Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin |
|
||||||||||
|
Dünya ülkelerinin yaþam kalitesi ve mutluluk tablosunun derecesini doðru anlamak için, “Evrensel Ýnsan Haklarý Beyannamesi Kriterleri” esas alýnmalýdýr. Bunun dýþýnda yapýlan çoðu analiz ve araþtýrmalar, birçok eksik ve de yanlýþý içeriyor. Örneðin Avrupa ülkeleri içerisinde nüfusu az olan devletlerin yaþam kaliteleri çok yüksek olmasýna raðmen, mutluluk noktasýnda ciddi problemlerin varlýðý çoðu zaman gözden kaçýrýlýyor. Onun için en saðlýklý ölçüm evrensel kriterlerdir. “Evrensel Ýnsan Haklarý Kriterlerinin” aþaðýdaki temel maddeleri uygulamayan her ülkenin yaþam kalitesi ve mutluluðunun düþük, çað gerisinde yaþadýðýný ifade eder. 1) Ýç ve dýþ barýþýn saðlamasý. 2) Her ülke kendi toplumsal yapýsýnýn çeþitliliðine göre farklý din, inanç, dil, etnik, cinsiyet, kültür ve düþüncesini yerel veya ulusal düzeyde özgürce ifade etme hakkýnýn tanýmasý. 3) Ülkenin ekonomik ve maddi gelirine göre, en az asgari düzeyde herkesin eþit, adaletli bir gelire sahip olmasý. 4) Ýþ eðitim, saðlýk gibi temel hizmetlerden gerçek anlamda eþit faydalanýlmasý. 5) Can güvenliði baþta olmak üzere konut dokonulmazlýðý gibi insani tüm haklarýn, anayasal güvenceye alýnmasý. Belirtilen temel kriterlere ilave edilecek birçok maddenin varlýðý bilinmelidir. Ýfade edilen evrensel insan haklarýna uyan Avrupa ülkeleri baþta olmak üzere Japonya, Güney Kore, Küba, Uruguay, Avusturalya, Kanada gibi ülkeler, söz konusu kriterlere uymayý kabul edip anayasayada resmileþtirerek siyasal politikalarýný buna göre uygularlar. Tabi ki bu ülkelerde uygulanan temel insan haklarý, öncelikle kendi vatandaþlarý için geçerlidir. Söz konusu ülkelerde göçmen olarak yaþayan insanlar, bu haklarýn bir kýsmýndan yaralanmýþ olsalar da vatandaþ olmadýklarý için, bazen haksýzlýklara maruz kalabiliyorlar. Burjuva demokrasilerini önemli kýlan, insani yaþam haklarýný asgari ölçüde de olsa uygulamalarýdýr. Ancak bu ülke insanlarýnýn çok mutlu olduklarýný asla ifade edemeyiz. Çünkü çoðu kapitalist ülkelerde sosyal devlet ilkesinden hareketle aç, açýkta insan yokken, kapitalizmin temel ilkesi olan aþýrý derecede bireyselleþme ve maddi varlýklarla mutlu olma düþüncesi, insaný yalnýzlýða sürüklediðinden en fazla intiharlar bu ülkelerde yaþanýyor. Mutluluk her ne kadar kiþi ve toplumlara göre görecelilik taþýsa da maddiyatta mutluluk aramak, insaný özgür deðil baðýmlý ve esir yapan en büyük hastalýktýr. Esas mutluluk, özgürlük ve yaþam kalitesi, bilimsel ilkeler doðrultusunda her þeyin bir sýnýrý olduðu bilinci içerisinde paylaþým kültürüyle mümkündür. Bu yüzden her ülkenin yerine getirmesi gereken daha birçok görevleri vardýr. Türkiye baþta olmak üzere henüz burjuva demokrasisine geçmeyen ülkelerin, yaþam standarlarý ve mutluluk niteliðine baktýðýmýzda, evrensel kriterlerin yanýndan dahi geçmediði gibi, tüm uygulamalarýnda hiçbir insanýn yaþam garantisi bulunmuyor. Anadolu’ya hâkim devþirme Müslüman Türkler, Müslümanlýðý kabul etmeyen Yahudi, Hýristiyan, Aleviler ve farklý dil, düþünceden olan her topluluk üzerinde her türlü baský ve katliamlarý devam ettirmektedir. Sürdürülen Arap Ýslam ve gizli Balkan milliyetçiliði, gerçek Türklerin bile her türlü canýna okumuþtur. Türkiye’nin býrakalým evrensel ilkeleri kabulünü, henüz iç barýþýný dahi saðlamýþ bir ülke deðil. Örneðin 1920’den itibaren Ermeni, Yahudi, Yunan, Rum, Alevi ve Sünni Kürtlere karþý yürütülen soy kýrým katliamlarý. Ayný þekilde Mustafa Suphi ve arkadaþlarýna, Sebahattin Ali, Çerkez Ethem, Kürt Hasan Hayri Paþa, Aðrýlý Kör Hüseyin Paþa, Þeyh Sait, Ali Þer, Seyit Rýza ve Dr. Nuri Dersimi gibi daha yüzlerce öncü aydýn, entelektüel, demokrat, ya idam edilmiþtir veya suikastlerle öldürüldü. Bunlarla yetmeyip Türkiye’nin her köþesine, cami ve kuran kursu açýlarak Ýslam Balkan ýrkçýlýðýna dayanan dezenformasyoncu eðitimin son surat sürdürülmesi. Özellikle Sünni Kürt ve Alevilerin yaþadýðý bölgelere, Yatýlý Bölge Okullarý (YBO) adýyla büyük bir devlet hizmetiymiþ gibi, ailelerin çocuklarý buradaki asimilasyonla Devþirme Türk ve Araplaþtýrýlarak kendi ailelerine düþmanlaþtýrýldýlar. Devamýnda Alevi Kürt ve Türk köylerine zorla cami yaptýrýlýrken, Sünni Kürtlerin yaþadýðý yerlerde adým baþý Kuran Kursularýyla sürdürülen Ýslamcý politikalar, psikolojik dejenerasyoncu bir kýrýmýdýr. Ýfade edilen kültür ve etnik soykýrýmý yaþayan halklarýn çocuklarý, tabi ki yapýlanlar karþýsýnda boþ durmuyordu. Sol ve sosyalizm adýyla ciddi örgütlenmeleri devam ettiler. Bundan da korkan Türkiye Cumhuriyeti, öyle bir sinsi politik tuzak planlamýþtýr ki, derin entelektüel birikime sahip olmayan insanlarýn hiçbirisi, hâlâ bu oyunu anlayamamýþtýr. Derin devletin Ýslamcý ve Balkan Milliyetçisi faþist ýrkçýlarý, bir taraftan Adnan Menderes gibi gericileri demokrasi adýyla meydana sürüp iktidara getirirken, diðer taraftan laik devlet elden gidiyor yaygarasýyla darbe yapmýþtýr. Bununla kendisine ileride engel teþkil edecek radikal dinci unsurlarý zayýflatýrken, diðer taraftan demokrasi adýyla solcularý yanýna çekerek kullanabildiðini kullanýrken, kullanamadýklarýný idam ve çatýþma süsü vererek öldürmüþtür. Devlet tüm bu yaptýklarýný anayasal düzeni bozduklarý yalanýyla, cahil haklý kendisine inandýrmayý baþarmakta her zaman. Bu faþist tezgahlar 1960, 1972, 1980, 1990-95, 2000, 2011 ve 2020 gibi zaman dilimlerinde yýllara yayýlarak askeri ve sivil katliamlar þeklinde yaþandý/yaþanýyor. Ekonomide ise sürekli krizler, iþletmelerle ilgili ihalelerden tutalým kredi vb. devlet desteðinde yapýlan yolsuzluk, haksýzlýk, hýrsýzlýklar ayyuka çýkmýþ bulunuyor. Devlet ve özel kurumlarda çalýþan insanlar arasýnda dil, din, mezhep, düþünce ayrýmý, adam kayýrmacýlýk ve haksýzlýklardan iþini gücünü kaybedip intihar edip, psikolojisi bozulanlarýn listesi dahi tutulmuyor. Ayný þekilde yýllardýr devam eden kadýn katliamlarý, iç çatýþma ve huzursuzluklarýn son sürat devam ettiði bir ülkede, yaþam kalitesinden ve mutluluktan bahsetmek toplumla alay etmektir. Yine yüzyýllardýr bölge ve sýnýr komþusu devletlerle bazen direk çatýþmalar, bazende diplomatik siyasi krizlerin sürmesi. Kendi toplumuna çare olmayan enbessil devlet yönetimi Kuzey Irak, Suriye, Libya, Yemen, Sudan gibi ülkelerin içiþlerine burnu sokup, nekrofili politikayla Türkiyeli askerlerin ölmesinden itibar kazandýðýný düþünen þizofrenik bir karaktere sahiptir. Türkiye devlet yönetimi, halkýn çocuklarýný Trova atý gibi kullanýp, kendisini hiçbir þekilde ilgilendirmediði halde, baþkalarýnýn topraklarý için kendi hakýnýn çocuklarýnýn öldürülmesinden en ufak utanma ve üzüntü duymamaktadýr. Ýslam olan olmayan, dinci-laik çatýþmasýný içte ve bölge devletlerinde yüzyýllardýr sürdürmesi, Anadolu toplumunda yaþam sevinci ve mutluluk diye bir duygu býrakýlmamýþtýr. Ogün de bugünde insanlar gelecek korkusuyla yarýn ne olacaðým endiþeyle bakan bir psikolojiyle ölüler topluluðuna dönüþtürülmüþtür. Hepsinden önemlisi ülkedeki üst sýnýftan olan “Sermayeci ve Bürokrat Burjuvazi, ülkenin tüm olanaklarýndan sýnýrsýz þekilde faydalanýp istediði gibi yaþarken, emekliler baþta olmak üzere toplumun %90’ý Ýslam’ýn dilenci kültürüyle, sürekli bir yerlere avuç açýp yardým bekleyen zavallý biçare konuma getirlmiþtir. Ve Türk Lirasý her gün deðer kaybedip, döviz ve altýnýn sürekli yükselmesi, temel ihtiyaç maddelerine gelen sýnýrsýz zamlar altýnda ezilen toplumun, yaþam kalitesi Orta Çað fakirliðinin de altýndadýr. Böyle bir ülkede býrakalým evrensel insani haklara sahip olmayý, her þey dibe vurduðu için bireyler artýk insanca yaþam ve mutluluktan bahsetmek yerine, sað kalýp kalmayacaðýný düþünüyor. Ve egemen erk utanmadan, sýkýlmadan herkesten iyi bir seviyede, hatta çoðu devletlerin kendilerini kýskandýðýný ifade edecek kadar mitomani de sýnýr tanýnmamaktadýr. Herkes tüm bu gerçeklere göre Türkiye toplumunun yaþam niteliðini ve mutluluk derecesini mukayese edip, ne kadar insanileþildiðini gerçekçi þekilde ortaya koymalýdýr. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |