Gece bir hayli ilerledi, aksilik bu ya uykum da geldi. Günlerce uyuyamayan, sabahlayan ben þimdi uyumak istiyordum. Aynadakinden kaçýþýn bir baþka yolu olmasýn bu? Yatýnca gerçek anlaþýlacak! Bir kitap alýp tekrar mutfaða geliyorum. Çayýn altýný söndürüyorum, bir bardaða çay doldurup içiyorum. Sonra bir tane daha, bir tane daha. Kitabý üstünkörü karýþtýrýyorum, okuduðumdan bir þey anlamýyorum. Tekrar odama dönmeye karar veriyorum. Aynanýn yanýndayým, oradaki konuþuyor: -Annen seni emziriyor, bak gör! Nasýl hýrsla asýlýyorsun annenin memesine. Ýstediðin kadar süt çýkaramamýþ olmalýsýn ki baþlýyorsun aðlamaya. Kapý açýlýyor, içeri girenler senin kardeþin. Üçü de senin gibi erkek. Aranýzda ikiþer yaþ fark var. Yani en büyük kardeþin altý yaþýnda. Hepsi seni merak ediyor. Uzaktan izliyorlar. Mutfaða doðru koþturuyorum. Ocaðý yanýk unuttum sanýyorum. Bakýyorum, düðme kapalý konumda, çaydanlýðýn altýnda ateþ yok; yani söndürmüþüm. Her ihtimale karþý çaydanlýðý ocaðýn üzerinde alýp tezgahýn üzerine koyuyorum. Öyle ya çaydanlýk oradayken ocak yanarsa, içindeki su kaynaya kaynaya biter, çaydanlýk çatýr çatýr yanar, en sonunda da kýpkýrmýzý olup patlar ve ev yanar... Bu senaryo sadece þimdi deðil her gün aklýmdan geçiyor. Karanlýk düþüncelerimden bir an bile olsa kurtulmanýn bir yolunu bulmalýydým. Bu konuda bana öneride bulunacak ne bir dostum ne de bir yakýným vardý. Tek baþýma mücadele edecektim. Çekecektim kýlýcýmý ya da tabancamý; karanlýk düþüncelerimi düelloya davet edecektim Yensem de yenilsem de ben kazanmýþ olacaktým. Düello aleyhimde sonuçlanýrsa ölüp gidecektim, tüm acýlar arkamda býrakarak. Lehimde sonuçlandýðýnda ise bu karanlýk düþünceleri silip atacaktým hayatýmdan. Böyle diyorum da dediklerime kendim inanýyor muyum? Ürküyorum bu düþüncelerden; onlarla mücadele edecek gücüm olduðundan da emin deðilim. Kahramanlýk taslamaktan vazgeçemesem de gerçek, kendini güneþ gibi aydýnlatýyor; görmemek için kör olmak gerek. Hangi düþünceme inanacaðýmý bilemiyorum. Tutarsýz, saçma, bazen çocukça, bazen de aptalca düþünceler. Bunlarla býrakýn baþkalarýný inandýrmayý, kendimi bile kandýramýyorum. Öyle düþünceler ki bunlar beynimin içini oyan bir matkap gibiler; çünkü beynimde fiziksel þiddetli bir acý hissediyorum. Devam edecek...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |