Doðallýk sahip olunan deðil, kazanýlmasý gereken bir erdemdir.
-Cervantes |
|
||||||||||
|
Spritüal akým Platon sembolizmiyle anýlacaktý. Spritüaline Platon’un bulduðu bir düþünce deðildi ama spritüaliler olan tüm düþünce Platonla bilinecekti. Platon'un idealar öðretisine göre bu dünya simülasyonlardan ve illüzyonlardan ibaretti. Dünya gölgeler alemiydi. Ýmmanuel Kant bu spritüali neyi "biz rüyanýn rüyasýný görmekteyiz" diye belirtecekti. Rüyamý deðiþtiremiyorum diyecekti. Kýsacasý dinler El anlayýþlý temel üzerinde ve bu temeli de destekleyen ne idüðü belirsiz ruhçu öðretiler üzerinde de þekillenecekti. Dinler içinde temel referans korunacaktý. Temel referans göre mülk El’di. El mülkü dilediðine verir, dilediðine de vermezdi. Bu savlama karþýsýnda dinlerin koruduðu ikinci temel öz þuydu. Kendisine mülk verilen emir sahiplerinin elinin altýnda bulundurduklarýydý. Emir sahibinin elinin altýnda bulunanlar; mal, mülk, para ve köleydi. Köle de mal mülktü. Bunu nereden anlýyoruz? Elinin altýnda bulunan (köle) ile elinin altýnda bulunduran (efendi) bir olur mu? Diyordu. Efendi ile kölenin eþit olmadýðýný söylüyordu. Dinler köleliði deðiþmeden saklanmasý gereken bir yasa, bir kural olarak saklýyordu. Bu nedenle dinlerin temeli köleci özdü. Efendi köle çeliþkisini onaylayan ve sadaka söylemiyle efendi köle çeliþkisini insan bilinç altýna yerleþtiren illüzyondu. Dinlerin ikinci bir illüzyonu ruhçu öðretiyle ve ruhçu felsefeyle de iyice sarýlýp sarmalanan biçimlenmeleriyle spekülatif düþünce olmasýydý. Dinler, spekülatif düþünce tartýþmasý nedeni ile her türlü dýþ ve iç etkiye açýk olan bir öðretiye de dönüþecekti. Dinlerin kendi üzerinde yaptýrdýðý yapay tartýþmalar vardý. Bu boþ tartýþmalar dinlerin herkesçe bilinmeyen ajanda görevleriydi. Bu gaye ile dinler, kendisinin muhafaza ve müdafaa ettiði asýl öz olan köleci özü bize unuttururlardý. Dinler üretmeyen boþ söz tartýþmalarýydý. Yine kolektif yapýlý en baþa dönelim. Köleci sistem yavru bakýmý gibi en iyi ana olma gibi dünyanýn en iyi babasý olma gibi, evladý kendimiz için sigorta görme gibi kolektif yapý uhdesinde olmasý gereken bu sorunsallar; aslýnda kolektif yapýnýn, kolektif ortama sunduðu kolektif yükümlerdi. Köleci sistemin kolektif yükü kiþilerin üzerine yüklediði o köleci baþlangýç içine dönersek ayný eksende þunlarý da belirtebiliriz. Doðadaki temel üreme içinde bakýmý yapýlan yavrunun kendi kendisine olacak düþünmesi içinde ben uf demeden ebeveyni sýrtýmda taþýmalý-yým; demesi yoktu. Kiþiler böyle bir düþünmenin minneti içinde deðildi. Bunun gibi totem alan içinde de týpký doðadaki gibi doðal yol ile do-ðumlar oluyordu. Zorunlu kolektif birim zamanlý iþ bölüþmesinden ötürü yavru doðuranýn, doðurtanýn bakým aitliði deðildi. Doðuran doðurduðu çocuða baksa bile doðuran baþka yavrulara da bakacaktý. Sonuçta yavru o yapý sorumluluðuna; bakým, gözetim ve beslenme, aitliði olu-yordu. Yapý içinde yavruyu doðuran o yavruyu emzirdiði gibi herhangi bir do-ðum yapan kiþi de o yavruyu emziriyordu. Þimdiki þartlarla, þimdiki sosyal edimle olan insani duygularýnýzla geçmiþe bakmayýn, geçmiþi kýyaslamayýn lütfen. Bu durumda geçmiþin anlaþýlmasý zor olur. Yani kolektif baþlangýcýn içinde bakým, gözetim, emzirme, eðitim; ailenin, ki-þinin deðil toplumundu. Neden? Kolektif birim zamanlý iþ bölüþümü içinde emen bir yavruya, sütten kesilene dek kiþisi zamaný deðil, kolektif zamaný ayýrýyordunuz. Bu durumda sadece yavruya doðuranlarýn bakmasý önemdi. Kýsacasý ava giden de kolektif zamanla gidiyordu. Savunma yapan da savunma için kiþisi zamanla deðil, kolektif zamanla savunma içine giriyordu vs. Sözgelimi, üç yavruyu sütten keseceðiniz zamana kadar üç kiþi emzir-sin. Bu üþ kiþi kolektif birim zaman içindeki baðýtla, üç yavrunun bes-lemesini yapmýþ olsun. Süt kesimi sonrasý yavrulara bir veya iki kiþi bakacak olsun. Üç bakýcýdan biri veya ikisi, kolektif birim zaman neden-le av yapma, savunma yapma gibi nedenle yeniden iþ bölüþümü içine katýlacaktýr. Ýki süt bakýcýsý süt verme iþinin kesilmesinden sonra savunma yapma, gözcülük yapma, ot, kök toplama, besin arama, güvenli yer aramaya daha çok vakit ayýrtma gibi durumlarla sürece diðer yönlerden kolektif bir etki yapacaktýr. Ýþ bölüþmesi nedeniyle oluþan kolektif birim zamanlý süreç içinde, ko-lektif yapýnýn himayesini gören her bir bireyler gibi yavrular da toplu-mun uhdesindeydi. Yavrular toplumun umuruydu. Yavru bakýmý kolektif süreç nedenli, kolektif etki nedeniyle çocuklar o toplum sal yapýya YÜ-KÜMDÜ. Kolektif etki ortaya koymanýn en temel en basit biçimi; iki kiþiyle iþ bö-lüþmesi yapmaktýr. Yani eþ sadakati varsa doðuran doðurtan ortaklýðý çok basit sýradan bir kolektif etki ortaya kor. Bu da hiç yoktan ve tekil durum ile olan süreç içinde olmaktan çok çok iyidir. Avcý toplayýcý yapýlardaki kolektiflik ya da toplum sal oluþ içinde üreten iliþki yoktu. Bu nedenle avcý toplayýcý yapýdaki zorunlu oluþ, kolektif etki nedenleydi. Oysa üreten iliþki kolektif etkiyi çok çok katlamakla kolektif etkiyi vaz geçilemez denli katmerli yapmýþtý. Üreten iliþki kolektif etki için bir katsayý orantýsýydý. Avcý toplayýcý dönemin sonuna kadar olan sürecin içinde henüz üretim iliþkisi ortada yoktu. Bu nedenle avcý toplayýcý totem yapý, üreten kolek-tiflik veya toplumsallýk deðildi. Sadece örgütlü iþ bölüþümü içinde ol-manýn saðlatmasýný yapan kolektifi bir yapý içinde organizeni olan bir avcý toplayýcý yapýydýlar. Kolektif birim zamaný ve kolektif artýk zamaný veren organize yapýlara toplum denirse de toplum tanýmý, asýl anlamýný üreten iliþki içinde alýr. Totem yapýlar üreten kolektif birim zamaný ortaya koymakla toplum sal ve topluma baðlý sosyal sürecin birinci aþamasýný ortaya çýkarmýþlardý. Yani avcý toplayýcý olan kolektif yapý, üreten iliþkiler nedenle birden bý-çakla keser gibi olmasa da avcý toplayýcý totemi bir sosyal yapý olmak-tan çýkýp; toplumsal bir sosyal yapý olma hüviyeti içine girmiþti. Her iki yapý zamanýn baðdaþtýrýcýsý kolektif birim zamanlý kolektif etkiydi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |