Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus |
|
||||||||||
|
Süreç yeni başladı, İmamoğlu da umut veren çalışmalarına başladı, ancak ağır bir yükü sırtlanan bir hamalın, belli bir süre yürüdükten sonra bir yokuşun başına gelmesi, yokuşu tırmanmadan önce kısa bir solukluk mola vermesi ve yükü tekrar sırtlanmasına benziyor. Asıl zorluk şimdi başlıyor ve yokuşun ne kadar süreceği belli değildir. Seçim sürecindeki gelişmelerle ilgili daha önce yazdığım yazılarda belirtmiştim, ama "Tekrarda büyüklük var. Yoksa güneş niçin her gün doğup batsın" derler. Bir daha söyleyelim; iktidar seçim sürecinde nasıl ki, kazanma hırsıyla birçok yolu denedi ve bu arada kayıplarını en aza indirmeye çabaladıysa, bundan sonra da kendinden olmayan belediyelerin iş yapmadıklarını göstermek için kaynakları kısacak, mevcut kaynakların kullanımını engelleyecektir. Bunlar yetmezse eğer, suç isnat edip karalamaya çalışacak, bu da yetmezse görevden alıp kayyum atama yolunu deneyecek her zaman yaptığı gibi. İzmir Büyük Şehir Belediyesi ile çok fazla uğraşacaklarını pek sanmıyorum, ama Ankara ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ile ciddi mücadeleler olacağını düşünüyorum. Tabii bunu zaman gösterecek ve ben bu konuda yanılmayı çok istiyorum. Asıl beklentiler İstanbul üzerinde olduğu için ben de İstanbul konusuna ağırlık vermek istiyorum. İmamoğlu'nun önünde uğraşacağı iki engel var; birincisi iktidar engeli, ikincisi mensubu olduğu parti engeli. İktidar engelinin yapacaklarından söz ettim zaten. CHP engeline bakalım; bence, CHP içinde yozlaşmış, kime hizmet ettikleri belli olmayan bir kesim var ve bu kesim, gösterdikleri yanlış ve tutarsız davranışlarla bir nevi iktidara hizmet ediyorlar. Bir kere bu zümrenin çok dikkatli bir şekilde ayıklanması gerek… İkincisi faşizm konusu… Anadolu'da faşizmin kötülünden söz edip, Türkleri bu ilkel düşünceden vazgeçirmeye çabalarken, diğer etnik kökenli vatandaşların kendi etnik kökenlerini su yüzüne çıkarmalarına ses çıkarmama ve hatta destek olma çabasına girişenlerle birlikte hareket etmek de elbette bir güven sorunu yaratacaktır. Bir başkası her partide olduğu gibi CHP’de de asalaklar olacak ve bunlar da kendilerine pay çıkarmak isteyeceklerdir. Bu tür kişileri uzak tutmak, bu tür kişilerden uzak durmak çok önem teşkil ediyor. Yeni bir siyasi parti kuruluyor. Bu bir avantaj; eğer zaman ve zemin doğru kullanılırsa henüz erdemini yitirmemiş ve İstanbul'da hak tarafını tutmuş seçmen dürüst insanı tercih edecektir. Sayın Erdoğan 2002’de seçime girerken, müthiş bir dürüstlük profili çizmişti. Seçmenin de kayda değer bir çoğunluğu bunu benimsemiş ve inanmıştı. Sonra geçen süreç böyle olmadığını ortaya koydu. Bir coşku ve bir rehavete kapıldı. Çevresinde örülen duvardan yanında bulunan salakları fark etmedi. Sonrası malum aldanmalar, aldatmalar, filan… Bu da kan kaybetmeye başlamasına sebep oldu. Bu aslında iyi bir örnek aynı rehavet ve coşkuya kapılmadan doğru ve adil davranışlardan ödün vermeden devam etmek… İnsana belki çok büyük servetler kazandırmaz, ama insan olarak anılarıyla, hatta dua ile anılmasına neden olur. Hülasa adı sonsuza kadar yaşar. Çok uzatmak istemiyorum konuyu; diyeceğim şu ki, Mustafa Kemal, nasıl bir çöplükten bir ülke çıkardıysa, doğru, ahlaklı, erdemli ve vatansever insanların yönetimde yer alacağı kişilerle bu ülke yeniden Mustafa Kemalli yıllara taşınabilir. Yapılması gereken tek şey samimiyet ve dürüstlük... İdeoloji, ırk, din ve çıkar tacirliği yapılmazsa, bu ülke, ikinci dünya savaşında yerle bir olmuş, ama bugün hâlâ gücü karşısında imrenilen Almanya'dan çok daha güçlü olacaktır. Umuyoruz ki, yalnızca seçilen muhalif başkanlar değil, iktidar partisinin temsilcisi başkanlar da bu yurdun kendi yurtları olduğunu, çoluk çocuklarının bu yurttan başka bir yerde yaşama şansları olmadıklarını kavrar ve birer vatansever olarak kendileri için değil, ülkeleri için çalışırlar. Ben İmamoğlu ve Yavaş nezdinde bütün belediye başkanlarına başarılar diliyor, dürüstlüklerinden asla kuşku duymak istemediğimi beyan etmek istiyorum. Yolları açık olsun. 9 Temmuz 19 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |