..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Ahmet Zeytinci




22 Nisan 2019
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 9 -  
Ahmet Zeytinci
İçinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde, dünyanın her tarafında kan ve gözyaşı var. İnsanlarda ki merhamet ve sevgi duyguları rafa kalkmış durumda. Eminim ki Yüce Tanrı olup bitenleri dikkat ile izliyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak bunların, yani insanlıktan uzak olanların bir kısmı hemen cezalandırıldığı halde, bir kısmına da mühlet veriliyor; belki kendilerini ıslah ederler, düzeltirler diye. Merhamete bakın Yüce Yaradan'da ki...


:HAE:
Grup Gündoğarken'in de güzel bir şarkısıdır. Şöyle devam eder gider sözleri, İlhan Şeşen eline gitarını aldığında. O gitarın tellerine, biz de yüreğimizin tellerine dokunuruz. ''Duygularıma esir oluyorum seni görünce, insan bin kere mi yanıyor bir kere sevince.'' Bu şarkı sözünü duyunca ilk aklıma gelen cümle ''Bin kere yanmak hafif bile kalır.''olmuştu. Sevip de kavuşamayan bir insan için en acı şeydir sevdiğini bir başkasının kollarında görmek. Taşra da, küçük şehirlerde daha sık rastlanır bu duruma. İnsan bulunduğu şehri bile terk eder bu sebep ile...

İçinde bulunduğumuz şu mübarek günlerde, dünyanın her tarafında kan ve gözyaşı var. İnsanlarda ki merhamet ve sevgi duyguları rafa kalkmış durumda. Eminim ki Yüce Tanrı olup bitenleri dikkat ile izliyor, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ancak bunların, yani insanlıktan uzak olanların bir kısmı hemen cezalandırıldığı halde, bir kısmına da mühlet veriliyor; belki kendilerini ıslah ederler, düzeltirler diye. Merhamete bakın Yüce Yaradan'da ki...

Türkçemiz de güzel bir söz vardır ''Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'' diye. Bakın inceleyin, dünya da bir sürü mazlumun ahını alan diktatörler, devlet başkanları, idareciler, hepsi çok ağır imtihana tabi tutuluyor. Sürünerek ölüyorlar, ölebilmek için inanmadıkları Tanrı'ya yalvarıyorlar belki ''Bu kadar acı çektirme bana Tanrım''diye...

Tabi ki elle tutulur, yenilir, içilir ya da yutulur bir şey değil sevgi, yürek ve beyin işi. İkisinin bileşkesi olmadan olmaz...

Bugünün süper gücü olarak nitelendirilen devletler, adı her ne olursa olsun, neden sevilmiyorlar. Mizah dergileri hep onların devlet adamları ve politikacıları ile dalga geçiyor, makaraya sarıyor. Buna rağmen adamlarda tık yok, duvar gibiler. İnsanları sürekli izliyorlar bir şekilde uydularla, başka devletlerin iç işlerine müdahale ediyorlar o devletin işbirlikçi ajanları ile birlikte. Özgürlükten ve insan haklarından dem vuruyorlar, ama kendi görüşleri haricinde ki siyasi partilerin bırakın seçimlere girmesine, kurulmasına dahi izin vermiyorlar. Bu mu özgürlük, bu mu demokrasi, bu mu insanları sevmek? Sadece kendilerini aşırı derecede seviyor olmasınlar. Bir nevi ''Hastalıklı Narsisizm'' sizin anlayacağınız. Sonu belli yıkım ve yok olma...

Herkes bir put belirlemiş onun peşinden harala gürele gidiyor. Bin üç yüz bin dört yüz sene önceki putlardan ne farkı var şimdi ki putların. İslam'dan önce hamurdan put yaparmış insanlar, sonra da acıkınca onu yerlermiş. Güzel bir Kızılderili Atasözüdür ''Son nehir kuruduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyeceğini anlayacak.'' Şimdikilerde parayı putlaştırıp, sonra da para yiyorlar ve ortaya canımızı sıkan laflar atıyorlar. ''Paranın açamayacağı kapı yoktur'' veya ''Paranın satın alamayacağı vicdan yoktur''gibi abuk sabuk laflar. Ondan sonra da saçma sapan Dallas özentisi ahlak bozucu dizilerle insanların Türk Toplumunun toplumsal bilinçaltına bu imajları yerleştirmeye çalışıyorlar. Yüz elliye yakın Televizyon dizisi var. İnceleyin bakın birbirini aldatmayan, kadın veya erkek var mı bu dizilerde, çok azı müstesna. Bu mu Türk Toplumu? Hele o sitcomlar evlere şenlik, iki mekânda geçer zaten. Allah aşkına söyleyin, hanginiz eve ayakkabılarınız ile giriyorsunuz çıkartmadan...

Eğer ki aşkı ve sevgiyi televizyon dizilerinden öğreneceksek, çok zor işimiz size söyleyeyim. Hiç gıpta edip de o televizyon dizilerinde oynayanlara özenmeyin. İlhan İrem'in eski şarkılarından bilirsiniz ''Işıltılar içinde tutsaklığı yaşarlar, bana benzer göklerde çivilenmiş yıldızlar.'' Siz siz olun kendi evinizin, karınızın çocuklarınızın yıldızı olun, bu yeterli. Onlar sizin bizim gibi ellerini kollarını sallayarak, korumalarını arkalarına almadan sokaklarda dolaşamazlar bilesiniz. Yüreğinizden sevgi kırıntıları eksik olmasın hiç bir zaman...

Sevgi ve Saygılarımla...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 13 -
Aşkı Sevdayı Duvar Yazısı Zannedenler
Bakışlardaki Cesaret
Bulaşıcıdır Bazen Sevmek
Ziller Üzerine Fikir Yürütmeler
Aşk Matematiktir Hem de Ne Matematik
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 12 -
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 5 -
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 11 -
Sevgi Üzerine Bir Kaç Cümle - 10 -

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Erken Boş Alma Sorunları
Vergi Yüzsüzlerini Açıklıyorum
Küresel Isırma
Alman Emeklileri - Türk Emeklileri
Dilinizi Eşek Arısı Sokabilir mi
Karıştırma Tekniklerinin İncelenmesi İrdelenmesi Parçapinçik Yapılması
Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri
Bir Bardak Suda Fırtına Kopartmanın İncelikleri
Gaziler Günü Kutlu Olsun
Nimet İle Şaka Olmaz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]
Pazarola [Şiir]
9. 15 Şemsiyesi [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.