Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
-Ey Tanrým, bugün düþündüm de iki insan pekala birbirini öldürüp, belki de bir daha hiç bulunmadan, çekip gidebilir dünyandan. Gerçi orasý da bize mi kalmýþ sana mý belli deðil. Orasý yani iþte anlarsýn, dünya. Kliþeleþmiþ sözü sen de bilirsin. Sana kalacak elbette fakat sen ulu Tanrým, birbirini öldürecek ve senin bildiðin baþka bir tarafa geçecek iki insan olmadan, dünyanla ne yapacaksýn? Planýn ne? Kitaplardan öðrenmiþti bunu biliyorum. Yani kendi kendine þu uzun konuþmalarý, cevap alsa ne yapacaðýný dahi bilmediði tanrýya soru sormalarý. Öðrenmesine gerek vardý belki diyebilirsiniz fakat gerçekten söylemeliyim ki öðrenmek zorunda deðildi, yeterince arkadaþý vardý. Peki neden bu küstahça ve bilmiþçe konuþmasýný, bize duyurmak zorundaymýþ gibi, içinden yapmadýðýný sorabilirsiniz. Ben onun adýna, bu hikayeyi böyle desteklenmeyecek ve arkasý gelmeyecek hatta saçma da denilebilecek bir konuþmayla baþlattýðý için özür dilerim. Her hikayede olduðu ve olmak zorunda(!) olduðu gibi bu adamý size tanýtarak konuya girmek isterim. Peki tamam da sen kimsin ve bakalým anlattýklarýn hoþumuza gidecek mi diye de sorabilirsiniz, pekala. O zaman bende size; sizi anladýðýmý, benim kim olduðumun sizi hiç ilgilendirmediðini ve bunun karþýlýðýnda sizden bir þey talep etmediðim için hoþunuza gitmek gibi bir kaygým olmadýðýný söylerim. Fakat bütün bu söylediklerime gerek olmayacaðýný, sizin bana böyle aceleci sorular sormayacak olduðunuzu biliyorum. Üstelik daha üç beþ satýr önce sizden onun adýna özür dilediðimi de hesaba katarsak çoktan hoþunuza gittiðimi ve ben anlatmadan da beni tanýyabilecek zekilikte olduðunuzu da biliyorum. Yeterince ilginizi ve hoþnutluðunuzu alabildiysem tüm saygýmla þu olmasý gereken(!) giriþ, geliþme, sonuç bölümlerinin giriþ kýsmýný bitiriyorum. Günlerdir hatta yýllardýr; parmaðýný sokmamasý gereken demir aralýklarýna sokmuþ e haliyle çýkaramamýþ, küçük bir çocuðun çýkaramayacaðýný anladýðý hemen ardýndan büyük bir yaygaranýn ve aðlamanýn geleceði belli olan, o an gibi bir anda yaþýyordu. Ne henüz parmaðýný kaptýrmýþ ne de artýk çýkaramayacaðýný kavramýþtý. Sadece o anda idi iþte. Tek farkýnda olduðu bu ikisinden birinde olsa en azýndan içinde bulunduðu durumu yaramazlýk ya da korku olarak adlandýrabileceðiydi. Yani dostlarým kýsacasý, bu aylak adamýn sýkýntýsý ortalýkta neler döndüðünü, kafanýzý farkýnda olmadan bir yere çarpmanýz gibi, birden anlayacak gibi olmasýydý. Sýkýþmýþtý. Bir çiftin tatile çýktýðýný, sizinle karþýlaþtýðýný ve fotoðraflarýný çekmenizi istediðini; bu fotoðrafý çektiðiniz anda çiftin cismen fotoðrafýn içine girdiðini düþünün. Ýþte bizim adama da birileri böyle bir þey yapmýþtý ve daha acýnasý bu adam tek baþýnaydý. Birkaç dikkatli okuyucu hemen, daha az önce yeterince arkadaþý olduðunu söylememiþ miydin diye soracaktýr. Beni yakaladýnýz. Yalan söyledim çünkü birisinin uçsuz bucaksýz yalnýzlýðýný birilerine söylemenin doðru olmayacaðýný düþündüm. Bu yalan için sizden özür dilerim, beni affedin. Eðer affettiyseniz ve izin verirseniz bu bahsi kapatalým. Çünkü bu, adamýn sýrrý. Ýki kiþi gerektirmeyen bir sýr. Bir önceki paragrafta söylediklerimi lütfen unutun. Hýzla oturma odasýna geçti, hýzýna yaraþýr þekilde elektrik süpürgesini bir çýrpýda eline aldý. Belli ki daha az önce olmaya çalýþtýðý umarsýz ve entelektüel adam olamamýþ, hayat onu kendine çevirmiþti. Kül tablasýnýn parçalarýný süpürmeyecek olsa bu küçük ve acýmasýz cam parçalarý mutlaka bir yerlerine batacaktý. Düþünceler, sorular, çaylar ve kendine muhabbetler güzeldi. Ama henüz cam parçasýnýn ayaðýna saplandýðýnda yaþatacaðý acýyý hafifletecek kadar devrim yapamamýþlardý, kendisinden baðýmsýz var olan dýþ dünyada. Efendice süpürdü cam parçalarýný. Bu adamýn hiç arkadaþý olmamasý þaþýlacak þey deðil doðrusu. Þu düþüncelerinin kendini öldüren havasýna, dýþ dünyaya bir cam parçasýyla bile yenilebildiðine bi baksanýza. Bu adamý sevmiyorum. Nasýl böyle düþüncelere dalabilir, nasýl? Nasýl bu kadar küçümseyebilir iç dünyayý, aklým almýyor, hazmedemiyorum. Yaþamak sadece yaþamak mýdýr? Duyu organlarýmýz mýdýr bu yaþamak? Yalnýz iþte, yapayalnýz bir adam. Özrümü geri alýyorum. Bakýn dostlarým bu adam yalnýz ve hiç arkadaþý yok. Üstelik bunu söylemek bir sýrrý bozmak deðil, olamaz. Bir kiþiye ait sýr mý olurmuþ? Olmamalý. Þu kendini beðenmiþ adamýn düþüncelerine de bir bakýn, nasýl da öldürüyorlar kendi kendilerini. Hiç bir zaman yaramazlýk yapamayacak ve korku duyamayacak. Öylece sýkýþýp kalacak o farkýndalýk anýna. Yine mi baþýnýzý þiþirdi bu. Küllük kýrýlmýþtý dostlarým, hemencecik süpüreyim geleyim dedim. O kýsacýk anda kim bilir neler söyledi size de böyle sýkýldýnýz. Sizi böyle sýkkýn görmek beni gerçekten üzdü. Ýzin verirseniz onun adýna sizden özür dilemek isterim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ekrem Naif Tek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |