..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Yûþa Irmak




5 Mart 2021
Ýstanbul; Erguvan, Lale ve Plastik Çiçek  
Yûþa Irmak
Tanpýnar; “Yaþadýðým Gibi”deki bir yazýsýnda; “Sonra bir gün asýl baharla, halkýn dilindeki baharla karþýlaþýrsýnýz.” diyor. Sanýyorum Ýstanbul’da bu günlerde o bahar tütmeye baþladý… Tabii ki görmesini bilenler için bu böyle.


:AAEI:
Tanpýnar; “Yaþadýðým Gibi”deki bir yazýsýnda; “Sonra bir gün asýl baharla, halkýn dilindeki baharla karþýlaþýrsýnýz.” diyor. Sanýyorum Ýstanbul’da bu günlerde o bahar tütmeye baþladý… Tabii ki görmesini bilenler için bu böyle.

“Yolunuzun üzerindeki bodur erik aðacý bir gecenin içinde Pompei fresklerinin o meþhur florasý gibi çiçek açar, büyü ve saltanat olur. Ertesi günü, bir türbenin parmaklýðý üzerinden bir erguvan dalý, sanki gözlerinizin önünde, aðýr bir ölüm uykusundan uyanmýþ gibi gülümser, gerinir. Bir hamle daha, kapýnýzýn üzerindeki salkým aðacý çiçeklenir, bütün duvar ve avlu bir Diyonizos ayini gibi mor bir ýþýk içinde kalýr. Ve Ýstanbul baharý vadiden vadiye, tepeden tepeye akislerle çoðalýr.”

Bir uçtan öbürüne kýrmýzý, sarý, eflatun, pembe, beyaz lalelerle donandý mý Ýstanbul bilmiyorum ama yeni yönetimden önce böyle çalýþmalar yapýlýrdý ve gerçekten bir renk dalgasý olurdu ki insan Ýstanbul’un caddelerinde yollarýnda seyretmeye doyamazdý…
Evet, Ýstanbul’un nazlý çiçeði lale, eski zamanlarýn görkemli bahçelerinde deðil, meydanlarda, sokak aralarýnda, yol boylarýnda þehirle barýþmaya, uyuþmaya çalýþýrdý. Bütün bu renk cümbüþünü teþkil eden laleler, elbette Ýstanbul’un o ince uzun, zarif lalesi deðil. Onlar, çiçeðin ötesinde bir anlam taþýyordu.
Ýstanbul laleciliðinin pîri Aziz Mahmut Hüdâyî Hazretleri’nin deyiþiyle;
“Dikkatlice bakýldýðýnda Hakk’ýn nice manevi sýrlarý müþahede edilir. Hatta, manevi deðerinin diðer çiçeklerden üstün olduðu o kadar açýktýr ki raðbet olunan temiz ve güzel bahçelerle havasý güzel topraklarda açýlýrlar. Kefere diyarýnda ve süfli yerlerde çiçek açmadýðý gibi soðanýný bile çürütür.”

Osmanlý’da laleye bunca gönül baðlanýþýnýn sebebi, “lale” kelimesinin yazýlýþýyla “Allah” yazýlýþýnda ayný harflerin kullanýlmýþ olmasýdýr. “Allah”, “hilal” ve “lale” kelimelerinin ayný harflerle yazýlmasý ve ebced hesabýyla ayný deðeri taþýmasý, laleyi insanlarýn gözünde Allah kelimesini temsil eder hale getirmiþ, maddi ve manevi deðerini yükseltmiþtir. Hatta bu harflerin hiçbirinde nokta kullanýlmadýðýndan, ünlü lâlezârîlerin lekeli laleleri makbul saymadýklarý rivayet edilmiþtir.

Geçmiþi Þeyhülislam Ebussuûd Efendi’ye kadar dayanan o ince boyunlu, letafetli, þetaretli Ýstanbul lalesinin yeniden hayata döndürülmesi için bir çalýþma var mý ya da bu þimdi mümkün mü bilinmez; fakat bu etine dolgun, normal laleler bile insan gözünü güzele ve güzelliðe uyandýrmak noktasýndan kýymeti ölçülmez bir estetik görünüm arz ediyor. Öyle bir durum ki inanýr mýsýnýz bilmiyorum ama körelen gözlerimizi, tekdüzeliðin soldurup kuruttuðu ruhumuzu þaþýrtýyor, kýpýrdatýyor, coþturuyor… Baþka renklerin, baþka doðal güzelliklerin peþine düþme ihtiyacýný kabartýyor yüreklerimizde…

Lalelerin ince çizgisini takip ede ede, baþka bir rengin, erguvanýn saltanatýna da giriyoruz. Ýstanbul’un iki ezeli rengi, erguvan ve lale! Biri Romalý, biri de hâlis Türk.
Birini diðerinden ayýrmanýn, daha çok sever gibi yapmanýn imkaný var mý?
Yahut Ýstanbul’un çiçeði hangisidir; lale mi, erguvan mý?
Bu soru gerçekten çok fena bir soru ve cevabý da bir o kadar riskli…

Üstad Hilmi Yavuz; “Ýstanbul’un Ruhu” kitabýnda ki yazýsýnda, Ýstanbul’un bir erguvan kenti olduðunu yazýyor: “Lale özenle yetiþtirilmeyi bekleyen nazlý, alýmlý bir süs çiçeðidir… Gelgelelim erguvan, týpký bu kent, Ýstanbul gibidir: Hiçbir özen gerektirmeden, öylece ve kendiliðinden büyür erguvan aðacý: Bu kendiliðindenlik, onu Ýstanbul’a laleden daha çok yakýþtýrýr.” der.

Aslýnda Ýstanbul’un çiçeði lale mi erguvan mý sorusunu kendime ben de sorduðumda nedense ben ikisi arasýnda ayrým yapamadýðýmý bilvesile paylaþmak isterim sizlerle. Yani keþke bütün bir yýl boyunca açýk bir çiçek olsa Ýstanbul’un simgesi deðil mi? Erguvanýn da lalenin de ömrü çok kýsa, üstelik de mevsimsel olarak çakýþýyorlar… Ýþte bu yüzden ikisinden de vazgeçemiyorum… Gelin þu þehri el birliðiyle yediveren bir gül þehri yapalým diyeceðim ama benim de yanýmda mis kokulu, “gül”üm yok. Gülümsüz bu þehir de çok tuhaf geliyor bana… Onun güzelliðini, baðýþlayýcýlýðýný, sýzýlarýmý azaltan kokusunu içime çekemeyince normal bir nefesi almak bile ciðerime ciðerime batýyor… Ýþte benim kanýmýn rengi gülümün soluþu da öyle oldu… Bir anda soldu, oysa öylesine lekesiz bir sevgi beslemiþ, muhabbetle sevmiþ, aþký derinlerime öylesine kök salmýþtý ki anlatamam… Fakat o öyle hissetmedi. O, kökü yerin yüzeyinde tutunca hemencik kopan bir ot gibi düþündü kendini. Edebiyatta ne denir bu duruma ben de bilemiyorum ama insana merhamet, Gül’e de kokmak çok yaraþýr deðil mi?
Hem bilir misiniz bir gülün kokusuna baðýmlý olduðunuzda adamakýllý onu yitiriþini iliklerine kadar yaþamýþsanýz, içinizde onu yitiriþin korkusunu düþürmüþseniz daha da Gülünüzden mutlu olma umudunu yitirir kaybedersiniz…
Bir yeþil yapraðýný, bir fidan boyunu, bir gýdým kokusunu göstermeyen gül olsa, lale olsa, erguvan olsa ne yazar deðil mi?

Her ne ise…
Bir de þair Birhan Keskin’in söylediklerine kulak kabartalým. Keskin, Ýstanbul’un çoðu kiþinin de bir acýsý olan ve kendisine de acý gelen bir olaya parmak basar!
“Serseri ot ve plastik çiçek!” Ýstanbul’un yýl on iki ay yaþadýðý gerçek rengi. “Sokak aralarýnda yanlýþlýkla üstü örtülmemiþ bir avuç toprak bulduðu her yere konuveren” serseri ot ve “ýþýktan yoksun yoksul evlerinde bir türlü yeþermeyen gerçek çiçeðin yerine ikame edilen plastik çiçek” lale mi erguvan mý diye tartýþanlar için bir acý su! diyor.
Lale coþkumuzu, erguvan aþkýmýzý bir acý suyla bölüyor ve fakat gerçeðin en delici gözleriyle karþýlaþtýrýyor bizi.

Kalýn saðlýcakla



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi'nin Düþündürdükleri
Ýki Burçlu Bir Kale: Zaman!
"Güzel"in Anadilini Konuþursak Ne Olur?
Dünyaya Açýlan Yol
Yürek Evinde Oturmak
Güzelliðin Evine Kurulmak
Kendini Çimdiklemek!
Zamaný Tende Durdurmak, Ruhu Cumada Diriltmek
Ýnsanlara Bakmaya Alýþtým
Kendini Anlatma Þekli

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýstanbul’u Düþünmek
"Bu Dünya Ýþi Oyundur Oyun"
Üç Elma, Üç Yýldýrým
Aðaç Deyip Geçme!
Anýlarýn da Meskeni Var
Duanýn Gizemli Yolculuðu
Çekyataltý Romanlar II
Yabancý Gözüyle Türkler
Çýlbýr (Yoðurtlu Yumurta)
High – Rise (Gökdelen)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.