Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil |
|
||||||||||
|
Annem geliyor eyvah! Çaktýrmamalýyým onu yediðimi. Aðzýmýn kenarlarýnda kalmýþ azýcýk kahverengi kahverengi izler. Elimle de sildim ama belli oluyor mu ki? ‘'Bak bakayým bana Ahmet bayram için aldýðým çikolatalarý bulup da sen mi yedin kerata? '' sýkýþýrým, bunalýrým, yüreðim hýzlýca atmaya baþlar ne desem ki þimdi anneme, ne palavra sýksam. ‘'Ehemmm kem küm ben, ben sadece ellemiþtim baktýydým.'' Anne biraz kýzsa da çok fazla da üstüne gitmeyecektir çocuðunun. ‘'Sanki bir iki tane yemiþ gibisin, demek ki yetiþmesem hepsini götürecektin vay zibidi seni vay zibidi. Oðlum onlar bayramlýk, misafirlik, bayram bitsin ben sana istediðin kadar veririm kuzum.'' Oy ki oy annem bana ilk defa zibidi dedi ne ki acaba bu? Ha bir de kuzum dedi, onu biliyorum iþte geçen bayram arka bahçede meee mee diyen bir hayvan vardý ona diyorlardý. Her neyse, Ahmet bu ilk çikolata savuþturmasýný baþarýyla atlatmýþtýr, içinden derin bir oh çeker ki o çektiði oh yýllar sonra yuvarlana yuvarlana bir ‘'Bir of çeksem karþýki daðlar yýkýlýr.'' Þeklinde edebiyatýmýzdaki yerini alacaktýr. Yýllar su gibi akýp gitmekte Ahmet de yýllar da yetmiþli senelerin ortasýna beraberce gelmektedirler. O yýllarda baston çikolatalar ve gofret diye tabir edilen çikolatalar pek revaçtadýr. Üç dört yaþlarýnda çikolata ile baþlayan o büyük aþký bazen açýk, bazen de annesinden ve babasýndan gizli olarak devam etmektedir. Hafta sonlarý cumartesi günü babasýndan yedi buçuk lira harçlýk alan Ahmet doðru mahalle bakkalý Necdet amcasýna gider ve elindeki yedi buçuk liranýn tamamýyla bir torba çikolata aldýktan sonra o çikolatalarý evlerinin bodrumunda bir güzel midesine indiriverir. Akþam baba eve geldiðinde Ahmet'in biraz da karný aðrýmaktadýr. Babasý ve annesi bir þeyler olduðunu sezinlerler. Baba ‘'Oðlum ne oldu sana böyle sabah iyi idin çok mu terledin maç yaparken ya da yediðin bir þey mi dokundu? '' Terler yeniden fanilasýný ýslatmaktadýr Ahmet'in. ‘'Sabah okulda simit yemiþtim baba biraz da bayattý belki o dokunmuþtur anneciðim, babacýðým, baþka bir arkadaþým daha yemiþti o simitlerden onlarda hastalanmýþ az önce telefon ile konuþtum da.'' Ýþte böyle çikolataya babadan ve anneden habersiz yapýlan bir yatýrým daha böyle pembe bir yalan ile savuþturulmuþtur. Ahmet'in tatlýyý çok sevdiðini bilen annesi bir gün evde ona on beþ yirmi kadar sup yapmýþtýr. O gece bir tane sup ile nefsini az da olsa körelten Ahmet yarýn için suplarý mideye nasýl indireceðinin planlarýný yapmaktadýr. Yaz tatili günleridir ve annesi komþuya gitmek için evden çýkar. Ahmet'in antenleri çalýþmaktadýr. Buzdolabýna doðru içindeki coþkuya da tavan yaptýrarak ilerler. Kapýyý açtýðýnda nutku tutulacak gibidir. Akþam yediði supu dolaptaki sup sayýsýndan düþtüðü zaman buzdolabýnda on yedi adet sup vardýr ve bu sayý o küçük mütevazý evin kitaplara geçecek rekorudur. Elleri titreyerek birinci supu buzdolabýndaki esaretinden kurtarmaya karar verir. Bir iki dakika içinde eylem amacýna ulaþmýþtýr. ‘'Durmak yok yola devam'' sloganýný buzdolabýndaki diðer bütün suplarda duymuþ ve özgürlüklerine kavuþacaklarý için içleri pýrpýr etmektedir. Ahmet ikinci, üçüncü, dördüncü derken o gün tam on yedi supun on üç tanesini mideye indirmiþtir. Ýþte sorun da zaten burada baþlamaktadýr. Birkaç saat sonra annesi gelecek ve dolapta üç dört tane sup kaldýðýný görünce Ahmet'i bir güzel haþlayacak, belki dövmeyecek, ama laflar ile epey hýrpalayacak, belki de bir daha uzun süre sup yapmayacaktýr. Haydi, þimþekler çakýn bakalým Ahmet'in kafasýnda. Az sonra anne döner. O ne dolapta üç dört tane sup kalmýþ. Hiddet ile Ahmet'e bakar sesini de yükselterek ‘'Ahmeeeeeet! ! ! Nereye gitti oðlum bu suplar bu kadar sup yenir mi bir saatte oðlum sen deli misin divane misin aklýný peynir ekmek ile mi yedin oðlum sen? '' Ahmet hadi bakalým uydur bir açýk beyaz ya da koyu beyaz yalan. ‘'Anne sen gidince Selami ile Aydýn, Tunç, bir de Mehmet geldi mahalle arkadaþlarým onlar yediler birer ikiþer ben de taþ çatlasýn iki bilemedin üç tane yemiþimdir.'' Külliyen yalan. Hatta kuyruklu yalan bile diyebilirsiniz. (Bu yalanlara da ne zaman kuyruk takýldýysa) Ben yedim de annem yedi mi yemedi mi bu yalaný, yýllar yýlar geçti hâlâ çözemedim ben de... Lise yýllarýnda ön sýramda oturan o Ayla'nýn benim yüreðimde ayrý bir yeri vardý o yýllarda. Nasýl etsem de ona sevdiðimi söylesem diye koyu siyah bir þekilde düþünüyordum. O okuduðum hafiye romanlarýndan biraz ilham almalýydým. Öyle ya boþuna mý okudun oðlum Ahmet sen bu hafiye romanlarýný. Araþtýr bakalým dedektif gibi þu Ayla'nýn neleri sevip neleri sevmediðini. Oradan yüreðine bir yol bulursun belki kim bilir? O ne, inanamýyorum o elinde gördüðüm o en tanýnmýþ markanýn en pahalý çikolatasý deðil mi? Toriði çalýþtýr Ahmet sen de. Yarýn ki teneffüste o markanýn en büyük çikolatasýný al ve Ayla'nýn karþýsýna dikil. Veee beklenen yarýnki özel gün bir türlü bitmek bilmeyen geceye raðmen gelmiþtir. Çok da para saydýn be bu kocaman çikolataya, olsun Ayla'ya feda olsun be hele bir çýkma teklifimi kabul etsin bu her þeye deðer. Aha da hem de geliyor karþýdan. ‘'Merhaba Ayla ehemmm kem küm, bu çikolatayý sana almýþtým çok sevdiðini biliyorum çikolatalarý.'' Ayla þaþýrmýþtýr, ama çabuk atlatýr ilk heyecanýný ‘'Sað ol Ahmet zahmet etmiþsin çok büyük bu çikolata bu çok para vermiþsindir buna.'' Þimdi böbürlenme sýrasý ben de ‘'Yok ya benim için ufak bir cep harçlýðý.'' O sýrada o þarký daha piyasaya çýkmamýþtýr o yýllarda yalaaan yalaaan! ‘'Halbuki o yýllarda aldýðým haftalýðýn tamamý o çikolataya gitmiþ ve ben Ayla'ya aldýðým o kocaman çikolata yüzünden bir hafta harçlýksýz kalmýþtým.'' Direkten döndük zaten üç gün önce baþka bir çocuk ile çýkmaya baþlamýþ Ayla tüh ki tüh... Lise geçmiþ üniversite yýllarýna gelmiþiz. Kocaman adamsýn Ahmet hâlâ çikolatadan ve tatlýdan baþýný alamýyorsun ne iþ? Bakkaldan çikolata alsan bu yaþta, bir tanýdýk görse ne der? Ne düþünür kim bilir? O zaman onun da kolayý var, sen de tanýmadýðýn bakkaldan al, hem de sekiz kardeþsiniz ya oðlum söz temsili. Hem de kardeþlerin çok küçük, onlara alýyorsun sen bu çikolatalarý? Bakkal da yemedi mi, aman boþ ver yemezse yemesin sen çikolatalarýný ye. Onlar satýyor sen de alýyorsun bu kadar basit. Hem sadece çocuklar için üretilmiþ bir besin mi ki bu meret çikolata? Ben olsam senin yerinde çok da kafaya takmam. Ýþte böyle bir küçük çikolata için ne yalanlar söyledik eþe dosta zamanýnda.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |