..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþk eski bir masaldýr ama her zaman yepyenidir. -Heine
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > M.NÝHAT MALKOÇ




16 Haziran 2019
Babalar Gününün Ardýndan Yahut Hüzün Terennümleri  
M.NÝHAT MALKOÇ
Babalar günü kutlanýyor, herkes babasýna bir þeyler almanýn telaþý içerisinde… Oysa sen benden çok uzaklardasýn… Topraðýnýn yanýndayým ama teninin sýcaklýðýndan mahrumum. Güller rengini kaybetmiþ, toprak karasýný alnýmýza çalmýþ. Þimdi bu sessizlik ortasýnda hem yakýnýz, hem de çok uzaðýz birbirimize… Aradan tam on dört yýl geçti. Sene 2004…Mayýsýn 18’i…Þairin dediði gibi bir tel koptu ahenk ebediyyen kesildi. Nice senelerden beri yüzünü göremiyorum, elini tutamýyorum, yerini soramýyorum, seni unutamýyorum. Dudaklarýmdan sana dair duygular dizelere dönüþüyor.


:HIA:
M. NÝHAT MALKOÇ

     Babalar günü kutlanýyor, herkes babasýna bir þeyler almanýn telaþý içerisinde… Oysa sen benden çok uzaklardasýn… Topraðýnýn yanýndayým ama teninin sýcaklýðýndan mahrumum. Güller rengini kaybetmiþ, toprak karasýný alnýmýza çalmýþ. Þimdi bu sessizlik ortasýnda hem yakýnýz, hem de çok uzaðýz birbirimize… Aradan tam on dört yýl geçti. Sene 2004…Mayýsýn 18’i…Þairin dediði gibi bir tel koptu ahenk ebediyyen kesildi. Nice senelerden beri yüzünü göremiyorum, elini tutamýyorum, yerini soramýyorum, seni unutamýyorum. Dudaklarýmdan sana dair duygular dizelere dönüþüyor. Yalnýzlýk, sözcüklerin ve sözlüklerin kalbine iniyor:

“Sen gittin gideli ruhum tarumar
Ýnsanlar cihandan acep ne umar?
Terk edilen için ömür bir kumar
O gün bugün günler geçmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”

Üç yýl evvel, bir 19 Mayýs arifesinde herkes bayrama hazýrlanýrken benim yüreðime har düþtü. 19 Mayýs günü bayram olduðunu hatýrlamadým bile… Sen bir gençlik bayramýnda aramýzdan ayrýlmýþtýn. Bir elveda bile demeden ötelere göçmüþtün. Bir aylýk tedavi süreci evde son bulmuþtu. Ötelere göçmüþtün bir kuþ gibi… Geride kalanlar peþinden bakakalmýþtý. Yetmiþ yaþýndaydýn ebediyete irtihal ettiðin gün… “Yaþ otuz beþ yolun yarýsý eder/Dante gibi ortasýndayýz ömrün” demiþti Cahit Sýtký… Þairin dediðini tescil etmiþtin ölümünle. Yaz gelmiþti, çiçekler açmýþtý. Dallar meyveye durmuþtu ama yürek yaralanmýþtý, ne fayda… Dillerden dökülen ateþ gibi yakýcý sözler gözyaþlarýyla birleþip yürekte buharlaþmýþtý:

“Bir gönülün merkezine har düþtü
Yaz ortasý yüreðime kar düþtü
Hayalimde yüceleþen yâr düþtü
Hüzün bedenimden göçmüyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”

Seneler ne de çabuk geçiyor. Fakat geçen zaman sana olan hasretimizi hiç azaltmýyor. Aksine her geçen gün hasretimiz katlanýyor. Dünyanýn neþesi ve ýþýðý söndü penceremizde… Güneþ eskisi kadar ýsýtmýyor tenimizi. Kendime olan güvenim ve geleceðe dair umutlarým eskisi kadar tatmin edici deðil. Arka daðýmdýn sen… Senin bence zamansýz göçün umut daðlarýma karlarýn yaðmasýna yol açtý. Ruhum yaralandý dört bir yerinden. Tatlý esintiler yerini þiddetli fýrtýnalara býraktý. Baharýn güzelliði gönül coðrafyamýza uðramaz oldu. Geçen zaman, acýlý hissiyatýmýzýn üstünü örtmedi. Dizelerim duygularýma tercüman oldu:

“Hasret kaldýk, aylar geçti sesine
Bülbüller ram olur gül nefesine
Ruhun veda etti ten kafesine
Beden Azrail’den kaçmýyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”

Mayýslar içimi acýtýyor senden sonra… Bayramýn arifesi, bayram neþesini alýp götürüyor. Þimdi büyük bir boþluðun ve yalnýzlýðýn içindeyim. Kýþ ortasýnda yorganý üzerinden alýnmýþ körpe bir çocuk gibiyim. Hayat devam etse de büyük bir gedik açýlmýþ kalbimin orta yerinde. Yaþama zevkim düne kýyasla sönmüþ bir volkan gibi… Elim baþýma yetmiyor, ayaklarým bedenimi taþýmýyor. Bakýþlarým daha bir ürkek, çekingen, tereddütlü… Kederlerin harmaný almýþ baþýný göðe yükseliyor. Topladýðým dað menekþeleri ellerimde kalmýþ, titrek ve ürkek bakýþlarým vuslatýn yolunu gözlüyor. Gözbebeklerimdeki yorgun bakýþlar gittikçe aðýrlaþýyor; kurþun misali içimi acýtýyor. Þafaklar daha bir kýzýl doðuyor içimize. Güneþin baygýn kýzýllýðý, melali yudum yudum içiriyor gönlümüze. Yokluðunu, býraktýðýn izlerle doldurmanýn gayretiyle günlerimi zaman deðirmeninde öðütüyorum.

Babalar günü her ne kadar ticari amaçlý bir gün olsa da kiþiler bu günde babalarýný hatýrlýyor, onlarýn gönlünü alýyor. Ben bu heyecandan mahrumum þimdi… Hediye alacaðým, hâl hatýr soracaðým bir babam, bir arka daðým yok dünyada. O þimdi bambaþka bir dünyada, bizce bilinmeyen bir ortamda zaman ötesinde yaþýyor. Bu hayat, dünyada yaþananlara hiç benzemiyor. Gidenler geri dönmüyor, geride kalanlar kaybettikleri deðerleri bir daha göremiyor. Ancak kýyametten sonra Allah’ýn uygun görmesi halinde dostlar birbirine kavuþabiliyor. Bir zamanlar yanýmýzda, yakýnýmýzda olanlar artýk düþlerimizde yaþýyorlar. Babamý kaybetmenin getirdiði ruh burkuntularýmý bir þiirimde þu ifadelerle dile getirmiþtim:

“Rengârenk bahardýn, aðýr kýþ oldun
Gerçek idin, þimdi bize düþ oldun
Gözden akan bir damlacýk yaþ oldun
Göðümdeki kuþlar uçmuyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”

Sana olan vefa borcumuzu nasýl öderiz baba?… Sen ki çocuklarýn namerde muhtaç olmasýn diye gurbet ellerde yapayalnýz kalmaya rýza göstermiþtin. Can parçalarýný aydýnlatmak için mum misali yanmayý göze almýþtýn. Onlar üþümesin diye uzak daðlardan odunlarý sýrtlayýp getirirdin. Ter su olup boþalýrdý alnýndan. Fakat bu, helal peþinde koþan bir babanýn onur teriydi. Okuma yazmayý ancak bilirdin. Âlim deðildin ama her halden anlardýn. Yetmiþ yýlýný sýkýntýlar içinde geçirsen de hayata küsmedin hiçbir zaman. Hep Rabbinin önünde secde ettin. Þükrün pýnarlarýndan doldurdun tasýný. Þimdi þükredenlerin safýnda nimetlenenler arasýndasýn inþallah… Dizelerim ruhaniyetini tasvir ederken acziyete düþüyor:

“Cennette saraylar, cehennemde nar
Kimine aðýr kýþ, kimine bahar
Vuslat ötelerde, bize hasret var
Ömür bize ýþýk saçmýyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!

Adýný unutturmuyor hayýrlarýn, yaþatýyor seni Hak için verdiklerin... Kabrinin hemen yukarýsýnda günde beþ kez semalarý aydýnlatan ezanlar, ruhunu rahatlatýyor muhakkak… Dünyada hayýr için verilenler götürülüyor ebediyete… Onlar mamur ediyor yalnýz ve çýplak ruhlarý. Veren ellerde güller açýyor. Bu dünyada býraktýklarýn sana ulaþmýyor. Çünkü kiþinin eliyle verdiðidir muteber olan. Seni sonsuzluða uðurladýk, dünya kapýlarý kapandý senin için. Seni anlatmak için kelime seçmekte zorlanýyorum. Umudun daðlarý karla kapandý neyleyim. Þimdi rahmet çaðlayanlarýnda serinlesin ruhun. Sözler kâfi gelmiyor ahvalini anlatmak için:

“Bu âleme dair tükendi sözler
Perdeler inince kapandý gözler
Güneþim battý, karardý gündüzler
Huzur, talih bizi seçmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”

     Meçhule giden bir gemiyle yolcu ettik seni. Aslýnda gidilen yer hiç de meçhul deðil. Ýnananlar için cennet bahçelerinden bir bahçe, inanmayanlar için cehennem çukurlarýndan bir çukur… Sen inanan bir insandýn. Ýnþallah cenneti temaþa ediyorsun, huzurlusun, bahtiyarsýn. Dünya perdeleri ve kapýlarý yüzüne kapansa da içindeki ýþýk, mekânýný aydýnlatmaya yeter. Senin ölümün ölümlerden biri olsa da bizim için bir ilkti. Çünkü insanýn babasý bir kez ölür. Bahçemiz tarumar oldu sen gittin gideli. Güllerimiz açmýyor, hepsi de solmaya yüz tuttu. Seni her geçen gün daha çok özlüyorum. Seni dudaklarýmdan dökülen þu sözlerle selamlýyorum.

“Rýzamýzla teslim olduk kadere
Ölüm bizi götürmesin kedere
Bu filmi seyrettik bilmem kaç kere
Kul arzuyla zehir içmiyor baba!
Bahçemdeki güller açmýyor baba!”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ata Topraklarýnda Olmanýn Hazzý!..
Ana Vatandan Ata Vatana!..
Benim Esir Milletim!..

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Köprübaþý Lisesi'nin Eðitim Çýnarý: Recep Aydýn
Sizin Çocuðunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardýr
Yaþlýlara Saygý ve Hürmet
Hayatý Anlamlý Kýlmak
Þiirimizde Cumhuriyet
Marifet Ýltifata Tabidir
Atatürk ve Cumhuriyet
Þehidimin Son Örtüsü Bayraðým!..
Yunus Emre'de Hoca (Öðretmen) Sevgisi
Oruç Kalkandýr

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Neslin Hamurkârý [Þiir]
Muhsin Baþkan [Þiir]
Önce Ahlâk, Maneviyat [Þiir]
Tutumlu Ol Çocuðum [Þiir]
Ân Bu Ân, Vakit Þimdi [Þiir]
Babamýn Dönüþü [Þiir]
Yerli Malý Kullanýn [Þiir]
Ýfrit Ýle Karýnca (Manzum Masal) [Þiir]
Çanakkale Geçilmez [Þiir]
Halep'e Kelepçe [Þiir]


M.NÝHAT MALKOÇ kimdir?

NÝHAT MALKOÇ’UN BÝYOGRAFÝSÝ Beþ çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ýnda Trabzon’un Köprübaþý ilçesine baðlý Gündoðan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. Ýlkokulu komþu köy olan Güneþli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öðrenimini Köprübaþý Lisesi’nde tamamladý. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktý. Lise son sýnýfta girdiði üniversite imtihanýnda KTÜ/Fatih Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði Bölümü’nü kazandý. Dersaneye gitme imkâný ve zaman kaybýna tahammülü olmadýðý için kazandýðý fakülteyle yetindi. 1992 yýlýnda okulu bitirdi. Ýlk göz aðrýsý olarak nitelediði Gümüþhane’de beþ yýla yakýn öðretmenlik yaptý. Her geçen gün öðretmenliði daha çok sevdi. Artýk öðretmenliði bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu Ýstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öðretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocaðýnda yüzlerce yabancý subaya güzel Türkçe’mizi öðretti. Ankara’da girdiði sýnavý kazanarak Akçaabat Anadolu Ýmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni olarak atandý. Burada iki yýl görev yaptý. Daha sonra girdiði yazýlý ve sözlü imtihaný kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ýn baþkenti Aþkabat’a,üç yýl görev yapmak üzere, öðretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi’nde ve Ýlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öðretmeni olarak çalýþtý. Yine Aþkabat’ta Türkçe Öðretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yýl boyunca deðiþik milletlerden kiþilere Türkçe’yi sevdirerek öðretti. Þu anda Akçaabat’a baðlý Derecik Ýlköðretim Okulu’nda görev yapmaktadýr. Bugüne kadar,en büyüðünden en küçüðüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazý ve þiir yazdý. Bu yayýn organlarýndan Türk Edebiyatý,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çýnar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Þenliðin Sesi,Ýnsanlýða Çaðrý,Yeni Sesleniþ,Gençliðin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüþhane,Kuþakkaya,Ortadoðu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaþ,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yýllardan beri deneme,makale,fýkra ve þiirler yazmaktadýr. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazý Ýþleri Müdürlüðü’nü yaptý. Kültürel organizasyonlarýn çoðunda aktif olarak görev aldý. Sevgi,Dostluk ve Kardeþlik konulu þiir yarýþmasýnda birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediði Çevre ile ilgili yarýþmada birincilik,yine ayný belediyenin düzenlediði “Ýki binli Yýllara Doðru Trabzon” konulu makale yarýþmasýnda mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin deðiþik zamanlarda organize ettiði þiir yarýþmalarýnda birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandý. Karadeniz Yazarlar Birliði kurucularýndandýr. Halen bu birliðin üyesidir. Bunlarýn yanýnda elinin altýndaki öðrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onlarýn da pek çok kültürel yarýþmada ödüller almasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ýkisi kýz,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasýdýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlý


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.