Paranýz varsa toprak alýn. Artýk üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
14 Mayýs 1950’ de 27 senelik “tek parti” dönemi sona eriyor, demokrasiye halkýn diliyle “Demirkýrat “ la, yani Demokrat Parti ile geçiliyordu. 22 Mayýs’ ta Celal Bayar Cumhurbaþkaný seçilir ve hükümeti kurma görevini Adnan Menderes’ e verir. DP’ nin ilk icraatý, Cumhurbaþkan Celal Bayar' ýn ýsrarlý muhalefetine raðmen, Menderesin direnmesi ve istifa tehdidi ile, Bayar ikna edilir ve Türk Ceza Kanunu’ nun 526.maddesinde hükme baðlanan “Arapça ezan ve kâmet okumatmak hakkýndaki yasaðý” ný kaldýrmak olur. Ezan’ da Arapça yasaðýnýn kaldýrýlmasýna dair Kanun'un görüþmeleri sýrasýnda, CHP Grubu adýna konuþan Cemal Reþit Eyüpoðlu, 'Biz bu kanunun çýkmasýna engel olmayacaðýz. Böylece tasarý partilerin müþterek malý olur' þeklinde görüþ belirterek, açýk bir þekilde destek vereceklerdir. Kanun tasarýsý TBMM Genel Kurulu’ nda görüþülürken, tasarý aleyhinde hiçbir milletvekili konuþmaz. Bu da yasaðýn ne kadar mesnetsiz olduðunun ve Millet’ten en ufak bir destek alýnmadan yýllarca ve zorla uygulandýðýnýn bir göstergesidir. Yasaðýn kaldýrýlmasý 16 Haziran 1950’ de kabul edilir. Baþbakan Menderes bu konuda yaptýðý açýklamada : “…Her taassup, cemiyet hayatý için zararlý neticeler doðurur.Cemiyet hayatýnda deðiþikliklerin yapýlabilmesi evvelâ taassup zihniyetinin yýkýlmasýna baðlýdýr.Bu hakikatin iyice anlaþýlmýþ olmasý neticesidir ki,büyük Atatürk bir takým hazýrlayýcý ön inkýlâplara baþlarken, taassup zihniyetiyle mücadele etmek lüzumunu hissetti.Ezanýn Türkçe okunmasý mecburiyeti de böyle bir zaruretin neticesi olarak kabul edilmelidir. Zamanýnda çok lüzumlu olan bu mecburiyet ve tedbir,diðer tedbirlerle birlikte bugünün hür Türkiye’sine zemin hazýrlamýþtýr… …Ezan’ ýn Türkçe okunmasýna mukabil cami içinde bütün ibadet ve dualarýn din dilinde olmasý,garip bir tezat teþkil eder gibi görünür. Bunun izahý, arz ettiðim gibi, geçmiþteki hadiselerin hazýrlanmasýna ve taassup zihniyetine karþý mücadele zaruretinin kabul olunmasýna baðlýdýr…” diyordu. Ýlginçtir; Hükümet, ezan konusunda hazýrladýðý kanun deðiþikliði teklifinde, “ ezan artýk türkçe okunmayacak” diye, yasaklayýcý bir ifade kullanmamýþ, yani, Türkçe okunma mecburiyetinin kaldýrýlmasýndan söz etmemiþ, sadece ezanýn aslî hali ile de okunabileceðini beyan etmiþtir. Her halde, o günden sonra, nâdirâttan, Türkçe ezan olarak, münferit okumalar yapýlmýþ olsa da, bu camii cemaatlerinde asla kabul görmemiþtir. 17 Haziran 1950 günü yürürlüðe giren kanun, Türkiye genelinde büyük bir coþkuyu da beraberinde getirecektir. Tarihçi-Yazar Mustafa Armaðan’ ýn yazdýklarýndan öðreniyoruz ki, Bursa’da o gün ikindin vaktinde ezan, müezzinler tarafýndan üstüste yedi defa okunacaktýr. Ayný gün Sultanahmet Camii’ nde de sýra dýþý bir yaþanmaktadýr. Cami imamý bestekâr Sadettin Kaynak' ýn 16 þerefeye, 16 güzel sesli müezzin bulup çýkarttýðý ve kendisinin aþaðýda beklediði, iþaret verilmesi üzerine müezzinlerin sýrayla ve peþpeþe tekrarlarla, ezaný tam yarým saatte okuduklarýný, camiye toplanmýþ olan cemaatin dýþarýya çýkýp, ezaný aðlaya aðlaya dinlediðini anlatýlmaktadýr Baþbakan Adnan Menderes; on yýl sürecek iktidarýnda; kendinden önceki çeyrek asýrlýk tek parti döneminde, ezanla birlikte, Ýslâm’ ýn diðer ritüelleri ve uygulamalarýna yapýlan müdahallelerin neredeyse tamamýný, yeniden aslî haline getirme gayretinde olmuþ ve bunda bayaðý bir baþarý saðlamýþtýr. Ancak Cumhuriyet yönetimin kurucularýndan ve siyâsî literatürde, 2. Adam sýfatý ile kendisinden söz edilen, sabýk Cumhurbaþkaný ve o gün için, CHP Genel Baþkaný olan Ýsmet Ýnönü, þahsî kindar karakterinin icabý olarak devlette yapýlan bu revizyonlarý kabul edecek yapýda bir insan deðildir. 1950’ de seçimleri kaybedip, iktidardan düþtükten sonra dönemin bütün üst düzey ordu komuta heyetinin hem askerlikte, hem siyasette üstleri olduðundan, onlarla sürekli irtibatta olup, 1960 darbe arefesinde Menderes’ in þahsýna sarfedeceði meþhur : "Þartlar tamam olduðunda milletler için ihtilal, meþru bir haktýr " sözleri, önce Üniversite camiasýnda, daha sonra da Ordu içinde, sanki bir parola ile verilen emircesine kabul görür. Bir ay içinde yaþanacak öðrenci hareketleri sonrasýnda, uzun yýllar önce ordunun mutlak hiyerarþisi dýþýnda teþekkül etmiþ ve kendilerine “Millî Birlik Komitesi “ ünvanýný verecek olan ABD destekli, üniformalý çete, Menderes’ in iþini bitirecek, önce Harb Okulu, daha sonra Yassýada’ da, baþta Menderes olmak üzere bütün Demokrat Parti mensuplarýna yapmadýklarý iþkenceyi býrakmayacaklar, sonra uyduruk bir mahkeme, modern engizisyyonvari yargýlama ile, Menderes ve iki arkadaþýný, ipe gönderecektir. O günden bu yana Türkiye’ de olaðan demokratik dönemlerde ezan konusu yeniden hiç gündeme getirilmez. Ancak, 27 Mayýs 1960’ da baþlayan ve bundan sonraki 1971 ve 1980 darbelerinde ve 28 Þubat 1997’ deki “postmodern darbe"olarak tanýmlanan süreçlerden sonra, ezanýn Türkçe okunmasý yeniden sürekli olarak gündeme getirilecektir. Doðal olarak da her seferinde sonuçsuz kalacaktýr. Ne gariptir ki bu teklifi getirenlerin Ýslâmi hassasiyetlerinin olup olmadýðý da oldukça tartýþmalýdýr. Burada ana amaç, herhalde Ýslâmi kitleyi bir tür ikinci sýnýf vatandaþ olarak görme ve tedirgin etme anlayýþýdýr. Hatta Türkçe ezan taraftarlarý o kadar gerçeklerden kopuktur ki, sanki ezanýn Türkçe okunmasýndan vazgeçilmesi ile, Türkiye’ de büyük bir memnuniyetsizlik oluþtuðunu söyleyecek kadar piþkinlik göstereceklerdir. Ýþte; onlardan biri, þöyle diyor : “…Türkiye’ de Türkçe ezan uzun yýllar okunmuþ ve 17 Haziran 1950 günü, zamanýn iktidarý tarafýndan yeniden Arapça’ ya döndürülmüþtü…Oysa ki ezan, Türk halký tarafýndan büyük ölçüde benimsenmiþ bulunmaktaydý…”[1] Bu konuda yazýlanlar, okunanlar, söylenenler hiç de böyle söylemiyor. Ancak dayatmacý devrimciler için bu yalanlarýn hiçbir önemi yoktur. Onlar , sadece ezan konusunda deðil, her meselede, pekala siyahý beyaz, beyazý siyah olarak görebiliyorlardý. Bu bir kusur deðildi onlar için, aksine övünç duyulacak bir meziyetti. [1] Turhan OLCAYTU, ”Devrimimiz-Ýlkelerimiz”, Ajans Türk Yayýnlarý, Ankara, 1998, s.120 Salih Zeki Çavdaroðlu 16 Haziran 2020 https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/16/1932-de-adeta-ulumaya-cevrilen-ezan-i-muhammedi-70-sene-once-bu-gun-adnan-menderes-in-kellesini-ortaya-koyarak-aldigi-karar-ile-yeniden-rab-ca/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |